Burada Razer Deathadder v2 Mouse'umu inceleyeceğim. Ürünümü alalı 2 ay oldu. Ama inceleme fırsatını yeni bulabildim. Kameram, cep telefonu kamerası olması sebebi ile pek iyi değil. 
Bu konuda affınıza sığınıyorum. Lafı uzatmadan başlamak istiyorum.
Kutu'dan başlayalım ;
Kutuya ilk baktığımda, kabartılmış Mouse'un resimlerini ve DPI belirten kısmın da kabartılarak yazıldığını görüyorum. Elbette Razer ve DeathAdder yazıları da öyle.
En çok tuhafıma giden ise, Aral'ın (Razer Türkiye distribütörü.) garanti belgemizi kutunun arkasında yapıştırmış olması. Fotoğrafını çekemedim, çünkü çıkardım oradan. Ama bu yönden herhangi bir şüpheniz olmasın. Çıkarılamayacak şekilde kutunun arkasına yapıştırılmış
Bunun nedeni ise, Aral'ın Razer'ın kutu içeriğine müdahale edememesi olduğunu düşünmekteyim.
Resim biraz bulanık farkındayım. Bu konuda sizden özür diliyorum, kameramda sorun vardı. Burada kutu incelemesine biraz daha devam etmek istiyorum. Kutu kapalı. Yani cırt cırtlı kapağı açarak Mouse'u görebiliyorsunuz. Resimde olduğu gibi. (Tabii Mouse şuan orada değil.)
Kutunun içerisindeki bölmeyi çıkarınca da Razer kutusu var. Tabii gene mükemmel yapıştırılmış. Çıkartmak için bayağı bir efor sarfetmeniz gerekmekte.
Hemen Razer logolu kutumuzu çıkartıp, kutu içeriğine bir göz atalım ;
Razer logolu kutumuzu açtığımızda, 2 adet Razer çıkartması, Master Guide, Product Catalog, ürünümüze dair bir kart. Üzerinde resmi ve özellikleri var. Quick Start Guide ve son olarak, Razer Guy'ın bize gönderdiği mektubu var. Hepsi ingilizce bu arada. Türkçe kutu içeriğinde hiç bir şey yok. Herhangi bir yazılım DVD'si veya CD'si çıkmıyor kutu içeriğinden. Buna bayıldım. Zira CD'den sürücü kurmayı seven arkadaşlara tokat gibi oldu.
Gelelim Mouse'a ;
Mouse'un üst yüzeyi çok kaliteli, çizilmeye dayanıklı ve deforme olmaya dayanıklı bir materyal ile kaplanmış. Mat siyah renkte. Hafif pürüzlü bir yüzeyi var. Hatta pürüz dahi değil. Ama eliniz kesinlikle kaymıyor.
Dikkatinizi çektiği gibi Mouse'un üzerinde Razer logosu bulunmakta. Led ışıklı bir sistemi var. Sürekli yanıp sönen bir Razer logusu var. Oldukça estetik bir görünüm oluşturuyor. Ayrıca eğer beğenmezseniz, Mouse'umuzun sürücüsünü kurduğumuzda, kontrol panelimizden logo Led'inin yanıp yanmamasını belirleyebiliyorsunuz.
Tekerleğe değinmek istiyorum sevgili arkadaşlar ;
Tekerlek, Mouse alırken hepimizi korkutan ''O kadar para veriyorum. Acaba bozulur mu ?'' sorusunu beynimize getiren bir obje. Bu konuda DeathAdder oldukça başarılı. Kullanmaya bağlı olarak herhangi bir tekerlekte bozulma ve yerinden oynama söz konusu değil. Up, Down yaparken, atlama söz konusu da değil. Ama tabii ki mekanik bir aksam olduğundan, dişliler bir süre sonra gevşiyor. Yani ilk aldığınız günkü kadar sert olmuyor tekerlek. Yani daha kolay aşağı ve yukarı yapıyorsunuz.
Farklı açılardan Mouse'a bakalım ;
Yan profilden gayet şık görünmekte, diğer tarafını inceleyelim ;
Mouse biraz kirliymiş bak ! Utandım şimdi E olur öyle, oyuncu ekipmanları. Burada belirtmek istediğim bir kaç şey var. Mouse'un sol tarafındaki tuşlar oldukça kullanışlı ve ergonomik. Baş parmağınız ile oldukça rahat şekilde yönetebileceğiniz şekilde yerleştirilmiş. Bu gerçekten çok önemli. Duyar gibiyim, ''Ya tuş işte basacaksın ne var !'' Öyle olmuyor arkadaşlar. Bu işte ergonomi %60'ı kapsıyor. Eğer bir Mouse elinize oturmuyorsa, o Mouse size göre değildir.
Hemen tabanına da bakalım. Sonrasında ise Mouse'un genel ergonomisi ve eksileri hakkında konuşalım ;
Burada bahsetmek istediğim birden fazla şey var. Öncelikle Mouse'un ayaklarından başlamak istiyorum. Kullandığım Mouse Pad SteelSeries Qck Mini. 20 lira civarında. Kesinlikle ama kesinlikle yüksek ücret ödediğiniz bu tarz bir Mouse'u cilalı, tahta veya ucuz Mouse Pad'lerde kullanmayın ! Bir performans ürünü alıyorsunuz, ama kullandığınız yüzeye önem vermiyorsunuz. Oldukça ironik.
Ayrıca DeathAdder'ın 3.5G Infrared Sensor'ü piyasadaki Mouse'lardan oldukça iyi olmakla beraber, yüzey seçmekte. Yani kullanacağınız yüzey Mouse'un performansını inanılmaz etkilemekte. Bunun dışında eğer Mouse Pad kullanmazsanız, alttaki ayaklar bir süre sonra eriyor. Yeni ayak almanız gerekiyor. Ama ayakları oldukça pahalı 40 lira civarında bir ayağa vermek istiyorsanız, buyrun kullanın tahta yüzeyde.
Bunlarında ışında, ayakların Teflon malzemeden yapıldığını belirtmek isterim. Teflon, inanılmaz derecede kayganlık veriyor, 3.5G Sensor ile de birleşince, FPS oyunlarda adeta bir ilah oluyorsunuz !
Alttaki tuş dikkatinizi çekmiştir. Bu tuş, DPI ve Polling Rate değiştirmenizi sağlıyor. Normalde Mouse'ların üzerinde olması gerekirken, DeathAdder'da bu buton altta. Bana göre Mouse'un eksilerinden biri. Zira performans ürünü alıyorsunuz, DPI değiştirmeniz gereken acil durumlar oluyor. Ama değiştiremiyorsunuz. Neden ? Çünkü buton altta. Tabii ki butonun altta olmasının da bir nedeni var. Bu neden ise, Mouse'un diğer oyuncu Mouse'larına göre daha sade görünüşü. Razer, bu görünüşü bozmak istememiş anlaşılan.
Kablo ve USB konnektöre gelmek istiyorum. Kablo gayet güzel. Oldukça sert ve sarmal biçimde ip ile sarılmış. Mükemmel bir koruma sağlıyor bu da. Konnektör ise, her oyuncu Mouse'da olduğu gibi, bunda da altın kaplama. Tabii ki tek farkı, A4Tech gibi sarıya boyamak yerine, gerçekten altın kaplama kullanması.
Belirtmek istediğim, aldığıma beni pişman eden bir konu söz konusu. Alacak arkadaşlar bunu göz önünde bulundursun. Mouse'un üstü dışındaki (Üstten kastım, yukarıda belirttiğim gibi pürüzlü mat yüzey.) tüm her yeri Piano Black malzemeden yapılması ! Piano Black malzeme her ne kadar estetik dursa da, inanılmaz derecede çizilme potansiyeline sahip ! Yani elinize bir bez alıp silerken dahi kılcal çizikler açabiliyorsunuz. Böyle bir malzemeyi Mouse'un tabanında kullanması da Razer'ın ayrı bir salaklığı ! Şuan Mouse'umun altı tamamen kılcal çiziklerle kaplı. Resimde göremiyor olabilirsiniz. Zira kamera çok iyi değil.
Ben biraz da işin yazılım kısmına geçmek istiyorum ;
Yukarıda gördüğünüz gibi, aşağı yukarı, sağ ve sol tık dahil her şeyi tamamen kendinize göre değiştirebiliyorsunuz. Hatta Mouse'u yukarıda gördüğünüz gibi solak dahi yapabiliyorsunuz ! Bu yüzden Razer'ı tebrik ediyorum. Yoklama hızı ve DPI'ı yukarıda profillere kaydedip, Mouse'un altındaki tuştan değiştirebiliyorsunuz. Ayrıca daha önce de dediğim gibi, Logo Led'lerini kapatabiliyorsunuz.
Benim kullandığım sadece Driver. Bunun dışında, Razer'ın ''Synapse 2.0'' adlı bulut programı var. Yani bir Account alıyorsunuz. Ve yaptığınız tüm ayarlar Razer sunucularına yükleniyor ! Böylece tekrar ayar yapmadan, Account'unuza giriş yapmanız yeterli oluyor.
Bunların dışında, Razer DeathAdder, sanki bir ekran kartı gibi Frimware sürümü güncellenen bir aygıt. Resimde de gördüğünüz gibi, Driver bana Frimware sürümümü de belirtiyor. Eğer programımın ve Frimware'imin yeni sürümü çıkarsa, bana hatırlatıyor.
Son olarak söylemek istediğim bir kaç şey var. Genel olarak DeathAdder v2, parasının hakkını verebilen bir ürün. Fakat dediğin gibi, ''Piano Black'' malzemenin tabanında kullanılması dahi benim için caydırıcı bir sebep. Çok çabuk çiziliyor ve moralinizi bozabiliyor. Bunu göz önünde bulundurun. Ayrıca her ne kadar Amerika'da Razer ürünleri ömür boyu garantili olsa da, ülkemizde çoğu elektronik alet gibi bu da 2 yıl garantili.
Kısacası DeathAdder, 150, 200 lira arası bütçede güzel bir seçenek. Genel olarak artılar ve eksilerine gelirsek ;
+ Üst yüzeyi çizilmeye dayanıklı.
+ Kablo koruması ve kablo uzun yıllar dayanabilecek şekilde tasarlanmış.
+ Güncel Frimware çıkması ve yazılımlarının güncel tutulması.
+ 3.5G Infrared Sensor.
+ Mükemmel ergonomik yapısı.
+ Teflon ayaklar.
- Piano Black malzeme, dolayısıyla çabuk deforme olması
- DPI ve Polling Rate butonunun tabanda bulunması
- Tekerleğin dişlilerinin erken deforme olması
- Yüzey seçmesi
Genel olarak, Razer DeathAdder v2, parasının hakkını verebilen ve kullanıcılara ''Eksisinden fazla artı.'' sunabilen bir ürün.
Piyasada 150 ila 170 lira arasında KDV dahil bulabilirsiniz. Yanında kesinlikle en az ''QcK Mini'' ayarında bir Mouse Pad alınmalı.
Bu konuda affınıza sığınıyorum. Lafı uzatmadan başlamak istiyorum. Kutu'dan başlayalım ;
Kutuya ilk baktığımda, kabartılmış Mouse'un resimlerini ve DPI belirten kısmın da kabartılarak yazıldığını görüyorum. Elbette Razer ve DeathAdder yazıları da öyle.
En çok tuhafıma giden ise, Aral'ın (Razer Türkiye distribütörü.) garanti belgemizi kutunun arkasında yapıştırmış olması. Fotoğrafını çekemedim, çünkü çıkardım oradan.
Ama bu yönden herhangi bir şüpheniz olmasın. Çıkarılamayacak şekilde kutunun arkasına yapıştırılmışBunun nedeni ise, Aral'ın Razer'ın kutu içeriğine müdahale edememesi olduğunu düşünmekteyim.
Resim biraz bulanık farkındayım. Bu konuda sizden özür diliyorum, kameramda sorun vardı. Burada kutu incelemesine biraz daha devam etmek istiyorum. Kutu kapalı. Yani cırt cırtlı kapağı açarak Mouse'u görebiliyorsunuz. Resimde olduğu gibi. (Tabii Mouse şuan orada değil.
)Kutunun içerisindeki bölmeyi çıkarınca da Razer kutusu var. Tabii gene mükemmel yapıştırılmış. Çıkartmak için bayağı bir efor sarfetmeniz gerekmekte.
Hemen Razer logolu kutumuzu çıkartıp, kutu içeriğine bir göz atalım ;
Razer logolu kutumuzu açtığımızda, 2 adet Razer çıkartması, Master Guide, Product Catalog, ürünümüze dair bir kart. Üzerinde resmi ve özellikleri var. Quick Start Guide ve son olarak, Razer Guy'ın bize gönderdiği mektubu var.
Hepsi ingilizce bu arada. Türkçe kutu içeriğinde hiç bir şey yok. Herhangi bir yazılım DVD'si veya CD'si çıkmıyor kutu içeriğinden. Buna bayıldım. Zira CD'den sürücü kurmayı seven arkadaşlara tokat gibi oldu.Gelelim Mouse'a ;
Mouse'un üst yüzeyi çok kaliteli, çizilmeye dayanıklı ve deforme olmaya dayanıklı bir materyal ile kaplanmış. Mat siyah renkte. Hafif pürüzlü bir yüzeyi var. Hatta pürüz dahi değil. Ama eliniz kesinlikle kaymıyor.
Dikkatinizi çektiği gibi Mouse'un üzerinde Razer logosu bulunmakta. Led ışıklı bir sistemi var. Sürekli yanıp sönen bir Razer logusu var. Oldukça estetik bir görünüm oluşturuyor. Ayrıca eğer beğenmezseniz, Mouse'umuzun sürücüsünü kurduğumuzda, kontrol panelimizden logo Led'inin yanıp yanmamasını belirleyebiliyorsunuz.
Tekerleğe değinmek istiyorum sevgili arkadaşlar ;
Tekerlek, Mouse alırken hepimizi korkutan ''O kadar para veriyorum. Acaba bozulur mu ?'' sorusunu beynimize getiren bir obje. Bu konuda DeathAdder oldukça başarılı. Kullanmaya bağlı olarak herhangi bir tekerlekte bozulma ve yerinden oynama söz konusu değil. Up, Down yaparken, atlama söz konusu da değil. Ama tabii ki mekanik bir aksam olduğundan, dişliler bir süre sonra gevşiyor. Yani ilk aldığınız günkü kadar sert olmuyor tekerlek. Yani daha kolay aşağı ve yukarı yapıyorsunuz.
Farklı açılardan Mouse'a bakalım ;
Yan profilden gayet şık görünmekte, diğer tarafını inceleyelim ;
Mouse biraz kirliymiş bak ! Utandım şimdi
E olur öyle, oyuncu ekipmanları. Burada belirtmek istediğim bir kaç şey var. Mouse'un sol tarafındaki tuşlar oldukça kullanışlı ve ergonomik. Baş parmağınız ile oldukça rahat şekilde yönetebileceğiniz şekilde yerleştirilmiş. Bu gerçekten çok önemli. Duyar gibiyim, ''Ya tuş işte basacaksın ne var !'' Öyle olmuyor arkadaşlar. Bu işte ergonomi %60'ı kapsıyor. Eğer bir Mouse elinize oturmuyorsa, o Mouse size göre değildir.Hemen tabanına da bakalım. Sonrasında ise Mouse'un genel ergonomisi ve eksileri hakkında konuşalım ;
Burada bahsetmek istediğim birden fazla şey var. Öncelikle Mouse'un ayaklarından başlamak istiyorum. Kullandığım Mouse Pad SteelSeries Qck Mini. 20 lira civarında. Kesinlikle ama kesinlikle yüksek ücret ödediğiniz bu tarz bir Mouse'u cilalı, tahta veya ucuz Mouse Pad'lerde kullanmayın ! Bir performans ürünü alıyorsunuz, ama kullandığınız yüzeye önem vermiyorsunuz. Oldukça ironik.
Ayrıca DeathAdder'ın 3.5G Infrared Sensor'ü piyasadaki Mouse'lardan oldukça iyi olmakla beraber, yüzey seçmekte. Yani kullanacağınız yüzey Mouse'un performansını inanılmaz etkilemekte. Bunun dışında eğer Mouse Pad kullanmazsanız, alttaki ayaklar bir süre sonra eriyor. Yeni ayak almanız gerekiyor. Ama ayakları oldukça pahalı 40 lira civarında bir ayağa vermek istiyorsanız, buyrun kullanın tahta yüzeyde.
Bunlarında ışında, ayakların Teflon malzemeden yapıldığını belirtmek isterim. Teflon, inanılmaz derecede kayganlık veriyor, 3.5G Sensor ile de birleşince, FPS oyunlarda adeta bir ilah oluyorsunuz !
Alttaki tuş dikkatinizi çekmiştir. Bu tuş, DPI ve Polling Rate değiştirmenizi sağlıyor. Normalde Mouse'ların üzerinde olması gerekirken, DeathAdder'da bu buton altta. Bana göre Mouse'un eksilerinden biri. Zira performans ürünü alıyorsunuz, DPI değiştirmeniz gereken acil durumlar oluyor. Ama değiştiremiyorsunuz. Neden ? Çünkü buton altta.
Tabii ki butonun altta olmasının da bir nedeni var. Bu neden ise, Mouse'un diğer oyuncu Mouse'larına göre daha sade görünüşü. Razer, bu görünüşü bozmak istememiş anlaşılan.Kablo ve USB konnektöre gelmek istiyorum. Kablo gayet güzel. Oldukça sert ve sarmal biçimde ip ile sarılmış. Mükemmel bir koruma sağlıyor bu da. Konnektör ise, her oyuncu Mouse'da olduğu gibi, bunda da altın kaplama. Tabii ki tek farkı, A4Tech gibi sarıya boyamak yerine, gerçekten altın kaplama kullanması.
Belirtmek istediğim, aldığıma beni pişman eden bir konu söz konusu. Alacak arkadaşlar bunu göz önünde bulundursun. Mouse'un üstü dışındaki (Üstten kastım, yukarıda belirttiğim gibi pürüzlü mat yüzey.) tüm her yeri Piano Black malzemeden yapılması ! Piano Black malzeme her ne kadar estetik dursa da, inanılmaz derecede çizilme potansiyeline sahip ! Yani elinize bir bez alıp silerken dahi kılcal çizikler açabiliyorsunuz. Böyle bir malzemeyi Mouse'un tabanında kullanması da Razer'ın ayrı bir salaklığı ! Şuan Mouse'umun altı tamamen kılcal çiziklerle kaplı. Resimde göremiyor olabilirsiniz. Zira kamera çok iyi değil.
Ben biraz da işin yazılım kısmına geçmek istiyorum ;
Yukarıda gördüğünüz gibi, aşağı yukarı, sağ ve sol tık dahil her şeyi tamamen kendinize göre değiştirebiliyorsunuz. Hatta Mouse'u yukarıda gördüğünüz gibi solak dahi yapabiliyorsunuz ! Bu yüzden Razer'ı tebrik ediyorum. Yoklama hızı ve DPI'ı yukarıda profillere kaydedip, Mouse'un altındaki tuştan değiştirebiliyorsunuz. Ayrıca daha önce de dediğim gibi, Logo Led'lerini kapatabiliyorsunuz.
Benim kullandığım sadece Driver. Bunun dışında, Razer'ın ''Synapse 2.0'' adlı bulut programı var. Yani bir Account alıyorsunuz. Ve yaptığınız tüm ayarlar Razer sunucularına yükleniyor ! Böylece tekrar ayar yapmadan, Account'unuza giriş yapmanız yeterli oluyor.
Bunların dışında, Razer DeathAdder, sanki bir ekran kartı gibi Frimware sürümü güncellenen bir aygıt. Resimde de gördüğünüz gibi, Driver bana Frimware sürümümü de belirtiyor. Eğer programımın ve Frimware'imin yeni sürümü çıkarsa, bana hatırlatıyor.
Son olarak söylemek istediğim bir kaç şey var. Genel olarak DeathAdder v2, parasının hakkını verebilen bir ürün. Fakat dediğin gibi, ''Piano Black'' malzemenin tabanında kullanılması dahi benim için caydırıcı bir sebep. Çok çabuk çiziliyor ve moralinizi bozabiliyor. Bunu göz önünde bulundurun. Ayrıca her ne kadar Amerika'da Razer ürünleri ömür boyu garantili olsa da, ülkemizde çoğu elektronik alet gibi bu da 2 yıl garantili.
Kısacası DeathAdder, 150, 200 lira arası bütçede güzel bir seçenek. Genel olarak artılar ve eksilerine gelirsek ;
+ Üst yüzeyi çizilmeye dayanıklı.
+ Kablo koruması ve kablo uzun yıllar dayanabilecek şekilde tasarlanmış.
+ Güncel Frimware çıkması ve yazılımlarının güncel tutulması.
+ 3.5G Infrared Sensor.
+ Mükemmel ergonomik yapısı.
+ Teflon ayaklar.
- Piano Black malzeme, dolayısıyla çabuk deforme olması
- DPI ve Polling Rate butonunun tabanda bulunması
- Tekerleğin dişlilerinin erken deforme olması
- Yüzey seçmesi
Genel olarak, Razer DeathAdder v2, parasının hakkını verebilen ve kullanıcılara ''Eksisinden fazla artı.'' sunabilen bir ürün.
Piyasada 150 ila 170 lira arasında KDV dahil bulabilirsiniz. Yanında kesinlikle en az ''QcK Mini'' ayarında bir Mouse Pad alınmalı.
