Ölümden korkuyor musun?

  • Konuyu başlatan 264523
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 88
  • Görüntüleme 7.263
Özel bir soru olabilir fakat sizin ölüme bakış açısını merak ediyorum, ölmek korkutucu ya da kurtuluş olarak gören var mı?
Şahsen ölüm kadar korkutucu bir şey olamaz, çok fazla bilinmeyen olduğu için korkunç gelebilir fakat kaçınılmaz olandan kaçamayacağımız için ölüm yokmuş gibi, korkunç değilmiş gibi, yaşamak daha güzel olduğunu düşünüyorum.
Hayır,bence ölüm bir kurtuluş.
 
Ani ölüm var sürünerek zor ölüm var.

Ben bedenimin kullanılamaz şekilde harap olmasından korkarım. Şöyle örnek vereyim tek kapısı olan her yer beton bir odadasın (Çıkış sadece kapıdan). Ve kapıdan içeri yarım metre lav akıyor tanzikli. Max 3-4dk da öleceksin. Böyle bir senaryo kalbi daraltır ruha korku salar.

İçinde %1 de olsa kutrulma ihtimali olan durum varsa korkmam ama kesin ölümse, muhabbet yaklaşmış kesin ölümü beklemek. Bu zaman aralığı artık ne kadarsa 20 saniye, 4dk... Korkuyla karışık seni sen yapan tüm değerlerin bu dünyadan silindiği için üzüntü de duyarım.
 
@Poyraz Kuzgun Ölmek değil de o anı görmek korkunç bence. Ben de birkaç defa yaşadım o hali. İlk anda hiçbir farkındalık yok, adrenalin var zaten. Sonrasında olayları değerlendirme geliyor ki burası kişiye göre zor gelebilir. Sonrasında kaldığı yerden devam ediyor insan. :D
En son bir köpek sürüsünün saldırısına uğruyordum. Sokakta gece vakti birden bir sürü çıktı karşıma. Ve sinirli bir şekilde havlamaya başladılar. Havlamalarına bakınca beni tehlike olarak algıladı fark ettim. Birden üstüme koşunca diğerleri de birden kalkıp koşmaya başladı. Bir kaçışım var sanki 180 kmh'la koşuyorum. En son ayağım takıldı bayağı bir düştüm sürüklendim. Vücudum parçalandı fark ettim. Ilık ılık kanın akışını da hissettim en kötü kan kokusunu alıp saldırırlar diyordum. O an gözümü kapattım düşündüğüm tek şey bunlar beni parçalayacak acaba çok canım acır mı acı çekerek mi ölücem acaba diye düşündüm. Sonra kafamı kaldırıp baktım usulca hiç biri kalmamış. Uzaktan birisi görmüş, sana orda saldırmamalarının imkanı yok sanki bir şeyden korkmuşlar gibi dönüp kaçtılar dedi. Ailemi aradım falan pansumana gittik. Yarılmadık, parçalanmadık, kesilmedik yerimiz kalmamış. Benimde keyfim yerinde sürekli gülüyorum. Doktorun biri yara bereden vücudun gözükmüyor birde keyifle gülüyorsun dedi. Ben de 10 dakika önce acı çekerecek mi ölücem acaba yoksa birden mi ölücem diye düşünüyordum. Şimdi burada pansuman yaptırıyorum bırakta rahat rahat güleyim dedim.

Onsan sonra seninde dediğin gibi olayları değerlendirme aşaması başladı. Ölümden döndük bundan sonra şöyle yapacam böyle yapacağım felan diye hesap kitap yapıyordum. 1 Hafta sonra hiç bir şey olmamış gibi laylaylom günahkar hayatımıza devam etmeye başladık. O değerlendirme aşamasındaki konuların hiç biri gerçekleştirilmiyor bu arada tabi ki. Yusuf yusuf döneminde alınmış kararlar olunca üzerindeki korkuyu atlatınca hepsi unutuluyor.
 
Yok abi. Ben ölmekten korkmuyorum. Başımda ki dertlerden korkuyorum. Yarın sınavım var. Teslim etmem gereken bir performans ödevim var. Tamamlamam gereken bir matematik defterim var. Nedense bunları yapamam diye çok korkuyorum ama ölürsem bunlardan kurtulurum diye ölmekten korkmuyorum galiba. Böyle mevzuları neden bu kadar ciddiye aldığımı da bir türlü anlamış değilim. Zaten benim gibi birinin böyle bir dünyada gelip görecek, geçirecek zamanı olduğunu da zannetmiyorum.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı