24 yaşındayım ve çok hatalar yaptım ne yapacağımı bilmiyorum

Katılım
1 Mart 2023
Mesajlar
33
Yer
manisa
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Arkadaşlar öncellikle merhaba.
Bu konuyu açmamın sebebi hem içimi dökmek hem de tavsiye almak için yapıyorum. Çünkü çok mutsuzum, çaresizim ve yorgunum. Artık eskisi kadar güçlü değilim. Çok pişmanım yaptığım kötü tercihler için. Hayatıma mal olacağını bilmiyordum. Keşke o dönemlere geri dönebilsem. Zaman gerçekten çok büyük sermaye imiş.

Size hayat hikayemi anlatmak istiyorum;
Her şey lisede başladı. Annem sağlık meslek lisesinde oku, mezun olduğunda hazır mesleğin olur atanırsın demişti. Bana da cazip gelmişti bu fikir. Ya hemşire olarak mezun olacaktım ya da att olarak. Fakat gittiğim sene bölümlerimiz kapatıldı ve yerine farklı bölümler getirildi. Okulu değişme gibi bir lüksümde yoktu. Mecburen okumak zorundaydım. Gittiğim lisede garip hareketlerim ve saçma davranışlarım yüzünden çok zorbalık gördüm. Kendimi savunmayı bilmiyordum. O zaman nasıl dayanabilmişim ben bile anlayamıyorum şu an. Hatta bu zorbalıklar ve aşağılanmalar yüzünden az kalsın devamsızlıktan kalıyordum. Bu olaylar öz güvenimi büyük yıkıma uğrattı. Aileme de okulda rezil olurum diye söyleyemedim. Zaten babamla da aram fazla iyi değildi. Bana karşı soğuk ve katıydı. Çünkü onun zihniyetine göre erkek çocuğuna yüz vermek, ileride o çocuğun başına buyruk ve sorunlu olmasına yol açıyordu. Aile içinde çocukların yetiştirilme işini de anneme bırakmıştı. Çünkü o işten yorgun geliyordu ve kafa dinlemek istiyordu. Annem de çocuklarını kendi yöntemleri ile yetiştirmek zorunda kaldı. İyi kötü bir şekilde bizi bugünlere kadar getirdi. Ailem beni beceriksiz ve zayıf olarak görüyordu. Çünkü çok hata yapan bir çocuktum. Dakik değildim, sakardım, alerjilerim vardı. Hatta beni 8.sınıfta yaz tatilinde motor tamircisine vermişlerdi. Onu da becerememiştim. Babam da hatalara tahammülü olmayan ve işin doğru yapılmasını isteyen bir adamdı.
Babam bu yüzden beni işe götürmezdi. Hep yazları evde geçiren insandım. Keşke o zaman aklım olsaydı bir işe girip kendimi, el becerimi geliştirseydim. Ders çalışma alışkanlığımda çok yoktu, sürekli erteler sınav zamanı geldi mi, seri bir şekilde özet çıkarır ve ezberlerdim. Öyle böyle derken aradan 4 sene geçti. Ve 78 ortalamayla liseden mezun oldum, YKS sınavına girdim. Tıbbi laboratuvar bölümünü kazandım. İlk sınıfı sorunsuzca atlattım derken, ikinci sınıf birinci dönemde korona geldi ve Online eğitimlere geçildi. Benim internetimin ve bilgisayarımın olmayışından dolayı ikinci dönem bazı derslerin sınavına girdim, bazılarına giremedim. Okulumu 3 senede bitirmek durumunda kaldım. Daha sonra ailem yeniden okumam için baskı yaptı. Mecburen YKS'ye tekrar girdim. Hem çalışmak hem de açıktan evden okumak istedim. Fakat bunu kabul etmedi. İllaki yüz yüze eğitim almamı istiyorlardı. Tercihleri yaptım.12.sıradan çıkmaz dediğim elektronörofizyoloji bölümü denk geldi. Ben bu bölümü okumak istemediğimi belirtsemde ailem okumam konusunda oldukça istekliydiler.
Gereken desteği biz sana oluruz dediler. Şu anda ikinci sınıfım ve mezun olacağım. Derslerim ve ortalamam iyi diyebilirim. Fakat çok mutsuzum, motivasyonum yok. Üstüne bir de dehb çıktı. KPSS çalışmam gerekiyor fakat o kadar fazla gelecek kaygısı ve belirsizlik yaşıyorum ki, hem beden hem de mental anlamda kendimi çok yorgun hissediyorum. Bu yüzden ne çalışacak enerjim, ne de isteğim oluyor. İntiharı, ölümü düşünsem, inandığım bir din, bir yaratıcı var. Ne yapacağımı, ne istediğimi bilmiyorum ki o yolda ilerleyeyim. Gerçekten yanlış yolda ilerlediğimi çok geç fark ettim. Şu anda bu hatalarımı telafi edebilir miyim bilmiyorum. Ailemin yüzüne bakabilir miyim bilmiyorum.

Biliyorum yaşım geç olabilir ve vizyon sahibi olmayabilirim. Ama en azından son bir kez olsa bile hataların telafisini yapmak ve pes etmemek istiyorum.
Bu konuda bana yardım edin ne yapabilirim?
 
Arkadaşlar öncellikle merhaba.
Bu konuyu açmamın sebebi hem içimi dökmek hem de tavsiye almak için yapıyorum. Çünkü çok mutsuzum, çaresizim ve yorgunum. Artık eskisi kadar güçlü değilim. Çok pişmanım yaptığım kötü tercihler için. Hayatıma mal olacağını bilmiyordum. Keşke o dönemlere geri dönebilsem. Zaman gerçekten çok büyük sermaye imiş.

Size hayat hikayemi anlatmak istiyorum;
Her şey lisede başladı. Annem sağlık meslek lisesinde oku, mezun olduğunda hazır mesleğin olur atanırsın demişti. Bana da cazip gelmişti bu fikir. Ya hemşire olarak mezun olacaktım ya da att olarak. Fakat gittiğim sene bölümlerimiz kapatıldı ve yerine farklı bölümler getirildi. Okulu değişme gibi bir lüksümde yoktu. Mecburen okumak zorundaydım. Gittiğim lisede garip hareketlerim ve saçma davranışlarım yüzünden çok zorbalık gördüm. Kendimi savunmayı bilmiyordum. O zaman nasıl dayanabilmişim ben bile anlayamıyorum şu an. Hatta bu zorbalıklar ve aşağılanmalar yüzünden az kalsın devamsızlıktan kalıyordum. Bu olaylar öz güvenimi büyük yıkıma uğrattı. Aileme de okulda rezil olurum diye söyleyemedim. Zaten babamla da aram fazla iyi değildi. Bana karşı soğuk ve katıydı. Çünkü onun zihniyetine göre erkek çocuğuna yüz vermek, ileride o çocuğun başına buyruk ve sorunlu olmasına yol açıyordu. Aile içinde çocukların yetiştirilme işini de anneme bırakmıştı. Çünkü o işten yorgun geliyordu ve kafa dinlemek istiyordu. Annem de çocuklarını kendi yöntemleri ile yetiştirmek zorunda kaldı. İyi kötü bir şekilde bizi bugünlere kadar getirdi. Ailem beni beceriksiz ve zayıf olarak görüyordu. Çünkü çok hata yapan bir çocuktum. Dakik değildim, sakardım, alerjilerim vardı. Hatta beni 8.sınıfta yaz tatilinde motor tamircisine vermişlerdi. Onu da becerememiştim. Babam da hatalara tahammülü olmayan ve işin doğru yapılmasını isteyen bir adamdı.
Babam bu yüzden beni işe götürmezdi. Hep yazları evde geçiren insandım. Keşke o zaman aklım olsaydı bir işe girip kendimi, el becerimi geliştirseydim. Ders çalışma alışkanlığımda çok yoktu, sürekli erteler sınav zamanı geldi mi, seri bir şekilde özet çıkarır ve ezberlerdim. Öyle böyle derken aradan 4 sene geçti. Ve 78 ortalamayla liseden mezun oldum, YKS sınavına girdim. Tıbbi laboratuvar bölümünü kazandım. İlk sınıfı sorunsuzca atlattım derken, ikinci sınıf birinci dönemde korona geldi ve Online eğitimlere geçildi. Benim internetimin ve bilgisayarımın olmayışından dolayı ikinci dönem bazı derslerin sınavına girdim, bazılarına giremedim. Okulumu 3 senede bitirmek durumunda kaldım. Daha sonra ailem yeniden okumam için baskı yaptı. Mecburen YKS'ye tekrar girdim. Hem çalışmak hem de açıktan evden okumak istedim. Fakat bunu kabul etmedi. İllaki yüz yüze eğitim almamı istiyorlardı. Tercihleri yaptım.12.sıradan çıkmaz dediğim elektronörofizyoloji bölümü denk geldi. Ben bu bölümü okumak istemediğimi belirtsemde ailem okumam konusunda oldukça istekliydiler.
Gereken desteği biz sana oluruz dediler. Şu anda ikinci sınıfım ve mezun olacağım. Derslerim ve ortalamam iyi diyebilirim. Fakat çok mutsuzum, motivasyonum yok. Üstüne bir de dehb çıktı. KPSS çalışmam gerekiyor fakat o kadar fazla gelecek kaygısı ve belirsizlik yaşıyorum ki, hem beden hem de mental anlamda kendimi çok yorgun hissediyorum. Bu yüzden ne çalışacak enerjim, ne de isteğim oluyor. İntiharı, ölümü düşünsem, inandığım bir din, bir yaratıcı var. Ne yapacağımı, ne istediğimi bilmiyorum ki o yolda ilerleyeyim. Gerçekten yanlış yolda ilerlediğimi çok geç fark ettim. Şu anda bu hatalarımı telafi edebilir miyim bilmiyorum. Ailemin yüzüne bakabilir miyim bilmiyorum.

Biliyorum yaşım geç olabilir ve vizyon sahibi olmayabilirim. Ama en azından son bir kez olsa bile hataların telafisini yapmak ve pes etmemek istiyorum.
Bu konuda bana yardım edin ne yapabilirim?

Merhaba dostum huzur ve mutluluk için bence namaz kılabilirsin benim de mentalim bir aralar kötüydü namaz düzenledi kıldıkça huzur buluyor insan.
 
Öncelikle 24 yaşındasın ve hala ailenin dediklerine göre mi yaşıyorsun? Mutsuzsan daha fazla bekleme ailenin okumanı istediği bölüm yerine kendi istediğin bölüme hazırlanıp gir.

Hayatını ailen mi yaşıyor ve yaşayacak yoksa sen mi? Bunların farkına var.

''Zorbalandım'' vs. bunlar da senin elinde. Ben de zorbalandım, berbat sayılabilecek bir okul hayatı yaşadım ama kendimi paralamak yerine gittim boksa yazıldım ve üstesinden geldim, mesela yani.

Elinde olan şeyler için kendini paralayan koca bir çocuk adamdan başka biri göremiyorum.

Aradan yıllar geçmiş ve geçmişte bu kadar kalma, şimdiye bak, çünkü geçmiş geçiyor gelecek ise geliyor, yarın öbür gün bugünleri iple çekersin...

Hiçbir şey için geç değil, ''istemek'' yetmiyor. Ben de milyarder olmak istiyorum ama bunun için çalışmazsam ve çabalamazsam, olmayacak.

Kötü yanlarını görmüşsün hep, mutlaka iyi yanların da vardır, bunları da gör ve çevirebildiğin kadarını avantaja çevir çünkü tecrübe edindin... Hata olarak bakma bu saatten sonra.
 
Yaptıkların genel olarak senin hatan değil. Zorbalanman yüzünden. Bir psikoloğa gitmeni öneririm. Utanılacak bir şey yok. Cidden işine yarayabilir.
 
24 yaşındasın ve hala ailenin dediklerine göre mi yaşıyorsun? Mutsuzsan daha fazla bekleme ailenin okumanı istediği bölüm yerine kendi istediğin bölüme hazırlanıp gir.

Hayatını ailen mi yaşıyor ve yaşayacak yoksa sen mi? Bunların farkına var.

''Zorbalandım'' vs. bunlar da senin elinde. Ben de zorbalandım, berbat sayılabilecek bir okul hayatı yaşadım ama ağlamak yerine gittim boksa
Arkadaşlar öncellikle merhaba.
Bu konuyu açmamın sebebi hem içimi dökmek hem de tavsiye almak için yapıyorum. Çünkü çok mutsuzum, çaresizim ve yorgunum. Artık eskisi kadar güçlü değilim. Çok pişmanım yaptığım kötü tercihler için. Hayatıma mal olacağını bilmiyordum. Keşke o dönemlere geri dönebilsem. Zaman gerçekten çok büyük sermaye imiş.

Size hayat hikayemi anlatmak istiyorum;
Her şey lisede başladı. Annem sağlık meslek lisesinde oku, mezun olduğunda hazır mesleğin olur atanırsın demişti. Bana da cazip gelmişti bu fikir. Ya hemşire olarak mezun olacaktım ya da att olarak. Fakat gittiğim sene bölümlerimiz kapatıldı ve yerine farklı bölümler getirildi. Okulu değişme gibi bir lüksümde yoktu. Mecburen okumak zorundaydım. Gittiğim lisede garip hareketlerim ve saçma davranışlarım yüzünden çok zorbalık gördüm. Kendimi savunmayı bilmiyordum. O zaman nasıl dayanabilmişim ben bile anlayamıyorum şu an. Hatta bu zorbalıklar ve aşağılanmalar yüzünden az kalsın devamsızlıktan kalıyordum. Bu olaylar öz güvenimi büyük yıkıma uğrattı. Aileme de okulda rezil olurum diye söyleyemedim. Zaten babamla da aram fazla iyi değildi. Bana karşı soğuk ve katıydı. Çünkü onun zihniyetine göre erkek çocuğuna yüz vermek, ileride o çocuğun başına buyruk ve sorunlu olmasına yol açıyordu. Aile içinde çocukların yetiştirilme işini de anneme bırakmıştı. Çünkü o işten yorgun geliyordu ve kafa dinlemek istiyordu. Annem de çocuklarını kendi yöntemleri ile yetiştirmek zorunda kaldı. İyi kötü bir şekilde bizi bugünlere kadar getirdi. Ailem beni beceriksiz ve zayıf olarak görüyordu. Çünkü çok hata yapan bir çocuktum. Dakik değildim, sakardım, alerjilerim vardı. Hatta beni 8.sınıfta yaz tatilinde motor tamircisine vermişlerdi. Onu da becerememiştim. Babam da hatalara tahammülü olmayan ve işin doğru yapılmasını isteyen bir adamdı.
Babam bu yüzden beni işe götürmezdi. Hep yazları evde geçiren insandım. Keşke o zaman aklım olsaydı bir işe girip kendimi, el becerimi geliştirseydim. Ders çalışma alışkanlığımda çok yoktu, sürekli erteler sınav zamanı geldi mi, seri bir şekilde özet çıkarır ve ezberlerdim. Öyle böyle derken aradan 4 sene geçti. Ve 78 ortalamayla liseden mezun oldum, YKS sınavına girdim. Tıbbi laboratuvar bölümünü kazandım. İlk sınıfı sorunsuzca atlattım derken, ikinci sınıf birinci dönemde korona geldi ve Online eğitimlere geçildi. Benim internetimin ve bilgisayarımın olmayışından dolayı ikinci dönem bazı derslerin sınavına girdim, bazılarına giremedim. Okulumu 3 senede bitirmek durumunda kaldım. Daha sonra ailem yeniden okumam için baskı yaptı. Mecburen YKS'ye tekrar girdim. Hem çalışmak hem de açıktan evden okumak istedim. Fakat bunu kabul etmedi. İllaki yüz yüze eğitim almamı istiyorlardı. Tercihleri yaptım.12.sıradan çıkmaz dediğim elektronörofizyoloji bölümü denk geldi. Ben bu bölümü okumak istemediğimi belirtsemde ailem okumam konusunda oldukça istekliydiler.
Gereken desteği biz sana oluruz dediler. Şu anda ikinci sınıfım ve mezun olacağım. Derslerim ve ortalamam iyi diyebilirim. Fakat çok mutsuzum, motivasyonum yok. Üstüne bir de dehb çıktı. KPSS çalışmam gerekiyor fakat o kadar fazla gelecek kaygısı ve belirsizlik yaşıyorum ki, hem beden hem de mental anlamda kendimi çok yorgun hissediyorum. Bu yüzden ne çalışacak enerjim, ne de isteğim oluyor. İntiharı, ölümü düşünsem, inandığım bir din, bir yaratıcı var. Ne yapacağımı, ne istediğimi bilmiyorum ki o yolda ilerleyeyim. Gerçekten yanlış yolda ilerlediğimi çok geç fark ettim. Şu anda bu hatalarımı telafi edebilir miyim bilmiyorum. Ailemin yüzüne bakabilir miyim bilmiyorum.

Biliyorum yaşım geç olabilir ve vizyon sahibi olmayabilirim. Ama en azından son bir kez olsa bile hataların telafisini yapmak ve pes etmemek istiyorum.
Bu konuda bana yardım edin ne yapabilirim?
Çok hata yaptığını yazmışsın fakat ben bu anlattıklarında senin hatan olan bir şey göremedim. Çok geçmişe takılmışsın inan bana dünün bile önemi yok.
 
Öncelikle 24 yaşındasın ve hala ailenin dediklerine göre mi yaşıyorsun? Mutsuzsan daha fazla bekleme ailenin okumanı istediği bölüm yerine kendi istediğin bölüme hazırlanıp gir.

Hayatını ailen mi yaşıyor ve yaşayacak yoksa sen mi? Bunların farkına var.

"Zorbalandım" vs. bunlar da senin elinde. Ben de zorbalandım, berbat sayılabilecek bir okul hayatı yaşadım ama kendimi paralamak yerine gittim boksa yazıldım ve üstesinden geldim, mesela yani.

Elinde olan şeyler için kendini paralayan koca bir çocuk adamdan başka biri göremiyorum.

Aradan yıllar geçmiş ve geçmişte bu kadar kalma, şimdiye bak, çünkü geçmiş geçiyor gelecek ise geliyor, yarın öbür gün bugünleri iple çekersin...

Hiçbir şey için geç değil, "istemek" yetmiyor. Ben de milyarder olmak istiyorum ama bunun için çalışmazsam ve çabalamazsam, olmayacak.

Kötü yanlarını görmüşsün hep, mutlaka iyi yanların da vardır, bunları da gör ve çevirebildiğin kadarını avantaja çevir çünkü tecrübe edindin... Hata olarak bakma bu saatten sonra.

Oldukça haklısın. Yazdığın her kelimene hak veriyorum. Fakat kendi içimde mücadele halindeyim ve kabuğumdan artık sıyrılmak istiyorum. Bu benim için zor fakat imkansız değil. Burada sizin verdiğiniz tavsiyeler belki size sıradan ve basit gelebilir. Fakat benim içimdeki o küçücük umut ateşini körüklemeye yetecek güçte bir destek. Gerçekten teşekkür ederim.

Çok hata yaptığını yazmışsın fakat ben bu anlattıklarında senin hatan olan bir şey göremedim. Çok geçmişe takılmışsın inan bana dünün bile önemi yok.

Hocam sürekli erteledim, yanlış tercihler yaptım, yeteri kadar çalışmadım. Bunlar hata değil midir sizce? Daha hâlâ harekete geçmek yerine sızlanıyorum bu bile bir hata.
 
Oldukça haklısın. Yazdığın her kelimene hak veriyorum. Fakat kendi içimde mücadele halindeyim ve kabuğumdan artık sıyrılmak istiyorum. Bu benim için zor fakat imkansız değil. Burada sizin verdiğiniz tavsiyeler belki size sıradan ve basit gelebilir. Fakat benim içimdeki o küçücük umut ateşini körüklemeye yetecek güçte bir destek. Gerçekten teşekkür ederim.
Rica ederim. Farkındayım ve anlıyorum.
Bir umut daha istersen bu yazdıklarını okuyup da aynı durumu (kısmen) de olsa yaşayan insanlara ilham olacaksın, ders niteliğinde olmuş.

Okulun dünyanın sonu olmadığını biliyorsun, okumak istediğinin de farkındayım bu yüzden hiçbir şey için geç değil. Hazır mezun olacaksın bari boşa gitmesin çok az süre kaldı, sınava tekrar hazırlanın derim.

Yıllardır içinde biriken şeyin üstesinden geldiğini ve başardığını görünce öyle bir rahatlayacaksın ki, üzerinden geçen kamyon kalkmış olacak ve kuş gibi hafiflemiş olacaksın, geçici motive cümleleri değil bunlar. İnan bana...

Durumu lehine çevirmen gerekiyor artık, senin aslında en büyük avantajın bu; yaşadın ve biliyorsun, artık tecrübelisin. Dolu tarafından bakacaksın yoksa yerinde sayıklarsın sadece.

Fakat kendi içimde mücadele halindeyim ve kabuğumdan artık sıyrılmak istiyorum. Bu benim için zor fakat imkansız değil.
Istakozun kabuğu hikayesini biliyor musun?

Istakoz eti çok yumuşak ve lezzetlidir. Aslında avcı için ziyafettir. Kabukları ise bir o derece serttir ve bu leziz ete ulaşmak çok zordur. Istakoz içinde büyürken sert kabuk büyümez. Istakoz bir müddet sonra daralan, küçük gelen kabuk içerisinde sıkışır, kımıldayamaz. Sıkıştıkça ıstakoz gerilir, stres altında hisseder ve kabuğundan kurtulmak ister. Kendini güvende hissettiği, konfor alanında olduğu bir yere çekilir ve kabuğundan yorularak belki de acı çekerek kurtulur. Istakoz bu duruma çözüm bulamadığı için kendi başının çaresine bakar. Kendini güvende hissettiği kaya dibinde yeni kabuğunu üretir, büyür ve gelişir. Bu döngü ıstakoz yaşadıkça devam eder. Kabuğunda sıkışan ıstakozun derdine çözüm bulan biri olsaydı, hep aynı ıstakoz olarak kalırdı. Istakozun gelişmesini tetikleyen ve büyümesini sağlayan şey, yaşadığı rahatsızlık ve strestir.

DEHB sorunu da bu yaşlarda ortaya çıkabiliyor, belki de yaşadığınız süreçten kaynaklı da olabilir...

Herkesin de kendi zamanını yaşadığını unutma.
Birisi 25 yaşında CEO olurken diğeri 25'inde hala okur, çabalar. Kimi 24 yaşında ölür kimi de 24'ünde yeniden doğar.
 
Son düzenleme:
Rica ederim. Farkındayım ve anlıyorum.
Bir umut daha istersen bu yazdıklarını okuyup da aynı durumu (kısmen) de olsa yaşayan insanlara ilham olacaksın, ders niteliğinde olmuş.

Okulun dünyanın sonu olmadığını biliyorsun, okumak istediğinin de farkındayım bu yüzden hiçbir şey için geç değil. Hazır mezun olacaksın bari boşa gitmesin çok az süre kaldı, sınava tekrar hazırlanın derim.

Yıllardır içinde biriken şeyin üstesinden geldiğini ve başardığını görünce öyle bir rahatlayacaksın ki, üzerinden geçen kamyon kalkmış olacak ve kuş gibi hafiflemiş olacaksın, geçici motive cümleleri değil bunlar. İnan bana...

Durumu lehine çevirmen gerekiyor artık, senin aslında en büyük avantajın bu; yaşadın ve biliyorsun, artık tecrübelisin. Dolu tarafından bakacaksın yoksa yerinde sayıklarsın sadece.

Istakozun kabuğu hikayesini biliyor musun?

Dehb sorunu da bu yaşlarda ortaya çıkabiliyor, belki de yaşadığınız süreçten kaynaklı da olabilir...

Herkesin de kendi zamanını yaşadığını unutma.
Birisi 25 yaşında CEO olurken diğeri 25'inde hala okur, çabalar. Kimi 24 yaşında ölür kimi de 24'ünde yeniden doğar.

Şimdi KPSS'ye hazırlanıyorum. Umarım ekonomik özgürlüğümü elime alırsam okuyabildiğim kadar okuyacağım. Lisans, yüksek lisans, doktora... Sınıf öğretmeni ya da akademisyen olmayı çok istiyorum. Çünkü amacım hep hurafelerle, dogmalarla mücadele etmek, cahilliği yenmek ve insanlara doğru bilgiyi, ahlakı öğretmeyi istemek oldu. Bu benim boynumun borcuymuş gibi hissediyorum. Umarım amacımıza ulaşır, daha aydın nesiller, yarınlar yaratabiliriz.
 

Geri
Yukarı