20 yaş kızlar vs 20 yaş erkekler konusuna ithafen

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

parttimemutsuz

Hectopat
Katılım
25 Mayıs 2020
Mesajlar
73
Çözümler
1
Daha fazla  
Cinsiyet
Kadın
Meslek
öğrenc,
Bugün böyle bir konu gördüm ama yorum yazma kapalı olduğu için bir "kadın" olarak düşüncelerimi paylaşmak istedim.

Öncelikle, eleştirdiğin şeye dönüp bakalım. Böyle bir tablo yapmış arkadaş.

20 Yaş Kızlar20 Yaş Erkekler
•Tek dertleri regl olduklarında anlaşılmamak.

•Yakışıklı ve uzun boylu erkek arayışı, biraz da zengin olursa fena olmaz.

• Tırnağının kırılması, ojesinin bitmesi, güzelleşme çabaları, özgür yaşayamamak, gece sokağa çıkıp eğlenme korkusu.
•Askerlik,
•Gelecek kaygısı, •Yüksek maaş almak için çabalamak,
•İyi bir işte çalışmak için çabalamak, •Ailesinin maddi durumu iyi değilse bunların yanı sıra herhangi bir işte çalışmak.

İlk olarak, 18 yaşını geçmiş bir bireye sen kız diye değil, kadın diye hitap etmelisin. Nasıl ki biz sana 20 yaşında oğlan demiyorsan, senin de birey olmuş ve yetişkinliğe ermiş birisine kız değil, kadın demen gerekiyor. Şimdi burada hiç regl olmamış bir insandan onu anlamasını beklemek elbette zor olur. Ancak sen bunu hiç yaşamamışken, ağrısını ve acısını hiç tatmamışken bu konuda nasıl eleştirebilirsin?

Regl nasıl bir şey bilmiyorsun bile. Bir ara ped takmayın, peçete tıkayan bir adam vardı. Ondaki zihniyete benzer bir zihniyet bu. İnan bana, aklı başında olan çoğu kadın yakışıklı erkek değil, karakteri düzgün ve düşünceleri sağlıklı olanlarla olmayı tercih ediyor.

Bu birçok insanın yaptığı gibi. Ha illa yok, kadınlar bunu yapıyor diyorsan erkeklerin de yaptığını düşünmek gerekiyor. Hatta erkekler makyaj yapmış her kadını kendisini beğenmediği için, kendisini başkası sevsin diye makyaj yaptığını ya da bir başkası için süslendiğini düşünüyor. Mini etek giyerse ayartmak istiyordur, dekolte giyiyorsa kesin aklı cinselliktedir. Özgür yaşamak diyorsa kesin kötü yola düşecektir zaten.

Sen hiç otobüste baban yaşında bir adamın sana etek boyun yüzünden laf attığını gördün mü? Hiç tanımadığın bir adamın bacaklarına bakıp, maşallah demesine, yavrum be demesine, yolda yürürken herhangi bir anda, herhangi bir kıyafetle popona dönüp dönüp bakan "erkek" ile karşılaştın mı?

Özgürlük denilen şey belki de istediğini giymek değildir sadece. Mini etek giymek bir özgürlüktür ama bir erkeğin bakması özgürlük değildir. Gece sokağa çıkamıyorsun, hatta sana bir sır vereyim mi? Ev tutarken bile emlakçıyla, ev sahibiyle tek görüşemiyorsun. Çünkü neden? Evde yalnız olduğunu öğrenirse sana tecavüz edebilir. Taciz edebilir. Sen hiçbir iş başvurusunda evli olup olmadığını, düğün veya çocuk düşündüğünü sorduklarına şahit oldun mu? Ya da sana beş yıl ilişki yaşamama sözleşmesi, çocuk sahibi olmama gibi sözleşmeler ve dahası, çocuğun ve evliliğin olursa verimli çalışamazsın diye bunları engelleyen sözleşmelere imza attın mı? Cevabın hayır mı?

O zaman daha derinlere inelim. Sen hiç, eve misafirliğe gelen akrabalarınıza hizmet etmekten yemek yiyemediğin oldu mu? Mutfakta bulaşık yıkamaktan ellerin sızladı mı? Misafirlere hizmet etmek, onların keyfini ve sizin gibileri memnun etmek zorunda kaldın mı? Cevabın hayır mı?

Devam edelim o zaman. Sen hiç ev bakarken evini merkezde, üst katlarda, güvenlik kamerası olan bir binadan seçtin mi? Sen hiç kapı önüne erkek ayakkabısı koyup, kurye geldiği zaman içeride birileri varmış gibi davranarak açtın mı o kapıyı? Hayır mı? Sen hiç toplu taşımada kışın giydiğin kışlık ve kalın kıyafetler içinde bile bedenine değen ellerle ürperdin mi? Cevabın yine mi hayır? Sen hiç toplumun seni sıkıştırdığı kalıpların içinde yaşadın mı?

Peki ya sen hiç öğretmenin tarafından tacize uğradın mı? Ufacık yaşta, vücut hatların bile belirginleşmemişken karşı cins bir hocan tarafından tacize uğradın mı? Otobüste bilmediğin bir erkek elinden tutup, sana sözlü tacizde bulundu mu? Ya da sevgilin kıyafetine karıştı mı? Baban eve geleceğin saate kızdı mı?

Erkek kardeşine senden küçük bile olsa hizmet etmek zorunda kaldın mı? Sen hiç tüm evi temizledikten sonra, tüm yemeği yaptıktan sonra en ufak bir hatan yüzünden yok sayıldın mı?

Sen hiç görüştüğün kişiyi ailenden saklamak zorunda kaldın mı? Sen hiç regl kanını saklamak, ped alırken utanmak zorunda kaldın mı? Sen hiç tacize uğradığını anlatırken, seni suçlamalarından korkarak anlattın mı bir şeyleri?

21 yaşındayım. Regl olduğumda anlaşılmadığım için üzülüyorum. Çünkü gergin oluyorum. Kan görmek midemi alt üst ediyor, ped almak markette iğrenç bakışlar atılmasına sebep oluyor. Tırnağım kırılınca üzülüyorum, en azından diyorum o.

O bir şeyler karşısında hala güzel. Makyaj yapıyorum çünkü kendimi böyle görmek hoşuma gidiyor. Gece dışarı çıkmaktan korkuyorum çünkü başıma ne geleceğini bilmiyorum. Ben, her gün o sokaktan başıma bir şey gelirse nereye kaçacağımı hesaplayarak geçiyorum.

Çünkü birileri, gece vakti başıma bir şey gelse bundan ya kıyafetim yüzünden beni suçlayacak, ya orada oluşumdan, ya da başka şeyden. Sen hiç toplumun kıyafet baskısını da hissettin mi üzerinde? Kapalı olmazsan namussuzsun, bakire değilsen, kızlık zarın yoksa namussuzsun, bir erkekle el ele tutuşursan namussuzsun, neden namus hep kadınlar üzerinde? Neden ben bir erkeğin elini bile tutamıyorum? Neden ben bir şeyler için hep kendimi korumak, kapatmak zorundayım? Neden ben birileri bakmasın diye bacaklarımı örtmek, yakamı kapatmak, kendimi örtmek zorundayım?

Ben ileride, kocamın eline bakmamak için gelecek kaygısı yaşamıyor muyum sanıyorsun? Üniversite sınavına hazırlanırken bile kurs paramı, okul harçlığımı gece yarılarına kadar çalışarak ödedim ben.

Yüksek maaş istesem bile alamam ki. Çünkü kadınım. Çünkü regl oluyorum. Çünkü doğurursam şirketlere zaman kaybı yaşatırım. O yüzden bana yüksek maaş için bir şans bile vermiyorlar. Kadın olduğun için en ufak bir ağırlıkta bile düşersin sanıyorlar.

Neden? Kadınım diye mi? Biz asker olamıyor değiliz, bizi asker olarak almayan onlar. Bunun için öfkeni bize kusma hakkın yok. Berbat bir toplumda, örf, adet ve gelenek diyerek kapatılmaya çalışan biziz. Biz, kadınlarız. Senin ufacık şey dediğin ama ardını asla görmediğin kadınlarız. Birçok kadın, şiddet gördüğü kişi tarafından öldürülüyor.

Birçok kadın, şiddet gördüğü eşi tarafından öldürülüyor. Birçok kadın, ayrılmak istediği için öldürülüyor. Unutma ki senin nasıl üstünde bir toplum baskısı varsa aynısı bizde de var. Senin tek yapman gereken para kazanmak belki de. Ama arta kalan her şey kadının yükü haline geldi.

Kaldı ki sen kadının çalışma hakkını kısıtla, onu çalışma ortamından uzak tut, çocukluğundan beri ona yemek yapmak, temizlik yapmak gibi şeyler dışında bir şey öğretme, kocasının evinde hizmetçi gibi çalıştır, sonra boşanınca nafaka vermem ben. Neden? O kadının her şeyine engel olup, para getirince adam mı oluyorsun? Ödeyeceksin o parayı.

Sen o kadını kendine hizmetçi olarak görüyorsan o parayı eşek gibi ödeyeceksin. Sen ve senin gibiler kendilerine hizmetçi arayan, bulaşık yıkamayı bilmeyen, tavada iki yumurta kırarken bile her şeyi batıran erkeklerden öte değilsiniz.

Ayrıca erkeklerin iş hayatında yaşadığı baskıdan bahsetmişsin. Bizim tek amacımız kadınların güvende hissetmesi değil, ayrıca kadın erkek eşitliğini de istiyoruz. Toplumun size dayattığı evin direği yükünü üstünüzden almak istiyoruz. İş dünyasında yer edinmek, yine birçok erkeğin "yapamaz." dediği birçok şey yapmak istiyoruz.

Asker olmak istiyoruz, iş kadını olmak istiyoruz. Çocuklarımıza harçlıklarımızı kendi cebimizden verebilelim istiyoruz. Ama kadın olarak güvende olmadıkça, devletinden tut ailesine kadar kimse bize güvenmedikçe, bizi size bağladıkça biz bunları yapamayız.

Unutma, bir kadın gülümsüyorsa, gülümsemek istediği içindir. Makyaj yapıyorsa kendini öyle iyi hissettiği içindir. Mini etek giyiyorsa kendini mutlu etmek içindir.

Ek olarak, demişsin ki, azınlık çoğunluğa saygı duymalı. Bu yaptığın ne? Azınlık bile değiliz ama saygı görmek için önce saygı duyman gerekir.
 
Tek söyleyebileceğim: Eğer kadınlar LGBT'lileri kollamaya devam ederlerse istediklerine ulaşamayacaklar. Boğaziçi protestolarından bile LGBT'liler çıkıyor arkadaş. Konuyla ne alakaları var.
 
LGBT ile konunun ne alakası var?
Çok alakası var, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin nedenleri arasında ayrı iki konunun (Kadın-Erkek eşitliği, LGBT) birleştirilmesi olarak da yazmakta.
 
Çok alakası var, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin nedenleri arasında ayrı iki konunun (Kadın-Erkek eşitliği, LGBT) birleştirilmesi olarak da yazmakta.
Sonuç ne LGBT bireylerin hak ve özgürlüğü olmamalı mı?
 
Tezek konuya cevap olarak tezek konu. Topluma uygun yaşamak zorunda değil hiç kimse.

Bir uygunluk ya da bir standart olması bile saçma değil mi zaten? Herkes farklıdır, herkes özeldir, ayrıdır. Bu kadar tezek bir konuya neden bir cevap ekledin?

Tek söyleyebileceğim: Eğer kadınlar LGBT'lileri kollamaya devam ederlerse istediklerine ulaşamayacaklar. Boğaziçi protestolarından bile LGBT'liler çıkıyor arkadaş. Konuyla ne alakaları var.

Neden LGBT bireylerine bu kadar karşısınız ona da anlam vermek zor. Ezilmişin ve dışlanmışın halinden, ezilmiş ve dışlanmış anlıyor. Sevmek bir suç değildir. Neden bir insanın sevmesine bu kadar karşısınız? Şiddet sevgiden daha mı güzel geliyor size?
 
Bir uygunluk ya da bir standart olması bile saçma değil mi zaten? Herkes farklıdır, herkes özeldir, ayrıdır. Bu kadar tezek bir konuya neden bir cevap ekledin?
Evet, standartlar bireysel olmalı. Çeşitliliğin olmadığı toplumlar genelde geri kalıyor zaten. Onca satır yazmana değmez çünkü, herkesin fikrini değiştiremezsin.
 
Sonuç ne LGBT bireylerin hak ve özgürlüğü olmamalı mı?
Neden LGBT bireylerine bu kadar karşısınız ona da anlam vermek zor. Ezilmişin ve dışlanmışın halinden, ezilmiş ve dışlanmış anlıyor. Sevmek bir suç değildir. Neden bir insanın sevmesine bu kadar karşısınız? Şiddet sevgiden daha mı güzel geliyor size?
Hayır, bu sözleşmeyi feshedenlerin buna karşı olduğunu düşünürsek kadınların istediklerine ulaşması zor demek istedim.

LGBT'liler hayatlarında istediklerini yapsınlar. Karşı da değilim. Benim demek istediğimi başka yöne çekiyorsunuz. Dediğim bir gerçek. Boğaziçi protestolarından LGBT'liler çıkıyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı