Assassin's Creed Black Flag incelemesi

Düşünsenize Ezio üçlemesi ile gönüllerimiz fetheden seri ardından AC3 ile hüsrana uğramış biz (AC3 bence gereksiz linç edilen bir oyun ama neyse). İşte tam burada devreye Black Flag giriyor. Öyle bir oyun ki 2013 diye çıktı ama grafikleri o kadar güzel ki. Küba'nın Havana'nın nassau gibi adaların öyle güzel atmosferi ve havası vardı ki adeta hissediyordunuz tropikal bir yerlerdesiniz deniz, kum, güneş. Oynanışı Assassin's Creed 3'e benzese de sayısız yenilik gelmiştir oyuna (kıyafet bolluğu, saklanma mekanikleri, daha gelişmiş crafting sistemi, gemi bossları, ayrıca optimizasyonu kusursuzdur AC3'ün rezalet optimizesinden sonra). Gemi savaşları eminim çoğu kişi sevdiyse sevmeyeni de çoktur orası tartışılır tabii. Gelelim müziklere, müzikleri bryan tyler abimiz o kadar güzel sentezleyip bestelemiştir ki o dönemi korsanlığı, açık denizleri, rüzgarı, aksiyonu en içten hissetmemizi sağlamıştır. Hikayesi tabii ki de asla bir Ezio trigology olamaz ama çocukluğumdan beri Assassin's Creed oynayan birisi olarak söyleyebilirim ki Black Flag, Ezio üçlemesinden sonra mutlaka oynanması gereken bir AC oyunudur. Bu yazıyı yazma sebebim serinin şu anki halinin RPG olmasının beni üzdüğü için yazdım. Diyeceksiniz tek başınıza 20-30 küsur sayısız adam alıp ölmüyordunuz vs. ama oyunun ruhu öldü böylelikle sanki Assassin's Witcher oynuyor gibi oluyorum. (kişisel fikrim tabii ki). Kendi nazırımda son düzgün AC oyunudur Black Flag (Unity, Syndicate optimize hataları ile geldi 1.5-2 yılda anca düzeldi o yüzden oynanıştan kaldılar benim için). Bu tamamen kişisel düşüncelerimdir yorumlarınızı ona göre yaparsanız sevinirim sağlıcakla kalın hoşça kalın