Allah'ın insanları yaratma sebebi cehenneme atmak mı?

MAh'luk Arapça kökenli bir kelimedir ve yaratılmış demektir yani hakaret değildir.
Mahluk bizde yaratık anlamında kullanılıyor araştırabilirsiniz, cümlenin anlamına göre de değişir anlamı, sizin ne anlamda kullandiginizi ikimizde biliyoruz uzatmaya gerek yok o yüzden. Mahluk hakaret harici kullanılmıyor pek günümüzde, Türkçe eğitimi de vermeyelim size şimdi.
 
Anlattığımı sanıyordum:





Cevap Veriyorum:
"Diyanet Vakfı Meali" dir sizin savunduğunuz ve adından da anlaşılacağı üzere..
Ayrıca BKZ:Bütün mealler bulunmaktadır. (Kaynak)



Farklı yerler ile uğraşmamanız için de buraya bırakıyorum.


Türkçe Okunuşu *
Velekad żera/nâ licehenneme keśîran mine-lcinni vel-ins(i)(s) lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ velehum a’yunun lâ yubsirûne bihâ velehum âżânun lâ yesme’ûne bihâ(c) ulâ-ike kel-en’âmi bel hum edall(u)(c) ulâ-ike humu-lġâfilûn(e)
1.Ömer Çelik MealiYemin olsun ki biz cinlerden ve insanlardan birçok kimseyi cehenneme uyumlu yaratmışızdır. Şu sebeple ki, onların kalpleri var, fakat bununla gerçeği anlamazlar; gözleri var onunla görmezler; kulakları var onunla işitmezler. Hâsılı bunlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan daha şaşkındırlar. İşte asıl gâfil olanlar da bunlardır.
2.Diyanet Vakfı MealiAndolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.
3.Diyanet İşleri (Eski) MealiAnd olsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık; onların kalbleri vardır ama anlamazlar; gözleri vardır ama görmezler; kulakları vardır ama işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibi hatta daha sapıktırlar. İşte bunlar gafillerdir.
4.Diyanet İşleri (Yeni) MealiAndolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.
5.Elmalılı Hamdi Yazır MealiAndolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir.
6.Elmalılı Meali (Orjinal) MealiCelâlim hakkı için Cinn-ü İnsten bir çoğunu Cehennem için yarattık, onların öyle kalbleri vardır ki onlarla doymazlar, ve öyle gözleri vardır ki onlarla görmezler ve öyle kulakları vardır ki onlarla işitmezler, işte bunlar behaim gibi, hattâ daha şaşkındırlar, işte bunlar hep o gafiller
7.Hasan Basri Çantay MealiAndolsun ki biz cin ve insden bir çoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalbleri vardır, bunlarla idrâk etmezler; gözleri vardır, bunlarla görmezler; kulakları vardır, bunlarla işitmezler. Onlar dört ayaklı hayvanlar gibidir. Hattâ daha sapıkdırlar. Onlar gaflete düşenlerin ta kendileridir.
8.Hayrat Neşriyat MealiCelâlim hakkı için, cinlerden ve insanlardan birçoğunu (kendi irâdeleriyle hak edecekleri üzere) Cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, (ancak kendi küfürleri sebebiyle artık) onlarla (hakkı zevk edip) anlamazlar; onların gözleri vardır (ama) onlarla(Allah'ın delîllerini) görmezler; onların kulakları da vardır, (ama) onlarla (İlâhî nasîhatleri)işitmezler! İşte onlar hayvanlar gibidir; hattâ daha da aşağıdırlar. İşte onlar, gafillerin ta kendileridir.
9.Ali Fikri Yavuz MealiYemin olsun ki, cin ve insanlardan bir çoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır; bu kalblerle gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır; onlarla görmezler (ibret almazlar). Kulakları vardır; onlarla nasihat dinlemezler. İşte bunlar, hayvanlar gibidir; doğrusu daha sapık ve şaşkındırlar. Gafil olanlar da işte bunlardır.
10.Ömer Nasuhi Bilmen MealiAndolsun ki, cinden ve insten çoklarını cehennem için yarattık, onların kalbleri vardır ki, onlar ile anlayamazlar ve onların gözleri vardır ki, onlar ile göremezler ve onların kulakları vardır ki, onlar ile işitemezler. Onlar hayvanlar gibidirler, belki onlar daha sapıktırlar. İşte gâfil olanlar onlardır.
11.Ümit Şimşek MealiCinlerden de, insanlardan da Biz pek çok Cehennemlikler yarattık. Onların kalpleri vardır, anlamazlar; gözleri vardır, görmezler; kulakları vardır, işitmezler. Onlar hayvan gibi, hattâ daha da şaşkındırlar. Onlar gafillerin tâ kendileridir.
12.Yusuf Ali (English) MealiMany are the Jinns and men we have made for Hell: They have hearts wherewith they understand not, eyes wherewith they see not, and ears wherewith they hear not. They are like cattle,- nay more misguided: for they are heedless (of warning).

Hocam, Tartışmak ister iseniz, sürekli dediklerimi "yansıtmak, savurmak, anlamamazlıktan" gelmek(ği)/istiyor iseniz açık ve net bir şekilde söyleyin. Söyleyin ki daha detaylı/incelikli çürütemeyip aynı yere farklı soru soramayacağınız raddede anlatayım. Bilmemek değil Öğrenmemek ayıp olandır.
Ama evet dediğinize "katılıyorum" bir yere kadar. Tek bir meale bakacak olur isek..
 
Ama evet dediğinize "katılıyorum" bir yere kadar. Tek bir meale bakacak olur isek..
Bütün mealleri derinlemesine birleştirip ve Arapçayı da detaylı, yeni nesil Türkçeye göre açıklayacak ve kelimeleri çok titiz kullanacak olur isek, ortaya çıkan şey bu oluyor:

“Andolsun ki biz, cinlerden ve insanlardan birçoklarını cehenneme uyumlu olarak yarattık.”
Çünkü onların kalpleri vardır, ama o kalplerle gerçeği anlamazlar;
gözleri vardır, ama o gözlerle hakikati görmezler;
kulakları vardır, ama o kulaklarla doğruyu işitmezler.



Onlar, kendilerine verilmiş akıl ve idrak yeteneğini kullanmayan, gerçeğe sırt çeviren kimselerdir.
Bu yüzden hayvanlar gibidirler hatta daha da aşağıdadırlar,
çünkü hayvanlar bilmedikleri için hata eder,
ama bu insanlar bile bile, isteyerek gerçeğe gözlerini kapatırlar.


İşte gafletin en derininde olanlar da onlardır.
Onların bu hâli, cehennemlik olmalarını kendi seçimlerinin sonucu hâline getirmiştir.
umarım ayet daha açıklayıcı olmuştur.

Teşekkür ederim.
 
Kendi içinizde şeriat yaşamak diye bir şey yok kaynaklarla gelirseniz güzel olur.

Sonunda aynı şeyi destekliyoruz 😀

İlk olarak şeriat istemeyen insan Allah'ın koyduğu kural yönetimini yaşamayan insan Müslüman olmuyor bunu araştırabilirsiniz size burada kendi dininizi öğretmek istemiyorum belli ki zaten bilmiyorsunuz.

Vallahi şunu bir anlatamadım 2 sekülere yaranacaklar diye yok Müslüman laik de olur diyorlar.

Laiklik demek şudur ben Allah'ın kurallarını istemiyorum onun yerine Fransız'ların yönetim biçimini istiyorum demektir.
 
Konunun mesajlarına tekrar göz gezdirdim de Müslüman arkadaşlarım birkaç istisna hariç düzgün cevap vermiş. Aşağılamaya çalışmamış. Müslüman olmayan tarafın yorumlarına bakıyorum alttan hep aşağılamaya çalışılıyor alttan alttan laf atılıyor. Farkımız internet sitesinde bile belli. Teşekkür ediyorum iyi akşamlar.

Sağ olun güzel açıklamışsınız.
 
E ben rahatsız oluyorum napacaz hocam siz şeriat ülkesine gidin o zaman hem sizin dininize uygun ne güzel bu ülke laik ülke size uymaması lazım gidin afganistana 1 ay boyunca şeriat düzenini yaşayın bakalım nasıl ağlaya ağlaya laikliğe geri döneceksiniz. Görmüyor muyuz şeriat ülkelerinin halini Suriye Afganistan hepsi şeriattan kaçıp laikliğe geliyor sonra kaçak olarak geldikleri laik ülkede tekrar şeriat istiyorlar.

Bu ülkede adımbaşı cami varsa 5 vakit ezan okunuyorsa kusura bakmayın burası ne kadar resmiyette laik de olsa gerçekte Müslüman ülkesidir.

Yanlış anlamayın şeriat ülkesi değildir ancak çoğunluk Müslüman olduğundan Müslüman ülkesidir.

Dediğiniz ülkelerde şeriat halkı yönlendirmek için araç olarak kullanılıyor.
 
Sonunda aynı şeyi destekliyoruz 😀

Vallahi şunu bir anlatamadım 2 sekülere yaranacaklar diye yok Müslüman laik de olur diyorlar.

Laiklik demek şudur ben Allah'ın kurallarını istemiyorum onun yerine Fransız'ların yönetim biçimini istiyorum demektir.

Hocam din düşmanı karşıtı insana ne anlatmaya çalışıyorsunuz daha açıklama yapmamak cahillik değildir bence cevap vermek cahilliktir sordukları soruları sarı mikrofon gibi yerlerden mi alıyorlar anlamıyorum senin görüşüne hem karşılar eleştirirler sonra zorbalarlar fakat sen bir şey dedinmi hayda yandın hocam geçmiş olsun.
 
Arapça'da geçen “żera'nâli cehenneme” ifadesi, kelime kelime:

“Biz cehennem için çoğunu yarattık

Ancak Arapça'da “li (لِ)” edatı, amaç kadar akıbet (sonuç) anlamı da taşır.
Yani bu ifade:

“Biz onları öyle bir yapıda yarattık ki, kendilerini o sona sürüklediler.”

Anlamına gelir.
amaç değil, sonuç vurgusu vardır.

Dolayısıyla ayet şunu demiyor:
“Allah onları sırf cehenneme atmak için yarattı.”
Ayet bunu diyor:
“Allah onları akıl, kalp ve kulak vererek yarattı, ama onlar bunları kullanmayıp cehennemi hak edecek bir yolu seçtiler.”

İfadeAnlamYorumu
Kalp (قلب)Akıl, idrak, bilinç merkeziDuygusal değil, anlama organı olarak geçer. “Kalbi vardır ama anlamaz” yani “aklını kullanmaz.”
Göz (عين)Görme, ibret alma yeteneği“Görür ama görmez” gerçeği gözünün önünde olduğu halde fark etmez.
Kulak (أذن)İşitme, kabul etme, öğüde açık olma“Duyar ama işitmez” duyduğu hakikate kulak tıkar.

Ama yine de sen şunu sorar isen "diğer meallerde neden “cehennem için yaratılmış” deniliyor o zaman?"
Ayetin bu kadar sert ifade edilmesi, uyarı tonudur.
Yani “allah bazılarını cehennem için belirledi” değil,
“Bazı insanlar kendilerini öyle bir hale getirdiler ki artık cehennemden başka hak ettikleri bir yer kalmadı.”
Bu farkı elmalılı da, fahreddin râzî de özellikle vurgular.

elmalılı hamdi yazır der ki:

“Onların cehennem için yaratılması, o sonuca gidecek kabiliyeti kullanış biçimlerinden dolayıdır.
Allah onları akıllı yarattı, ama onlar akıllarını küfür yolunda harcadılar.”

Bkz: (kaynak)
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı