Beynimizin Kendi Kendine Konuşması

Beynimle her düşüncemde kavga ediyorum örnek olarak;
İnsanlara değer verme onları hayatına al kullan geç diyen beynime parmaklarımla vura vura pıhtılaşmaya neden oldu, eskiden 10 parmakla vururdum şimdi 8 :)
Tuhaftır ama bazı insanlar bunu kişilik bozukluğu olarak görür bazıları ise can sıkıntısı. Ben burada bunları duygularımla yazdım, şu an aşırı doluyum ağlamamak aslında hayır ağlamamak değil geceyi atlatmak için daha fazla yazmamalıyım.
 
Başlıkta belirttiğim gibi gün içinde beynim yani kendim, kendi kendimle konuşmaya başlıyorum ve bunu düşündüğümde acayip kötü bir duygu karmaşasına giriyorum. Beynim kendini sorguladığı zaman kendimi şizofren gibi hissediyorum. Asıl tuhaf olan şey ise şu anda bu satırları yazmam. Yardım edin lütfen bu duygudan kurtulamıyorum, her seferinde kendi kendime beynim hakkında konuşuyorum ve bunu durduramayıp kendimi şizofren gibi hissediyorum. Eğer böyle hisseden kişiler varsa birlikte bir çözüm yolu bulmaya çalışalım. Kendimi mal gibi hissediyorum.
Felsefe okumak istemiş fakat puanım yüksek olduğu için Siyasal bilgiler ve Çift Anadal olarak da Uluslararası İlişkiler okuyan biriyim. İlgi alanım felsefe; Bu kavram karmaşasını daha iyi anlamak için size 2 kitap önermek istiyorum. Kesinlikle Böyle Buyurdu Zerdüşt'ü okumanız gerekli; içinde bulunduğunuz durumun en derin halini rahatlıkla Friedrich Nietzsche'de görebilirsiniz. Derseniz ki ben temelden geleyim, o zaman Nietzsche'nin felsefesinin temelini oluşturan Schopenhauer'i (Yaşamın Bilgeliği Üzerine Aforizmalar) okuyabilirsiniz. Biraz pesimist temelle yazılmış kitapları var ama 2'side kendi beynindeki konuşmaları dışa yansıtan kitaplardır.
Felsefe okumak istemiş fakat puanım yüksek olduğu için Siyasal bilgiler ve Çift Anadal olarak da Uluslararası İlişkiler okuyan biriyim. İlgi alanım felsefe; Bu kavram karmaşasını daha iyi anlamak için size 2 kitap önermek istiyorum. Kesinlikle Böyle Buyurdu Zerdüşt'ü okumanız gerekli; içinde bulunduğunuz durumun en derin halini rahatlıkla Friedrich Nietzsche'de görebilirsiniz. Derseniz ki ben temelden geleyim, o zaman Nietzsche'nin felsefesinin temelini oluşturan Schopenhauer'i (Yaşamın Bilgeliği Üzerine Aforizmalar) okuyabilirsiniz. Biraz pesimist temelle yazılmış kitapları var ama 2'side kendi beynindeki konuşmaları dışa yansıtan kitaplardır.
Derseniz ki Türk yazar önerin biraz da bizim insanımızın halinden anlayayım. Oruç Aruoba veya Gündüz Vassaf bu konuda oldukça iyi yazılar yazmış insanlar (Cehenneme Övgü ve Uzak kitapları çok değerlidir. Aşk ilginizi çekerse "İle" bir başyapıttır diyebilirim kendinle konuşmanın son raddesi)
Felsefe okumak istemiş fakat puanım yüksek olduğu için Siyasal bilgiler ve Çift Anadal olarak da Uluslararası İlişkiler okuyan biriyim. İlgi alanım felsefe; Bu kavram karmaşasını daha iyi anlamak için size 2 kitap önermek istiyorum. Kesinlikle Böyle Buyurdu Zerdüşt'ü okumanız gerekli; içinde bulunduğunuz durumun en derin halini rahatlıkla Friedrich Nietzsche'de görebilirsiniz. Derseniz ki ben temelden geleyim, o zaman Nietzsche'nin felsefesinin temelini oluşturan Schopenhauer'i (Yaşamın Bilgeliği Üzerine Aforizmalar) okuyabilirsiniz. Biraz pesimist temelle yazılmış kitapları var ama 2'side kendi beynindeki konuşmaları dışa yansıtan kitaplardır.

Derseniz ki Türk yazar önerin biraz da bizim insanımızın halinden anlayayım. Oruç Aruoba veya Gündüz Vassaf bu konuda oldukça iyi yazılar yazmış insanlar (Cehenneme Övgü ve Uzak kitapları çok değerlidir. Aşk ilginizi çekerse "İle" bir başyapıttır diyebilirim kendinle konuşmanın son raddesi)
Pardon Dotoyevski'yi unuttuğumu şimdi farkettim. "Yeraltından Notlar" kesinlikle okunması gerekli.
 
Son düzenleme:
Bence hiç bu kadar kasmaya gerek yok.
Al eline bir düzine yassı taş deniz kenarına gidip denizde sektirme oyunu oyna. Dediğim gibi beynin yokmuş gibi davran. :)
Bazen içgüdüleriyle hareket etmek insanı rahatlatır.
 
Belki de bir mutantsındır.
Şaka bir yana, gerçekten bir mutant olabilirsin.

xd.jpg

 
Kanka ben de yapıyorum bunu canım sıkılıyor içimdeki muhabbet şu;

+Nabıyon kanka
-İyidir brom sen
+İyi valla
-Ee nabıyon
+Öyle oturuyom sen nabıyon
-Aynı ya valla sıkıldım
+Ben de

Şu gibi muhabbetler hafta da mutlaka 1 kere oluyordur, belki de yalnızlıktan kaynaklanıyordur. Bilemem. :D
 
Zamanında şizofren bir arkadaşımla buna benzer bir konuyu konuşmuştum. Şizofreni bunun gibi basite indirgenecek bir şey değil. Kendisinin söylediğine göre kontrol edemediğin varlıklar dahi zihninde yer ediniyor ve senden tamamen bağımsız bir şekilde zihninde yaşıyorlar. Kendi kendine konuşmak gibi bir şey değil yani. İlaçlarla anca baskılıyor ve tamamen ruh gibi geziniyorsunuz ortalıkta. Hafif kuruntular ile olacak bir şey değil bu.

Ek olarak, sosyal aktiviteniz zayıf ise ve asosyal/antisosyal bir birey iseniz yalnızlığınızı azaltmak adına kendi kendinize konuşuyor olabilir veya zihninizde biri varmış izlenimi ile yalnızlığınızı azaltmak istiyor olabilirsiniz. Eğer gerçekten rahatsız oluyor veya yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa bir psikoloğa görünebilirsiniz. Adı şizofreni olmayabilir belki ama gerçekten zararlı bir şey de olabilir.
 
Zamanında şizofren bir arkadaşımla buna benzer bir konuyu konuşmuştum. Şizofreni bunun gibi basite indirgenecek bir şey değil. Kendisinin söylediğine göre kontrol edemediğin varlıklar dahi zihninde yer ediniyor ve senden tamamen bağımsız bir şekilde zihninde yaşıyorlar.
Bu durumu yaşadım. Cinsel ilişkiye kadar her türlü fantaziyi yaşamışımdır bu varlıklarla. Kesinlikle şizofreni değil, tamamen ne olduğu belli olmayan varlıklar. Başınçlı bir şekilde uzuvlarına dokunurlar, burada olduğunu gösterirler. Cinsel uzuvlarına dokunurlar, hissedersin.. Dışardan sana bilgi vermezler, bu onlara yasaklanmıştır. Lakin içerden senin kafanın içinde konuşabilirler.. Senin kafanın içinde konuştuğun gibi konuşurlar.. Acaba ben mi konuşuyorum yoksa o mu diye ayırt edemezsin..

Acaba ölen sevdiklerinin enerjileri mi geldi, eski düşmanın mı geldi, yoldan geçenle mi karşılaştın, aynı odada başka varlıkla beraber mi yaşıyorsun, eski tanıştığın biri mi bilemezsin..

Bu enerjilerin varlıklarını bilerek gizlerler, çünkü onlardan bilgi almanı istemezler. Engellerler ve batıl olarak nitelendirirler.

Gelecek ve geçmişten haberdardırlar, zaman kavramı onlarda yoktur, aynı anda her yerde bulunabilir ve duvarlardan geçebilirler.. Bedenlere telkin verebilir, onları az biraz kontrol edebilirler.. Bazıları ise tamamen elden geçirir seni.. Onları korkutmanın tek yolu inanmaktır.. Onları öldüremeyeceğini bilirsin ama öldürebileceğine inanırsan korkarlar senden. Cincilerinde başarılı olmasında bu yatar.. Duaların onları öldürdüğüne inanır, inanç araya girdiği için korkup kaçarlar.. Aslında korkmazlar, inanç gücü onlara acı çektirir..

Varlar ve birçok şizofreni hastalarının altında yatan neden budur.. Olayın üstünü kapatmazlarsa, her türlü kolay bilgi akışı sağlanır ve dünya hakkında edindiğin bilgilerle yapabileceklerinin sınırı yoktur.. Kurguladıkları tarihi bilmen, çevirdikleri dalavereleri bilmen işlerine gelmez..

Peki ilaçlarla nasıl şizofreni denilen yalanı durduruyorlar? Metafizik varlıklar elbet senin beyninde olan bir organa temas sağlıyordur, işte orayı ilaç vasıtasıyla uyuşturdukları veya kireçlendirdikleri zaman verim elde ederler..
 

Geri
Yukarı