Biyolojik Düzenin Evrimi

Kimse

Kilopat
Katılım
6 Ekim 2014
Mesajlar
1.906
Makaleler
21
Çözümler
2
Evrime kesinlikle inanan birisiyim. Zaten her zaman derim, evrime inanmama diye bir şey söz konusu bile olamaz. En fazla bilinmiyordur. Her neyse, başlıkta soruyu oldukça daraltarak sordum: biyolojik düzen nasıl evrimleşmiştir? Demek istediğim biz ve diğer canlılar vücutlarının ihtiyaçları olan tüm besinleri nasıl tam olarak doğada bulabiliyor? Mesela protein ihtiyacımızı etten, vitaminleri, karbonhidratları vs. meyve ve sebzelerden karşılıyoruz. Ama bu ikisi nasıl birbiriyle uyumlu bir şekilde evrimleşmiştir?

Teşekkür ederim.

@21Kıray :)
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Yaşam ve düzen analog bir saatin dişli çarkları gibi. Etrafınıza baktığınızda bile bu şaşırtıcı düzen ve uyumu görebilirsiniz. İnsan hayret ediyor gerçekten. Canlının değişen tabiat şartları için kendi iradesi dışında, birkaç nesil sonra evrimleşmesi ve tabiata uyum sağlaması... Uyumu bozan tek canlı ise maalesef insan.
Harbinger'in dünyaya gelip insanlığı hasat etmesi lazım. Belki yeni dünya mutlu mesut yaşar. :D
1.png
 
@JaroxJamaica Biz olmasak doğa daha rahat olacak belki de. En çok zarar verdiğimiz şeylerden birisi mesela: ağaç. Biz onları kesiyoruz ama onlar olmasa yaşayamayız. Onlar bizi öldürselerdi daha rahat yaşarlardı. Kahrolsun bağzı şeyler. :)
 
Ağaç kesme meselesini fazla büyütüyorsunuz. Biz İnsan türü olarak ekolojik sistemin içerisindeyiz, biz olmadan ekolojik sistem de olmaz.

Kimin söylediğini hatırlamıyorum ama şöyle demişti ne alaka demeyin; Evren'de yalnız değilsek bu korkutucu, eğer Evren'de yalnızsak bu çok daha korkutucu! Kocaman Evren'de İnsan ırkı hiç bir şey ifade etmiyormuş gibi görünüyor, biz ufacık tefecik İnsan'lar, bu devasa Evren'in içerisinde anlamsız mıyız?

Hayır! Haydi bunu tersine çevirelim!

Evren nötr bile değilken bizim yok oluşumuz Evren için hiç bir değişiklik ifade etmez. Fakat bizim anlamsız olmamızı, olsak da olmasak da değişen bir şeyin olmayacağı fikri bize İnsan ırkına ait. Bir şeyi önemli yada önemsiz yapan Evren değil, o biz İnsan'larız. Dur biraz içinden İnsan'ın Evren'e katkısı yok mu diyorsun? Evren'de anlamsız boyutlara sahip olan, varlığı bir şey ifade etmeyen bir annenin, evladı için önemsiz olduğunu söylemek gibi bir şey oluyor bu düşünce. Büyük Evren'i Evren yapan biziz, küçüklük önemsizlik anlamına gelmez! Bu sefer de Evren'in amaçsız büyüklüklerde olduğunu mu düşünüyorsun? Sen akıllanmayacaksın! Bizim gibi Evren'i sorgulayan zeki canlılar olmasaydı, işte o zaman Evren'in varlığı bile anlamsız olurdu. Mesela Evren'deki her şeyin söndüğünü ve Entropi'nin son bulduğunu varsayalım. Zamanın akışı geriye mi ileriye mi doğru aktığını, hatta zamanın akıp akmadığını bile tespit edemezdik.

Birde yeri gelmişken şunu eklemek istiyorum, ne alaka demeyin Evren'e her şey dahildir. Evren ve madde sonsuzluğu teorisi, bu teori hassas ayarları inkar için uydurulmuştur. Madde sonsuz olsaydı, Evren'in bir başka köşesinde bizlerin kopyaları olurdu. Bu kopyalar belki aynı işleri yapardı, Hatta galaksilerindeki şekil...vs bile aynı olurdu. Neden mi? Sonsuz sayıda parçacık olsa bile, uygun dizilişler tektir. Kısaca biz Evren'de tekrarlardık ve başka şeylerde tabii ki olurdu. Kulağa oldukça saçma geliyor!

Evren anlamsız boyutlarda, önemsiz özelliklere sahip olsaydı, İnsan neden sorusunu sorma gereği duymazdı. Evren'nin veya İnsan'ın önemi ve önemsizliği konusu bile hiç açılmamış olacaktı.

Çok yakın geçmişte köylerde kışın ayazında, İnsan'lar odun yakmasaydı, ağaç kesmeseydi, nasıl hayatta kalacaklardı. Bu şekilde basit düşünsek bile, bir şeyler anlam kazanıyor. Bunlara gereğinden fazlaca takılıyorsunuz! Bunlar İnsanoğlu'nun evrilmesinin ve ekolojik sistemin bir parçasıdır. Örneğin; şehirlerde eskiden kömür ile ısınırken, şimdi doğal gaz ile ısınılıyor. Bir sonraki düzeye geçildiğinde ışık enerjisi üretmenin maliyeti teknoloji gelişimi ile düşeceği için, ışık enerjisini elektriğe çevirerek ısınacağız. Sonsuza denk yazabilirim ama sonsuza kadar kimse okumaz.
 
@GCN Tüm yazdıklarınızı okudum. Güzel yazmışsınız ancak konuyu çok saptırmışsınız. Dediğime de fazla takılmışsınız. İhtiyaç için elbette ağaç kesilecek. Bahsettiğimin bu olmadığını anlamışsınızdır herhalde. Evet, betonlardan bahsediyorum. Ev için olanlar değil. Diyelim ev için, yine kestiğimiz kadar dikmeliyiz zaten bence. Ha bana sorarsanız doğayı çok severim, hiç kirletmem, çöp atmam, yerden sık sık çöp alırım, geri dönüşüme dikkat ederim ama diktiğim ağaç sayısı da sayılıdır. Miskinlikten... Konu gerçekten saptı bu arada, başlığa geri dönelim.
 
@Kimse Mesajını beğendim ama başlıktaki konuyu dolaylı yoldan ilgilendirdiği için üzerinde fazlaca durdum.

Bilinen Evren'de yaşam karbon temellidir, ilk sorulması gereken soru; "yaşam nasıl ortaya çıktı" olmalıydı! Karbon atomlarından oluşan ilk uygun dizilişte(katlanış) ilk yaşam ortaya çıkmıştır. Son derece ilkel ve son derece basit organizmalardı. Zamanla bu organizmalar bulunduğu ortamın imkan sağlaması ile form değiştirebildiler(evrim) örneğin; adını unuttum ilk fotosentez yapabilen organizmalar, "bolca" bulunan karbondioksiti değerlendirmeye alarak, fotosentez yaptılar ve bunun sonucunda Dünya'mız oksijene boğuldu. Oksijen seviyesi git gide artış sağladığı için bazı ortamlardaki, bazı organizmalar başka kaynaklardan da fayda sağlamaya başladılar. Başka kaynakları kullanabilmek için yani en iyi şekilde kullanabilmek için, o yöne doğru evrildiler. Dünya üzerinde yediğimiz her şey karbon temellidir, bu yüzden hepimiz yıldız tozuyuz tabiri türemiştir. Yediğimiz her şeyin içerisinde suda vardır. Fakat suda karbon bulunmaz ama dikkat edersen ilk yaşam suda meydana çıktı. Karşılıklı konuşarak daha iyi mesajlar yazabilirim, peşin peşin yazmayayım, yeter bence bu kadar. :D
 
Son düzenleme:
@GCN Tam istediğim cevap olmadı maalesef. Yani tam anlatamadığım için herhalde. Mesela neden hiçbir canlı doğada olmaması gerek kimyasallar üretmiyor? Hiçbir şekilde tüketilemeyen, toprağa karışmayan? Plastik mesela? Siz çok eskilere gittiniz. Meyve, sebzeler ve insan olarak düşünelim. Vitaminlere ihtiyacımız var ve tam olarak bunları meyve ve sebzelerde bulabiliyoruz. Böyle düşününce zaten meyvede olmasaydı biz de olmazdık, bu zamana kadar yaşayamazdık diyebilirsiniz ancak vitaminin A'sı, B'si, C'si, proteinler, karbonhidrat, yağ, lif, şeker vs. vs. Tam olarak bu ihtiyaçlarımızı doğada bulabiliyoruz. Elbette birbiriyle uyumlu olarak evrimleşmeseydik bugüne zaten gelemezdik. Benim sorum bu evrim nasıl işlemiştir? Hadi hayvanların organların evriminde falan doğal seçilim, cinsel seçilim tamam da burada bunu nasıl bulabiliriz? Tam anlatamıyorum sorumu ya. :)
 
Dünya üzerinde çevreye insan kadar zarar veren bir canlı yoktur. Dunya bitti, uzayı da kirletmeye başladık. Aklımızı kullansak aslında gül gibi geçinip gideceğiz. Sonuçta ineklerden çıkan gaz delmedi ozon tabakasını. Biz deldik. :)
 
Sınırlar kalksın, İnsanoğlu birleşsin, sınır nedir kardeşim? Hayvanlara pasaport mu soruyorlar? İnsanlığın gelişmesi için önce sınırların kalkması lazım, hani şu ergen inanışı olan yeni Dünya düzeni varya, bazen bunun gerçek olmasını istiyorum. Kim yönetirse yönetsin tek Dünya ülkesi olalım. Sonra verelim kafayı bilime, teknolojiye, hızımızı alınca, hızlandıkça hızlanırız. :D
 
@GCN Dünya hiçbir zaman güllük gülistanlık, kardeşöe yaşanabilen, tertemiz ve saf bir yer olmadı. Olmayacak da. Ama bu hayal kurmamızı engelleyemez. :) Yazın bunu, düzenlenirse tutar bu söz. :)
 
Uyarı! Bu konu 8 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı