Sonuçları olmasaydı insanlar dinlere inanır mıydı?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
@T21 @Oreki

-Hangi hayat?
-- Yaşadığımız hayat.
-Yaşadığınız hayat sizin, belki de ben sizin dünyanıza ait değilim.

@The Virtuoso ( anlayabilecek donanımın olduğu için yazıyorum. )

Dinler bir bilişsel kopukluk, bir gerçeklik. Bin yıl öncesinin hatta üç yüzyıl öncesinin insanlarını mesul tutamayız, iki yüz yıl ile bir yüz yıl arası insanları da tek tük medeniyet gitmiş mi gitmemiş mi ona göre mesul tutabiliriz elbet ya da tutmayız.

Lakin günümüzde medeniyetin gitmediği medeni hafızanın uğramadığı yer yok Türkiye'de, sinirsel hafıza tamam folklorik hafıza tamam medeni hafıza da tamam, kabul ediyorum fanatikler aşırılar bir terör örgütünün hizmet gitmesin diyerekten bir bölgeyi terör etmesi gibi medeniyeti teröre boğuyor olabilirler lakin bu bile bahane değil çünkü:

İnsan kendisinden mesul olanda, imkan kaynak çok tamah eden yok.

Bu açıdan cezai ehliyet meselesinden dolayı aşırısından fanatikleri tıpkı bir yirmi yıl öncesi gibi mahkemelerde haklarında heyet raporu çıkarılıp akıl hastanelerine gönderilmeleri gibi gönderilmeliler ve hakları sınırlandırılmalılar lakin öyle mi günümüz de?

Günümüzde bir gerçeklik var psikiyatrik bozukluk bir gerçeklik meleke yoksunluğu var milyonlarca insandan oluşan kuru kalabalıklar da topluma diyor ki benim gerçekliğim olacak.

Demokrasin sonuçlar da milyonlarca çoğunluğun dayattığı gerçeklikten.

O gerçekliğe aykırı olan da tehdit altında hisseden milyonlar diyor ki benim gerçekliğim ülkenin gerçekliği olmazsa ben tehdit altında hissedeceğim.

Sonra da gerçekten kopmuş bir gerçeklik içinde oraya buraya savrulan kurudan milyonlarca kalabalık.

O kalabalığın içinde de bu gerçekliğe bu dünyaya ait olmayan gerçekler?

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Sen ne anlatıyon be abla ne diyon be abi?
 
@The Virtuoso :

Gerçeklik ile gerçek arasındaki fark : Bir sanal gözlük ( Virtual Reality Glass ) gözlüğü gözüne takıp kumandayı eline aldığında oyun içinde sen oynarken bu bir gerçeklik.

Kafayı tavana çarptın kolunu kapıya çarptın televizyona vurdun televizyonu kırdın işbun bulunduğun ortam gerçek gözlüğün içindeki dünya gerçeklik.

İşte bu bilişsel kopukluktan yani gerçekle gerçeklik arasında bağ kopmasından kafayı tavana vurdun dirseği kapıya çarptın başı kanattın.

Günümüz Türkiye'sinde ki dinler mitler inanışlar ezoterik zihniyet tezahür bir gerçekliktir.

Gerçek ise ilimdir fendir , Gerçeklik ise dalalettir gaflettir cehalettir.

İşte bu yüzden de gerçeklik içinde bilişsel kopukluk yaşayan psikiyatri hastaların melekeleri yoktur heyet raporuyla TCK'ya göre hakları sınırlandırılıp müşahede altına alınmaları gerektiğini söylüyoruz.

Hakların sınırlandırılması kasıt : Üstüne taşınır taşınmaz varlık bulunduramaz, hat açamaz mevduat sahibi olamaz, oy kullanamaz, hesap açamaz vesaire vesaire.

Bir dönem bu Kadir Mısırlıoğlu ve daha nicelerine uygulanmış, lakin yeni dönemde buna son verilmiştir.

TCK'ya göre hala daha vardır bu kanun yürürlükte lakin uygulanmaz.

Sen ne anlatıyon be abla ne diyon be abi?
 
İşte bütün ayrım burada ortaya çıkıyor ama sıkıntı şurada, vahametin karşısında ihtiyaçtan eğilim gösterdiğimiz inanç inanış tinsel pratik ve rutinler, aynı zamanda bu tansiyonu infiali vahameti körükleyen hem de kronikleştiren şeyler.

Yani stres altında his etmeyelim diye sarıldığımız dinler inanışlar mistisizm ezoterik gerisin geri denize düşüp ( vahamete ) yılana sarılmak ( dinler ) gibi oluyor.

Vehamet karşısında ihtiyaçen eğilim gösterenler elbette vardır. Fakat ben bu durumda olduğumu düşünmüyorum. Sıkıntılara sabır göstermek için illa dine ihtiyaç olduğunu da düşünmüyorum. Fakat din -daha doğrusu islam- insan hayatını düzenleyen güzelleştiren bir inançtır. İnsana şükür etmeyi, elindeki ile mutlu olmayı, sıkıntılara karşı sabırlı olmayı öğretir. Zengin olup mutlu olamayan o kadar çok insan var ki. Bunun karşısında daha mütevazi bir hayat sürüp mutlu olan insan sayısı da bir hayli fazla.

İnsanı insan yapan maneviyatıdır. Bir yerden miras gelir piyango vurur sen 1 günde zengin olursun. Yanlış tercihler yaparsın, borca harca düşersin haciz yersin o zenginliğin 1 günde biter. Ama ahlak ve kültürün, manevi değerlerin bir günde ne artar ne azalır. Zihniyet bozuksa dünyanın en zengini de olsan beş kuruş etmez. O servet ancak bir mana ile birlikte değerlidir. O manayı kaybedersen madde sana bela olur.

Demem o ki artık dini fakir edebiyatının mezesi yapmaktan vazgeçin. İnsanlar fakir oldukları için dine inanmıyorlar. Çalışmadıkları için okumadıkları için fakir oluyorlar. Bundan 4 5 asır önce islamın en güçlü olduğu zamanlarda bu böyle değildi. Tıp, felsefe, bilim, astroloji, matematik gibi alanların en ünlü isimleri müslümandı. Şuan da bu saydığım alanlarda müslüman olan veya başka dine inanan çok fazla isim var. Din sizin anladığınız şekilden bambaşka bir olgu. Bunu artık öğrenin.
 
Zengin olup mutlu olamayan o kadar çok insan var ki. Bunun karşısında daha mütevazi bir hayat sürüp mutlu olan insan sayısı da bir hayli fazla.
Bunun cevabı basit. Zengin ve hayalindeki her şeyi yapmış bir insanın ölüden farkı yoktur. Fakir, karnını mı doyuracak, yoksa hayalini mi gerçekleştirecek?

İnsanı insan yapan maneviyatıdır. Bir yerden miras gelir piyango vurur sen 1 günde zengin olursun. Yanlış tercihler yaparsın, borca harca düşersin haciz yersin o zenginliğin 1 günde biter. Ama ahlak ve kültürün, manevi değerlerin bir günde ne artar ne azalır. Zihniyet bozuksa dünyanın en zengini de olsan beş kuruş etmez. O servet ancak bir mana ile birlikte değerlidir. O manayı kaybedersen madde sana bela olur.
Bu fakir edebiyatından başka bir şey değildir.

İnsanlar fakir oldukları için dine inanmıyorlar. Çalışmadıkları için okumadıkları için fakir oluyorlar.
Buna katılıyorum ve ekliyorum; korktukları için dine inanıyorlar. Hani bir lafınız vardır sizin:

"70 kere günah işle, 71. tövbende kabul olur." Bunu kim istemez ki?

Bundan 4 5 asır önce islamın en güçlü olduğu zamanlarda bu böyle değildi. Tıp, felsefe, bilim, astroloji, matematik gibi alanların en ünlü isimleri müslümandı. Şuan da bu saydığım alanlarda müslüman olan veya başka dine inanan çok fazla isim var. Din sizin anladığınız şekilden bambaşka bir olgu. Bunu artık öğrenin.
"Bir Müslüman bilimle uğraşamaz." demiyoruz. "Bir Müslümanın sınırı vardır." diyoruz.

Örneğin;

Bir Müslümanın deney ve gözlemden elde ettiği veriler, "Evrim vardır." diyorsa, o Müslüman bunu kabul edemez. İnancına aykırıdır. Yoksa Harezmi'ye "0(sıfır)ı bulamazsın knk." demedik.

Artı olarak kaç Müslüman sayarsın mesela bilime katkı yapmış? Harezmi haricinde.. Siz, Farabi ve İbn-i Sina gibi batılılara ilham olmuş adamları dinden çıkarttınız. Ne anlatıyorsun sen?

Astroloji, bilim dalı değildir bu arada. Astronomidir, o. Astroloji olsa duramazsın.
 
O kadar çok yanlış var ki hangi birisini konuşalım şimdi yazdıklarınız içinden.

Bunun yerine yapabileceğimiz yegane şey, sizin gerçeği on yıl yirmi yıl otuz yıl sonra görmeniz iş işten geçmesi ya da hiç gerçeğin farkında dahi olmadan ölüp gitmeniz.

@VP67 Senin gerçekliğin sosyal kimliğin Müslümanlık kimliği, Müslümanlık kimliğine zeval geldiği için tetiklendin, Çünkü kendini vahametin karşısında tehdit altında his ettin. Bunu da aşabilmek için diyorsun ki Müslümanlık gerçekliğimi herkese zorla döve döve dayatırsam kendimi tehdit altında hissetmem, benim gerçekliğim onlarında gerçekliği olur zarar görmem.

@VP67 Bütün foyası budur bu işin ötesi berisi yok. Dolayısıyla senin bu sanrıdan bu bilişsel kopukluktan kurtulabilmenin tek çaresi senin bunu deneyimlemen, vakti zamanı gelende deneyimleyebilir misin? yoksa ömrün yetmez mi bilinmez. Lakin inan bana sen o kadar değerli değilsin beni de geç bende değerli değilim, İnan bana uğraşmaz zaten insanlar senin için bırak spagetti canavarına inansın benden uzak olsun bana dokunmasın der, senin şu an bu bilişsel kopuklukta ısrar ediyor oluşun nedeni bu. Dışlanmışlık ve vahamet.

Bu yüzden benden size bir naçizane kardeşin tavsiyesi, Her şey ispatlı delilli tartışmaya da açık değil, Bugün birisi kitap yazsa çıkarsa diğeri de o kitabı bir kaç bir şey değiştirip yayınlasa teliften başı ağrır, Müslümanlık yani bir Yahudi mezhebi olan Müslümanlık ben Allah'ın ilk halini biliyorum, gülen oynayan eğlenen sinirlenen senden benden farkı yok, Şuna da tüyo vereyim.

@VP67 Kuran'ın ilk versiyonlarından birisini öneriyorum size, Yeni Babil'in ilk ahitleri.

İlk ahitleri okuduktan sonra, Deprem ve sel felaketinden sonra Kenan'a göç eden Ziggurat rahiplerin yani Sümerli rahiplerin yani Samilerden İbranilerin ilkin tabletleri ahitleri okursanız mevzuyu anlarsınız.

@237920 Mezopotamya da din devlet yani din diye bir şey yok devlet sistemidir, bakınız KABE ilk halleri.

@237920 Hala daha kafirdir örneğin Müslüman bilginler.

Vehamet karşısında ihtiyaçen eğilim gösterenler elbette vardır. Fakat ben bu durumda olduğumu düşünmüyorum. Sıkıntılara sabır göstermek için illa dine ihtiyaç olduğunu da düşünmüyorum. Fakat din -daha doğrusu islam- insan hayatını düzenleyen güzelleştiren bir inançtır. İnsana şükür etmeyi, elindeki ile mutlu olmayı, sıkıntılara karşı sabırlı olmayı öğretir. Zengin olup mutlu olamayan o kadar çok insan var ki. Bunun karşısında daha mütevazi bir hayat sürüp mutlu olan insan sayısı da bir hayli fazla.

İnsanı insan yapan maneviyatıdır. Bir yerden miras gelir piyango vurur sen 1 günde zengin olursun. Yanlış tercihler yaparsın, borca harca düşersin haciz yersin o zenginliğin 1 günde biter. Ama ahlak ve kültürün, manevi değerlerin bir günde ne artar ne azalır. Zihniyet bozuksa dünyanın en zengini de olsan beş kuruş etmez. O servet ancak bir mana ile birlikte değerlidir. O manayı kaybedersen madde sana bela olur.

Demem o ki artık dini fakir edebiyatının mezesi yapmaktan vazgeçin. İnsanlar fakir oldukları için dine inanmıyorlar. Çalışmadıkları için okumadıkları için fakir oluyorlar. Bundan 4 5 asır önce islamın en güçlü olduğu zamanlarda bu böyle değildi. Tıp, felsefe, bilim, astroloji, matematik gibi alanların en ünlü isimleri müslümandı. Şuan da bu saydığım alanlarda müslüman olan veya başka dine inanan çok fazla isim var. Din sizin anladığınız şekilden bambaşka bir olgu. Bunu artık öğrenin.
 
İşte bir de İmam-ı Gazzali var diyeceğim de; o da bir Müslümana yaraşır şekilde, aklına esmeyenin katledilmesini istemiştir..
 
@237920

@237920 İki video arasındaki farkın içinde bin bilmem kaç yıl var.

@237920 Şu an eğer bizler Tacikler gibi Özbekler gibi değilsek de daha rötuşlun törpülü bunun nedeni, bu bahsini ettiğim muhabbetler.

Sırasıyla şu söylediklerimin anlaşılması için bilinmesi gerekenler:

  • Türkeşler Göktürk boyu Arap istilaları
  • Karahanlılar ve Saman-oğulları
  • Tarikatların baskıları ve zulümleri
  • Silsile sadat olmadan Horasan merkezli talebe hareketinin kurulması Yeseviler horasan erenleri
  • Anadolu'ya gidiş, Hacı Bektaşi Veliler
  • Oğuz Yabguluğu ve Selçuklular kınık çatışması Müslüman Tengrizm falan
Bu muhabbetlerde bilginiz olduğu takdirde, anlaşılacaktır söylediklerim.

@237920 Horasan erenleriyle diyubendi talebeleri arasındaki farkın içinde gizli her şey.

Tacik diyubendi merkezlin talebe, Talebenin bir kısmın Afganistan'da görürsün bir kısmın Pakistan'da Hindu Paki , Bir tarafın da Şu an Özbek Tacik kopan gelen Suriye Irak İŞİD görürsünüz.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


Bu da Horasan erenleri Oğuz'un tarikattan ilk kurtuluş Asya bin birli yüzyıllar Oğuz'un Hacı Bektaşi Anadolu Yeniçerilik sonradan Alevilik sonradan topuk

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

İşte bir de İmam-ı Gazzali var diyeceğim de; o da bir Müslümana yaraşır şekilde, aklına esmeyenin katledilmesini istemiştir..
 
Son düzenleme:
Hala daha kafirdir örneğin Müslüman bilginler.
Cayır cayır, cadı diye insan yakan Vatikan, dönüp özür dileyip, günah çıkarıyor yaktıkları için.

Silsile sadat olmadan Horasan merkezli talebe hareketinin kurulması Yeseviler horasan erenleri
Silsile-i Sadat olsa ne fark eder? Mesela Muhammed ile Nazım Kıbrısi arasındaki bağ nedir? Neye göre belirleniyor?
 
Son düzenleme:
Vatikan peki ilga etmiş mi ? elbette hayır Şimdi Vatikan'ın cayır cayır cadı yakmasın orta çağını bizin cayır cayır tavuk boğazlar gibin kol bacaklar kafalar uzuvlar koparmayın diri diri yakta dahil buna aynısın muhabbet, Derebeylik varmış Avrupa'da bizde yok muydu Dere beylik elbette vardı.

Halbuki Hristiyan da bir Müslüman bir Müslüman da bir Hristiyan ikisi de bunların Yahudi hepsi bunların tek din Yahudilik yani İbrahimilik İbranilik.

Ama o yapınca biz haklı oluyoruz biz yapınca o haklı oluyor sonra ikimizin yaptığı haksız başkasının yaptığı haklı oluyor başkasının yaptığı uzar gidiyor elbet.

Bu Hristiyanlığın eski çağda insanların bir arayış içinde olduklarında türettiği şey olduğunu değiştirmez Müslümanlıkta öyle Yahudilikte.

@237920 Silsile-i saadat soyu Reaya çobanlığıdır muktedirdir onlar.

Bu sıkıntılardan kaçabilmenin yolu olarak da horasan erenleri doğmuştur.

Yani bir tarikatın olabilmen için önce bir peygamber soyu olman gerekir.

Peygamber soylarına hizmetle mükellef bir sistemdir bu sistem temelin prensibi de İSA çobanlık Reaya çobanlığı.

@237920 Örneğin Karahanlı'nın ve sonrakinin sistemde Horasan talebe hareketin olasıya değin, Bağdat'tan Abbasi halifelikten otağın izin aldıktan sonra anca sultanlık edebilirdin, Sultanlık olayında Arap aileleri Arap peygamber soyları gözetirdin karşılığında tarikatlar yani senin için halkı güderlerdi. Halk da tarikatların şeyhine Arap peygamber soyuna hizmet ederdi böyleydi durumlar yani.

Bu yüzden Arap aileler Farslı ailelerde hoş tutulur bütün yağ ballı ekmek onların olurdu halk da bunlara hizmet kölen. Reaya

Reaya bir sınıftır, Osmanlı'da da vardı elbet, Örneğin Türkler Reaya sınıfındaydı.

Köleliğin kaldırılması Osmanlı'da Kanun-i Esasi ile olmuştur diyebiliriz.

Cayır cayır, cadı diye insan yakan Vatikan, dönüp özür dileyip, günah çıkarıyor yaktıkları için.
 
Son düzenleme:
Bunun cevabı basit. Zengin ve hayalindeki her şeyi yapmış bir insanın ölüden farkı yoktur. Fakir, karnını mı doyuracak, yoksa hayalini mi gerçekleştirecek?


Bu fakir edebiyatından başka bir şey değildir.


Buna katılıyorum ve ekliyorum; korktukları için dine inanıyorlar. Hani bir lafınız vardır sizin:

"70 kere günah işle, 71. tövbende kabul olur." Bunu kim istemez ki?


"Bir Müslüman bilimle uğraşamaz." demiyoruz. "Bir Müslümanın sınırı vardır." diyoruz.

Örneğin;

Bir Müslümanın deney ve gözlemden elde ettiği veriler, "Evrim vardır." diyorsa, o Müslüman bunu kabul edemez. İnancına aykırıdır. Yoksa Harezmi'ye "0(sıfır)ı bulamazsın knk." demedik.

Artı olarak kaç Müslüman sayarsın mesela bilime katkı yapmış? Harezmi haricinde.. Siz, Farabi ve İbn-i Sina gibi batılılara ilham olmuş adamları dinden çıkarttınız. Ne anlatıyorsun sen?

Astroloji, bilim dalı değildir bu arada. Astronomidir, o. Astroloji olsa duramazsın.

Astronomi olacaktı sürçü lisanımdan dolayı affola. Evrimi dinden çıkma sebebi olarak görmek eski zaman insanlarının davranışı. Şuan müslümanların yadsınamayacak kadar büyük çoğunluğu evrime inanıyor. Geleneksel dini inanca sahip olanlar inanmaz inandıramazsınız evet ama, anadan babadan duymayla taklidi imana sahip olanlar değil, ataştıran ve sorgulayan müslümanların çoğu evrime inanıyor. İslam araştırmayı sorgulamayı emrediyor. Şu zamanın müslümanları maalesef araştırmaktan ve sorgulamaktan aciz oldukları için cahillik çok fazla. Araştırıp sorgulayarak ve inancını anadan babadan taklit ile değil de, temellendiren müslümanların sayısı günden güne çoğalıyor elhamdulillah. Analarımızın babalarımızın neslinden sonraki müslümanlar, inşallah çok daha bilgili ve donanımlı olacaklar.

O kadar çok yanlış var ki hangi birisini konuşalım şimdi yazdıklarınız içinden.

Bunun yerine yapabileceğimiz yegane şey, sizin gerçeği on yıl yirmi yıl otuz yıl sonra görmeniz iş işten geçmesi ya da hiç gerçeğin farkında dahi olmadan ölüp gitmeniz.

@VP67 Senin gerçekliğin sosyal kimliğin Müslümanlık kimliği, Müslümanlık kimliğine zeval geldiği için tetiklendin, Çünkü kendini vahametin karşısında tehdit altında his ettin. Bunu da aşabilmek için diyorsun ki Müslümanlık gerçekliğimi herkese zorla döve döve dayatırsam kendimi tehdit altında hissetmem, benim gerçekliğim onlarında gerçekliği olur zarar görmem.

@VP67 Bütün foyası budur bu işin ötesi berisi yok. Dolayısıyla senin bu sanrıdan bu bilişsel kopukluktan kurtulabilmenin tek çaresi senin bunu deneyimlemen, vakti zamanı gelende deneyimleyebilir misin? yoksa ömrün yetmez mi bilinmez. Lakin inan bana sen o kadar değerli değilsin beni de geç bende değerli değilim, İnan bana uğraşmaz zaten insanlar senin için bırak spagetti canavarına inansın benden uzak olsun bana dokunmasın der, senin şu an bu bilişsel kopuklukta ısrar ediyor oluşun nedeni bu. Dışlanmışlık ve vahamet.

Bu yüzden benden size bir naçizane kardeşin tavsiyesi, Her şey ispatlı delilli tartışmaya da açık değil, Bugün birisi kitap yazsa çıkarsa diğeri de o kitabı bir kaç bir şey değiştirip yayınlasa teliften başı ağrır, Müslümanlık yani bir Yahudi mezhebi olan Müslümanlık ben Allah'ın ilk halini biliyorum, gülen oynayan eğlenen sinirlenen senden benden farkı yok, Şuna da tüyo vereyim.

@VP67 Kuran'ın ilk versiyonlarından birisini öneriyorum size, Yeni Babil'in ilk ahitleri.

İlk ahitleri okuduktan sonra, Deprem ve sel felaketinden sonra Kenan'a göç eden Ziggurat rahiplerin yani Sümerli rahiplerin yani Samilerden İbranilerin ilkin tabletleri ahitleri okursanız mevzuyu anlarsınız.

@237920 Mezopotamya da din devlet yani din diye bir şey yok devlet sistemidir, bakınız KABE ilk halleri.

@237920 Hala daha kafirdir örneğin Müslüman bilginler.

Gerçeği kendinin gördüğünü düşünmen senin cahilliğini ortaya koyuyor. Gerçek kime göre neye göre gerçek? Benim inandıklarım bildiklerim tek gerçek dersen kusura bakma senle tartışmaya bile girmem. Benim inancım islam. Ben islamın gerçek olduğuna inanıyorum. Sen ise başka şeyin gerçek olduğuna inanıyosun. Sana göre o, bana göre bu, başkasına göre başka şey, spagetti canavarına inanana da o, uzar gider. Buna gerçek demek başlı başına hata, bu inançtır.

Ben müslümanlığıma zeval geldiği için tetiklenmedim bunu nereden çıkarttın? Kimseye de inandığımı dayatma gibi bir amacım yok, herkesin inancı kendine. He bana bunu söylediğine göre, sen kendi inancını başkalarına dayatmaya çalışmış oluyosun. Senin bu sanrıdan kurtulman gibi bir şey söylemişsin. Sen beni tanıyormusun da bunu söylüyorsun? Nereden biliyorsun benim sonradan araştırarak sorgulayarak müslüman olmadığımı?

Bana o babil yazmalarını ya da yahudi kitaplarını getirde bir okuyayım. Oradan buradan duyduğun şeyleri bana söyleme, ben olmadığını biliyorum. Bir iki yerde aynı anlatı geçiyor diye baştan aşağı kopya sanıyorsun Kuran'ı. Ama senin oradan buradan duyduğun gibi maalesef kopya değil. Aynı olan yerleri illaki vardır bu da Kuran'ın gerçekliliğini ortaya çıkartır.

Mısır hiyerogliflerinin ne zaman yazı olduğu anlaşıldı biliyor musun? 19. yüzyıldın başında çözüldü. Peki 19. yüzyıldan önce ne olarak biliniyordu? Resimler, şekiller olarak biliniyordu. Mısır hiyeroglifleri çözümlendikten sonra geçen bir yazı şöyledir; "Diyarlar senin için yas tutar, sen sıhhatle uyanan olduğun için, tanrılardan daha büyük olduğun için, gökler ve yer senin için ağlar." Kuran buna ithafen, firavunun helakını anlattıktan sonra gökler ve yer onların ardından ağlamadı diyor. Pardon da, peygamber 19. yüzyılda çözülen mısır hiyerogliflerinde yazan yazıyı nereden biliyordu? Ya da söylediğin tevrattaki yazıyı nereden biliyordu? Tevratın ne zaman arapçaya çevrildiğini biliyor musun? Tahmin edeyim onu da bilmiyorsun. Ben söyliyim, 850 yıllarında çevrildi. İncilin çevirisini biliyor musun? Antik yunanca ile yazılan incil 896 yılında arapçaya çevrildi. Küçük bir kabilede doyup büyüyen ve eğitim almayan Hz Muhammed, bunları nereden biliyordu da Kuran'ı yazdı? Söylemlerinizde biraz realist olun. İçi boş iddialar ile, araştırıp sorgulayan müslümanlara karşı komik duruma düşmeyin.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı