Sahur yerine iftar.
Kendimden örnek vereyim. 2015 yılında birisi beni seviyordu. Ben ne yaptım, görmemezlikten geldim. Onun yeşil gözlerini unutamıyorum. Mahallede taşındığı zaman kalbim sızladı. Ben ne yaptım dedim kendi kendime. Ben de sevseydim onu . Canım yanıyor.Pek iyi değil. Şu an herşeyi şakaya vurabilecek bir moddayım ve bu hiç hoşuma gitmiyor. Az önce bir konuya saçma bir mesaj atmışım. Şimdi okudum üzüldüm. Öngörüsüz hareketler yapmaya başladım bile. Bu beni rahatsız ediyor.
Seviyorum evet ancak birden açılamam da. Sevgilisi var. 2 senedir beraberler hatırlarsanız. Şimdi ben aslında ilk başta onunla dost olup onu bir tanımak istiyorum. Bana değerler katacağına da eminim. Ancak işte bilmiyorum ben bugün pek iyi değilim. Onunla tanışmamıza bile sanırım baya zaman var. "Zaman kaybetmek". Zaman kaybedebilirim elbet onun için. Başka kızları da gözüm kaç aylardır görmüyordu doğru düzgün. Bugün birden görmeye başladım. Ahlaki açından ruhum zayıf düştü. Zayıf, sapıkça, çapkınca düşünceler kafamda gezinmeye başladı. Kendimi toparlamalıyım ancak şu an bunu yapamıyor aksine daha da yoldan çıkıyor gibiyim.
Ama dediğiniz bir şeyin doğru olduğunu biliyorum. O beni merak ediyor. Bu dostça bir merak daha da doğrusu bir insanı tanımaya yönelik bir merak. Bunu gerçekten hissediyorum. Bu konuda da ilk adımı sanırım ben atacağım.
Sizi anlıyorum gerçekten. Haklısınız aniden açılmak olmaz dediğiniz gibi. Hayır, lütfen kendinizi bırakmayın. Keşke sizi bir bilse de nasıl sevdiğinizi görse. Benim bir lafım var. Yazın sonu, selamet diyorum. Yani çok yakında güzel haberi vereceksiniz. Siz mutlu olun, canınızı sıkmayın. Her şey çok güzel olacak. Eminim ki o da sizi düşünüyor. Değerli bir insansınız. Muhteşem insansınız.
Bu arada küçükken 3-4 yaşındayken gazete yerdim. Kim bilir kaç tane haber yedim.