Selam kardeşim. Öncelikle bu hayatta her zaman yalnız olduğunu kabul ederek başlayabilirsin. Bu yalnızlık seni gerçek boyuta alacak. Arkadaşım dediğin hiç kimse bu hayatı senin gözünden görmüyor senin duygularınla hissetmiyor. O yüzden ikinci olarak arkadaşa koşullu olarak bir işe başlama. Kendin için başlamalısın. Evet sosyal varlıklarız ve sosyal iletişim bizi çok mutlu eden bir şey. Ama seninle aynı veya benzer hedefe doğru yürüyen insanlarla o sosyal ilişkiyi kurman gerek. Seni sömüren kişilerle değil. Mesela bir spor salonuna gitmeye başladığında disiplinli olarak kendini geliştirmeye odaklanmaya başladığında etrafında olmasını istediğin insanları oradan seçmeye başlayacaksın. Senden daha bilgili insanlar olacak onlara sorular sorarak muhabbet ederek onlarla hayatını paylaşarak farklı bir dünya açacaksın kendine. Yapıcı ilişkilere sahip olmak neymiş onu öğreneceksin. Disiplinli olarak spor yapan insanların çoğu bu bilinçte olduğu için sana destek de olacaktır çünkü kendileri de bu durumlardan geçmiş olan insanlar olurlar genelde.
Sonra, hayatını dışarıdan izlemeyi öğret kendine. Dışarıdan nasıl görünüyor olabilirim ben diye düşün. Ve 5 sene sonra kendimi nasıl görmek isterdim diye düşün. Bunun için yapman gerekenleri araştır ve ufak hedeflerle istikrarlı bir şekilde geçir günlerini. Her gün dün yaptığın bir şeyden gurur duymalısın kendin için. Zihnini istikrara programla, canın istemese de o "kendin için iyi olacağını bildiğin şeyi" yapmaya devam et her gün.
Yukarıda da söylendiği gibi, sen kendini gerçekleştirdiğin zaman hem etrafındaki insanların kalitesi artacak, hem kendi değerinin farkına varmış olacaksın. Senin istediğin kişiler senin yanında olabilecek. Arkadaşım dediğin insanlar gibi birer vagon olmaktansa lokomotif olmuş olacaksın. İlerleyen sen olduğunda herkes sana takılmak ister hayatta. O zaman da seçeneğin olur. Kendin için iyi olanı seçmeye başlarsın.
Kimse için umutsuzluğa kapılma. Sen iyi olursan çevrendeki herkesi iyi edebilirsin. Sen kendine odaklan. Kendi hayatın ve geleceğin için iyi olacak şeyler yap. Gününü oyun oynayarak geçirme. 29 yaşına geldiğinde vaktin ne kadar çabuk geçtiğini fark edip bunalıma girmeni istemiyorum. Hayatta en büyük hatamız vaktimiz olduğuna inanmak ve kendimizi ertelemek.
Ha bir de. Motivasyon videoları izleyip izleyip gaza gelmek güzeldir. Ama 1 hafta sonra 95% o insanların motivasyonu düşer. Çünkü motivasyon bir işe sadece başlamak için gerekli kısım. Devam edebilmek için istikrara ihtiyacın var. Hayatta yapmak istediğin bir uğraş belirle. Bir meslek, bir beceri. İyi olabileceğini düşündüğün bir şey. Ve onun için her gün çabala. Çünkü herkes aslında ne yapması gerektiğini çok iyi bilir. Ama yapmaz. Sen yapanlardan ol. Dopamini kaçışlardan, kabul görme hissinden, tebriklerden alma. Kendin için yaptığın iyi şeyler sana yeterince dopamin verecek. Kendinle gurur duymak bu hayatta yaşayacağın en muhteşem his. Sen hep onu kovala. Kimsenin arkadaşlığını sevgisini aşkını kovalama. Seninle olmak isteyen zaten senin etrafına geliyor.
Bize de buna benzer şeyleri üstünkörü anlatırdı büyüklerimiz eskiden, ya da duyardık bir yerlerden. Ama bazı şeyler sadece gerçekten o yaşa gelince çarpıyor. Biz anlamazdık. O zihinsel olgunluğa erişmemiştik. Kendimizi çok olgun görürdük

sen şimdi şanslısın. İnternetten her türlü imkana motivasyona ulaşman mümkün. Her konuda araştırma yapman mümkün. Bak ben sana kim bilir nereden bunları yazıyorum şu anda seni gram tanımamama rağmen. Sen bu imkanı kullan kardeşim. Bil ki gerçekten bazı şeyler yaşla anlaşılıyor. Ona göre önlemini al. Her gün çaba göster kendin için. Böylelikle hayata atılma yaşın geldiği zaman kaybolmuş hissetmeyeceksin.