Açıktan 4 yıllık çocuk gelişimi okumak mantıklı mı?

Son dönemde atamalar neredeyse yok edildi, düşün normalde yıllık 40-60 bin arası öğretmen atanırken bu yıl 20 bin atandı, 3 yıl boyunca da sadece emekli olanların yerine atama yapılacakmış, MEB bakanı yıllık ortalama 6-8 bin kadar öğretmenin emekli olacağını söyledi. Oransal olarak bakınca bölümünden mezun olunca atanma ihtimalin %1-5 gibi aralıklarda. Bu ortamda ne yapıp edip öğretmenlikten uzak durmak gerekir. Bir de bazı sözde ekonomistler ekonomik krize çözüm olarak devletteki memurların azalması gerektiğini söyleyip duruyor, MEB de asgari ücretten daha ucuza çalıştırılan ücretli öğretmenlerin sayısı gitgide artıyor. Gidişat iğrenç, bu durumda öğretmenlik okumaya yönelmek Rus ruleti oynamak gibi bir şey. Özelde ise çalışmak hem şartları zor hem de getirisi çok düşük, bu sebeple 8-10 yıl özelde çalışıp çoluğa çocuğa karışıp tekrardan gelip KPSS'ye hazırlananlar var. Tekrardan dikkatlice düşünmeni tavsiye ederim.

Yorumunuz için teşekkürler. Sayısalım hiç yok, hangi bölümleri okumam mantıklı olur? Ayrıca bir yandan şöyle düşündüm 2028'de tekrar seçimler olacak. Belki oy almak için çok fazla atama yapar veya rejim değişirse iyi birileri başa gelirse onlar da biz eğitime değer veriyoruz gibisinden şeyler söyleyip atama sayısını artırıp yeni okullar acabilirdir diye düşündüm.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Yorumunuz için teşekkürler sayısalım hiç yok hangi bölümleri okumam mantıklı olur (ayrıca bir yandan şöyle düşündüm 2028'de tekrar seçimler olacak belki oy almak için çok fazla atama yapar veya rejim değişirse iyi birileri başa gelirse onlarda biz eğitime değer veriyoruz gibisinden şeyler söyleyip atama sayısını artırıp yeni okullar acabilirdir diye düşündüm)

Ben sana en basitinden şöyle bir şey söyleyeyim, yıllar önce ing öğretmenliği okumaya karar verdiğimde atamalar makul seviyedeydi, enflasyon %15'lerdeydi. Ekonomi gitgide kötüye gitti. Şu an kaba bir tabir kullanmak istemem ama her şey iyi gitse bile artık öyle bir şemsiye girdi ki bunun tamamen düzelmesi minimum 10 yıl alır ve dediğim gibi mucizevi biçimde her şey iyi giderse anca öyle olur. Öğretmenler emekli olmamak için 40 takla atıyor, devlet gitgide KPSS sınavlarını zorlaştırdı yine olmayınca direkt sayıyı düşürdüler. Şu an basit bir mantıkla düşünürsek 3 yıl millet kazanamayacak ve büyük bir yığılma olacak, bu yığılma 2030 ortalarına kadar KPSS'ye girmeye devam edecek. Dediğim gibi KPSS'ye yıllar sonra giren de var üst üste 8-10 yıl giren de var, tam bir açlık oyunları gibi, fena bir mücadele var, KPSS çalışırken saçın dökülecek, beyazlayacak stresten mahvolacaksın, sınava gireceksin sıralaman 3500 gelecek, bölümüne 300 kişi kontenjan verilecek.
Bu süreci yaşadım ve hala da yaşıyorum, çevreme bakınca bir umut tekrar denemeye çalışan da var lanet olsun deyip gidip BİM'de A101'de kasiyer olan da var, özelde tutunmaya çalışan da var. Tüm açık sözlülüğümle sana tüm öğretmenlik bölümlerinden uzak durmanı tavsiye ediyorum. Son olarak üniversitede işler öyle planladığın gibi gitmez, yandan okurum üstten alırım, kendimi geliştirirm diye gidersin bir bakarsın ki vize-finalden kafanı kaldırmaya fırsat olmadan üniversite bitmiş :) Sana başka bir bölüm tavsiye edemem ama öğretmenlikten dili yanmış birisi olarak uzak dur diyebilirim.

Ben sana en basitinden şöyle bir şey söyleyeyim, yıllar önce ing öğretmenliği okumaya karar verdiğimde atamalar makul seviyedeydi, enflasyon % 15lerdeydi. Ekonomi gitgide kötüye gitti. Şu an kaba bir tabir kullanmak istemem ama her şey iyi gitse bile artık öyle bir şemsiye girdi ki bunun tamamen düzelmesi minimum 10 yıl alır ve dediğim gibi mucizevi biçimde her şey iyi giderse anca öyle olur. Öğretmenler emekli olmamak için 40 takla atıyor, devlet gitgide KPSS sınavlarını zorlaştırdı yine olmayınca direkt sayıyı düşürdüler. Şu an basit bir mantıkla düşünürsek 3 yıl millet kazanamayacak ve büyük bir yığılma olacak, bu yığılma 2030 ortalarına kadar KPSS'ye girmeye devam edecek. Dediğim gibi KPSS'ye yıllar sonra giren de var üst üste 8-10 yıl giren de var, tam bir açlık oyunları gibi, fena bir mücadele var, KPSS çalışırken saçın dökülecek, beyazlayacak stresten mahvolacaksın, sınava gireceksin sıralaman 3500 gelecek, bölümüne 300 kişi kontenjan verilecek...

Bu süreci yaşadım ve hala da yaşıyorum, çevreme bakınca bir umut tekrar denemeye çalışan da var lanet olsun deyip gidip BİM'de A101 de kasiyer olan da var özelde tutunmaya çalışan da var. Tüm açık sözlülüğümle sana tüm öğretmenlik bölümlerinden uzak durmanı tavsiye ediyorum. Son olarak üniversitede işler öyle planladığın gibi gitmez, yandan okurum üstten alırım, kendimi geliştirirm diye gidersin bir bakarsın ki vize-finalden kafanı kaldırmaya fırsat olmadan üniversite bitmiş :) sana başka bir bölüm tavsiye edemem ama öğretmenlikten dili yanmış birisi olarak uzak dur diyebilirim.

Ayrıca rejim değişse, yeni birileri gelip düzeltse falan biraz hayalperest olmuş. Şu ortamda rejim değişse bile paldır küldür kendi kadrolarını devlet içine sokmaktan başlarını kaldırıp reform meform yapmazlar. Muhtemelen belediyelerde olduğu gibi, şu kadar borç var bu kadar açık var diye diye kendi üzerlerinden sorumluluğu atarlar. Şu an mantıken diplomalar zayıflıyor ve el işleri güçleniyor. Sanayide veya inşaatta bir ustanın maaşı 3 öğretmen maaşını bulabiliyor. Öğretmenlik diye yıllarını harcıyorsun yetmiyor KPSS'ye de bir o kadar yıl harcıyorsun, öte yandan senden küçük çocuk çalışıyor, gelişiyor ev araba alıyor. Eğer bir becerin varsa bu taraflara yönelmeni tavsiye ederim işte. Benim el becerilerim çok iyidir, 5-6 yaşında okula gitmezken bile elime tornavida, İngiliz anahtarı alır evde ne kadar vida varsa söküp geri takar büyük zevk alırdım. Lise de puanım da iyiydi, keşke kafamı kullanıp teknikerliğe falan yönelseydim, şu an KPSS yerine çoktan mal dizmeye başlamıştım. İşte burada havalar böyle, oooo oku atanırsın, çalışırsın diyenler durumdan haberi olmayan insanlar...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Ben sana en basitinden şöyle bir şey söyleyeyim, yıllar önce ing öğretmenliği okumaya karar verdiğimde atamalar makul seviyedeydi, enflasyon %15'lerdeydi. Ekonomi gitgide kötüye gitti. Şu an kaba bir tabir kullanmak istemem ama her şey iyi gitse bile artık öyle bir şemsiye girdi ki bunun tamamen düzelmesi minimum 10 yıl alır ve dediğim gibi mucizevi biçimde her şey iyi giderse anca öyle olur. Öğretmenler emekli olmamak için 40 takla atıyor, devlet gitgide KPSS sınavlarını zorlaştırdı yine olmayınca direkt sayıyı düşürdüler. Şu an basit bir mantıkla düşünürsek 3 yıl millet kazanamayacak ve büyük bir yığılma olacak, bu yığılma 2030 ortalarına kadar KPSS'ye girmeye devam edecek. Dediğim gibi KPSS'ye yıllar sonra giren de var üst üste 8-10 yıl giren de var, tam bir açlık oyunları gibi, fena bir mücadele var, KPSS çalışırken saçın dökülecek, beyazlayacak stresten mahvolacaksın, sınava gireceksin sıralaman 3500 gelecek, bölümüne 300 kişi kontenjan verilecek.
Bu süreci yaşadım ve hala da yaşıyorum, çevreme bakınca bir umut tekrar denemeye çalışan da var lanet olsun deyip gidip BİM'de A101'de kasiyer olan da var, özelde tutunmaya çalışan da var. Tüm açık sözlülüğümle sana tüm öğretmenlik bölümlerinden uzak durmanı tavsiye ediyorum. Son olarak üniversitede işler öyle planladığın gibi gitmez, yandan okurum üstten alırım, kendimi geliştirirm diye gidersin bir bakarsın ki vize-finalden kafanı kaldırmaya fırsat olmadan üniversite bitmiş :) sana başka bir bölüm tavsiye edemem ama öğretmenlikten dili yanmış birisi olarak uzak dur diyebilirim.

Ayrıca rejim değişse, yeni birileri gelip düzeltse falan biraz hayalperest olmuş. Şu ortamda rejim değişse bile paldır küldür kendi kadrolarını devlet içine sokmaktan başlarını kaldırıp reform meform yapmazlar. Muhtemelen belediyelerde olduğu gibi, şu kadar borç var bu kadar açık var diye diye kendi üzerlerinden sorumluluğu atarlar. Şu an mantıken diplomalar zayıflıyor ve el işleri güçleniyor. Sanayide veya inşaatta bir ustanın maaşı 3 öğretmen maaşını bulabiliyor. Öğretmenlik diye yıllarını harcıyorsun yetmiyor KPSS'ye de bir o kadar yıl harcıyorsun, öte yandan senden küçük çocuk çalışıyor, gelişiyor ev araba alıyor. Eğer bir becerin varsa bu taraflara yönelmeni tavsiye ederim işte. Benim el becerilerim çok iyidir, 5-6 yaşında okula gitmezken bile elime tornavida, İngiliz anahtarı alır evde ne kadar vida varsa söküp geri takar büyük zevk alırdım. Lise de puanım da iyiydi, keşke kafamı kullanıp teknikerliğe falan yönelseydim, şu an KPSS yerine çoktan mal dizmeye başlamıştım. İşte burada havalar böyle, oooo oku atanırsın, çalışırsın diyenler durumdan haberi olmayan insanlar...

Vaktinizi ayırıp yazdığınız için çok teşekkür ederim yazdıklarınız çok mantıklı geldi sayisalim pek iyi değil bana sözel veya eşit ağırlıktan okumamı indirebileceğiniz bir meslek var mıdır çevremde beni bilgilendirecek kimse olmadığı için buradan sorayım dedim. Siz İngilizce öğretmenliği mi yapıyorsunuz yoksa başka bir meslekle mi ilgileniyorsunuz?
 
Vaktinizi ayırıp yazdığınız için çok teşekkür ederim yazdıklarınız çok mantıklı geldi sayisalim pek iyi değil bana sözel veya eşit ağırlıktan okumamı indirebileceğiniz bir meslek var mıdır çevremde beni bilgilendirecek kimse olmadığı için buradan sorayım dedim. Siz İngilizce öğretmenliği mi yapıyorsunuz yoksa başka bir meslekle mi ilgileniyorsunuz?

Ben özel ders vererek, kurumlarda çalışarak bir şekilde devam ediyorum, devlet zor olsa da mecbur bu sektörden devam edeceğim, artık yaş var, keyfimce her şeye sıfırdan başlayamam. Dediğim gibi benim de hangi bölümün önü açık hangisi iyi iş yapar çok bilgim yok, maalesef net bir şey diyemem. Eğer el beceriniz varsa, yapabilirim derseniz bir şekilde sanayi, inşaat vb sektörlere girmeye çalışırsınız. Aklınıza gelen bir bölüm varsa YouTube'da "xx bölüm okunur mu?" diye aratırsanız o bölümden kişilerin veya rehberlikçilerin çektiği videoları izleyip fikir sahibi olursunuz. Bir dönem 2 yıllık makine teknikerle 4 yıllık makine mühendisliği okuyanlardan bile çok kazanıyordu, eğer hala o durum varsa onu araştırıp gidebilirsiniz. Başka bir şey aklıma gelmiyor. Eş dost akrabalar, okul buraları didik didik edip iyice bilgi toplayın
 
Ben özel ders vererek, kurumlarda çalışarak bir şekilde devam ediyorum, devlet zor olsa da mecbur bu sektörden devam edeceğim, artık yaş var, keyfimce her şeye sıfırdan başlayamam. Dediğim gibi benim de hangi bölümün önü açık hangisi iyi iş yapar çok bilgim yok, maalesef net bir şey diyemem. Eğer el beceriniz varsa, yapabilirim derseniz bir şekilde sanayi, inşaat vb sektörlere girmeye çalışırsınız. Aklınıza gelen bir bölüm varsa YouTube'da "xx bölüm okunur mu?" diye aratırsanız o bölümden kişilerin veya rehberlikçilerin çektiği videoları izleyip fikir sahibi olursunuz. Bir dönem 2 yıllık makine teknikerle 4 yıllık makine mühendisliği okuyanlardan bile çok kazanıyordu, eğer hala o durum varsa onu araştırıp gidebilirsiniz. Başka bir şey aklıma gelmiyor. Eş dost akrabalar, okul buraları didik didik edip iyice bilgi toplayın.

Vaktinizi ayırdığınız için çok çok teşekkür ediyorum dediklerinizi dikkate alıp daha kapsamlı araştıracağım.
 
Merhaba @darbeciboncuk. Açıktan 4 yıllık Çocuk Gelişimi bölümünü okumak fena fikir değil ama pek parlak bir fikir de sayılmaz. Diğer istediğiniz bölümü açıktan mı okumayı düşünüyorsunuz yoksa örgün mü?

Merhaba @AngryKebab. Günümüz itibarıyla Dil ilk 15.000, 4-5 sene önce Dil ilk 10.000 taban sıralamalı devlet üniversitelerindeki İngilizce Öğretmenliği bölümlerinin öğrencilerin önünü açtığını düşünüyordum. Birçok kişi tarafından yurt dışı imkanları iyi olarak görülen bir bölüm ama dediğiniz gibi olumsuz yanları da var.
 
Merhaba @darbeciboncuk. Açıktan 4 yıllık çocuk gelişimi bölümünü okumak fena fikir değil ama pek parlak bir fikir de sayılmaz. Diğer istediğiniz bölümü açıktan mı okumayı düşünüyorsunuz yoksa örgün mü?

Merhaba @AngryKebab. Günümüz itibarıyla dil ilk 15.000, 4-5 sene önce dil ilk 10.000 taban sıralamalı devlet üniversitelerindeki İngilizce öğretmenliği bölümlerinin öğrencilerin önünü açtığını düşünüyordum. Birçok kişi tarafından yurt dışı imkanları iyi olarak görülen bir bölüm ama dediğiniz gibi olumsuz yanları da var.

Açıktan okuyup formasyon almayı düşünmüştüm KPSS de herkes eşit sayılıyor ama atamaları düşük kafam çok karışık 2 yıllık mekatronik teknisyenliği okusam ne gibi iş olanakları var bu konu hakkında bilginiz var mıdır (sayısalım yok çevremde beni ne okuyacağım hakkında bilgilendiren olmadığı için bilgi toplamaya çalışıyorum)

Merhaba @darbeciboncuk. Açıktan 4 yıllık çocuk gelişimi bölümünü okumak fena fikir değil ama pek parlak bir fikir de sayılmaz. Diğer istediğiniz bölümü açıktan mı okumayı düşünüyorsunuz yoksa örgün mü?

Merhaba @AngryKebab. Günümüz itibarıyla dil ilk 15.000, 4-5 sene önce dil ilk 10.000 taban sıralamalı devlet üniversitelerindeki İngilizce öğretmenliği bölümlerinin öğrencilerin önünü açtığını düşünüyordum. Birçok kişi tarafından yurt dışı imkanları iyi olarak görülen bir bölüm ama dediğiniz gibi olumsuz yanları da var.

Kusura bakmayın dediğiniz soruyu yanlış okumuşum diğer bölümü ne okuyacağıma karar vermedim bilgi toplamaya çalışıyorum.
 
Merhaba @AngryKebab. Günümüz itibarıyla Dil ilk 15.000, 4-5 sene önce Dil ilk 10.000 taban sıralamalı devlet üniversitelerindeki İngilizce Öğretmenliği bölümlerinin öğrencilerin önünü açtığını düşünüyordum. Birçok kişi tarafından yurt dışı imkanları iyi olarak görülen bir bölüm ama dediğiniz gibi olumsuz yanları da var.

Son yıllarda Taban puanlarını pek incelemiyordum ama ilginç bir durum, yığılma var. 5 yıl önce 65 net 10 bin sıralama ile öğrenci alan üniversite şimdi 70 net 17 bin sıralama ile öğrenci alıyor. Gitmek daha kolaymış gibi görünüyor ama YDT'den 70 yapmak da kolay değil, fire vermemeye çalışacaksın resmen, eğer TYT çok iyi olmazsa 75 üzerine oynayacaksın, ben hazırlanıp girdiğim yıllar 70'i geç 50 üzeriyle kazanabiliyorduk, sonralardan dengeleri çok bozdular. Yurt dışı da en makul yöntem Erasmus'la oraya gidip çeşitli yöntemlerle oraya kapak atmak olur, okul, projeler vs. Böyle yapan birkaç arkadaşım oldu ama tam olarak şartları iyi mi bilemiyorum. Öğretmen olarak gitmek kolay değil, yurt dışında öğretmenlik nispeten daha zor, uzun bir tecrübe, TOEFL, IELTS, Toeic gibi sınavlardan iyi puanlar isterler, açık konuşayım bu sınavlara şu an yeni mezun veya okullarda ders veren çoğu hoca girsin %80'i yüksek alamaz çünkü bizim eğitim sistemimiz sınavı işaretle geç mantığında, konuşma kısmımız sıkıntılı.

Yine de bu kadar kasmadan, daha basit yollar da var, mesela bazı vakıflar( biraz da torpille ) çevre ülkelerde İngilizce öğretmeni olarak sizi götürüyor, bu yöntemle Irak'ta çalışan bir arkadaşım var, 3 bin dolar aldığını söylemişti. Ama genel olarak bakarsak Elt öğrencilerinin %80'i devlete girmeye çabalıyor, bu da çok sıkıntıya girdiği için, zorlaştığı ve insanları mağdur ettiği için ben açık konuşup tavsiye etmiyorum. Eğer planınızı yapar, mezun olup şuraya giderim, bir şekilde yolumu ayarlarım derseniz ne güzel, ama eğer okur atanırım diye düşünürseniz büyük sıkıntı.
 
Son yıllarda taban puanlarını pek incelemiyordum ama ilginç bir durum, yığılma var. 5 yıl önce 65 net 10 bin sıralama ile öğrenci alan üniversite şimdi 70 net 17 bin sıralama ile öğrenci alıyor. Gitmek daha kolaymış gibi görünüyor ama YDT'den 70 yapmak da kolay değil, fire vermemeye çalışacaksın resmen, eğer TYT çok iyi olmazsa 75 üzerine oynayacaksın, ben hazırlanıp girdiğim yıllar 70'i geç 50 üzeriyle kazanabiliyorduk, sonralardan dengeleri çok bozdular. Yurt dışı da en makul yöntem Erasmus'la oraya gidip çeşitli yöntemlerle oraya kapak atmak olur, okul, projeler vs. böyle yapan birkaç arkadaşım oldu ama tam olarak şartları iyi mi bilemiyorum. Öğretmen olarak gitmek kolay değil, yurt dışında öğretmenlik nispeten daha zor, uzun bir tecrübe, TOEFL, IELTS, toeic gibi sınavlardan iyi puanlar isterler, açık konuşayım bu sınavlara şu an yeni mezun veya okullarda ders veren çoğu hoca girsin %80'i yüksek alamaz çünkü bizim eğitim sistemimiz sınavı işaretle geç mantığında, konuşma kısmımız sıkıntılı.

Yine de bu kadar kasmadan, daha basit yollar da var, mesela bazı vakıflar( biraz da torpille ) çevre ülkelerde İngilizce öğretmeni olarak sizi götürüyor, bu yöntemle Irak'ta çalışan bir arkadaşım var, 3 bin dolar aldığını söylemişti. Ama genel olarak bakarsak elt öğrencilerinin %80'i devlete girmeye çabalıyor, bu da çok sıkıntıya girdiği için, zorlaştığı ve insanları mağdur ettiği için ben açık konuşup tavsiye etmiyorum. Eğer planınızı yapar, mezun olup şuraya giderim, bir şekilde yolumu ayarlarım derseniz ne güzel, ama eğer okur atanırım diye düşünürseniz büyük sıkıntı.

Uzun uzun yazıp anlattığınız için çok teşekkür ediyorum yazdiklariniz benim için çok faydalı oldu benim bir arkadaşım vardı YDT 78 net ile 20k sıralama yaptı ayrıca çoğu bölümden çok fazla mezun var tıp veya mühendislik okumazsaniz boşuna okumayın diyenler olmuş ve herhangi bölümler için en güzel universitelerde okumazsaniz boşuna okursunuz diyenler var ki bir yandan haklılar ama bunun içinde çok para gerekiyor KYK yurdu çıkması da neredeyse imkansız gibi bir şey araştırdığım kadarıyla çoğu kişi mezun ve işsiz okuduğu bölüme boşuna bu bölümü okumayın ben işsiz kaldım gibisinden şeyler söyleyenler var öte yandan herhangi bir bölüm oku diploman olsun en azından diyenler var ben ne yapacağım hakkında pek bir kararsız kaldım ama sanırım açıktan 2 bölüm okuyacağım aileme yük olmamak adına aklımda şöyle bir plan var açıktan 2 bölüm okurken öncelikle part time gibi çok da beni zorlamayan bir işle başlayıp daha sonra yavas yavaş biraz daha ağır işlere yonelecegim çünkü ne okursam işsiz kalacakmisim gibi geliyor en azından elimde diplomam olsun gibisinden düşünüyorum pek mantıklı da sayılmaz ama sözel veya eşit ağırlık bölümlerin çok fazla mezunu ve açıkta kalanı var birkaç bölüm istisna sayarsak (bende sayisalim olsaydı mühendislik okumak isterdim ama eğitim hayatım boyunca hiç doğru düzgün sayısal ders görmedim bunları da 1 senede öğrenmek imkansız gibi) iyi bir üniversiteye girmedigim sürece güzel bir iş sahibi olamayacağım muhtemelen o yüzden en azindan yavaş yavaş agirlastirarak alışacağım keşke maddi durumumuz iyi olsaydı ama şartlar bunu gerektiriyor ailemi de daha fazla zor duruma sokmak istemiyorum o yüzden hem açıktan okuyup bir yandan işte çalışacağım @AngryKebab sizce bu planım nasıl yorumlarsanız memnuniyet duyacağım bu sitede hesap açmakla iyi yaptım buradaki insanların tavsiyesi benim için yararlı oldu biraz konudan konuya atladım gibi de oldu ama kendimi bu şekilde açıklamak istedim.
 
Son düzenleme:
Öncelikle ailenden ayrı yaşarsan konfor alanından çıkmış olursun ve mecburen çok daha aktif olursun, aynı anda okula gidersin, spora gidersin, işe gidersin, arkadaş ortamında bulunursun vs ama evine, yani konfor alanına döndüğünde bu kadar aktif olamazsın. Ben mesela yurtta veya öğrenci evinde hiçbir zaman tam anlamıyla konfor alanında olmadığım için üniversite zamanında aynı anda birçok aktivite yapardım, evime dönünce dışarı markete çıkmaya bile üşenirdim çünkü temelde beyin konforlu alanında yatmak, tembellik yapmak istiyor, bunu hesaba katmak lazım.

Okurken çalışabilmek her bölümde yapılacak iş değil. Devamsızlığı sorun etmeyen veya vizelerinde ortaokul bilgisi, genel kültür bilgisi isteyen bölümleri okuyup çalışmak kolay ama bölüm zorluğu arttıkça çalışmak da zorlanıyor. Benim bir dönem her hafta 3 farklı dersten grupla ödev yapıp sunum yapıp bir de o dandik internet hızlarıyla sisteme yüklemem gerekiyordu, çalışmayı geç bahar şenliklerini bile sadece okul yemekhanesine giderken öylesine bir görüp geçmiştim. Ben çok az çalıştım, çalışacak iş az, öğrenciye iş veren yerler de kafeler, restoranlar, veya anket-broşür dağıtan kişiler oluyor. Hizmet sektörü zordur, daha doğrusu her gün yüzlerce insana buyurun efendim demek - liseden mezun olunca bu tarz bir iş yapmıştım - nefret ettiğim bir iş bu yüzden üniversite de hiç bu işlere girmedim ama kısa süreliğine de olsa anketörlük ve 1-2 ufak tefek gündelik fabrikada yevmiye işine gittim. Bölümüm devamlı bir işte çalışacak kadar rahat değildi, sürekli grup ödevleri, sürekli bir sunum istemeler falan stres yapıyordum.

Aslında benim gördüğüm kadarıyla kolay kolay KYK çıkmayan yok, genelde kalmak istemeyen veya gittiği KYK'yı beğenmeyen kalmıyor. Kaç yıl onca insanla tanıştım, öğrenci klüplerinde takılıp bazılarında yöneticilik yaptım, öğrenci evinde kalıp "KYK çıkmadı" diyeni hatırlamıyorum. Eğer ailenin üzerinde araba, ev falan yoksa KYK geliyor, hatta bizde araba da ev de vardı yine de geldi.

Para kazanma konusunda okurken çalışmaktan ziyade yaz döneminde çalışıp 2, 5-3 ayda kazanabildiğin kadar parayı kazanmak, bu parayla da artık duruma göre belki de 1 yıl geçinmek en mantıklı olanı. Öğrencinin yaz döneminde iş bulması da zor ama bazı fabrikalar, özellikle de gıda depoları- fabrikaları yazın iş arttığı için bol bol dönemlik eleman alıyor. İş ağır olsa da hizmet sektöründe insanlarla diyaloga girip kafan yorulacağına bu depoda vücudun yoruluyor, kafan dinç kalıyor ve para sorunu da olmuyor hatta dayanırsan bir de mesai yapılırsa işte o çok iyi oluyor. Ben yaz dönemlerinde böyle birkaç fabrika belirlemiştim, gidiyordum, bazılarında mecbur mesaiye bırakıyorlardı, günlük 5-6 saat ek mesai yapıyorduk ve 2 asgari ücret tutarında maaş geliyordu. Hayatın kalmıyor, sabahın köründe evden çıkıp gece yarısı gelip birkaç saat uykuyla yine gidiyorsun, aynı döngü devam ediyor ama zaten dönemlik bir durum, o paraları okul açılınca rahat rahat yemenin zevki hiçbir yerde yok :)

Part time işler biraz avantajsız oluyor. O iş yerine gitmek için yine zaman ayırıp yola çıkıyorsun, cebinden para verip yemek yiyorsun, o kadar para harcayıp vakit harcıyorsun, 3-4 saat daha çalışsan tam maaş alacaksın ama erken çıkıp yarım maaş alıyorsun. Kariyer net tarzı uygulamalara da zerre güvenme, ben öğrenciliğe başlayıp ilk 2 yaz döneminde Full bu sitelerden yüzlerce forum doldurdum, bir Allah'ın kulu da arayıp işe çağırmadı. Online başvuruları kimse tınlamıyor, bizzat arayıp sen kovalayacaksın. Mesela Google mapsden rastgele fabrika, depo gibi terimlerle fabrikaları bul, telefonunu ara, iş için aradığını, yaşını söyle, böyle iş bulmak çok daha garanti. Dönemlik çalıştığım fabrikalarda hepsinde de öncelikle orada çalışan ustalar yakınlarını getirmeye çalışırdı ama olur da rastgele birisi fabrikaya gelip iş için geldiğini söylerse onunla da görüşür işe alırdılar. Ben bir dönem de mapsden evime yakın düğün salonlarının telefonunu alıp iş için aramıştım, 3 tanesini aradım 1 tanesi çağırdı, kısa süreli çalışmıştım orada, bunu kimseden duymamıştım aklıma gelmişti öyle aramıştım. Yani senin düşünmene, kafanı çalıştırmana göre de fırsatları kovalayabilirsin. Yine yazımın başında yazdığım, üniversitede anketörlük yaptığım zaman da aslında o anketörlük ilanlarını aylarca görüp gitmemiştim, en son aniden paramı sıfırlayınca kendi başımın çaresine bakacağım diye inat edip gitmiştim, daha ilk günden iyi satış yapmıştım, 2. gün 8-10 kişi bir semte gidip kapı kapı gezip ürün satmaya çalışmıştık, ama bende öyle bir azim vardı ki bana işi anlatan çocuk ve diğer çalışanlar 6-8 ürün arası satarken ben 15 ürün satmıştım, bize iş veren adam bana altın yumurtlayan tavukmuşum gibi muamele ederdi, affferin oğlum, helal lan sana deyip duruyordu, fırıldağa iyi kazandırdım ya çocuk gibi mutluydu :) Amaaa, konfor alanı işte, yaz tatilinde eve gelip aynı işi kendim tek başıma yapayım dedim, önceki hırs yoktu, para kazanmak zorundayım diye bir hissiyat yoktu, 2 günde 2-3 ürün sattım sonra bıraktım eve geldim :)

Aslında o anket işini de çok iyi kazandığım halde biraz erken bırakmak zorunda kaldım çünkü adamlar sigorta falan yapmıyordu, resmiyette işçi falan değildik, o adamla hiçbir bağlantımız yoktu ama arabaya binip saatte 150-180 ile onca yol gidip çeşitli çeşitli ilçelerde satış yapıyorduk, ulan şansıma bir kaza olsa ki günde 50 kez kaza riski atlatıyoruz, bedavaya canımdan olurum, iyi para var ama iş güvenliği, sigorta falan sıfır, değmez dedim erkenden bıraktım o işi, eğer çalışacaksan ve öğrenciyi sigortasız çalıştıran tarza işlerde çalışacaksan bu aklında olsun, çok zorda kalmadıkça bu işlere girme.

Bölüm seçme ve evde mi başka şehirde mi okuma konusunda da tekrar diyeyim, en iyisi öncelikle okumak istediğin bölümü kesinleştir, iş bulma olanağını öğrenmeye çalış, bulunduğu ildeki yurt imkanlarını araştır, uzaktan alacaksan evinde ders çalışmaya müsait, kendine ait odan var mı ona göre hareket et, ailene de bu fikirlerini söyle, sırf onlara yük olmamak için başka ile gitmediğini bilmek onları çok üzebilir, tabii yük olmamak iyi ama neticede onlar da çocukları için ömürlerini harcıyorlar, sırf bir masrafı kısmak için eğitimden ödün vermen onları daha da üzebilir. Hangi bölümü seçersen seç, dönem başında burs veren kurumları araştır, KYK'den başlayıp diğerlerine de başvur, bazı kurumlar-dernekler vampir gibi, 1 burs için sayısız şart koşuyorlar hatta iş sahibi olunca senin burs vermeni zorunlu kılanlar da var, aslında meslek sahibi olunca burs vermek iyi fikir gibi duruyor ama o kadar zengin iş adamı varken zar zor okuyup iş bulan adama yapışıp burs ver demek etik değil, o yüzden o şartları olan kurumlardan burs isteme işi opsiyonel, ben şahsen hiç istemedim onlardan. Okulun -eğer gideceksen- yemek bursu veya çeşitli yardım başvurularına istisnasız hepsine katıl, 1-3 deme, öğrencilik zamanında ne gelse olabildiğince kapmaya çalış.

Bayağı uzattım da inşallah yardımcı olabilmişimdir, sonuç olarak ne olacaksa en güzeli olsun. Belki de işler alakasız ve beklemediğin bir biçimde gider ve imkanların çok daha iyi olur, olur mu olur? Ben KYK da odadaki bir tartışmadan dolayı -2'deki odamdan 5. katta bir odaya çıkınca çıkınca üzülmüştüm, şansızlığım yüzünden gül gibi odam değişti, ben suçlu göründüğüm için böyle oldu diye günlerce kafam bozuk gezmiştim, sonra bir fark ettim ki odam harika, yatağa uzanınca gök yüzünü ve karşıdaki dağın tepesini görüyordum, gün batımında enfes bir manzara oluşuyordu, temiz hava odaya doluyordu, -2 de ise bahçede bağıra çağıra gülüp tepinen öğrenci sesinden ve avluda içilen sigara kokusundan başka bir manzara yoktu, vay be iyi ki de işler istemediğim gibi ilerlemiş deyip sevinmiştim :)
 

Geri
Yukarı