Hiç bunu sorguladık mı? Kadına şiddetin neden olduğunu? Şiddet uygulayanı gözaltına tıkmak yerine bunun ana damarını bulup kapatmaya çalıştık mı? Ve böylece kapatıp engelledik mi?
Hiç birini yapmadık.
Açıkçası bence kadına şiddet 3 ana sebepten dolayı olmakta.
Halkımızın çoğu lise, üniversite mezunu olabilir. Ama bu lise ve üniversitelerin içi boş. Hayata dair bir şey öğretmek yerine size sadece yüksek not almayı, diğerlerinden daha başarılı olmayı ve diğerlerine notunuzla hava atmayı öğretirler. Okulunuzdan mezun olunca cidden kendinizde bir değişim hissediyor musunuz? Yoksa sadece diplomanız mı oldu? Okulda öfke kontrolü öğrenebildiniz mi? Arkadaşınızla bir şeyi paylaşamayınca direkt olarak kavga ettiniz büyük ihtimal. Özellikle lise çağlarında. Peki okul size nasıl ortak noktaya varmaya çabalayacağınızı gösterdi mi? Hiç biri gösterilmedi. Üniversitelerde bile bir şey paylaşamayınca kavgalar oluyor, internet ortamına bile yansıyor.
2-) Toplumsal düzen
Halkımız mezun olduktan sonra hemen bir yuva kurmaya bakar. Özellikle mahalledeki insanlar, mezun olan gençlere ne zaman evleneceğini sorar. O genç te içine atar, atar, atar... En sonunda sevmediği birisi ile evlenmek zorunda kalır. O kişiye karşı sevgi beslemez, bazılarının aklı başkasındadır bile. Bu madde, aldatmaların da ana sebebidir kanımca.
3-) Ekonomik problemler
Türk halkının çoğu ekonomik sıkıntılarla baş başadır. Özellikle son iki-üç yıldır ekonomimiz çöküş noktasında. Kadınlar da parayı sever, yalan yok. Hatta kendileri bile söyler, söylemese bile belli eder. "Parayı sevmiyorum, en zor zamanında bile kocamın yanında dururum" diyen kadınlar nadirdir, ama böyle kadınlar da erkek ekonomik sıkıntıya girinceye kadar bu konuyu konuşmaz sadece. Erkek ekonomik sıkıntıya girince söylenmeye başlarlar. Erkeğin üzerinde işyerindeki baskılar, hayat şartları, belki ev kirası, belki çoluk çocuk masrafları, onların istekleri, "onda neden var da bende aynısından yok", yorgunluk, hayat pahalılığı gibi sebepler vardır. Hele hele kadın da çalıştığı zaman, o da aynısını yaşayabilir, olaylar daha çok büyür. Aradaki en küçük bir konuşma, halihazırda bulunan bombanın sadece fitilini ateşler.
4-) Adaletsizlik
Adalet, bir ülkenin olmazsa olmazıdır. Ülkemizde maalesef bu tarz adalet kuruluşları zayıf çalışmaktadır. İyi hal indirimi olayı kendince bir sorundur zaten. Adam suçunu işliyor, "iyi ki şöyle yapmamış, cezasını indireyim" diye ceza indirimi geliyor. Sosyal medyada tepki gösterilmese, bu tarz şiddet uygulayan kişiler cezaevine alınmayacak.
Buna kim dur diyecek?
Devletin uygulayacağı politikalar görüşündeyim açıkçası. Halkın yapamayacağı bir şeydir bunlar.
Düşüncelerinizi yorumlara bekliyorum.
Hiç birini yapmadık.
Açıkçası bence kadına şiddet 3 ana sebepten dolayı olmakta.
- Eğitim seviyesi düşük halk, okulların hayat ve ilişkiler hakkında çok şey öğretememesi
- Toplumsal düzen
- Ekonomik sıkıntılar, işyerindeki baskılar, hayat şartları, çoluk çocuk masrafları
- Adaletsizlik, suç işleyenlerin kol gezmesi
Halkımızın çoğu lise, üniversite mezunu olabilir. Ama bu lise ve üniversitelerin içi boş. Hayata dair bir şey öğretmek yerine size sadece yüksek not almayı, diğerlerinden daha başarılı olmayı ve diğerlerine notunuzla hava atmayı öğretirler. Okulunuzdan mezun olunca cidden kendinizde bir değişim hissediyor musunuz? Yoksa sadece diplomanız mı oldu? Okulda öfke kontrolü öğrenebildiniz mi? Arkadaşınızla bir şeyi paylaşamayınca direkt olarak kavga ettiniz büyük ihtimal. Özellikle lise çağlarında. Peki okul size nasıl ortak noktaya varmaya çabalayacağınızı gösterdi mi? Hiç biri gösterilmedi. Üniversitelerde bile bir şey paylaşamayınca kavgalar oluyor, internet ortamına bile yansıyor.
2-) Toplumsal düzen
Halkımız mezun olduktan sonra hemen bir yuva kurmaya bakar. Özellikle mahalledeki insanlar, mezun olan gençlere ne zaman evleneceğini sorar. O genç te içine atar, atar, atar... En sonunda sevmediği birisi ile evlenmek zorunda kalır. O kişiye karşı sevgi beslemez, bazılarının aklı başkasındadır bile. Bu madde, aldatmaların da ana sebebidir kanımca.
3-) Ekonomik problemler
Türk halkının çoğu ekonomik sıkıntılarla baş başadır. Özellikle son iki-üç yıldır ekonomimiz çöküş noktasında. Kadınlar da parayı sever, yalan yok. Hatta kendileri bile söyler, söylemese bile belli eder. "Parayı sevmiyorum, en zor zamanında bile kocamın yanında dururum" diyen kadınlar nadirdir, ama böyle kadınlar da erkek ekonomik sıkıntıya girinceye kadar bu konuyu konuşmaz sadece. Erkek ekonomik sıkıntıya girince söylenmeye başlarlar. Erkeğin üzerinde işyerindeki baskılar, hayat şartları, belki ev kirası, belki çoluk çocuk masrafları, onların istekleri, "onda neden var da bende aynısından yok", yorgunluk, hayat pahalılığı gibi sebepler vardır. Hele hele kadın da çalıştığı zaman, o da aynısını yaşayabilir, olaylar daha çok büyür. Aradaki en küçük bir konuşma, halihazırda bulunan bombanın sadece fitilini ateşler.
4-) Adaletsizlik
Adalet, bir ülkenin olmazsa olmazıdır. Ülkemizde maalesef bu tarz adalet kuruluşları zayıf çalışmaktadır. İyi hal indirimi olayı kendince bir sorundur zaten. Adam suçunu işliyor, "iyi ki şöyle yapmamış, cezasını indireyim" diye ceza indirimi geliyor. Sosyal medyada tepki gösterilmese, bu tarz şiddet uygulayan kişiler cezaevine alınmayacak.
Buna kim dur diyecek?
Devletin uygulayacağı politikalar görüşündeyim açıkçası. Halkın yapamayacağı bir şeydir bunlar.
Düşüncelerinizi yorumlara bekliyorum.