Lise son sınıfım. Meslek lisesi okuyorum. Bölümüm iç mekan tasarımı, staj yapıyorum fakat staj yerim berbat bölümle alakalı hiçbir şey öğrenemiyorum. Bu işin imalat kısmındayım (tam imalat sayılmaz daha çok amelelik) değişsem değişemiyorum. Üniversite okumakta da kararsızım. Mantık çerçevesinde bakınca mimarlık bölümü her yıl binlerce mezun veriyor ayrıca severek yapabileceğimi de pek zannetmiyorum. Bu bölüme pek isteğimle geldim sayılmaz. Açıkçası ileride ne olmak istediğimi sevdiğim mesleği bilmiyorum bulmak istiyorum. Yani ileride yapmak istediğim iş olarak baktığımda severek yapmalıyım düşüncesi veya iyi parası var düşüncesi arasında kalıyorum. En son memur olmak için çalışacağım sanırım.
Maalesef eski usta-çırak mantığı kalmadı. Karşınızdaki birçok kişi de yaptığı işi severek yapmıyor veya fantezi üretmesine izin verilmiyor da olabilir.
Ben meslek lisesi elektrikden mezun idim. Üçüncü sınıfta staja Sasa'ya gittim. Ustalarım ayrı becerisi vardı ama bize çok iyi iki usta başı denk gelmiş idi. Bir tanesi tamamen elektrik diğeri elektronik mezunu olup elektro mekanik seviyordu ve fabrika hacminden dolayı ikisinin de işi asla bitmiyordu.
Bize çıraklık yaptırdılar ama her yerde alışılan bir çıraklık değil idi. Boş durmamıza izin verilmiyordu. Boş olduğumuz zaman da bobin sarımı yapan ustalar ile, motorların bakır bobinlerinin sarılmasına yardımcı oluyorduk. Her usta başı tek tek ilgileniyor ve hepimizi sıra ile farklı ustalar ile çalışmamız için dağıtım yapılıyor idik. Dolayısı ile sürekli farklı konularda gezip görüş - beceri izleme imkanımız oluyordu. Bir gün çevre aydınlatması ile tesisat sorunları ile uğraşırken diğer gün asansör devresi, sanayi tip mutfak, ısıtma - soğutma sistemler, güç üniteleri, mekanik araç sorunlarına bakıyorduk.
Biraz sizin mesleğinize olan ilginin yanı sıra, ustalarınızın sizi nasıl görmek veya kendi bilgileri konusunda ne kadar emin olmaları ile de ilgili. Ülkemizde 3 ay bir yerde amelelik yapıp, sonra başka yere ben filan yerde ustalık yaptım diyen çok fazla var. Dolayısı ile karşınızdaki kişilerin meslekleri konusundaki bilgi ve tecrübesi de çok önemli.
Gerçekten bir konuda bilgi ve tecrübesi olan kendine güvenir ve bilgisini - tecrübesini paylaşır. Lise sonrası şu an kapanmış olan bir dokuma fabrikasında çalıştım. Lakabı ihtiyar olan 65 yaşından büyük bir ustamız vardı. Tüm bölümün eğlencesi ona takılmak idi. 40 yaşını geçmiş ustabaşı ünvanı olan bile birçok konuda ona danışıyor ve firma işlerini organize ediyordu. İhtiyar ile çalışmak bir işkence idi. Çünkü pürdikkat izler, hata yaptığında kızar ama doğrusunu "
bak izle" diyerek öğretir idi. Hiç unutmam, bana bir motor kapağını tam iki saat söktürüp takdırdı. İlk saatin sonunda,
hala mı hatalı takıyorum dediğimde ise, "
yooo, doğru takıyorsun ama ne zaman bakmadan takacaksın diye merak ettiğim için söktürüyorum" dedi. Bu sözü 3 yıl önce sokaktaki yüksek gerilim hattını tamire gelen, sözde firmanın elemanlarını izlerken anladım. Çünkü eleman bağlantı aparatının kapağını kastırmış ve diğer vidaları sıkmak için debelleşirken, selam ile ihtiyarı andım. Helal olsun işinin ehli ustalara.
Geldik sana.
Mesleğini seviyorsan çalışacak - araştıracaksın. Modern teknikleri takip et ama şu sıra birçok firma usta kavramına çok önem vermiyor. Daha çok pratik yamalı işler ve gerçek gibi gözüken sahte işler konusunda tecrübeli arıyor. Staj herkes için verimli olmaz. Ve tecrübeler de staj ile elde etmek çok zordur. Çok uzun yıllar gerektirir. Firmada büyük bir sıkıntı çıktığında, senin panik yapmadan çözüm üretecek bilgi-tecrübene kalmıştır. Bahaneler değil, kullandığın veya kullanacağın çözümler seni farklı kılar. Mevcudu değerlendirme şeklin seni farklı yapar. Ustayım diyen birçok kişinin tornavida kullanması ve sıktığı vidanın durumuna bakarak karar veriyorum. İnatla başı yalama yapmış vidayı sıkmaya uğraşan biri ile asla sonuca ulaşamazsın ve seni nerede yarı yolda bırakacağını da bilemezsin.
Üniversite için iç mimarlık okuman sana çok faydalı olacaktır. Bir dönem iç mimar birinin bilgisayar işleri için teknik destek veriyordum. O zamanlar 3D Max yeni kullanmaya başlanmış ve mimar mühendisler pek bilmiyor idi. O 3D Max ile, iç tasarım da ışık yansımaları, parlak yer kaplamasında ışığın olumlu olumsuz etkilerini inceliyor ve tasarımı ona göre yapıyordu. Bazen zeminde parlak kaplama güzel olur ama müşterilerin iç çamaşırları yansıyacak olursa... Gibi birçok farklı bakış değerlendirme de var. Geçen bir video da kadın, mutfak için kullandığı dolapların kaplamasının parlak olarak seçmiş ama nemli bile olmayan parmak izlerinden şikayet edip değiştireceğini anlatıyor idi. Bir usta bana mutfak ve giyinme odasında kullandığı yeni mekanik parçalar daha küçük bir alanda daha fazla eşya yerleştirmeyi anlatmış idi. Yani araştıracak ve öğreneceksin. Başkalarının beceriksizliği - sana engel olmaya çalışmaları seni yıldırmasın.
Başarı her zaman uçan bir kuştur.
Ben bilgi işlemci olarak çalışırken, elektrik bilgimden çok faydalandım. Altyapı kurulumun hatasızlığı - toprak hattı - hatta çalıştığım firmada teknik servis elemanları kabinet düzenlemesini beceremediği için, kablo düzenlemesi için beni götürüyorlardı.
Bol miktarda oku, daha önce yapılanları incele, teknik gelişimleri, mesleğinde tanınanların çalışma anını ve sonuçlarını takip et.
Başarılar.