Fakir, çirkin, asosyal bir insanın mutlu olma ihtimali

Küçüklüğümden beri asosyalim. İlkokulda ve ortaokulda arkadaş ortamından hep dışlandım. Bunu fakirliğime ve dış görünüşüme bağlıyorum daha çok. Lisede bu durum daha çok kendini göstermeye başladı. Çirkin bir loser olduğum için kızlarla iletişim kuramadım, konuşurken devrik cümle kuruyorum, okuduğumu anlamıyorum. İlk başta disleksi olduğumu düşündüm ama durumum tam anlamıyla disleksiye benzemiyor bilmiyorum düşük zekalı olabilirim. Fakir olmaktan nefret ediyorum. İstediğim hiçbir şey olmadı, olmuyor. Asosyalliğe gelecek olursam, çoğu insan asosyalliğin bir seçim olduğunu düşünür ama bu doğru değildir. Asosyal insanlar ikiye ayrılır; biri sonradan asosyal olanlar, diğeri ise doğuştan asosyal olanlar. İlk gruptaki kişiler çaba gösterirse tekrardan sosyalleşebilir ama ikinci grup için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Asosyallik kesinlikle bir tercih değildir, doğuştan gelir ve düzelmesi mümkün değildir. Aksini iddia eden varsa yazsın konuşalım. Özenilecek bir tarafını da göremiyorum. Asosyal insanların intihara daha çok eğilimli olduğunu duymuştum. Asosyallik bir seçim değil, hastalıktır. İnsanı yalnızlığa sürükleyen, bazen içini kinle dolduran bir hastalık. Size yüzlerce maske takmayı dayatan bir hastalık. Bunları niye yazdığımı ben bile bilmiyorum, saçmaladım zaten bunu yazarken. Bulunduğum durumdan hiç ama hiç memnun değilim. İntihar etmeyi düşünüyorum. Okuduğunuz için teşekkürler.
merhaba ben yazını tam okumadım ama şunu söyleyebilirim ilkokulda asosyel değildim fakat dış görünüşümle dalga geçiyorlardı tek kaşım olduğu için o zamanlar (Şuan alıyorum :D) bana küçük Recep İvedik diyorlardı 8 ler dalga geçiyorlardı vs vs ama şunu diyebilirim ortaokulda ne olduysa bir cesaret geldi ve sınıfın en çok tanınan çocuğuyla arkadaş oldum hala tek kaşlıyım bak nerelere yükseldim sonrasında espri yeteneğimi geliştirdim kitap okudum akıcı konuşmaya başladım ama bazen hala kelime yutarım ve okulun en çok bilinen çocuklarından biri olup ortaokulu bitirdim diyebilirim güven eksikliğin var kendine güven herkes yakışıklı değildir hele senin benim gibilerin yakışıklılardan da farkı budur çirkiniz bizi özel yapan bu zaten kendine bir yetenek edin en basitinden espriler yap nerede yapacağını iyi bil ben de yazın aşırı asosyelleşebiliyorum 10 11 saat pc başında durduğumu bilirim ve sana bir tavsiye bir müzik aletine başla gitar çalmaya başladım arkadaşlarım oldu müziğe karşı saygım oldu artık yeni amaçlarım var liseye başlıyorum koroya girmek için gitar sololarına başladım he bunların hiçbiri olmazsa İstanbul anadolu yakasındaysan bir abim (Benden büyüksündür 14 yaşındayım) senle takılmaktan memnun olurum neyse ve çok bunalımdasın daha kötü olursan anti depresan kullanmanı öneririm...
 
Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı göze almışım. Arkada bir elif dedim şarkısı herkesin zihninde. Dostum, kimse tarafından sevilmeden yaşayabilir insan. Saygı göstermek zorundalar. Güzellik için otuz farklı faz var, tek tek anlatabilirim, güzellik özneldir. Hem, dışı mükemmel olan kalbi berbat olan nice insan var. Kitap oku, kelimelerin, muhakeme yeteneğin artar. Kızlar da sen ve ben gibi insan çekinme. Kimsenin her istediği olmaz, mesele ne kadar çaba sarf ettiğin? Asosyallik bir tercihtir. Ben yalnızım, kimsem yok. Hayatımda maksimum 10 kişi var. Mükemmel. Derdim yok, boş yapan yok. Hayatı güzel yapmak senin elinde.
Polat olarak takılıyoruz vay be.:D
Küçüklüğümden beri asosyalim. İlkokulda ve ortaokulda arkadaş ortamından hep dışlandım. Bunu fakirliğime ve dış görünüşüme bağlıyorum daha çok. Lisede bu durum daha çok kendini göstermeye başladı. Çirkin bir loser olduğum için kızlarla iletişim kuramadım, konuşurken devrik cümle kuruyorum, okuduğumu anlamıyorum. İlk başta disleksi olduğumu düşündüm ama durumum tam anlamıyla disleksiye benzemiyor bilmiyorum düşük zekalı olabilirim. Fakir olmaktan nefret ediyorum. İstediğim hiçbir şey olmadı, olmuyor. Asosyalliğe gelecek olursam, çoğu insan asosyalliğin bir seçim olduğunu düşünür ama bu doğru değildir. Asosyal insanlar ikiye ayrılır; biri sonradan asosyal olanlar, diğeri ise doğuştan asosyal olanlar. İlk gruptaki kişiler çaba gösterirse tekrardan sosyalleşebilir ama ikinci grup için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Asosyallik kesinlikle bir tercih değildir, doğuştan gelir ve düzelmesi mümkün değildir. Aksini iddia eden varsa yazsın konuşalım. Özenilecek bir tarafını da göremiyorum. Asosyal insanların intihara daha çok eğilimli olduğunu duymuştum. Asosyallik bir seçim değil, hastalıktır. İnsanı yalnızlığa sürükleyen, bazen içini kinle dolduran bir hastalık. Size yüzlerce maske takmayı dayatan bir hastalık. Bunları niye yazdığımı ben bile bilmiyorum, saçmaladım zaten bunu yazarken. Bulunduğum durumdan hiç ama hiç memnun değilim. İntihar etmeyi düşünüyorum. Okuduğunuz için teşekkürler.
Şimdi sondan ikinci cümleyi yazdığın paragrafta yok sayıyorum. Hayatta yapılacak şeylerden birisi "Asla pes etme!" cümlesidir. Asla pes etmeyeceksin. Ve hayatta belirli aralıklarda farklı şeyler yaşayabilirsin. Belki hayatının 9 yılında sıkıntı çekmiş fakir bir ailenin çocuğuydun ama sonra bu durum değişebilir. Misali ben. Yarı geldi 50 kuruşluk poğaçaya 10 kuruş borçlandım sonraki günleri zor ödedim, yarı geldi zorla aldırdığım 2 liralık patates kızartmasını sınıftan birinin benden hızlı davranıp çoğunu çalması gerçi sonunda benden fena dayak yemişti içimin yağları erimişti; vesaire vesaire. Gene bıkmayacaksın pes etmeyeceksin; yarısını koştuğun yerin diğer yarısını bitireceksin. Ve aslında fark ettim ki insanlar sevdiği alan ile ilgili üstüne giderse zenginleşiyor. Böylelikle aslında fakirlik diye bir şeyde yok benim için artık. Uğraş, çalış ve bil tevekkül et. Ama sende uğraş ki sonucunda hep iyi şeyler kazan. Asosyal insanların intihara daha çok eğilimli olduğunu gibi olan yazdığın cümleleri de yok sayıyorum çünkü aslında hayatında iki tarafı var. Senin yazdıkların hep negatif yönleriydi. Ama hiç pozitifi denedin mi? Şimdi yapman gerekenler. Her zaman olumlu düşün, mantıklı düşün, pes etme ve yorulduğun yerden kalk ve koşmaya devam et! Demeyi unutmuşum çevrendekilerin sana ön yargılı bakmasını umursama; hayatına onlar değil sen yön vereceksin.
 
Polat olarak takılıyoruz vay be.:D

Şimdi sondan ikinci cümleyi yazdığın paragrafta yok sayıyorum. Hayatta yapılacak şeylerden birisi "Asla pes etme!" cümlesidir. Asla pes etmeyeceksin. Ve hayatta belirli aralıklarda farklı şeyler yaşayabilirsin. Belki hayatının 9 yılında sıkıntı çekmiş fakir bir ailenin çocuğuydun ama sonra bu durum değişebilir. Misali ben. Yarı geldi 50 kuruşluk poğaçaya 10 kuruş borçlandım sonraki günleri zor ödedim, yarı geldi zorla aldırdığım 2 liralık patates kızartmasını sınıftan birinin benden hızlı davranıp çoğunu çalması gerçi sonunda benden fena dayak yemişti içimin yağları erimişti; vesaire vesaire. Gene bıkmayacaksın pes etmeyeceksin; yarısını koştuğun yerin diğer yarısını bitireceksin. Ve aslında fark ettim ki insanlar sevdiği alan ile ilgili üstüne giderse zenginleşiyor. Böylelikle aslında fakirlik diye bir şeyde yok benim için artık. Uğraş, çalış ve bil tevekkül et. Ama sende uğraş ki sonucunda hep iyi şeyler kazan. Asosyal insanların intihara daha çok eğilimli olduğunu gibi olan yazdığın cümleleri de yok sayıyorum çünkü aslında hayatında iki tarafı var. Senin yazdıkların hep negatif yönleriydi. Ama hiç pozitifi denedin mi? Şimdi yapman gerekenler. Her zaman olumlu düşün, mantıklı düşün, pes etme ve yorulduğun yerden kalk ve koşmaya devam et!
Bazen durup sadece nefes almak gerekir. Yaşadığını anlamak için, hayata teşekkür etmek için. Bazen yürümeden önce koşman gerekir. Ama sen kenara çekilip beklersen, yürümek bile sana zor gelir. Üstadım onu diyor.
 
Cevre edinmek icin bir beceri yada ilgileneceginiz bir konu olmali.

Mesela top oynarsiniz, mac yapabileceginiz bir cevre olur. Muzikle ilgilenirsiniz ayni hobiye sahip cevre olur vs.

Akraba aileden bir cevre olusturabilirsiniz.

Fakirlik yada dis gorunus bir erkek icin senin tahmin ettiginden onemsiz seyler. Etrafimizda bir suru insan var. Kaci zengin ve super yakisikli.

Demem o ki bu konuya tkilmayin. Cevre edinin. Nasil yapacaginiz da yukarida.
 
Şimdi size neden asosyal olduğunuzu anlatayım. Konu açmışsınız, dert yanmışsınız ve hiçkimsenin fikrini önemsemeden, sanki ne diyeceğimizi bilmiş gibi şunu yazmışsınız.
Asosyallik kesinlikle bir tercih değildir, doğuştan gelir ve düzelmesi mümkün değildir.
Buradan sonra ise kendi kendinize tespitler üretip buraya yazmışsınız.

Önyargılarınızdan kurtulun. Bu kafada giderseniz hep asosyal ve sizin tabirinizle "loser" olursunuz.
 
Merhabalar. Asosyal olmak bence kötü değil. Bunca pis insanla bir bağınız olmaması gayet güzel hatta. Ama sizi küçük düşürmeye çalışması çok kötü ve sinir bozucu bir şey. Umarım düşüncelerinizden vazgeçersiniz.
 
Bazen durup sadece nefes almak gerekir. Yaşadığını anlamak için, hayata teşekkür etmek için. Bazen yürümeden önce koşman gerekir. Ama sen kenara çekilip beklersen, yürümek bile sana zor gelir. Üstadım onu diyor.
Aklıma bir replik geldi. :D
"J.A.R.V.I.S.", bazen yürümeden koşmayı öğrenmen gerekiyor. -Tony Stark
 
Şimdi çirkinlik fakirlik ve asosyallik olmak üzere 3 problem var burada. Tek tek cevaplayacağım.
1.si çirkinlik dediğiniz tam olarak nedir? Doğuştan gelen bir kemik yapısı vardır, ameliyat falan olmazsanız bu değişmez. Ancak fiziksel imajınızı düzeltmek için çok yol var. 1) İnsanların çoğu ya fazla kilolu ya çok zayıf. Spora başlayıp, sabırlı olup fiziğinizi çok rahat değiştirebilirsiniz. Tabii zaman alacaktır ancak 1 sene de bile gözle görülür acayip değişimler mümkün. 2) Saç,diş ve deri sağlığınızı aksatmayın. Bunları yapın, eğer yüzünüze asit falan atmadıysa biri yüzde 99 ihtimal çekici bir insan olursunuz.
Gelelim 2. mesele, fakirlik meselesi. Fakirlik kavramı görecelidir. Bir insan asgari ücretliye fakir der diğeri ayda 5k alana diğeri ayda 20kdan az alan fakirdir der. Kimisi karnı doyan fakir değildir der. Kimin ne dediğini de boş verelim eğer amacımız para kazanmaksa bu yatarak olmayacaktır. Hem gerekli eğitimi almak şart hem de iş ortamında kendimizi geliştirmemiz şart. İnsanların çoğu işinde zorla çalışıyor, uf puf ediyor ondan sonra niye terfi alamıyorum diyor.
3. mesele asosyellik. Bunun temel nedeni genelde 1 ve 2de bahsettiğim olaylar. Bir de önyargılı olmamak lazım. Kimse süper sosyal doğmuyor. Eğer siz insanlara merhaba bile demiyorsanız, sizi bir yerelere çağıranları hep bahane bulup sallıyorsanız, 1 ve 2deki problemleri çözseniz de asosyellik devam edecektir.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı