Besim Tibuk: Mustafa Kemal, ABD mandası istiyordu, ABD kabul etmedi

Hayır, Murat bardakçı'nın "şahbaba" kitabını okursanız eğer, tarihe çok farklı pencerelerden bakabilirsiniz. Tonlarca belge, vesika mevcut. Bu kadar korkmayın derine inmekten, merak etmeyin, biz kimseyi zorla/kanunla sevdirtmek zorunda bırakmayız kimseyi :)

Murat bardakçı kendisi "benim kaynaklarımı tarihi bir belge olarak almayınız ben gazeteciyim tarihçi değilim." diyen birisi bu adamın kitabını kaynak gösteriyorsun.

Hayır, Murat bardakçı'nın "şahbaba" kitabını okursanız eğer, tarihe çok farklı pencerelerden bakabilirsiniz. Tonlarca belge, vesika mevcut. Bu kadar korkmayın derine inmekten, merak etmeyin, biz kimseyi zorla/kanunla sevdirtmek zorunda bırakmayız kimseyi :)

Kanunu çok sevdiğiniz Menderes getirdi. Anasının namussunu Atatürk'e borçlu olan dedelerin ölüyü bile mezarında rahat bırakmayınca sizden olan Menderes bile rahatsız olmuş olacak ki çok şikayetçi olduğuz kanunu getirdi.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Murat bardakçı kendisi "benim kaynaklarımı tarihi bir belge olarak almayınız ben gazeteciyim tarihçi değilim." diyen birisi bu adamın kitabını kaynak gösteriyorsun.



Kanunu çok sevdiğiniz Menderes getirdi. Anasının namussunu Atatürk'e borçlu olan dedelerin ölüyü bile mezarında rahat bırakmayınca sizden olan Menderes bile rahatsız olmuş olacak ki çok şikayetçi olduğuz kanunu getirdi.
Boş ver. Bak Erdoğan'ci adama katlanirim ama Erbakanci ve milli görüscüye asla. Murat Bardakçı dan Mısıroğlu'na kadar gider bu.
 
Hoba PP'de gördüm Erbakan'i. Tamam sustum, senle biz zibilyon saat catisiriz. Boş ver.
Evet, genelde verecek cevap bulamayınca bende böyle yapıyorum ;)
Murat Bardakçı kendisi "Benim kaynaklarımı tarihi bir belge olarak almayınız ben gazeteciyim tarihçi değilim." diyen birisi bu adamın kitabını kaynak gösteriyorsun.
Kaynak dediğimiz bizzat meclis tarafından, Padişaha çekilen telgraflar. Orijinal belgesi, nüshası arşivlerde duran şeyler. Buyrun sizin cenahın sitesindede çok rahat bulunabiliyor.
Buyrun link: 28 Nisan 1920 Çarşamba

Telgraf içeriği:
27-28 Nisan 1920 günü Padişah'a çekilen telgraf:
"Tahtınız etrafında her zamankinden daha sıkı bir bağ ile bağlanmış bulunuyoruz. İstanbul'da düşman askerleri bulundukça, öz vatanın toprakları üzerinde düşman ayaklan çekilmedikçe savaşmaya devam edeceğiz. İslam alemi, zulüm ve hıyanet boyunduruğunu atmak için ayaklanıyor. Milletimiz, kurtuluşunu düşmanın merhametinden bekler mi?"

Ek olarak, bu ve bunun gibi onlarca Padişah/Halifeye bağlılık ve sadakat sözleri var 1921'e kadar.
 
Evet, genelde verecek cevap bulamayınca bende böyle yapıyorum ;)

Kaynak dediğimiz bizzat meclis tarafından, Padişaha çekilen telgraflar. Orijinal belgesi, nüshası arşivlerde duran şeyler. Buyrun sizin cenahın sitesindede çok rahat bulunabiliyor.
Buyrun link: 28 Nisan 1920 Çarşamba

Telgraf içeriği:
27-28 Nisan 1920 günü Padişah'a çekilen telgraf:
"Padişahımız, kalbimiz size karşı sadakat ve bağlılık duygusu ile dolu olarak, tahtınızın etrafında her zamankinden daha sıkı bir sadakatle bağlanmış bulunuyoruz.."
Sahbaba dedigin kitabın, özetini geçer misin çok merak ettim.
 
Sahbaba dedigin kitabın, özetini geçer misin çok merak ettim.
450-500 sayfalık kitabı iki satır özete mi geçeyim? Merak etmeyin, safi Atatürk kötüleme kitabı değil, Osmanlı ve eski Padişah dönemlerinide eleştiren yorumlarda var. Olan olayları tarihi vesika ve şahitler ile kitaba dökmüş sadece. Tabunuzu yıkmak isterseniz, alın okuyun.
 
Evet, genelde verecek cevap bulamayınca bende böyle yapıyorum ;)

Kaynak dediğimiz bizzat meclis tarafından, Padişaha çekilen telgraflar. Orijinal belgesi, nüshası arşivlerde duran şeyler. Buyrun sizin cenahın sitesindede çok rahat bulunabiliyor.
Buyrun link: 28 Nisan 1920 Çarşamba

Telgraf içeriği:
27-28 Nisan 1920 günü Padişah'a çekilen telgraf:
"Tahtınız etrafında her zamankinden daha sıkı bir bağ ile bağlanmış bulunuyoruz. İstanbul'da düşman askerleri bulundukça, öz vatanın toprakları üzerinde düşman ayaklan çekilmedikçe savaşmaya devam edeceğiz. İslam alemi, zulüm ve hıyanet boyunduruğunu atmak için ayaklanıyor. Milletimiz, kurtuluşunu düşmanın merhametinden bekler mi?"

Ek olarak, bu ve bunun gibi onlarca Padişah/Halifeye bağlılık ve sadakat sözleri var 1921'e kadar.
Bu arada sitelerin çoğu yalandır. Propagandadir. Çok fazla propaganda örneği var MKA ile ilgili. Örnek vermek gerekirse Atatürk'ün ABD Generali MacArthur ile görüşüp, "tarihi taktik" vermesi. MKA hakkında böyle zibilyon yalan şey var. Kimisi yüceltmek kimisi gömmek için.

450-500 sayfalık kitabı iki satır özete mi geçeyim? Merak etmeyin, safi Atatürk kötüleme kitabı değil, Osmanlı ve eski Padişah dönemlerinide eleştiren yorumlarda var. Olan olayları tarihi vesika ve şahitler ile kitaba dökmüş sadece. Tabunuzu yıkmak isterseniz, alın okuyun.
Merak etme MKA tabum falan değildir. Gerekli yerde gerekli eleştiriyi yaparım.
 
Bu arada sitelerin çoğu yalandır. Propagandadir. Çok fazla propaganda örneği var MKA ile ilgili. Örnek vermek gerekirse Atatürk'ün ABD Generali MacArthur ile görüşüp, "tarihi taktik" vermesi. MKA hakkında böyle zibilyon yalan şey var. Kimisi yüceltmek kimisi gömmek için.
Evet, bu konuda katılıyorum. Zamanla putlaştırılan herşey için böyle saçma sapan övgüler ve yergiler uydurulur. Gerek yok. Biz tarihe olduğu gibi bakmaya çalışıp, herşeyi zamanına göre değerlendirmeyi bilsek, anlamsız ve kısır tartışmalarda boğulmayız zaten. Ama imkansız.
 
Evet, genelde verecek cevap bulamayınca bende böyle yapıyorum ;)

Kaynak dediğimiz bizzat meclis tarafından, Padişaha çekilen telgraflar. Orijinal belgesi, nüshası arşivlerde duran şeyler. Buyrun sizin cenahın sitesindede çok rahat bulunabiliyor.
Buyrun link: 28 Nisan 1920 Çarşamba

Telgraf içeriği:
27-28 Nisan 1920 günü Padişah'a çekilen telgraf:
"Tahtınız etrafında her zamankinden daha sıkı bir bağ ile bağlanmış bulunuyoruz. İstanbul'da düşman askerleri bulundukça, öz vatanın toprakları üzerinde düşman ayaklan çekilmedikçe savaşmaya devam edeceğiz. İslam alemi, zulüm ve hıyanet boyunduruğunu atmak için ayaklanıyor. Milletimiz, kurtuluşunu düşmanın merhametinden bekler mi?"

Ek olarak, bu ve bunun gibi onlarca Padişah/Halifeye bağlılık ve sadakat sözleri var 1921'e kadar.

Bak güzel kardeşim sana Atatürk padişaha bir dönem güzel gözükmedi demedim bunu yaptığını bilmeyen zaten yok. Atatürk'ün yakın arkadaşları bile onun cumhuriyet rejimine geçeceğini bilmiyordu. Benim lafım senin Murat Bardakçı'nın bir kitabını belge olarak sunman. Atatürk maalesef bu millete birçok haklar vermiş ve bu hakları anayasanın ilk 4 maddesiyle değiştirilemez kılmıştır ama Atatürk maalesef bu milletin kraldan çok kralcı olduğunu görmemiş veya görmek istememiştir bunun en büyük örneklerinden birisi sensin.

Evet, bu konuda katılıyorum. Zamanla putlaştırılan herşey için böyle saçma sapan övgüler ve yergiler uydurulur. Gerek yok. Biz tarihe olduğu gibi bakmaya çalışıp, herşeyi zamanına göre değerlendirmeyi bilsek, anlamsız ve kısır tartışmalarda boğulmayız zaten. Ama imkansız.
Put nedir? önünde iki büklüm olduğunuz hocalarınız put değil de bizim Atatürk sevgimiz mi put? ulan yemin ederim 50m2 odada toplanıp saçma sapan sohbetler yapıyorsunuz beyninize oksijen gitmiyor sonra biz uğraşıyoruz. Senin gibi "yalan yazan tarih utansın" sloganını hayat felsefesi edinmiş okuduğu iki kitabı heryerde dillendirmiş heriflerle yıllarca tartıştım ama Murat Bardakçı'yı bir tarihçi olarak kabul eden andavalı ilk defa görüyorum adam kendisi bile tarihçi değilim diyor neyse ya kime laf anlatmaya çalıyorsam bu da bizim ayıbımız sizi genlerinize kadar biliyorum da işte gördüğümde damlamadan duramıyorum. Son olarak senin durumunu özetlemiş olan Caner KARA'nın bir sözünü bırakıyorum;

"Bizim Atatürk sevgimize düşman değiller, Atatürk'ün bize sevgisini kıskanıyorlar. Bütün dünyanın saydığı adamın, onları sevmediğini biliyorlar. Çünkü onların eğildiği kıçlarda Atatürk'ün ayak izi var.".
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı