Alaylı Yazılımcılık vs. bilgisayar Mühendisliği

Eğitim için demiştim. Yurt dışına zaten gidersin bir şekilde. En kötü yüksek lisans için gidersin. Global sıralamaya baktığımızda Türkiye'de üniversiteler eğitim olarak iyi değil. Japonya düşünebilirsin okumak için. Mext bursunu araştırmanı öneririm. Japonya'da 1 yıl dil okulu, üniversite ve orada sana burs sağlıyor. Haftalık 28 saat de çalışma iznin oluyor. Çalışmadan bile verdikleri burs ile en pahalı şehir olan Tokyo'da çok rahat okursun. Mext bursunu bir araştır.
Sağ olun hocam, zamanınızı ayırdığınız için.
 
Sağ olun hocam, zamanınızı ayırdığınız için.

Mext bursu ve Japonya düşünürsen de aklına takılan soru olursa sorabilirsin. Dil okulundan sonra üniversite için eju sınavı oluyor bu arada. Oradan da burs geliyor. Sorularda buradaki sınavlar gibi saçma sapan yeni nesil sorular değil. Direkt sana dümdüz soru soruyor. Konuyu bilip bilmediğini anlamak için. Saçma sapan sınavlarla insanları sıkmıyorlar. Eju sınavında güzel yaparsan global sıralama da 100-200 arası üniversitelere çok rahat girersin. Mext ve eju birleştiğinde çok sağlam para biriktirebilirsin. Okula da para vermediğin için çok iyi oluyor. Eğitim olarak zaten Japonya çok iyi. Refah seviyesi çok iyi. Ekonomi çok iyi. Bir burs ile gidip en pahalı şehir olan Tokyo'da ev tutup çok güzel yaşayabilirsin. Ekstra çok sağlam paralar biriktirebilirsin. Çok iyi bir mühendislik eğitimi alabilirsin. Bunlara ek olarak da refah seviyesi yüksek insanlar ile birlikte yaşıyorsun. Şehirler çok iyi, doğa çok iyi. Mext sınavına çalışıp liseden mezun olunca o sınava girerek cidden hayatını tamamen değiştirebilirsin. Türkiye'de okumak şu an mantıklı değil. YKS'ye çalışana kadar mext sınavına çalışsan direkt çok iyi bir hayat seni bekliyor.
 
Mext bursu ve Japonya düşünürsen de aklına takılan soru olursa sorabilirsin. Dil okulundan sonra üniversite için eju sınavı oluyor bu arada. Oradan da burs geliyor. Sorularda buradaki sınavlar gibi saçma sapan yeni nesil sorular değil. Direkt sana dümdüz soru soruyor. Konuyu bilip bilmediğini anlamak için. Saçma sapan sınavlarla insanları sıkmıyorlar. Eju sınavında güzel yaparsan global sıralama da 100-200 arası üniversitelere çok rahat girersin. Mext ve eju birleştiğinde çok sağlam para biriktirebilirsin. Okula da para vermediğin için çok iyi oluyor. Eğitim olarak zaten Japonya çok iyi. Refah seviyesi çok iyi. Ekonomi çok iyi. Bir burs ile gidip en pahalı şehir olan Tokyo'da ev tutup çok güzel yaşayabilirsin. Ekstra çok sağlam paralar biriktirebilirsin. Çok iyi bir mühendislik eğitimi alabilirsin. Bunlara ek olarak da refah seviyesi yüksek insanlar ile birlikte yaşıyorsun. Şehirler çok iyi, doğa çok iyi. Mext sınavına çalışıp liseden mezun olunca o sınava girerek cidden hayatını tamamen değiştirebilirsin. Türkiye'de okumak şu an mantıklı değil. YKS'ye çalışana kadar mext sınavına çalışsan direkt çok iyi bir hayat seni bekliyor.
Hocam sizin girmişliğiniz var mı? ( Cevap yazmanıza gerek yok. Başka konuya yazmış olduğunuz cevap sayesinde kendi sorumun cevabını aldım.)
 
Son düzenleme:
Merhaba sosyal ailesi, ben 10. sınıfa gidiyorum ve bilgisayar mühendisliğini (Boğaziçi'ya da İTÜ) hedefliyorum. Fakat günümüzde alaylı yazılımcılık eskisine göre daha ön planda. Bazıları okul okumak yerine kendi kendine öğrenmenin daha iyi olduğunu söylüyor. Peki sizce hangi yolu seçmek daha mantıklı? Alaylıyla mühendisin arasındaki fark ne? @bitwise hocam da cevaplarsa çok sevinirim. 🙂

Çok genç olup hedefini ve basamak olarak seçtiğin ünv isimleri için tebrik ederim.
Helal olsun sana.
Doğru fakülteler mi bilmiyorum. Son güncel akademisyen listelerinden haberim yok ama her ikisi de eski ve dünya çapında bilindik ünv-ler.

Üniversitenin ismini akademisyenlerin sadece kendi projeleri değil, eğittiklerinin başarıları da belirler. Horward'ın ismini herkes bilir ama oraya ya aşırı zekiler veya ileride yöneticilik-siyaset yapacak - çok zengin aile fakat zeki olmayan çocukları da gidiyor. Farklı seviyede farklı eğitimler alıyor ama hepsi aynı ünv ismini kullanıyor.

Bir fakülte okumak gerekli mi?
Bugün maalesef bilgine - tecrübene çok bakılmıyor ülkemizde özellikle kamu-da. Diploman'ı nereden aldığın öncelikli (kamu-özel). Yurt dışında ise ünv adına baksalar bile seni yine de yaptığın projelerin ile işe alıyorlar. Önce basit bir test, sonra kapsamlı test, bazen de IQ testi de olabiliyor. Ben Florya'daki bir firmaya iş görüşmesine öneri ile gittim. Patron benimle konuşmadan önce IQ testine soktu. Tüm işe alımlarda standart bir uygulama imiş o firmada. Ama IQ su 60 olan bile çalışıyordu o firmada. Meslek - görev - yetki ile değişken. Sadece kim kimdir bilmek istemişler.

Şu an Hollanda'da tanıdığım-bildiğim 2 kardeş çok özel 2 firmada çalışıyor. Bir tanesi chip üretimi yapan makineleri tasarlayan firma. Tamam ülkemizin ismi bilindik fakültelerinden ilk 3 derece ile mezun olmaları yeterli değildi işe girmeleri için. Kod yazabilme ve mevcut projeye uyum sağlayabilmeleri, yabancı dil seviyesi ile asıl işe alındılar. Hatta bir tanesi İsviçre'de yüksek yapmaya gittiği fakültenin eğitim dili Fransızca olduğunu söylediğimde bana cevabı 1 ayda öğrenirim oldu. Zaten şimdiden başladım öğrenmeye. Kendisi Bilkent'in zorunlu hazırlığını derslere hiç gitmeyerek derece ile geçmesi ayrı konu. Lisede iken babası ile beraber Delphi'de CAD yazıyor olması ayrı bir konu tabii ki.

1'den fazla ve çapraz gramer dili öğrenmek ve bilmek, akabinde karıştırmadan konuşabilmek sizin zeka seviyenizi arttırması yanında, mesleki olarak çok hızlı gelişmenizi yeni projelere uyumunuzu da sağlar. En kısa sürede öncelikle İngilizceyi bitirmeniz, çalışmak istediğiniz sektör veya yüksek yapmak istediğiniz ülke hangisi ile o ülkenin dilini de ünv aşamasına gelmeden öğrenmeniz size çok hız kazandırır. Programlama dillerini Türkçe öğrenme veya kaynak arama ihtiyacınız kalmaz.

İlk planda PHP bile öğrensen büyük kazanç olur sana. Batch scriptler de güzeldir.
Python ve benzerleri de ayrı. C ve türevleri ise size bambaşka çerçeve açar. Java, C'nin farklı bir kıvrımı olup benzer kütüphaneleri çoklu OS desteği ile C'den sonra size kolaylık sağlayabilir.

Öncelik yabancı dil öğrenmek akabinde bir programlama dili ile başlayıp ki C'nin tüm türevleri uygundur (Turbo C bile). İlerleyen zamanda ki ünv öncesi, bir sektör ve proje hedefleyip ona göre basamakları değiştirmek.

Birkaç anımı anlatayım.
Çanakkale ünv'nin ilk mezunlarından biri yanımda çalıştı 2-3 ay. Ama 4 yıllık eğitim hayatlarında bilgisayar başında hiç eğitim almamışlar ve ne Windows ne de herhangi bir programlama dili de almamışlar. Temel elektronik eğitimi bolca matematik dersi. Bölüm hocaları matematik bölümünden ihraç çünkü.
Kamu iş ilanlarında Bil. Müh. İşe alımı ile kamuda işe girdi ve bir kamunun bilişim sorumlusu-müdürü olarak göreve başladı. Bilgisayar Mühendis diploması ile. Şimdi o arkadaşımız o günlerdeki tüm ihalelere imza attı. Ne aldığını ve neye ihtiyaç durulduğunu bilmeden.
Zamanla kendisini ne kadar geliştirdi bilmiyorum. Yani ne kadar verimli veya zararlı bir işe alım sen düşün.
Yıllar önce 1 özel şahıs ile tanıştım. ODTÜ'den 7 yılda 3 fakülteden mezun olmuş. Artık ODTÜ izin vermiyor o tür eğitimlere maalesef. İşi ise uydu-dan çekilmiş fotoları belediye için 3D haritaya çevirmek idi. 25 yıl önceki ülke teknolojisi ile. Öğrenci iken IBM mainframe-leri x86 mimarisi ile ortak çalıştırmak istediğinde, rektörlük çalışanları engel olmuşlar.

Mevcut iş ilanlarını incelemende çok fayda var. Ama o ilanlardaki içerik 20 yıl öncesi ile çok farklı değil onu da bilesin. Tek vardiya çalışan bir firmanın Online snapshot - Backup Manager kullanması ve de bunu kullanacak kişinin bir mühendis olması ama mühendise asgari ücret verecek olmaları seni üzmesin. Sadece tezatlıkları da bilmende fayda var ülkemiz için.

Hedefin uniq projeler ise olabildiğince fazla dil bilmen ve pratik çözümlere - minimum hardware ihtiyaçlarına odaklanman seni de özelleştirir.

Paylaşılan videodaki arkadaşın başka bir videosundaki farklı söylem ve çözümlerine pek dikkat etmemişler sanırım. O kişi ülkemizde yetişmiş özel kişilerden biri ama muhatabları çok özel olmadığı için bazen alakasız söz ve video paylaşımları yapabiliyor.

Hack film-dizilerini seyredenlerin bu işlerin çok kolay ve kısa sürede olduğunu sanıyor. Benim çevremdeki bir Wi-Fi şifresini kırmam bazen haftalar alıyordu. Brute-Force nedir bilmeyenlerin 3-5 Wi-Fi şifresini hazır script - base wordlist ile şifre görenler, kendilerini hacker sanan veya tanıtanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. YouTube'daki Hint-li paylaşımcıların evlerindeki veya şifresini bildikleri komşusunun Wi-Fi şifresini 1 sn de bulması ile her şeyin kolay olabileceğini sanan veya hayal edenler...ah siz var ya ahhhh...

Neyse;
Hedefini - sektörü belirle. Programlama dili bulman ve eğitimine başlaman kolay. Üniversite seçimi de ona göre zamanla değişir.
Her gün konusunda uzman bir akademisyen farklı bir ünv de işe başlayabiliyor. Ve maalesef vasıflı - bilgili akademisyen kadrosu da her geçen gün azalıyor güzel ülkemde. Sayısız prof var canım ülkemde ama 1/1000'inin dünya çapında bir yayını yok maalesef.
Olanları da doç seviyesinden ileri gitmesine engel olundu. Mahkemelerde geçen 10-15 yıllık çabalar ile aldılar prof ünvanını ama bu kişiler daha sonra ülke için proje üretmediler bu sebeb ile.

Yabancı dil işini öncelikle bitir. Programlama dili ve sektör seçimin zaten o güne kadar çok değişir. Çünkü dünya ihtiyaçları da sürekli değişiyor.

Selam
 
Son düzenleme:
Merhaba Sosyal ailesi, ben 10. sınıfa gidiyorum ve bilgisayar mühendisliğini (Boğaziçi'ya da İTÜ) hedefliyorum. Fakat günümüzde alaylı yazılımcılık eskisine göre daha ön planda. Bazıları okul okumak yerine kendi kendine öğrenmenin daha iyi olduğunu söylüyor. Peki sizce hangi yolu seçmek daha mantıklı? Alaylıyla mühendisin arasındaki fark ne? @bitwise hocam da cevaplarsa çok sevinirim. 🙂

İki seçenekten biri yerine ikisini de seçsen ;)
 
Çok genç olup hedefini ve basamak olarak seçtiğin ünv isimleri için tebrik ederim.
Helal olsun sana.
Doğru fakülteler mi bilmiyorum. Son güncel akademisyen listelerinden haberim yok ama her ikisi de eski ve dünya çapında bilindik ünv-ler.

Üniversitenin ismini akademisyenlerin sadece kendi projeleri değil, eğittiklerinin başarıları da belirler. Horward'ın ismini herkes bilir ama oraya ya aşırı zekiler veya ileride yöneticilik-siyaset yapacak - çok zengin aile fakat zeki olmayan çocukları da gidiyor. Farklı seviyede farklı eğitimler alıyor ama hepsi aynı ünv ismini kullanıyor.

Bir fakülte okumak gerekli mi?
Bugün maalesef bilgine - tecrübene çok bakılmıyor ülkemizde özellikle kamu-da. Diploman'ı nereden aldığın öncelikli (kamu-özel). Yurt dışında ise ünv adına baksalar bile seni yine de yaptığın projelerin ile işe alıyorlar. Önce basit bir test, sonra kapsamlı test, bazen de IQ testi de olabiliyor. Ben Florya'daki bir firmaya iş görüşmesine öneri ile gittim. Patron benimle konuşmadan önce IQ testine soktu. Tüm işe alımlarda standart bir uygulama imiş o firmada. Ama IQ su 60 olan bile çalışıyordu o firmada. Meslek - görev - yetki ile değişken. Sadece kim kimdir bilmek istemişler.

Şu an Hollanda'da tanıdığım-bildiğim 2 kardeş çok özel 2 firmada çalışıyor. Bir tanesi chip üretimi yapan makineleri tasarlayan firma. Tamam ülkemizin ismi bilindik fakültelerinden ilk 3 derece ile mezun olmaları yeterli değildi işe girmeleri için. Kod yazabilme ve mevcut projeye uyum sağlayabilmeleri, yabancı dil seviyesi ile asıl işe alındılar. Hatta bir tanesi İsviçre'de yüksek yapmaya gittiği fakültenin eğitim dili Fransızca olduğunu söylediğimde bana cevabı 1 ayda öğrenirim oldu. Zaten şimdiden başladım öğrenmeye. Kendisi Bilkent'in zorunlu hazırlığını derslere hiç gitmeyerek derece ile geçmesi ayrı konu. Lisede iken babası ile beraber Delphi'de CAD yazıyor olması ayrı bir konu tabii ki.

1'den fazla ve çapraz gramer dili öğrenmek ve bilmek, akabinde karıştırmadan konuşabilmek sizin zeka seviyenizi arttırması yanında, mesleki olarak çok hızlı gelişmenizi yeni projelere uyumunuzu da sağlar. En kısa sürede öncelikle İngilizceyi bitirmeniz, çalışmak istediğiniz sektör veya yüksek yapmak istediğiniz ülke hangisi ile o ülkenin dilini de ünv aşamasına gelmeden öğrenmeniz size çok hız kazandırır. Programlama dillerini Türkçe öğrenme veya kaynak arama ihtiyacınız kalmaz.

İlk planda PHP bile öğrensen büyük kazanç olur sana. Batch scriptler de güzeldir.
Python ve benzerleri de ayrı. C ve türevleri ise size bambaşka çerçeve açar. Java, C'nin farklı bir kıvrımı olup benzer kütüphaneleri çoklu OS desteği ile C'den sonra size kolaylık sağlayabilir.

Öncelik yabancı dil öğrenmek akabinde bir programlama dili ile başlayıp ki C'nin tüm türevleri uygundur (Turbo C bile). İlerleyen zamanda ki ünv öncesi, bir sektör ve proje hedefleyip ona göre basamakları değiştirmek.

Birkaç anımı anlatayım.
Çanakkale ünv'nin ilk mezunlarından biri yanımda çalıştı 2-3 ay. Ama 4 yıllık eğitim hayatlarında bilgisayar başında hiç eğitim almamışlar ve ne Windows ne de herhangi bir programlama dili de almamışlar. Temel elektronik eğitimi bolca matematik dersi. Bölüm hocaları matematik bölümünden ihraç çünkü.
Kamu iş ilanlarında Bil. Müh. İşe alımı ile kamuda işe girdi ve bir kamunun bilişim sorumlusu-müdürü olarak göreve başladı. Bilgisayar Mühendis diploması ile. Şimdi o arkadaşımız o günlerdeki tüm ihalelere imza attı. Ne aldığını ve neye ihtiyaç durulduğunu bilmeden.
Zamanla kendisini ne kadar geliştirdi bilmiyorum. Yani ne kadar verimli veya zararlı bir işe alım sen düşün.
Yıllar önce 1 özel şahıs ile tanıştım. ODTÜ'den 7 yılda 3 fakülteden mezun olmuş. Artık ODTÜ izin vermiyor o tür eğitimlere maalesef. İşi ise uydu-dan çekilmiş fotoları belediye için 3D haritaya çevirmek idi. 25 yıl önceki ülke teknolojisi ile. Öğrenci iken IBM mainframe-leri x86 mimarisi ile ortak çalıştırmak istediğinde, rektörlük çalışanları engel olmuşlar.

Mevcut iş ilanlarını incelemende çok fayda var. Ama o ilanlardaki içerik 20 yıl öncesi ile çok farklı değil onu da bilesin. Tek vardiya çalışan bir firmanın Online snapshot - Backup Manager kullanması ve de bunu kullanacak kişinin bir mühendis olması ama mühendise asgari ücret verecek olmaları seni üzmesin. Sadece tezatlıkları da bilmende fayda var ülkemiz için.

Hedefin uniq projeler ise olabildiğince fazla dil bilmen ve pratik çözümlere - minimum hardware ihtiyaçlarına odaklanman seni de özelleştirir.

Paylaşılan videodaki arkadaşın başka bir videosundaki farklı söylem ve çözümlerine pek dikkat etmemişler sanırım. O kişi ülkemizde yetişmiş özel kişilerden biri ama muhatabları çok özel olmadığı için bazen alakasız söz ve video paylaşımları yapabiliyor.

Hack film-dizilerini seyredenlerin bu işlerin çok kolay ve kısa sürede olduğunu sanıyor. Benim çevremdeki bir Wi-Fi şifresini kırmam bazen haftalar alıyordu. Brute-Force nedir bilmeyenlerin 3-5 Wi-Fi şifresini hazır script - base wordlist ile şifre görenler, kendilerini hacker sanan veya tanıtanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. YouTube'daki Hint-li paylaşımcıların evlerindeki veya şifresini bildikleri komşusunun Wi-Fi şifresini 1 sn de bulması ile her şeyin kolay olabileceğini sanan veya hayal edenler...ah siz var ya ahhhh...

Neyse;
Hedefini - sektörü belirle. Programlama dili bulman ve eğitimine başlaman kolay. Üniversite seçimi de ona göre zamanla değişir.
Her gün konusunda uzman bir akademisyen farklı bir ünv de işe başlayabiliyor. Ve maalesef vasıflı - bilgili akademisyen kadrosu da her geçen gün azalıyor güzel ülkemde. Sayısız prof var canım ülkemde ama 1/1000'inin dünya çapında bir yayını yok maalesef.
Olanları da doç seviyesinden ileri gitmesine engel olundu. Mahkemelerde geçen 10-15 yıllık çabalar ile aldılar prof ünvanını ama bu kişiler daha sonra ülke için proje üretmediler bu sebeb ile.

Yabancı dil işini öncelikle bitir. Programlama dili ve sektör seçimin zaten o güne kadar çok değişir. Çünkü dünya ihtiyaçları da sürekli değişiyor.

Selam
Vaktinizi ayırıp yazdığınıza teşekkür ederim.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı