Şehit haberi gelir, gülerek açılış yaparlar. Mülteci haberi olur, din kardeşimiz der, susar sustururlar. Ekonomik sıkıntı dersin, abartı derler. Eğitim dersin, çok iyi derler. Adalet dersin, mahkemeleri gösterirler. Vergi dersin, yolları gösterirler. Aman bunlara Türklük deme, elinden gelse kapıyı gösterirler.
Peki neden? Kendi çocukları askere gitmez, şehit düşmez. Kendileri mültecilerle sorun yaşamaz, bireysel çıkarları doğrultusunda hareket ederler. Halktan kopuk ve elit bir hayat yaşadıkları için kendilerine bir zarar gelmez, zarar görenleri de görmemekte ısrarcıdırlar. Günlük gideri bilmem kaç milyon lira olan sarayda oturduğu için ekonomik sıkıntıları yoktur. Kendi aileleri yurt dışında eğitim aldığı için Türkiye'deki eğitim onlar için mühim değildir. Yargı istekleri doğrultusunda çalıştığından adalet tecelli ediyor sanarlar. Hizmetleri beton olarak düşündükleri için yandaşlara verilen ihaleleri hakkaniyetli, yandaşlardan silinen vergi yükünün halka binmesini de doğru bulurlar.
Şimdi soruyorum size. Bu insanlar mı bu sorunu çözecek? Milyonlarca mülteciyi başımıza bela edenler gitmeden bu sorun çözülmeyecek. Şimdiden şunu da söylemek isterim. Seçim yaklaştığında bir kısım mülteci(basına yansıyan sayının önemi yok) ülkelerine gönderildi haberi görürseniz sakın yelkenleri suya indirmeyin. Bu bir seçim yatırımıdır ve samimi değildir. Buraya bunu not düşmüş olayım.
Bazı arkadaşlar siyasetin yeri burası değil diyebilir, mesajımı siyasi algılayabilir. Esasında algılanan şey doğrudur lakin içinde bulunduğumuz duruma bizi getiren şey de siyaset ve siyasilerdir. Bu mülteciler ülkeye kendileri gelmemiştir, mevcut dış politika âdeta hepsini ülkeye davet etmektedir. Haritaya bakınız, neden Türkiye?
Son bir soru: Hayatının baharında kaybettiğimiz bu canı hangi kuvvet, hangi teselli geri getirebilir?