Tabiat insanların mı hayvanların mı?

Manasız. Tabiat tarafsızdır ki kendince bir iradesi yoktur. Bir fırtına bir beldeyi altüst ederken orada oluşmasının sebebi, sadece basınç farkı ile alakalidır ve şuna dokunayım, şuna dokunmayayım demez.

Sanırım demek istediği biz insanız güçlüyüz istediğimizi yapabiliriz kafasında. Tüm doğa ve bölgelerde insanların insafında...
 
Sanırım demek istediği biz insanız güçlüyüz istediğimizi yapabiliriz kafasında. Tüm doğa ve bölgelerde insanların insafında...

Bizim yaptıklarımız, doğa üzerinde en fazla etkiye sahiptir. Ama bu, doğa hakkında bir sahiplik iddiasında bulunmamıza dayanak değildir. Haddimizi bilmek ve uyumu yakalayabilmek gerekir.

@Buğra's karşı olduğunuz ya da hoşunuza gitmeyen kısmı da ifade etseydiniz bari, belki yanlışımızı düzeltirdik.
 
Son düzenleme:
Geldik linç yiyeceğim bir konuya. Sizce içinde bulunduğumuz tabiat insanlar için mi yaratıldı yoksa hayvanlar için mi? Burada dengeli ikisi içinde vesaire demiyorum ikisinden birisi için olsa hangisi için sizce? Benim fikrim şu bu doğa, bu çevre bizim *insanlar* için yaratıldı. Hayvanlarda bu sistemde var olan, döngüye katkı sağlayan dostlarımız. Popülist konuşup "hayvanların hakkıdır doğa biz işgal ettik" diyenler kanımca çok saçma düşünüyor. Doğa bizim ve bizim için yaratıldı. Bu konuyu açma sebebim daha önce açmış olduğum bir konuda 5-6 sayfa bunu tartışmamdı. Bir arkadaş "hayvanların hakkı doğa insanlar ölmeli o zaman her şey iyi olur" demişti.
Doğa insanların ve insanlar için yaratıldı ise neden insanlar doğayı yok ediyor ? Bu tezatlığın açıklamasını da yapabilir misin
?
 
Tabiatta en güçlü doğanın kendi yarattığı afetler canlılar olarak tabiatta en güçlü olan biziz akıllı olan biziz hayvanların yaşamasına biz izin veriyoruz kullanıyoruz da çoğu hayvanı. Bu gerçekçi olmayanları görünce kusasım geliyor.
 
Son düzenleme:
Tabiat aslında ona hükmedecek kadar güçlü olanın hakkı normal şartlar altında.

Var olan her canlı aslında dominant olabilme içgüdüsüyle yaşar. İnsan, bildiğimiz canlılara göre var olmuş ve var olan en dominant canlı. İnsanın dominantlığına ve gücüne erişebilmeyi bırakın yaklaşabilen yaşamış veya hala yaşayan herhangi bir canlı yok. Dinazorlar vs. eline su dökemez fakat bu dominantlığı düşünebilme yetisine sahip olduğu için yer yer törpülemesi gerekiyor, dediğim gibi insanın düşünme ve uygulama anlamında limiti neredeyse yok. Bu limitsizlik bir de kendi içindeki vahşi dürtülerle birleşince neler olabildiğini görüyoruz tarihte. Haliyle şu anki düzende insanın elindeki güç kimsede olmadığı için tabiata hükmeden de kendisi. Ayrıca bu derece kötülük yapabilme yetisine sahip insan yine en az aynı derecede iyilik de yapabilir ve yer yer yapıyor da.

Bu "biz hayvanlara doğaya zarar veriyoruz aman yarabbi lanet olsun insanlar hiç var olmasaydı keşke" falan gibi boş beleş yorumları bırakmak lazım. İnsan durduk yere tabiata zarar vermiyor altında genelde haksız da olsa bir motif var. Yani örneğin; bir bölgedeki ormanı gizlice el altından yakıyor sonra yanan bölgeye yeni bina inşaa ediyor vs. gibi her ne kadar kötü bir şey yapsa da içinden karlı çıkacağı ve kendisine kısa dönemde zararı olmayacak bir eylem. Bu sorunu da çözecek olan insanın yine ta kendisi çünkü dediğim gibi o kadar güçlü bir varlık ki kötüleştiğinde kendisini yine kendinin durdurması gerekiyor. Bir de sanki insan sadece oraya buraya gidip hadi kutuptaki buzları eritelim, ozon tabakasını delelim diye geziniyor gibi de bakmamak lazım dediğim gibi her şey siyah veya beyaz değil sonuçta.
 
Tabiat aslında ona hükmedecek kadar güçlü olanın hakkı normal şartlar altında.

Bu "normal şartlar" değil, sizin öznel şartlarınız ki en basit hali ile her canlının yaşama hakkından bihaber bir tespit.

Var olan her canlı aslında dominant olabilme içgüdüsüyle yaşar.

Dediğiniz gibi bir içgüdü mevcuttur fakat insanın bunun dışında yaşamayı başarabilen halleri de mevcuttur ve bu tartışmaların olma sebebi de budur. Birileri der ki "ben her şeyi yapma hakkına sahibim", diğerleri de "yasalar var" der mesela ve insan yasalar oluşturabilme kabiliyetine sahip, yegane canlıdır.

Haliyle şu anki düzende insanın elindeki güç kimsede olmadığı için tabiata hükmeden de kendisi. Ayrıca bu derece kötülük yapabilme yetisine sahip insan yine en az aynı derecede iyilik de yapabilir ve yer yer yapıyor da.

Ne yazık ki yapmıyor, sadece yaptığını zannediyor. Eğer yapsaydı, dünya bu halde olmazdı. İyilik hakkındaki tartışmayı bir kenara bırakalım, çevre kirliliği diye bir sorun olmazdı.

Bu "biz hayvanlara doğaya zarar veriyoruz aman yarabbi lanet olsun insanlar hiç var olmasaydı keşke" falan gibi boş beleş yorumları bırakmak lazım. İnsan durduk yere tabiata zarar vermiyor altında genelde haksız da olsa bir motif var. Yani örneğin; bir bölgedeki ormanı gizlice el altından yakıyor sonra yanan bölgeye yeni bina inşaa ediyor vs. gibi her ne kadar kötü bir şey yapsa da içinden karlı çıkacağı ve kendisine kısa dönemde zararı olmayacak bir eylem.

Haklısınız, ağaç ile beton aynı işlevi gören iki materyal. Misal, beton ile beslenebilen organizmalar da mevcut doğada ya da ne bileyim, barınma maksatlı beton heyelana da mani olabiliyor.

Bir şeylere boş beleş yaftası yapıştırmak ne kadar da kolay.
 
Son düzenleme:
Tabiat aslında ona hükmedecek kadar güçlü olanın hakkı normal şartlar altında.

Var olan her canlı aslında dominant olabilme içgüdüsüyle yaşar. İnsan, bildiğimiz canlılara göre var olmuş ve var olan en dominant canlı. İnsanın dominantlığına ve gücüne erişebilmeyi bırakın yaklaşabilen yaşamış veya hala yaşayan herhangi bir canlı yok. Dinazorlar vs. eline su dökemez fakat bu dominantlığı düşünebilme yetisine sahip olduğu için yer yer törpülemesi gerekiyor, dediğim gibi insanın düşünme ve uygulama anlamında limiti neredeyse yok. Bu limitsizlik bir de kendi içindeki vahşi dürtülerle birleşince neler olabildiğini görüyoruz tarihte. Haliyle şu anki düzende insanın elindeki güç kimsede olmadığı için tabiata hükmeden de kendisi. Ayrıca bu derece kötülük yapabilme yetisine sahip insan yine en az aynı derecede iyilik de yapabilir ve yer yer yapıyor da.

Bu "biz hayvanlara doğaya zarar veriyoruz aman yarabbi lanet olsun insanlar hiç var olmasaydı keşke" falan gibi boş beleş yorumları bırakmak lazım. İnsan durduk yere tabiata zarar vermiyor altında genelde haksız da olsa bir motif var. Yani örneğin; bir bölgedeki ormanı gizlice el altından yakıyor sonra yanan bölgeye yeni bina inşaa ediyor vs. gibi her ne kadar kötü bir şey yapsa da içinden karlı çıkacağı ve kendisine kısa dönemde zararı olmayacak bir eylem. Bu sorunu da çözecek olan insanın yine ta kendisi çünkü dediğim gibi o kadar güçlü bir varlık ki kötüleştiğinde kendisini yine kendinin durdurması gerekiyor. Bir de sanki insan sadece oraya buraya gidip hadi kutuptaki buzları eritelim, ozon tabakasını delelim diye geziniyor gibi de bakmamak lazım dediğim gibi her şey siyah veya beyaz değil sonuçta.
Zaten kimse insanların durduk yere sırf şerefsizliğine doğaya zarar verdiğini düşünmüyor. Her şeyi kendi çıkarlarımız için yapıyoruz. Bir gün doğaya şerefsizliğine de zarar verecek olursak onu da kendi çıkarımız için yapardık. Neyse. Şahsi çıkarları için orman yakmakla bunun bir alakası yok ama. Haa adamın çıkarı var o zaman yaksın mı diyeceğiz. Zararı yok diyorsunuz ama o zaman herkes gitsin orman yaksın, doğa namına bir şey kalmasın ülkede. Bunun önüne nasıl geçeceksiniz? Çok teknolojik gelişmiş bir dünyada yaşıyoruz. Her imkanımız var. Bunun da bir bedeli olmak zorunda doğal olarak. İnsanın doğaya verdiği zararla kafayı bozmuş olan kişiler varsa onlar da o zaman araba falan hatta elektrik bile kullanmasınlar. Ama sizin bahsettiğiniz gibi orman yakmayla hiçbir alakası yok bunun.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı