Allah'ın insanları yaratma sebebi cehenneme atmak mı?

Eldrithc dedi:

Çok merhametli bir varlığın, aciz insanları yakması ne kadar tutarlı önce onu düşünmek lazım. Bir kere sınav eşit değil ki, neye göre kötü bir insanım da keyfine göre beni yakıp merhametli olduğunu iddia edebiliyorsun?

Genişletmek için tıkla...

Allah'ın merhametinden dem vurduk değil mi bunu adaleti yok sayarak değerlendiremeyiz değil mi?
Allah'ın rahmeti sonsuzdur, ama bu adaleti ortadan kaldırmaz.
Merhamet, zulme izin vermemektir.
Zalim birine merhamet adı altında mükafat verilirse, bu gerçek merhamet değil, zulüm olur. Ne demek bu zalim cehenneme değil cennete girerse mazluma eziyet olur.
Örnek olarak
Bir hâkim, suçsuzu cezalandırmaz, suçluyu da affedip masumu ezdirmemelidir.
Eğer herkes ne yaparsa yapsın affedilseydi, bu dünyadaki tüm zulümler, cinayetler, haksızlıklar cezasız kalır, bu da adaletsizlik olurdu.
Allah'ın rahmeti merhameti, adaletle dengededir.
Devam edelim Eğer cehennem olmasaydı;
Firavun, Nemrut, Hitler, Ebu Cehil, lenin, Stalin gibi zalimler yaptıklarının karşılığını hiç görmeden giderlerdi.
Bu, merhametin değil, haksızlığın sonucu olurdu. Yine devam edelim. Cehennem olmasaydı. İnsan kötülük yapmaktan çekinmezdi, zalimler dilediğini yapar, mazlumlar ebedi haksızlığa uğrardı. Dunyada düzen kalmazdı.
Allah'ın merhametinden dem vurduk değil mi bunu adaleti yok sayarak değerlendiremeyiz değil mi?

Allah'ın rahmeti sonsuzdur, ama bu adaleti ortadan kaldırmaz.

Merhamet, zulme izin vermemektir.

Zalim birine merhamet adı altında mükafat verilirse, bu gerçek merhamet değil, zulüm olur. Ne demek bu zalim cehenneme değil cennete girerse mazluma eziyet olur.

Örnek olarak

Bir hâkim, suçsuzu cezalandırmaz, suçluyu da affedip masumu ezdirmemelidir.

Eğer herkes ne yaparsa yapsın affedilseydi, bu dünyadaki tüm zulümler, cinayetler, haksızlıklar cezasız kalır, bu da adaletsizlik olurdu.
Allah'ın rahmeti merhameti, adaletle dengededir.

Bu ve benzeri tüm sorularınız için my rahle youtube kanalını öneririm. Herkesin hayatının bir döneminde aklına gelmiş, cevabı gayet net olan sorular.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Üçüncü taraf çerezlerini kabul et

Eldrithc dedi:

Madem imtihanimiz aynı değil Allah neden bizden aynı sonuçları talep ediyor? Kötü ortamda büyümüş birinin kötü işlere bulaşması çok olağan değil mi? Bu adam sırf doğduğu yer yüzünden cehenneme, dindar yerde doğan bedavadan cennete mi gidecek? Süpermiş yahu.

Genişletmek için tıkla...

Öncelikle şunu iyi anlamak lazım Allah (C.C) eşitlik değil adalete göre hüküm verir İmtihan da eşit değildir; ama adaletle dengededir
Allah kimseye “aynı şartları” vermez, ama herkesi adaletle değerlendirir.Kimine zenginlik, kimine fakirlik; kimine ilim, kimine cehalet; kimine dindar çevre, kimine günah dolu bir ortam verir.Ama herkesin imtihanı kendi kabiliyeti ve şartı kadardır.Kötü ortamda doğmaktan bahsettiğiniz ya tam bu noktada şunu ilave etmek lazım. Karanlıkta iman edenin nuru daha kıymetlidir.Yani:
Günahlarla, inkârlarla dolu bir ortamda imanı bulmak ve korumak,
dindar bir çevrede iman etmeye göre çok daha değerlidir.Bu yüzden:
Zor şartta doğan birinin küçük bir hayır çabası,
Kolay ortamda yaşayanın büyük ibadetinden daha sevaplı olur.
İman ortamında büyüyen hesaba katalım
Yani kim çok nimet içindeyse, onun hesabı da o kadar ağırdır.Dindar ortamda doğan kişi, imanı kolay bulmuştur ama:İhlası korumak,Riyadan uzak durmak,Şükürle yaşamak gibi daha zor sınavlarla karşı karşıyadır.Önemli olan elindekini devam ettirebilmesidir.Ayrica imanli ortamda doğan bir kişiden beklenen daha fazladır.sadece namaz kılmak beklenmez. O kişiden ihlas,alçakgönüllülük, gösterişten kaçınma beklenir. Onun ibadetlerine gösteriş karışması, gururlanması veya başkalarını küçük görmesi, onu cehenneme götürebilir.Sonuç: Kötü ortamdaki adamın küçük bir iyi niyeti onu kurtarabilirken, dindar ortamdaki adamın büyük amellerine karışan küçük bir gurur onu mahvedebilir. Bu yüzden kimin "bedavadan" veya kolayca cennete gittiği söylenemez.Son söz şunu keisn biliyoruz ki mesela ülkemiz ezici çoğunlukla müslüman diyoruz ama bunların cennete gireceğinin garantisi var mi çoğunlukla iman etmeyen var namaz kılmayan ezici çoğunlukta oruca bakiyorsun herkes yiyor bunlari nereye koyacagiz anne baba Müslümandi yada Müslüman bir toplumda doğru diye onun imtihanı kolay olmuyor eşitlik değil mutlak adaleti göz önüne almak lazim

Hazarcobann dedi:

Andolsun ki cinlerin ve insanların çoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri vardır fakat anlamaz.
Gözleri vardır fakat görmez. Bunlar hayvanlar gibi hatta daha da aşağıdırlar. ( araf suresi 179 )

Ve rabb'inin "andolsun ki cehennemi cinlerle ve insanlarla tamamen dolduracağım. " sözü gerçekleşecektir/kesinleşmiştir. (HUD suresi 119)

Dostlar bu ayete göre Allah zaten söz vermiş cehennemi cin ve insanlarla tamamen dolduracağım diye. Böyle büyük bir cezanın sözünün verilmesi sizce de yanlış değil mi? Üstelik bu sözünün gerçekleşmesi için de ( iyi insanları cehenneme atmayacağına göre ) kalbi olup da görmeyen, gözü olup da duymayan, yani cehenneme atmak için bu kötü özelliklere sahip kötü kullar yarattığını söylüyor. Bu ayetler özgür iradeyle çelişkili değil midir? Sizin fikirleriniz nedir dostlar?

Genişletmek için tıkla...

Herkes olayı yanlış anlamış olayın kötü insan olup olmaması ile ilgili degil, tek bir dilek ile Allah'ın cennetini kazanabilirsiniz herkes bunu yanlış anlıyor. Cehennemden cennete geçiş olacak diyorlar ama hangi akılla. Cehennemden çıkış olabilir mi? Olamaz. Cennette de ayni şey geçerli su ayette 30 / rûm - 31 munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.

2 / bakara - 82 vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Ve âmenû olup (Allah'a ulaşmayı dileyip), ıslâh edici (nefsi tezkiye edici) amel işleyenler, işte onlar, cennet ehlidir. Ve orada (cennette) devamlı kalacak olanlardır.

Allah'a ulaşmayı dileyerek mutluluğun cennetin sahibi olun, hacet namazınizi kılıp mursidinizi Allah'tan isteyin.

Hazarcobann dedi:

Verdiğiniz örnek çok güzel. İşte bizde tam da bu yüzden çelişki vardır diyoruz. Bir ayetin hükmünü, başka bir ayetle geçersiz kılma/veya tersini söyleme durumu. Bir ayette yalnız bana kulluk edin diye yarattım der, öteki ayette cehennem için yarattım der. Sizin de başka bir ayet sunarak diğer ayetin manasını terslemeniz çelişkiyi ortaya çıkarır. Anladığım kadarıyla kelimelerin yanlış yere ve yanlış şekilde yazılmış olduğunu kabul ettiniz. İşin daha ilginci sadece 15 tane elmalılı da dahil İslam aliminin mealleri değil, orijinal Arapça metinde de bu şekilde geçmesidir.

Genişletmek için tıkla...

Bu soru aslında sığ bir okumadan ileri gelmektedir.Allahin ezeli ilmi var nihayetinde.İlim sifati ile yani herşeyi hakkıyla bilmesi ezeli ve ebedi herşeye hakim olmasi anlamındadir.Cehennem için yarattım derken Kasit şudur Allah'ın cehenneme gidenleri ilmiyle bilmesi ve bunu söylemesidir çünkü geçmiş ve geleceği biliyor cehenneme gideceğini bilmesi cehennem için yarattık anlamı bunu ifade etmekte.Mesela kader boyutuyla ele alirsak daha iyi anlaşılır mesela benzer bir örnekten devam edelim Allah CC onların kalbini mühürledi derken Allah'tan ezelden ebede o kalbi kararan kararanları biliyor ve bunu ifade ediyor müdahale sözkonusu değil asıl karıştırilan taraf da burası zaten.İlk bahsedilen ayette ise ben insanları ve cinleri bana ibadet kulluk etsinler diye yarattımdan kasıt aslında tanısınlar şükretsinler anlamı çıkıyor çünkü ibadetin aslına bakarsak tanımak yani marifetullah ve şükür bunlarda ibadet kapsamında.Yani bu bahsi geçen iki ayet birbiri ile bağlantılı değil alakalu da değil başka anlamları ifade etmekte yukarda açıkladığım gibi

yardimisteyenbiri dedi:

Boş bir sokakta çantanın içinde 1.000.000$ dursa bunu insanların çoğu alır mı almaz mı? Bence %70 alır.

Genişletmek için tıkla...

İnsanların ihtiyacı var

Eldrithc dedi:

Zengin ve fakir Müslüman olayını küçükken çok düşünürdüm, cevap bulamamıştım hala da bulamadım, burada da konuşmuştum daha önce bu örneği. Konu sadece bu dünyada iyi yaşamaları değil bu örnekte, zengin olan cami, çeşme gibi şeyler yaptırsa istisnasi olarak amel defteri kapanmaz, sevap kazanır ölümünden yıllar sonra bile. Fakir olan için sevap kazanmak bu kadar kolay mı? P2W oluyor din bile bu durumda, parayı ver sevapları al oh.

Bunu sorgulamistim ilk olarak din konusunda çocukken sanırım, bu bile dinden cikmaya yeter diye düşünüyorum.

Genişletmek için tıkla...

Gerçekten şimdi bende fark ettim bunu okuduktan sonra. Cami, çeşme yapmak kolay değil. Yapanın her namaz kılan ya da çeşmeden içen bir kişi sayesinde sevap kazanması?

01halil dedi:

Öncelikle şunu iyi anlamak lazım Allah (C.C) eşitlik değil adalete göre hüküm verir İmtihan da eşit değildir; ama adaletle dengededir
Allah kimseye “aynı şartları” vermez, ama herkesi adaletle değerlendirir.Kimine zenginlik, kimine fakirlik; kimine ilim, kimine cehalet; kimine dindar çevre, kimine günah dolu bir ortam verir.Ama herkesin imtihanı kendi kabiliyeti ve şartı kadardır.Kötü ortamda doğmaktan bahsettiğiniz ya tam bu noktada şunu ilave etmek lazım. Karanlıkta iman edenin nuru daha kıymetlidir.Yani:
Günahlarla, inkârlarla dolu bir ortamda imanı bulmak ve korumak,
dindar bir çevrede iman etmeye göre çok daha değerlidir.Bu yüzden:
Zor şartta doğan birinin küçük bir hayır çabası,
Kolay ortamda yaşayanın büyük ibadetinden daha sevaplı olur.
İman ortamında büyüyen hesaba katalım
Yani kim çok nimet içindeyse, onun hesabı da o kadar ağırdır.Dindar ortamda doğan kişi, imanı kolay bulmuştur ama:İhlası korumak,Riyadan uzak durmak,Şükürle yaşamak gibi daha zor sınavlarla karşı karşıyadır.Önemli olan elindekini devam ettirebilmesidir.Ayrica imanli ortamda doğan bir kişiden beklenen daha fazladır.sadece namaz kılmak beklenmez. O kişiden ihlas,alçakgönüllülük, gösterişten kaçınma beklenir. Onun ibadetlerine gösteriş karışması, gururlanması veya başkalarını küçük görmesi, onu cehenneme götürebilir.Sonuç: Kötü ortamdaki adamın küçük bir iyi niyeti onu kurtarabilirken, dindar ortamdaki adamın büyük amellerine karışan küçük bir gurur onu mahvedebilir. Bu yüzden kimin "bedavadan" veya kolayca cennete gittiği söylenemez.Son söz şunu keisn biliyoruz ki mesela ülkemiz ezici çoğunlukla müslüman diyoruz ama bunların cennete gireceğinin garantisi var mi çoğunlukla iman etmeyen var namaz kılmayan ezici çoğunlukta oruca bakiyorsun herkes yiyor bunlari nereye koyacagiz anne baba Müslümandi yada Müslüman bir toplumda doğru diye onun imtihanı kolay olmuyor eşitlik değil mutlak adaleti göz önüne almak lazim

Genişletmek için tıkla...

Evet belki kötü ortamda yaşayan biri daha fazla sevap kazaniyordur bilmiyorum, ama bu kişinin dine yönelik eylemler yapması sıfıra yakın kardeşim benim. Verdiğin sevabın hiçbir önemi yok o yüzden, adamın çevresi belli ortamı belli dindar olması beklenemez. Zengin müslüman dediğimiz adamin ise derdi pek yoktur var gibi konuşmayalım boşuna, yok riya falan filan. Normal şartlar altında konusuyoruz, dininde imanında bir zengin ile dininde imanında bir fakir arasında dağlar kadar fark var, kötü ortamlarda büyüyen kişiden dindar olması beklenemez, sırf bu yüzden cehenneme gidecek belki de. Zengin adamın ne derdi var ki? Adalet yok bu durumda üzgünüm.

Eldrithc dedi:

Evet belki kötü ortamda yaşayan biri daha fazla sevap kazaniyordur bilmiyorum, ama bu kişinin dine yönelik eylemler yapması sıfıra yakın kardeşim benim. Verdiğin sevabın hiçbir önemi yok o yüzden, adamın çevresi belli ortamı belli dindar olması beklenemez. Zengin müslüman dediğimiz adamin ise derdi pek yoktur var gibi konuşmayalım boşuna, yok riya falan filan. Normal şartlar altında konusuyoruz, dininde imanında bir zengin ile dininde imanında bir fakir arasında dağlar kadar fark var, kötü ortamlarda büyüyen kişiden dindar olması beklenemez, sırf bu yüzden cehenneme gidecek belki de. Zengin adamın ne derdi var ki? Adalet yok bu durumda üzgünüm.

Genişletmek için tıkla...

Bakın iyice okursaniz Müslüman olmayan bir ortamda doğan birisi içinde ufak bir kıldırdı dahi olsa Allaha yönelme gerçeği görme isteği zaten Allah ona hakikati gösteriyor en başta bütün insanlar nihayetinde İslam fıtratı üzerine doğuyor bugün İslamiyete ulaşmak o kadar kolay ki biraz yönelme olsa zaten Allah onu islama yöneltiyor bahsettim okusaniz ama istisnai durumlar var mesela adam kızıl derili yada Amazon ormanlarında islamdan bi haber Allah bu insanı elbette sorumlu tutmayacak yani hikmetli ve kesin bir adalet olacaktır.İtiraz ettiğiniz noktaya gelirsek Müslüman için de tehlikeler var dedik emin olun bunlar gerçek riya, alçakgönüllülük, İhlas bunlara sahip olmak en önemlisi de muhafaza etmek elzem yoksa bunun hesabı çok ağır olur.Zengin ile fakirden bahsettiniz ilk olarak şunu ifade edelim “Zenginlik de fakirlik de birer imtihandır; biri şükürle, diğeri sabırla kazanır.” yani ne demek bu Allah zengine nimetle, fakire darlıkla sınar.
Biri “şükürle dayanacak mı?”,
diğeri “sabırla razı olacak mı?” diye ölçülür. Zengin için de iş hiç görüldüğü gibi kolay değil aslinda Zenginlikte tehlike çoktur; gaflet getirir, kalbi dünya sevgisiyle meşgul eder.Mesela malını çarçur eder israfa girer.
FakirlikSabırla birleşirse manen büyük bir derecedir.
ZenginlikŞükürle birleşirse cennete vesile olur; ama hesabı ağırdır.
Üstünlük ölçüsüMal değil, takvadır.
Dağlar kadar farkDış görünüşte vardır; hakikatte her biri kendi yükünü taşır.
Zenginin yüküŞükür ve infakla ölçülür.
Fakirin değeriSabır, kanaat ve rıza ile yükselir.

Hazarcobann dedi:

Andolsun ki cinlerin ve insanların çoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri vardır fakat anlamaz.
Gözleri vardır fakat görmez. Bunlar hayvanlar gibi hatta daha da aşağıdırlar. ( araf suresi 179 )

Ve rabb'inin "andolsun ki cehennemi cinlerle ve insanlarla tamamen dolduracağım. " sözü gerçekleşecektir/kesinleşmiştir. (HUD suresi 119)

Dostlar bu ayete göre Allah zaten söz vermiş cehennemi cin ve insanlarla tamamen dolduracağım diye. Böyle büyük bir cezanın sözünün verilmesi sizce de yanlış değil mi? Üstelik bu sözünün gerçekleşmesi için de ( iyi insanları cehenneme atmayacağına göre ) kalbi olup da görmeyen, gözü olup da duymayan, yani cehenneme atmak için bu kötü özelliklere sahip kötü kullar yarattığını söylüyor. Bu ayetler özgür iradeyle çelişkili değil midir? Sizin fikirleriniz nedir dostlar?

Genişletmek için tıkla...

Buradaki aslında kıraatten kaynaklı bir durum var. Asım kıraatinde ذرا kökü alınmış yaratmak, çoğaltmak yetiştirmek anlamında. Halbuki kıraatin kökü درى olmalı. Kıraati درانا olarak alırsak şöyle bir anlamı var ayetin.
"Biz gerçekten kalbleri olup akletmeyen, gözleri olup görmeyen(idrak etmeyen) kulakları olup işitmeyen birçok cin ve insanı cehennem için uyardık/ haber verdik.". Şeklinde olacak. Bunu haber verdiğini söylüyor. Diğer ayette tamamen İblis'in yoluna uyanların cehenneme gideceğiyle ilgili.

ladrex84 dedi:

Şöyle bir hadisei şerif görmüştüm. Aynen buraya ekliyorum.
Ebû hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“canım, kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, siz hiç günah işlememiş olsaydınız, Allah sizi yok eder, yerinize günah işleyip Allah'dan bağışlanma dileyecek bir millet getirir de onları bağışlardı.” müslim, tevbe 11 burada benim anladığım günah veya sevaptan ziyade kulluk bilincine varabilmektir.

Genişletmek için tıkla...

Dostum önünce kocaman ayet dururken doğru olup olmadığı belli olmayan hadislere niye bakıyorsun? Konuyu tam anlamadınız sanırım ayette geçen kelimelere iyi bakınız.

01halil dedi:

Allah'ın merhametinden dem vurduk değil mi bunu adaleti yok sayarak değerlendiremeyiz değil mi?
Allah'ın rahmeti sonsuzdur, ama bu adaleti ortadan kaldırmaz.
Merhamet, zulme izin vermemektir.
Zalim birine merhamet adı altında mükafat verilirse, bu gerçek merhamet değil, zulüm olur. Ne demek bu zalim cehenneme değil cennete girerse mazluma eziyet olur.
Örnek olarak.
Bir hâkim, suçsuzu cezalandırmaz, suçluyu da affedip masumu ezdirmemelidir.
Eğer herkes ne yaparsa yapsın affedilseydi, bu dünyadaki tüm zulümler, cinayetler, haksızlıklar cezasız kalır, bu da adaletsizlik olurdu.
Allah'ın rahmeti merhameti, adaletle dengededir.
Devam edelim eğer cehennem olmasaydı;
Firavun, nemrut, Hitler, ebu cehil, lenin, Stalin gibi zalimler yaptıklarının karşılığını hiç görmeden giderlerdi.
Bu, merhametin değil, haksızlığın sonucu olurdu. Yine devam edelim. Cehennem olmasaydı. İnsan kötülük yapmaktan çekinmezdi, zalimler dilediğini yapar, mazlumlar ebedi haksızlığa uğrardı. Dunyada düzen kalmazdı.
Allah'ın merhametinden dem vurduk değil mi bunu adaleti yok sayarak değerlendiremeyiz değil mi?

Allah'ın rahmeti sonsuzdur, ama bu adaleti ortadan kaldırmaz.

Merhamet, zulme izin vermemektir.

Zalim birine merhamet adı altında mükafat verilirse, bu gerçek merhamet değil, zulüm olur. Ne demek bu zalim cehenneme değil cennete girerse mazluma eziyet olur.

Örnek olarak.

Bir hâkim, suçsuzu cezalandırmaz, suçluyu da affedip masumu ezdirmemelidir.

Eğer herkes ne yaparsa yapsın affedilseydi, bu dünyadaki tüm zulümler, cinayetler, haksızlıklar cezasız kalır, bu da adaletsizlik olurdu.
Allah'ın rahmeti merhameti, adaletle dengededir.

Genişletmek için tıkla...

Hocam öyle bir anlatmışsın ki yani sanki cehennem olmasaydı lenin, Stalin gibiler yaptıkları yanına kar kalacaktı. E iyi de bir düşün bakalım bu lenin ile Stalin'i kim yarattı bile bile?

Düşünsene senin çocuğun olmuş doktora gidiyorsunuz. Doktor diyor ki bu çocuk doğarsa gelecekte milyonlara zulüm edecek. Özgür iradesi var ama bu kötü yolu seçecek kesin. Sen demez misin çocuğu doğurmayalım ne kötü biri olsun, ne de bunu hakedip cehenneme gidip acı çeksin?

Ayrıca Allah sonsuz merhametli demişssin alakası yok. Bugün biliyoruz ki bir pedofilli bir tecavüzcü bir terörist, atesit olmaktan kat ve kat daha kötüdür. Ama Allah öyle demiyor. Allah diyor ki ayetinde yer yüzündeki canlıların en kötüsü Allah'a inanmayanlardır diyor. Sence bu mu adalet bu mu merhamet. Sınırlı dünyada sınırsız azabı hak etmek midir merhamet?

Samed YGZ dedi:

Herkes olayı yanlış anlamış olayın kötü insan olup olmaması ile ilgili degil, tek bir dilek ile Allah'ın cennetini kazanabilirsiniz herkes bunu yanlış anlıyor. Cehennemden cennete geçiş olacak diyorlar ama hangi akılla. Cehennemden çıkış olabilir mi? Olamaz. Cennette de ayni şey geçerli su ayette 30 / rûm - 31 munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.

2 / bakara - 82 vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Ve âmenû olup (Allah'a ulaşmayı dileyip), ıslâh edici (nefsi tezkiye edici) amel işleyenler, işte onlar, cennet ehlidir. Ve orada (cennette) devamlı kalacak olanlardır.

Allah'a ulaşmayı dileyerek mutluluğun cennetin sahibi olun, hacet namazınizi kılıp mursidinizi Allah'tan isteyin.

Genişletmek için tıkla...

Ben diyorum ki ayette Allah diyor ki cehenneme atmak için kötü kullar yarattım sen bana cennet devamlıdır çıkış yoktur diyorsun. Gerçekten gülünç duruma düşüyorsunuz Müslüman'lar. Okuduğunuz şeyleri biraz birbiriyle bağlantı kurun dediklerinizin hiçbir alakası yok benim sorumla?

01halil dedi:

Bu soru aslında sığ bir okumadan ileri gelmektedir. Allah'in ezeli ilmi var nihayetinde. İlim sifati ile yani her şeyi hakkıyla bilmesi ezeli ve ebedi her şeye hakim olmasi anlamındadir. Cehennem için yarattım derken kasit şudur Allah'ın cehenneme gidenleri ilmiyle bilmesi ve bunu söylemesidir çünkü geçmiş ve geleceği biliyor cehenneme gideceğini bilmesi cehennem için yarattık anlamı bunu ifade etmekte. Mesela kader boyutuyla ele alirsak daha iyi anlaşılır mesela benzer bir örnekten devam edelim Allah CC onların kalbini mühürledi derken Allah'tan ezelden ebede o kalbi kararan kararanları biliyor ve bunu ifade ediyor müdahale sözkonusu değil asıl karıştırilan taraf da burası zaten. İlk bahsedilen ayette ise ben insanları ve cinleri bana ibadet kulluk etsinler diye yarattımdan kasıt aslında tanısınlar şükretsinler anlamı çıkıyor çünkü ibadetin aslına bakarsak tanımak yani marifetullah ve şükür bunlarda ibadet kapsamında. Yani bu bahsi geçen iki ayet birbiri ile bağlantılı değil alakalu da değil başka anlamları ifade etmekte yukarıda açıkladığım gibi.

Genişletmek için tıkla...

Yine sizde diğer Müslüman'lar gibi sürekli ondan kasıt şundan kasıt kasıt deyip durmussunuz. Yahu o zaman oraya kastettiği şeyi niye yazmıyor bu? Diğer cevapları okumadan yine cevap vermişssiniz olsun yine cevaplıyım.

Mantık doğru, ama çok önemli bir noktayı kaçırıyorsunuz. Ayetin devamı bir şeyi değiştirmiyor. Sonuçta Allah cehennem için yarattık diyor. Siz diyorsunuz ki, ama niteliklerine bakın bunlar kötü kullar,geleceği biliyordu diyorsunuz. Bende onu diyorum zaten cümlenin Türkçe yapısını incelerseniz şu mantık ortaya çıkacaktır. Ayetin devamıyla birleştirince ortaya çıkan mana;

Şüphesiz Allah, kalbi olup da görmeyen kulağı olup da duymayanları (yani kötü kulları) cehennem için yarattı.

=Yani Allah iyi kulları cehenneme atmayacağına göre, kötü özelliklere sahip kullar yaratmış cehenneme atmak için. Bu mana çıkmaktadır.

Aslında çıkması gereken mana şu olmalıydı;

Şüphesiz Allah, kalbi olup da görmeyen kulağı olup da duymayan kötü kullar için cehennemi yarattı.

Yani burada tamamen kelimelerin yanlış yere ve yanlış şekilde yazılmasından dolayı anlam hatası oluşmaktadır.Ve orjinal arapçada da böyle hatalı yazmaktadır.15 tanede alimde zaten böyle çevirmiştir?