Evrenin genişlemesinin durması ayrı, genişleme durduktan sonra içine çökmeye başlaması ayrı birer teori. Kendi içine çökerse, her şey tek bir noktaya geri dönerse ve tekillik haline gelirse, tekrardan büyük patlama olması olasılık dahilindedir. Bunun bir döngü halinde sürekli yaşanıyor olması ise konu ile alakalı bir başka düşünce.
Atomların hareketlerinin bu evrendekiyle aynı şekilde tekrarlanması, dizilimlerinin şimdiki zamanla aynı şekilde denk gelmesi hayallerin ötesinde düşük bir olasılık. Evrendeki tüm parçacıkların şu anki konumlarına ve dizilimlerine gelmesi kaotik bir süreç sonucunda gerçekleşti. Yeni bir büyük patlama sonrası aynı sürecin birebir tekrar yaşanması olasılığı 10 üzeri tüm evreni dolduracak kadar sıfırlı bir sayı olabilir.
Ancak imkansız değil. Birinin sonsuz hayatı olsaydı ve evreni dışarıdan gözlemleyebiliyor olsaydı, eninde sonunda tüm dizilimlerin tekrar etmeye başladığını görürdü. Çünkü evrende sınırlı sayıda parçacık var. Bu parçacıklar sınırlı sayıda dizilim gösterebilir. Bu nedenle teorik olarak sonsuz yaşamı olan bir gözlemci, bu sınırlı sayıdaki parçacıkların sınırlı sayıda biçimlerinin bir noktada tekrar aynı şekilde dizilim gösterdiğini görebilirdi. Her ne kadar kaotik bir düzen olursa olsun, sonuç olarak sonsuz olasılık yok ve bu da onu tekrar edebileceği anlamına gelir.
Bu konu ile bağlantılı olarak uzayın sonsuzluğu ile alakalı başka bir düşünce daha var. Uzayın belli bir noktasında sınırlı miktarda enerji ve sınırlı sayıda partikül var. Bu partiküller sınırlı biçimde düzenlenebiliyor. Eğer uzayın büyüklüğünün bir sınırı yoksa, sonsuza kadar devam ediyorsa bu partikül biçimleri tekrar etmek zorunda. Bu da hiçbir zaman iletişim kuramayacak olsak da orada bir yerlerde kopyalarımız olduğunu anlamına geliyor.