Konuşalım, dertleşelim

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Hocam Discord'la uğraşmak yerine Youtube ya da Spotify'da varsa oradan dinleseniz? Tabii tek başınıza dinliyorsanız diye diyorum.
Bot bana ait. Bir yandan da test ediyorum. Sonsuz döngü modu ekledim. Aynı şarkıyı odada biri bulunduğu sürece sonsuza kadar çalar.
 
Hocam Discord'la uğraşmak yerine YouTube'ya da Spotify'da varsa oradan dinleseniz? Tabii tek başınıza dinliyorsanız diye diyorum.

Bot her şeyi senin yerine yapıyor, onun rahatlığı :D

Nasılsınız ahali?

Saat 23.27, gün yeni başlıyor.

Sağ olun, siz nasılsınız?
Yapacak bir şey yok dostum.

Ara bir foruma bakarım artık.

Eski Japon atasözü derki; Yolun sonunda güzel bir yere varacaksın.

Sanırım yolun sonuna geliyoruz.

Tamamen bırakma, arada uğra.

Hadi görüşürüz, kendine iyi bak.
 
İyiyiz hocam. Dizi izlemeyi planlıyorum birazdan. Sıkılırsam Sosyal'e devam.
Sağ olun, siz nasılsınız?
Allah iyiliğinizi arttırsın.

Ne olsun bizler de takılıyoruz işte kendi halimizde.

Bu arada herkes konudayken yazmış olayım. Etiketlere pek bakamıyorum güvenlik bölümü için. Etiketleyen varsa ve konusuna bakamadıysam küskünlük veya dargınlık olmasın lütfen. Gözümden kaçmıştır veya işim başımdan aşkındır o an.
 
DA neden bu kadar sizin için çöplük yuvası olarak görülüyor bilmiyorum. Hadi diyelim öyle, Technopat'takilerin yarısı oraya da üye anlamış değilim. Çöplükse neden orada da hesabınız var onu da bilmiyorum ama neyse. :D

James Donkey ve Gamepower sponsorluğunda bir yer olduğu için olabilir. En tepeden bozuk bir ortamda yazmayı düşünmedim hiç. En azından Technopat'ın (kanal olarak) çöplere karşı mesafesi var, ayağa düşmüyorlar.
 
İyiyim ben. Fen çalışıyorum şu an. İki dakika sosyale bakasım geldi ara verdim bu yüzden.
 
Son zamanlarda kendimi gerçekten çok sıkıcı ve dayanılmaz olarak görüyorum. Alakam olan herkeste bir acayiplik, tuhaflık gözlemliyorum. Fakat buna mecbur olduğumu da düşünüyorum. Çocukluğumdan beri depresif bir yapım var ve ciddi bir insanım. Tabii bazı durumlarda değişebiliyor ama nasıl olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Daha başlangıçtan beri, aslında her şeyiyle bana iğrenç gelen dünyanın içine doğmuşum ve olacağım olanla başa çıkamamış gibi hissediyorum. Büyümüşüm ve bu yok olma isteğinin birden yok olacağına inanmışım.. Ama en yüksek yoğunluğa gene ulaşamamışım. Bir söz vardı, "insanlarla münasebet gerektiren her şeyi kestim. Artık sadece münasebet kurmak zorunda olduğum kişiler ile münasebet kuruyorum." Yaşamayı biz seçmedik, kendimizi birdenbire burada bulduk ve o anda üstümüze sorumluluk yüklendi. Dayanıklılık kazandık. Artık yaşama tutunmaya çalışmıyoruz, ama yine de onu kenara atmıyoruz. Söylemek istediğim buydu, ama söyleyemedim. Başımızı kaldırıp doğruyu ya da doğru görünen şeyi söylediğimize inanmak istediğimiz zamanlar oluyor, sonra başımızı tekrar eğiyoruz. Hepsi bu. Artı olarak yıllar önce birisi bana hasta olduğum zamanlar eğer bana bir şey olursa kendini asla affetmeyeceğini söylemişti. Dondurma yerken sorduğum dondurmam yere düşse kendi dondurmanı bana verir misin gibi saçma bir soruya evet diyen birisinin benden ve dünyadan tam olarak göçüp gitmesinden sonra böyle oldum sanırım. Sonuç mu, " hiç dondurma yiyemedik beraber. Ama ben onu hep çok sevdim."

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı