Tanrının bir kişiliği olsaydı nasıl olurdu?

Çok eski olmasına rağmen ve konunun başlığından sapmasından dolayı cevap olarak şunu bırakıyorum.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Hititler vb. medeniyetlerde çok farklı tanrı figürleri de görebilirsiniz. Söylemek istediğim kim neye inanıyorsa bırakın ona inansın. Yani üçgen peynire mi tapıyor bu onun kararı, onun hür iradesi. Geçipte insanlara kanıt sunmak vs. gibi şeylere insanlar nasıl düşüyor anlam veremiyorum. O zaman gidip hindistandaki insanlara da ineğin et deposu olduğunu, dini bir varlık olmacağını anlatalım farklı gelmiyor değil mi.

Yıl 2020 hala kuranı kerim açıp kuranda yazıyor bak şu oldu yanlış bir harekettir. Yani siz bir kitap alıyorsunuz ve sürekli bilimle iliştirmeye çalışıyorsunuz. O videodaki dağların harket etmesi örneği 1920ler de diyelim onaylandı. Kuran kaç yılında yazıldı? Madem öyle yazıyordu, neden önceden böyle bir tez konulup ispatlanmadı. Öne sürüyor ya videodaki arkadaş.

Bu tarz şeyler görünce aklıma gelen en büyük soru ise şudur. Neden 3 büyük din Kudüs de çıkmıştır?


Konuyu biraz ben de saptırmış olabilirim. Kusuruma bakmasın konuyu açan arkadaş.

Cevabına gelirsek tanrı bir yazılımcıdır ve onun geliştirdiği algoritmalar içersinde devam eden bir düzen işlemektedir. Yani bir programcının yazdığı kodda hata olduğunda duyduğu acı kadar duyar. ( hayvan örneğine ithafen) Bu tarz örneklerden kişilik analizi yapılabileceğini sanmıyorum.
Neden Kudüs'te çıktığıyla alakalı : Tanrı Sadist mi?
Kimse suç işleyip acı hak etmiyor , tanrı herkesi farklı şeyler iler sınıyor kimini acı bir ölüm ile kimini yoksulluk ile kimine ise zenginlik veriyor ve diğer insanlara yardı edip etmemesi ile sınıyor . Bu dünya da doğru ve yanlışlar gayet açık ve belli tanrı kötülük yapanların cezasını iyilik yapanlarında müfakatını ölümden sonraki hayatta vericek , Ayrıca Tanrı dediğimiz varlık insanın hayal gücünün çok daha ötesinde zeka ve güce sahip hatta sınırsız , sizin göremediğiniz bilmediginiz her şeyi bilir ayrıca tanrıya insansı özellikler yüklemek çok yanlış örnek veriyim, iki bilgisayar parçasının birbirlerine kaç watt güçde çalıştıklarını hayal edelim biri 50w diyor diğeri 100, ardından biri 'Acaba bizim yaratıcımız kaç watt enerji ile çalışıyor'
diyor, bu soru çok saçma olurdu çünkü insan watt,elektirik ile çalışmaz tanrıda zaman ve mekanın üzerinde , farklı bir boyutta olan bir varlıktır, ayrıca benim inandıgım ve doğruluğunun çok sayıda kanıtı olduğu kitapta tanrı hayatı ve insanları yaratmasının sebebini bilinmek ve tanınmak istediği şeklinde açıklıyor 'Ben saklı bir hazineydim bilinmek istedim' şeklinde, Kuran'ın doğruluğunun kanıtlarını sorucak olursan bugün bilim insanlarının yeni keşfettiği çoğu olayı çok uzun yıllar önce ele alması ve anlatması örneğin uzayın sürekli genişlemekte olduğu ve bunun gibi bir sürü bilgi var araştırabilirsin , ha belki Kuran'ın yeni yazıldığını vs söyleyebilirsin bununda deneyi yapılıyor Eski bi yerde Kuran bulunuyor (neresi oldugunu tam hatırlamıyorum) o Kuran'ın üzerinde bazı ölçümler yapılıyor ve gerçektende 500-600 lü yıllarda oluşturulduğu ortaya çıkıyor söyliyeceklerim bukadardı.
İnsanları yaratmasının sebebinin bilinmek olduğunu yazmışsınız, başka bir ayetinde de 'Ben insanları bana kulluk etsinler diye yarattım' diyor.
O zamanın insanlarının anlayacağı şekilde anlatılmış olduğu için öyle deniyor. Yoksa cehennemde kızgın ateşler, cennette meyveli bahçeler, huriler falan yok :D
O zamanın insanlarının anlayacağı şekilde deniyor mu? Tutarsızlığınız var çünkü kutsal kitabın tüm canlılara ve tüm zamanlara** ithaf ettiği söylenir/yazar.
Sen tokluğun kıymetini bil diye birileri açlıktan ölsün yani? Korkum olsa bunları söylüyor olmazdım. Ben aç olmasam bile aç insanın hakkını adil olmayan yaratıcıya karşı savunurum. Yaratıcı herkesten hesap sormayacak mı? Açlıktan, sefaletten ölen çocuğun da soracak hesabı var diyorum. Başka insanların kötü olması o çocuğun suçu değil. O topraklarda doğmak da genel olarak doğmak da onun tercihi değil. Kimi coğrafyalardaki insan yapımı kanunlar bu kitaplardan daha adil. İnsandan iyisini yapamayan yaratıcıya saygı duymak kişinin tercihi.

Ben o çocuğun suçu ne diyorum. Birileri sürekli diğer insanlar diyor. O çocuk diyorum, o çocuk. Kendisinden hesap sorulacak "o çocuk."
Kimi coğrafyalardaki insan yapımı kanunlar daha adil demişsiniz, örnek verir misiniz yani biraz daha açar mısınız?
 
Son düzenleme:
Sanki yargılama, hesap sorma, eşitlikler ve adaletin nasıl sağlanacağı konusunda oraya gidip gelmen sayesinde tam olarak nasıl olacağını biliyormuşsun da buna çok kızıyormuşsun gibi görünüyor. Eşit koşullar sunulmadığı için belki de eşit koşullarda yargılama olmayacaktır. Kaldı ki öyle de olması gerekiyor zaten.
Belki de eşit koşullarda yargılama olmayacaktır? Kendine inanmayanları ne olursa olsun, ne kadar iyi bir insan olursa olsun sonsuz azap ve cehennem bekleyeceğini söyleyen o. Kendine inananları ise ne kadar kötü olursa olsun sonunda cennete gideceğini söyleyen de yine o.. Burda eşit bir yargılama göremiyorum.
Olmayan bir varlığın kişiliğini tahmin edemeyiz.

Boy aşması değil, konu sapıyor siz soru sormuşsunuz, konuda zaten dinle alakası yok demişsiniz, ama tartışmaya bak.
Değerli zamanımızı Tanrı var mı? kişiliği var mı? böyle mi? şöyle falan gibi saçma sorularla doldurmaya gerek yok. Kendiniz neyi doğru görüyorsanız onu yapın. Eğer gerçekten Tanrı diye bir varlık varsa, öldüğümüzde iyi bir insan olduğunuz için sizi ödüllendirir elbet.

Bilgi mi? Tanrı'nın kişiliği hakkında kim bilgiye sahip? herkes kafasından atmıyor mu?
İyi bir insan olsan da inançsızsan sonsuz azap olacağını söyleyen de yine Tanrı.
Çocuklar konusunda bende üzgünüm ama öldüren kimlerdir? Tabiki de Allah korkusu olmayan, ahiretini düşünmeyen acizlik abidesi en aşağı mahlukatlardır. Allah onları ibretlik yaratıp, nasıl işkence yapıp aciz duruma düştüklerini görmemiz için bizi şereflendirmiş olamaz mı? Beden ölür, ruh değil. Onlar ise diğer dünyada karşılığını hakkı ile alacaklardır. Benimde gönlüm razı gelmiyor ama dua edip rabbine sığınmaktan başka ne yapabilirsiniz.

Tekrarlıyorum
Diyorsunuz ki: Allah onları veya iman edenleri neden muhafaza etmiyor, ediyor ama kişiyi ya burada ya da ahirette ödüllendiriyor. O işkence yapanlar, Allah'ın mucizesi olan fırlatılmış bir su damlacığından oluşup da Allah korkusunu gözetmeyenler, rızasına nail olmayanlardır.
Düşünsenize suçsuz yere ölmüşsünüz ama cenneti garantilemişsiniz. Sizi öldüren küfre düşkün olmasa, yanlışa gitmese ve Allah korkusu var ise neden öldürsün ki...Çocukların ölmesini neden isteyeyim; günahsız sabilerin canları söz konusu...


Sizi dönderecek kadar bilgiye sahip değilim dedim, kaynak attığımda ise şu sözleri sarf etmenizden çekinirim: "Bunları siz yazmadınız, binlerce kaynak var zaten; bana açıklamanız gerek" vb. söylemlerde bulunmanızı istemem.


Yaratılmayı biz istedik. Sadece HATIRLAMIYORUZ, imtihan dünyasını biz seçtik.
Şöyle başlayayım, siz yoksunuz ama kahinat sahibi Allah var. Olmayan siz yaratılmadan önce nasıl Dünya'ya gelip gelmeyeceğini seçebilirsin, YOKSUNUZ ki...Diyelim Allah sizi yaratacak ve size beden ve ruh tahsil etmeden önce bir şekilde karar vermeniz için akıl ihsan etti. Kaynakta ki gibi olmasını dilemez miydiniz? “Allah bize sordu mu ki bizi böyle yarattı?”

Kalbe düşünce organı demedim ki, sadece TEK BAŞINA o mükemmel organ olan beyni kullanır iseniz o lanet ettiğin işkence yapan mahlukatlardan farkınız olmaz. Onların sıkıntısı kendilerini zeki ve üstün bir ırk olarak görüp katletme ve sömürme anlayışı içinde hayatlarını idame ettirmeleridir. Bilmezler ki kıyamet gününde iman etseler dahi işe yaramayacaktır.
Biz de beynimizi kullanıyoruz ama kalp ile de Dünya'da ki hayatımıza nakşediyoruz. Dediğim gibi kalp sadece bir organsa nasıl o çocuklara merhamet içinde yardım etmeyi dileyip, Allah'ı görmezden gelir siniz? Her şey bir ihtimal üzerine mi...Lütfen tanıdığınız veya güvendiğiniz birinden yardım alınız.
Aktaracak çok şey vardır ama doğru kişiyi siz bulun ki tavsiyelerini dikkate alasınız. İnşallah geç olmaz...(Çevreniz de yok mu? Aileniz...)

Ben dinci birisi değilim ne zikre ne de öyle yerlere gittim!!! Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Küstahlık yapmadan cevap verebilir misiniz? (Resmi konuşurken davranıyorsun değil de davranıyorsunuz, demelisiniz.)
'Diyelim Allah sizi yaratacak ve size beden ve ruh tahsil etmeden önce bir şekilde karar vermeniz için akıl ihsan etti' demişsiniz ama cümlenize varsayımla başlıyorsunuz yani bunun tam tersi de mümkün. Bizi yaratmadan önce kendi istediğimiz hayatı sormadan yaratma ihtimali de mevcut yani. Böyle bir durumda adaletsizlikler doğuyor. Tercih yapamadığımız (ırk, coğrafya vs.) gibi etmenler yüzünden zarar görmemiz veya diğerlerine nispeten kötü hayat yaşayıp bunun sonucunda yargılanmamız vs. tutarsızlıklar oluyor uzun lafın kısası.
Öncelikle bu yazdıklarının tamamı senin kendi fikrin. Tanrı tabii ki yarattıklarında düzen ister. Ama bu düzen talebi bir insan ürünü değil, Tanrı'nın öz isteğidir. Ki başlangıçta da zaten öyleydi ama bu düzeni kabul etmeyip bozan bizleriz. "Dinler düzen sağlıyor. Din olmasaydı biri kapını kırıp seni öldürebilirdi" demişsin. Dinler insanların vicdanlarını değiştirmez bunu değiştiren, yön veren İnsanın kendisidir. Örneğin iskandinavya ülkerinde genel olarak ateizm yaygın ama suç oranları çok düşük. Demek ki din insanların vicdanında büyük bir etkiye sahip değilmiş. Bu, bireyin kendi vicdanı ile ilgili bir konu. Şu an dünyanın bu durumda olmasının sebebi de Tanrı değil. Tam tersi biz, insanlarız. Çünkü Tanrı başlangıçta böyle yaratmamıştı.

"Tanrı varsa, iyi olduğumuz sürece ruhumuza zarar geleceğini düşünmüyorum. " Bu sözüne de katılmıyorum. Kime göre iyisin? Kime göre kötüsün? Tamamen göreceli. Çok sık duyuyorum bunu, "Ben iyi biriyim, kötülük de etmiyorum, adam öldürmedim, hırsızlık da yapmadım daha ne olsun." Ama hala içimizde kötü düşünceler, öfke, bencillik gibi şeyler olduğu sürece yaptığımız iyilikler veya "iyi biri" olmamız bir fayda sağlamıyor, tüm bunlar kötü düşüncelerin, kötülüğün üstünü de örtmüyor. İyi biri olmamız, yaptığımız iyilikler bizi kurtarmıyor. Tanrı şöyle diyor:

“Doğru kimse yok, tek kişi bile yok.
Anlayan kimse yok,
Tanrı'yı arayan yok.
Hepsi saptı,
Tümü yararsız oldu.
İyilik eden yok, tek kişi bile!
Romalılar 3:10-12

Tanrı'ya göre Dünya üzerinde ben iyiyim diyebilecek tek kişi bile yok. En iyi insan bile mutlaka bir gün birine öfkelenebiliyor. Bir kutsallık yok. Tüm bunların dışında Tanrı konusu zaten teolojik bir konu. Ne ben varlığını sana tam anlamıyla ispat edebilirim ne de sen yokluğunu ispat edebilirsin. Tamamen imana dayalı.
Bu arada maalesef Türkiye'de bilinen bir yanlışı da düzeltmek istiyorum. 4 Adet kitap yok. Tevrat, Zebur ve İncil üç farklı kitap değil birbirlerinin devamı olan tek bir kitaptır. Zebur, Tevrat'ın devamı. İncil ise Tevrat ve Zebur'un devamıdır. Buna teolojide Kutsal Kitap(Tevrat, Zebur, İncil) deniliyor. Kuran-ı Kerim ise bu kitaptan ayrılan başlı başına ayrı ve farklı bir kitaptır.

Tanrı kendini bize açıklamadığı sürece O'nun karakteri, kişiliği hakkında çevremize veya hayatımıza bakarak bir fikir belirtemeyiz. Ancak tahminde bulunabiliriz.
Tanrı kendini bize açıklamadığı sürece kişiliği hakkında yorum yapamayız demişsiniz ama birçok ayette çok şefkatli ve çok merhametli olduğu ya da çok azap dolu olduğu yazar. Bu kendini açıklamak değil midir?
Yıllar sonra niye hortlattınız konuyu?
Yorumları okumak sarıyor.
Screenshot_16.png
Bende kuranın değiştirildiğine inanıyorum bu yüzden bazı ayetlere uymuyorum.
Her şeye gücü yeten çok yüce bir Tanrının kendi sözlerinin değiştirilmesine müsaade etmeyeceğini düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
İşte o göndermiş olsaydı izin vermezdi diyorum, mesajınız ironi mi tam anlayamadım ama olsun 🙂
🙃


İncil ve Tevrat'taki tanrı her şeyi bilen bir tanrı değil. Sodom ve Gomore'de melekleri casus olarak kullanıyordu diye biliyorum. Her şeyi her an gören ve bilen tanrı konsepti 3.patch'de geldi. Bu yüzden değiştirildiğinden haberi yoktu belki🙂
 

Geri
Yukarı