Blog girdileri
Son yorumlar
-
Baklavalı çokonat incelemesiBaklavacılarda bildiğimiz baklavanın içine fıstık yerine çokonat koyup yapsınlar.- CJack60
-
-
-
-
Son incelemeler
-
-
-
-
Asma yaprağı incelemeMikroskop ile inceleme beni baya cezbetti. Tebrik eder başarılarının devamını dilerim.- SonJedı
-
Asma yaprağı incelemeÖncelikle afiyet olsun. Konunuzun daha detaylı olmasını isterdim, çok kısa olmuş. A101'in mikroskobundan bahsetmeye bile gerek yok. 😀
- ÖmerKu
Blog istatistikleri
- Kategoriler
- 10
- Bloglar
- 1.500
- Blog girdileri
- 5.510
- Seriler
- 1
- Görüntüleme
- 7.226.347
- Yorumlar
- 39.094
- Değerlendirmeler
- 3.374
- İncelemeler
- 1.120
Ülkemizde, hikayesinin bir kısmının İstanbul'da geçmesiyle anılan, dünyada ise adı çeşitli skandallara bulaşmasıyla hatırlanan Driver 3. Nam-ı diğer DRIV3R. İlk iki oyununun çok fazla eski olması ve biraz prototip görünümlerinden dolayı bu ilk bakış serisine almasak da; zamanına göre eli taşın...
Bu bölümde serimize renk katacak çok daha farklı bir oyuna bakıyoruz. GTA benzeri denilince aklımızda belirenlerle bizi ters köşe yapacak oyunumuz, bu seriye aldığım veya alacağım yapımlar arasında belki de kriterlerimizin çizgisini en çok zorlayan oyun diyebiliriz. Çünkü bu oyun sadece çizgi...
Rockstar Games'in eski haliyle yeni halini karşılaştırdığımız, bizleri üzen kararlarını sıralayarak meşaleleri alıp eleştiri yağmuruna tuttuğumuz iki bölümün ardından, bu bölümde artık sebeplere-sonuçlara bakarak tahminler yürütüyoruz.
Dile kolay, son senelerde Rockstar'dan 4 büyük isim...
Bugün bir kez daha oyun dünyasının altın çağlarını yaşadığı, oyunların sadece tür olarak birbirine benzediği, yapımcıların özgün düşüncelerini oyunlara eklemekten çekinmediği dönemlerden bir oyuna bakıyoruz: "True Crime: Streets of L.A." Genelde film oyunları yapan, Activision çatısı altındaki...
Teknik altyapısının kötü olması ve biraz da deneysel oyunlar olduğunu düşündüğüm Driver serisinin ilk iki oyununu saymaz isek, listemizin en eski ve aynı zamanda en efsane oyunlarından biri Mafia. Belki de ele aldığı dönem olarak düşünüldüğünde de en uzak tarihi konu alan oyun diyebiliriz...
Geçmişten başlayarak günümüze doğru çıkmış olan tüm GTA benzeri oyunlara tek tek bakacağımız serinin ilk bölümündeyiz. Bu serinin amacı GTA oyunlarını üstün tutarak diğer oyunlara birer "GTA klonu" olarak bakmak değil. Genelde "suç temalı açık dünya TPS oyunları"nın sevenleri için, bu türün...
Dijitalleşen dünyada somut olmayan eserlere de bir emek verildiğini yıllarca gözümüze sokmaya çalışan şirketlerin, bu eserlerinin, fiziksel olarak yer kaplayan tonla üründen çok daha kolay bir şekilde üstüne çizgi attıklarına defalarca da şahit olduk ki bunların asıl sebeplerinden biri de zaten...
Her çıkardığı yapımla dünyayı kasıp kavuran Rockstar Games, son yıllarda birçok konuyla gündeme geldi ve bunların çok azı oyuncuların faydasına oldu. Birçok defa bu stüdyonun ne yaptığı ve ne yapmaya çalıştığı soruları akıllara gelse de; GTA VI fragmanıyla sonunda yüreklere su serpen bu ketum...
Hiçbir zaman tam anlamıyla bir konsol oyuncusu olmadım. Oyunculuk her zaman benim için klavye ve fareden ibaretti. Nadiren 2D veya indie bir oyun oynayacağım zaman, veya hakaret gibi olmasın ama klavye ve farenin ciddiyetine ve görkemine yakışmayacak bir oyun oynayacağım zaman, F310'unumu...
Oyunculuk hayatından alacağını almış, vereceğini vermiş bir insan olarak, emektar masaüstü bilgisayarımla sonsuza dek birbirimizi idare edebileceğimizi düşünsem de; artık bu eski oyunculuk alışkanlığımı sırtımda taşımak zorunda olduğumu hissettim. Malumunuz oyun dünyası pek umut vaadetmediği...
Bu yazı bir incelemeden ziyade, girişte içimi döktüğüm, daha sonra ise kısa deneyimimden bahsettiğim bir yazıdır.
HP sevip saydığımız markalardan biri. Kulaklık vb. bazı ekipmanlar konusunda son yıllarda uygun ürünler yapayım derken hayal kırıklığı yaşatsa da, bazı ürünlerde halen daha...
Öncelikle klavyeye bu ismi layık gören kişi veya kişilere sevgi ve saygılarımı göndererek başlamak isterim. Fare-kulaklık fark etmeksizin onlarca ürünü birbirine benzer çıkarmasının yanı sıra, birbirine benzemeyenler için bile aynı isimlerin her defasında daha da uzatılmış versiyonlarını koyduğu...
Mekanik klavye çılgınlığının henüz başlarıydı. Ayak sesleri kulağımıza gelmeye başlamıştı ama her zamanki gibi benim tek yaptığım umursamamaktı. Bir gün bir teknoloji marketi dolaşırken hangi model olduğunu hatırlamadığım bir mekanik klavyenin sergilendiğini görmüştüm. (Galiba Logitech idi, ama...
Eğer Bloody marka bir klavyeye heves ettiyseniz ya eski kafa abuk subuk şekilli klavyelere olan isteğiniz çocukken giderilmemiştir, ya da en azından QWEASD tuşlarında hızlı tepkime düşüncesi kulağınıza hoş gelmiştir.
Bunun haricinde benim gibi tipler de var ki; yıllar önce iki efsane Logitech...