KHK mağdurları için komisyonlar kurulmadı mı?
2016 yılından beridir suçsuz olan varsa görevine dönüyor az veya çok. Ama toptancı bir şekilde hepsi suçsuz hepsi görevine dönmeli anlayışına karşıyım ben diyorum yoksa suçsuz olan geri dönsün tabi. Bütün hepsi suçsuz diye savunan veya benimseyen yanlış yapıyordur.
Sana bir soru sordum inatla cevap vermiyorsun sence ne kadarı suçsuzdur? Ayrıca bir kişi mahkeme tarafından tahliye edilirse ne olursa olsun kim olursa olsun devlet geri almalı mıdır? Devletin insiyatifi veya çalışacağı kişiyi seçme hakkı yok mudur? Amirlerinin veya yetkililerin değerlendirme hakkı yok mudur?
Adan direk FETO'cu değildir ama iltisaklıdır veya sempatizandır bunları nasıl ayırt edecez mesela devlet kritik görevde o kişiyi çalıştırmamak isteyemez mi? Darbe sonrası oluşan OHAL sürecinde işine son veremez mi ?
Şu tarz açıklamalar söylemler beni rahatsız ediyor mesela. Geri dönecez görevlerimizi geri alacaz itibarlı bir şekilde geri gelecez kurumlarımızı alacaz flan.
Yine konuyu sulandırmışsınız. Gazetecilik ayrı bir şey devlet memurluğundan, kamu işçiliğinden hukuksuzca atılmak ayrı bir şeydir. Adem Yavuz ile konunun ne ilgisi var?
Gazetecilik faaliyetleri, "cemaat" medyası veya destekleyen medya kuruluşları ayrı bir konu. Onu tartışmak istiyorsanız, gidin o konuyu bir başlık olarak açın. İsteyen gelir tartışır.
Memuriyetten çıkarılmak için yüz kızartıcı suç, terör faaliyetleri falan lazım. Tabi bunun da somut delillerle ve mahkeme kararları ile ortaya konması lazım. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu okuyun.
Bu insanlar hiçbir mahkeme olmadan, bir kişinin keyfiyeti ile çıkardığı KHK'larla görevlerinden uzaklaştırıldı. KHK'lara giden listelerde, amir veya kendilerince belirledikleri yandaş sendika üyesi memur görüşü ile yani bu memurların çalıştığı kurumların amirleri veya yandaş memurlardan birileri "bunlar bölücü, PKK yanlısı, FETÖ yanlısı" gibi bildirimler gönderdi.
Ohal Komisyonu kuruldu, bu adil bir çözüm değil ve çok ağır işliyor. Zaten verdiği kararlar da hâlâ keyfi ve hukuka uygun değil.
Komisyona başvuran 126 bin civarı insan var. Sadece 16 bin kişi göreve kabul edildi. 104 bin kişi reddedildi. 6 bin kişi hakkında hâlâ bir karar yok. Başvurusu reddedilenler hukuki itiraz yoluna gidebiliyor. Ve haklarını arıyorlar. Başvurusu sonuçlanmayanlar bu haktan da mahrum.
Aralarında suçlu bulunanlar var. Suçları neymiş? Devletin kuruluşuna onay ve yıllarca destek verdiği sendikalara üye olmak, yine devletin destek verdiği ve BDDK eliyle denetime tabi tuttuğu bankalarda hesabı olmak (bu arada o bankaların çeşitli yöneticileri ve ünlü müşterileri devlette, ana akım medyada cirit atıyor, el üstünde tutuluyor), devletin onay ve reklamını yaptığı, gençleri adeta mecbur bıraktığı okul, dersane ve yurtlarda (AKP'li yetkililerin çoğu bu kurumların açılışlarına katılmış, etkinliklerine katılıp, öğrenim görmeleri içinde çocuklarını göndermiştir) bir dönem öğrenim görmüş olmak. Bir de bunlarla hiç ilgisi olmayan KESK (en çok Eğitim Sen) üyesi olmak ve KESK'in eylem - miting gibi etkinliklerine katılmak.
Komisyona başvuran sayı mağdurların hepsi değil ve mağdurların sayısı sürekli artıyor. Yani keyfi işten çıkarmalar aralıksız devam ediyor. Videoyu izlerseniz sayının 2 milyona dayandığını söylüyor arkadaşlar.
Devlet birlikte çalışmak istemediği kişileri çıkaramaz mi diye sormuşsunuz. Neye göre, kime göre olacak bu tutum? Devlet memurunu, kamu personelini kimsenin keyfine göre çıkaramazsınız. Yukarda yazdığım gibi suçu sabit olanları çıkarır devlet.
Haa diyelim ki hakkında soruşturma devam eden personel olur. O zaman soruşturma sonuçlanana kadar açığa alabilir.
Bir de kendilerince güvenemedikleri personel var. Şu an orduda binlerce personel, işinden uzaklaştırılıp, tüm maddi ve özlük hakları devam ederek evlerinde dinlendirilenler var.
Konumuzda KHK mağduru insanlar bu iki durumda da değil, hiçbir soruşturma, mahkeme olmadan bir gecede uzaklaştırılıyorlar. Tüm maddi ve özlük haklarından mahrumlar. Kendilerinin başka iş yapmaları da engelleniyor.
Suçlu olanlar var mı? Görevden uzaklaştırmak için böyle bir gerekçeye başvurulmadı. Bazılarını çok sonradan hukuksuz olarak bir seylerle suçlayıp hüküm verdiler. Ama onlara da itiraz hakkı vermiyorlar. Ve o insanlar suçlu ise neden cezaevlerine girmiyorlar?
Ordu personelinden FETÖ'cü olduğunu iddia ettiklerinin bir kısmını cezaevlerine koydular.
Sivil memurlardan sonradan suç isnat edilen insanlardan cezaevinde yatan yok gibi.
Bu konuda mağdurları ve temsilcilerini dinlemenizi öneririm. Orada konuya son derece hakim bir sözcü ve avukat konuşuyor. Onları dinlerseniz daha sağlıklı bilgi edinirsiniz.