"
Gün sonunda beni kimse hatırlamayacak ki?" ...varoluşsal krizleriniz ve hatırlanma arzunuzdan yola çıkarak, yaşama sevincinin olması için "hatırlanmak" da nereden çıktı? Bu nasıl bir egodur, nasıl yaman bir çelişkidir böyle. Varoluşun amaçsızlığı ve evrendeki toz bulutu olmaktan şikayetçi olanlar akıllarda ebediyen nüksetmek mi istiyor?
"Yaşamak için
ne sebebim var?" diye düşünüp ölmek için idealleştirilen ve gerçek hayatta hakimiyetini üstlenemediğimiz şeylerin ne denli bizden kaynaklandığı göremezken bir başkasının acısına bu denli empati yapmak nedendir merak ediyorum. Bu bir başkasının hayatını yaşamaktır, duygusal olgunluk ya da kalben iyilik/doğruluk değildir.
Gerçeklikten uzaklaşmak ve içsel hesaplaşmaları ertelemek için bir başkasının amaçlarına ve duygularına ev sahipliği yapmayın.
Olumsuzluğu böylesine kucaklarken geleceğinize şans verememeniz de çok yazıktır.
Duygusal insanlara hep sinir olmuşumdur. Kıracak bir yorumum oldu ise, kırılın.