Kardeşim seni kırmak gibi bir derdim yok. Örnek olarak bir Hocanın yazısını paylaşmak isterim.
Laiklik, din ile devleti ayrı tutmanın adıdır. Dini, ibadethaneye ve eve hapsetmenin adı olarak da kaydedebiliriz laikliği. Bunun anlamı da şudur:
Din, insanların aralarındaki ilişkilere karışmasın, isteyen kalbiyle istediğine inansın ama dili ve organları ile bunu tatbik etmesin. Böyle bir şey İslam için mümkün değildir. Zira İslam, her şeyden önce bizim sokaklarımızı, iş yerlerimizi, evlerimizi Allah'ın rızasına göre tanzim etmek istemektedir. Bunun için laikliği İslam açısından tarif ederken şöyle diyebiliriz: Laiklik, İslam ile sokağı, evi, iş yerini, siyaseti ayrı tutmaktır. İslam ise evi, iş yerini, sokağı ve her yeri Allah'ın rızasına göre tanzim etmenin adıdır. Açıkça görülür ki bu anlamdaki laiklik ile İslâm aynı yerde bulunamaz. Bilmemenin kurbanı olarak dilinden böyle sözler çıkabilir. Allah'a sığınmak ve ayak kaymasına karşı hassas olmak gerekmektedir. Bu tür tartışmalarla da insanların inatlaşmalarına sebep olma tehlikesini de göz ardı etmeyelim. Kaş yaparken göz çıkarma tehlikesine düşmeyelim.
Nureddin Yıldız