Yavuz Sultan Selim hilâfeti nasıl aldı?

  • Konuyu başlatan Efems
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 23
  • Görüntüleme 1.000

Efems

Decapat
Katılım
24 Kasım 2022
Mesajlar
664
Çözümler
3
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Yavuz, 1517 yılında ridaniye muharebesi ile memlük'leri ve dolayısıyla mısır'ı fethetti. Ama hilafeti(halifeliği) nasıl aldı? Bi' anda savaşı kazanınca "tamam arkadaşlar fethettik hilafeti alıyorum." tarzında falan mı bunu çok merak ediyorum. Bilen bi' hocam beni aydınlatabilir mi?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Yavuz, 1517 yılında ridaniye muharebesi ile memlük'leri ve dolayısıyla mısır'ı fethetti. Ama hilafeti(halifeliği) nasıl aldı? Bi' anda savaşı kazanınca "tamam arkadaşlar fethettik hilafeti alıyorum." tarzında falan mı bunu çok merak ediyorum. Bilen bi' hocam beni aydınlatabilir mi?

Hocam Osmanlı bir günde yıkılmadı değil mi aynı mantıkla bakabilirsiniz.
 
Yavuz, 1517 yılında ridaniye muharebesi ile memlük'leri ve dolayısıyla mısır'ı fethetti. Ama hilafeti(halifeliği) nasıl aldı? Bi' anda savaşı kazanınca "tamam arkadaşlar fethettik hilafeti alıyorum." tarzında falan mı bunu çok merak ediyorum. Bilen bi' hocam beni aydınlatabilir mi?

O zamanki halifelik memlüklerdeydi memlükleri fethedince otomatikman orada bir halife kalmadı ve halifeyi yenip o zamanki en güçlü İslam devleti olan Osmanlı sultanı yavuz sultan selim halifeliğini ilan etti diye biliyorum.
 
Yavuz, 1517 yılında ridaniye muharebesi ile memlük'leri ve dolayısıyla mısır'ı fethetti. Ama hilafeti(halifeliği) nasıl aldı? Bi' anda savaşı kazanınca "tamam arkadaşlar fethettik hilafeti alıyorum." tarzında falan mı bunu çok merak ediyorum. Bilen bi' hocam beni aydınlatabilir mi?
Kumda oyun oynanacak bir konu olmadığından Wikipedia'ya göz attıktan sonra daha eski ve yazıya dayanılan, kafaya/biata/rüşvete/politikaya göre değiştirilemeyen (ancak zaman geçtiği için farklı kaynaklardan çaprazlanarak kültürel/politik bakış açılarıyla tartılabilecek) yerlerden araştırmak gerekiyor.

Bu güzel sorunun devamında, bu topraklardaki varsa herhangi bir sıfat olarak halifeyi kimsenin sallamadığını arabistan yarımadasında sırtlarından bıçaklanan askerlerimizden anlamamak için gerçekten kan ihtiyacı olmadan, mitoz bölünmeyle ürüyor olmak gerek.

Yaptığım ufak araştırma sonrası, böyle bir yazı günümüzde 1948 "İzahlı Osmanlı Kronolojisi II sf 37" de ortaya konulsa da dayanak bir yazısı bulunmamakta. Ancak daha eski kaynakların çevirilerinde* böyle "halifelik devredildi" diye bir bilgi yok, halifeyi öldürmediği de ortada, ne Osmanlı ne rakip ne de diğer hükümdarlıkların arşivlerinde de yok (Avrupa v.b). Günümüzde eğitimde, toplumda göz önünde olan kişiler tarafından da dile getirildiği için gerçek kabul edilse de net bir yanlıştır.


*DOI: 10.37879/belleten.1992.675
 
Evet, savaşın kazanılması hilafetin Osmanlı’ya geçişinin önünü açtı, ancak bu geçiş basit bir “aldım” meselesi değildi. Hem Memlükler’in yıkılışı hem de Abbasi halifesinin Osmanlı himayesine girişi bu süreci mümkün kıldı.
O süreç nasıl işliyor? Kim karar veriyor Yavuz Sultan Selim'in halife olmasına?
 
O süreç nasıl işliyor? Kim karar veriyor Yavuz Sultan Selim'in halife olmasına?
Biraz uzun olacak. Fakat sonunda anlayacaksınız.

Mısır’ın alınması ve Memlük Devleti’nin sona ermesiyle, Abbasi Halifesi siyasi olarak yalnız kalmıştı. Bu durumda, hilafeti Osmanlı padişahına devretmek, hem Abbasi Halifesi hem de İslam dünyası için doğal bir çözüm olarak görülüyordu. Halifeliğin devri, Memlükler’in çöküşü ve Osmanlı’nın İslam dünyasında en güçlü siyasi otorite haline gelmesiyle doğal bir süreç olarak gelişti. Kimse Yavuz Sultan Selim’in halifeliğini sorgulayabilecek bir güce veya otoriteye sahip değildi. Bu nedenle, süreç hem dini hem de siyasi bir zorunluluk olarak şekillendi.
 
Biraz uzun olacak. Fakat sonunda anlayacaksınız.

Mısır’ın alınması ve Memlük Devleti’nin sona ermesiyle, Abbasi Halifesi siyasi olarak yalnız kalmıştı. Bu durumda, hilafeti Osmanlı padişahına devretmek, hem Abbasi Halifesi hem de İslam dünyası için doğal bir çözüm olarak görülüyordu. Halifeliğin devri, Memlükler’in çöküşü ve Osmanlı’nın İslam dünyasında en güçlü siyasi otorite haline gelmesiyle doğal bir süreç olarak gelişti. Kimse Yavuz Sultan Selim’in halifeliğini sorgulayabilecek bir güce veya otoriteye sahip değildi. Bu nedenle, süreç hem dini hem de siyasi bir zorunluluk olarak şekillendi.
Tamam ama nasıl oluyor şeyhülislam fetva falan mı veriyor? Yavuz nasıl anlıyor halife olduğunu? Yoksa en güçlü otorite kimdeyse direkt o mu halife oluyor, kimse karar vermeden?
 
Tamam ama nasıl oluyor şeyhülislam fetva falan mı veriyor? Yavuz nasıl anlıyor halife olduğunu? Yoksa en güçlü otorite kimdeyse direkt o mu halife oluyor, kimse karar vermeden?
Yavuz Sultan Selim’in halife olmasına kimse doğrudan karar vermedi. Bunun yerine, dönemin şartları ve olaylar bir araya gelerek hilafetin Osmanlı’ya geçişini zorunlu hale getirdi. Şeyhülislamın fetvası ya da ulemanın onayı gibi dini araçlar bu süreci destekledi, ancak asıl belirleyici faktör Yavuz’un siyasi ve askeri gücü oldu.
 
Yavuz Sultan Selim'in hilafeti aldığı iddiası doğru değildir. Yukarıda bir arkadaşımız güzel açıklayarak kaynak da vermiş. Gerçekten, en azından Fatih Sultan Mehmed'den itibaren Osmanlı Hükümarları, tıpkı Endülüs Hükümdarları, Fatımiler, Fas Kralları gibi hilafet iddiasında olup ünvanlarında bunu göstermişlerdir. Hilafet olgusunun siyasi ve tarihsel olarak ünvan dışında ortaya konması ise Küçük Kaynarca antlaşması ile olmuştur ki Kırım'ın tümden elden çıktığı bir yenilgi üzerine Kırım üzerinde etkinin sürdürülmesi anlamında diplomatik bir başarıdır.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı