@35UPGRADER36 Abiyogenezi bilmeden niye yorum yapiyorsun? Sana onu oku dedim kafana göre yine değerlendirmeye başlamışsın.
Hücre atom ve moleküllerden oluşur bunlar cansız bileşenlerdir. Yeryüzündeki hayatın temelini aminoasitler oluşturur, onlarda hücreden olur. Aminoasitler dünya koşullarında da oluşabilir, yeryüzüne düşen meteorlar tarafından da ortaya çıkmış olabilir. Neticede dünyada hayatın başlamasi için yeterli koşullar vardi.
Hücrenin oluşması için bir yaraticiya ihtiyaç yok gerekli şartlar olduğunda kendisi kimyasal tepkimesini gerçekleştiriyor. Laboratuvar ortaminda bile bilim adamları molekülleri kullanarak aminoasitlerin ortaya çıkabileceğini kanitladilar. Biyokimya tarafından hepsi ispatlanmış şeyler bunlar.
Dünya’nın 4,55 milyar yıl yaşında olduğunu biliyoruz. Bilim adamlarına göre, 4 milyar yıl kadar önce ilk olarak RNA molekülü oluştu. Daha sonra bu molekül çift sarmal yapıya bürünerek, çok daha kararlı bir molekül olan DNA molekülü oluştu. Bu molekül zamanla bir hücre zarı ile çevrelenerek, ilk ilkel tek hücreli organizmalar ortaya çıkmış oldu.
700 milyon yıl öncesine kadar, tek hücreliler dünyaya hakim oldular ve birbirleri ile rekabet ederek geliştiler, kendilerini geliştiremeyenler ise doğal seçilim kanunları gereğince yok oldular. 700 milyon yıl önce ise, tek hücrelilerin karşılıklı iş birliği maksadıyla birleşmeleriyle çok hücreliler ortaya çıkmaya başladı. 550 milyon yıl önce Kambriyen Dönemi’nde ise çok hücreli türlerin ortaya çıkışında müthiş bir patlama yaşandı. Bugün yeryüzünde yaşamakta olan Hayvanlar alemine ait 35 Filum ve Bitkilere ait 12 Filum’un tamamı bu dönemde ortaya çıktı. Biz insanlar olarak, bu filumlardan Kordalılar (Chordata) filumuna dahil oluyoruz.
RNA ve DNA nedir bunları bilir misin hiç.
Virüsler ikiye ayrılır. DNA ve RNA virüsleri. Virüslerin kendilerini kopyalama sistemleri olmadığı için diğer canlıların kopyalama sistemlerini kullanırlar. RNA virüsleri (retrovirüsler) bir hücreye girdiklerinde, özel enzimleriyle, önce RNA’larından DNA yaparlar. Sonra bu DNA, normal hücre mekanizmasıyla RNA üretir ve yeni virüsler oluşur.
Retrovirüslerin çoğu normal hücrelere girerler ancak bazı retrovirüsler üreme hücrelerinin DNA’sına girebilir. Bunlara endojen retrovirüsler (ERV) denir. ERV’ler üreme hücresinin DNA’sına girdiği için sonraki nesillere aynı şekilde aktarılır. ERV’ler az buz değil, binlerce nükleik asit diziliminden oluşuyor. Örneğin HERV-K10 türü 9.000 küsur nükleik asit. İnsan genomu ise 3.2 milyar nükleik asit diziliminden oluşmaktadır.
Şimdi sadede gelelim. Bir ERV’nin üreme hücresinin DNA’sına yerleşmesi ne demektir? Bu bireyin çocuklarında, onun çocuklarında ve gelecek tüm nesillerinin DNA’larında bu virüsü bulacağız demektir. Yani, eğer iki tür, ortak bir atadan geliyorsa, bu iki türün DNA’sında, aynı yerde, aynı virüsü bulacağız demektir.
1. İnsan, şempanze, goril, orangutan, şebek, Afrika ve Amerika maymunlarının DNA’sında, 2 aynı yerde aynı ERV var.
2. İnsan, şempanze, goril, orangutan, şebek ve Afrika maymunlarının DNA’sında, 4 aynı yerde aynı ERV var.
3. İnsan, şempanze, goril, orangutan ve şebek DNA’sında, 7 aynı yerde aynı ERV var.
4. İnsan, şempanze, goril ve orangutan DNA’sında, 9 aynı yerde aynı ERV var.
5. İnsan, şempanze ve goril DNA’sında, 11 aynı yerde aynı ERV var.
6. İnsan ve şempanze DNA’sında 16 aynı yerde aynı ERV var.
7. İnsan DNA’sında diğerlerinden farklı olarak, 3 ayrı yerde aynı ERV var.
Neticede ortaya çıkan tablo çok açıktır. Bütün bu türler, insan dahil, tek bir ortak atadan ortaya çıkmıştır. Amerika maymunları 50 milyon yıl önce başka bir dala ayrılmıştır. Diğer daldaki Afrika maymunları ise kendi içlerinde dallanmalar yaşayarak bugünkü konuma ulaşmıştır. En yakın akrabamız ise DNA’mızın % 98’i de özdeş olan Şempanzelerdir.
Herhangi iki ayrı canlı türünde, 3.2 milyarlık genom diziliminde birkaç binlik nükleik asit diziliminin tesadüfen aynı yerde, aynı dizilim ile bulunuyor olmasının olasılık hesabını yapmak bile akıllara zarar bir durumdur.
Işte evrim bu kadar kanıtları fazla fazla olan bir şeydir. Kabul etmeseniz de tüm canlılar ayni atadan geliyor. Bu süreci bir yaratıcı da yaratmadı.
Istediğiniz kadar inkar edin gerçekler değişmiyor. Bugün 200 binden fazla evrimle ilgili kanit niteliğinde makale var. Evrimi çürüten tek bir makale bile yok.