Geçmişten başlayarak günümüze doğru çıkmış olan tüm GTA benzeri oyunlara tek tek bakacağımız serinin ilk bölümündeyiz. Bu serinin amacı GTA oyunlarını üstün tutarak diğer oyunlara birer "GTA klonu" olarak bakmak değil. Genelde "suç temalı açık dünya TPS oyunları"nın sevenleri için, bu türün mucidi olan göz bebeğimiz GTA'nın benzeri bir deneyimi bize yaşatmayı hedefleyen yapımlara bakarak; hangisi bunu başarmış, hangisi başaramamış, veya halen daha keyif verebilecek seviyede gizli hazineler var mı, birlikte göreceğiz.
İlk bölümde 2002 yapımı, Sony Playstation 2 özel oyunu olarak çıkışını yapmış The Getaway'e bakıyoruz. Şu an bile sadece PS2 emulator'ü PCSX2 ile oynayabiliyorsunuz.
Oyunumuz "kaçış-firar" gibi anlamlara gelen isminden anlaşıldığı üzere; tek bir gecede nefeslerin tutulup bir sürü aksiyona girildiği Batman misali, başımızın bir anda derde girmesiyle başlayıp soluksuz bir macerayı hedefleyen bir oyun yapısına sahip. Görevlerin haricinde; bir görevden diğerine giderken sürekli polis veya çetelerin peşimize takılıp git gide başımıza daha fazla bela açmaları da, oyuna verilen ismin sebeplerinden biri belli ki.
Oyun muhabbetlerinde bazen hatırlanarak, The Getaway'de hiçbir arayüz bulunmamasının, ve haritada bir noktadan bir noktaya giderken araçta nereye dönüleceğinin araç sinyaliyle gösterilmesi ara ara konuşuldu ve oyun hep bu yenilikçi bakış açısıyla hatırlandı. O zamanlar oyun pek başarı sağlayamamış olsa da böylesine düşünceler yine günümüzde değeri anlaşılacak ve saygı duyulacak cinsten kanımca. Buna ek olarak çok fazla gerçekçi bir bakış açısıyla tasarlanmaya çalışılan oyun, bu yapısıyla en çok GTA IV'e benziyor. Bir benzerliği de, Londra gibi bir başka metropolde geçmesi ve tıpkı Liberty City gibi bazen trafikteki yoğunluğunun saç baş yoldurması.
Oynanış videoma bakabilirsiniz. Ama uzun bir süre otomatik nişan almanın olmadığını zannerek oynamam sizleri oyun hakkında yanıltmasın
Şahsi olarak değerlendirdiğimde, o zamanların birçok oyunu gibi, hatta zamanın oyunlarından bile çok daha kötü bir kayıt sistemi olduğunu, ve oyunun normalde de bayağı zor olduğunu söyleyebilirim. Neyse ki PCSX2'nin kendi içinde bulunan hızlı kayıt sistemiyle, bence bir defa şans verilebilecek, farklı bir deneyim yaratacak değerli bir oyun. Retro sevenlere tavsiye ederim.
İlk bölümde 2002 yapımı, Sony Playstation 2 özel oyunu olarak çıkışını yapmış The Getaway'e bakıyoruz. Şu an bile sadece PS2 emulator'ü PCSX2 ile oynayabiliyorsunuz.
Oyunumuz "kaçış-firar" gibi anlamlara gelen isminden anlaşıldığı üzere; tek bir gecede nefeslerin tutulup bir sürü aksiyona girildiği Batman misali, başımızın bir anda derde girmesiyle başlayıp soluksuz bir macerayı hedefleyen bir oyun yapısına sahip. Görevlerin haricinde; bir görevden diğerine giderken sürekli polis veya çetelerin peşimize takılıp git gide başımıza daha fazla bela açmaları da, oyuna verilen ismin sebeplerinden biri belli ki.
Oyun muhabbetlerinde bazen hatırlanarak, The Getaway'de hiçbir arayüz bulunmamasının, ve haritada bir noktadan bir noktaya giderken araçta nereye dönüleceğinin araç sinyaliyle gösterilmesi ara ara konuşuldu ve oyun hep bu yenilikçi bakış açısıyla hatırlandı. O zamanlar oyun pek başarı sağlayamamış olsa da böylesine düşünceler yine günümüzde değeri anlaşılacak ve saygı duyulacak cinsten kanımca. Buna ek olarak çok fazla gerçekçi bir bakış açısıyla tasarlanmaya çalışılan oyun, bu yapısıyla en çok GTA IV'e benziyor. Bir benzerliği de, Londra gibi bir başka metropolde geçmesi ve tıpkı Liberty City gibi bazen trafikteki yoğunluğunun saç baş yoldurması.
Oynanış videoma bakabilirsiniz. Ama uzun bir süre otomatik nişan almanın olmadığını zannerek oynamam sizleri oyun hakkında yanıltmasın
Şahsi olarak değerlendirdiğimde, o zamanların birçok oyunu gibi, hatta zamanın oyunlarından bile çok daha kötü bir kayıt sistemi olduğunu, ve oyunun normalde de bayağı zor olduğunu söyleyebilirim. Neyse ki PCSX2'nin kendi içinde bulunan hızlı kayıt sistemiyle, bence bir defa şans verilebilecek, farklı bir deneyim yaratacak değerli bir oyun. Retro sevenlere tavsiye ederim.