Bir grafiker Amerika'da iş bulabilir mi?

Anlaşılan daha yolun başındasınız ve fazla bilginiz yok.

Öncelikle herhangi bir güzel ülkeye rahatça gitmeniz için aranan adam olmanız gerek.
Kimdir aranan adam? Doktor, avukat, yüksek mühendis vs. vs.
Grafiker iş görmez mi? Görür ama şap diye iş bulman zor. Amerika için greencard başvurusu yapar gidersin tabii orada senin hiçbir diplomanın geçerliliği olmayacak. Hayata sıfırdan başlayacaksın. İlk baş garson, komi, temizlik cart curt her şeyi yapar sonra kendini gösterebilirsen grafiker olarak çalışmaya başlarsın.

Oturduğun yerden yurt dışında sponsor vei iş bulmak çok çok zor.

Yurt dışına çıkmak tam bir muamma. Yasal yollarla çok zor yasa dışı yollarla çok kolay. Gerisini sen araştır :)

Evet çok araştırdım, insanlara sordum, bu işlerin zor olduğunu ve göründüğü gibi toz pembe olmadığını söylediler. Haklılarda ne diyeyim, ama yine de bir şeyler için çabalayacağım.
 
Anlaşılan daha yolun başındasınız ve fazla bilginiz yok.

Öncelikle herhangi bir güzel ülkeye rahatça gitmeniz için aranan adam olmanız gerek.
Kimdir aranan adam? Doktor, avukat, yüksek mühendis vs. vs.
Grafiker iş görmez mi? Görür ama şap diye iş bulman zor. Amerika için GreenCard başvurusu yapar gidersin tabii orada senin hiçbir diplomanın geçerliliği olmayacak. Hayata sıfırdan başlayacaksın. İlk baş garson, komi, temizlik cart curt her şeyi yapar sonra kendini gösterebilirsen grafiker olarak çalışmaya başlarsın.

Oturduğun yerden yurt dışında sponsor vei iş bulmak çok çok zor.

Yurt dışına çıkmak tam bir muamma. Yasal yollarla çok zor yasa dışı yollarla çok kolay. Gerisini sen araştır :)
Hem aranan adam olmaktan söz ediyorsunuz hem de diplomanın geçerliliği yok diye de ekliyorsunuz. Her mesleğin her sektörün gereksinimleri var. Önemli olan o açığı kapatmak. Grafik Tasarım şuan bence hiç olmadığı kadar ön planda. Daha doğrusu bilgisayar, yazılım, grafik gibi iş ve sektörler ön planda. Burada asıl nokta iyi derecede yabancı dil bilmek, gideceğin ülkeyi iyi tanımak ve de kendini hangi alanda geliştirmek istiyorsan, yurtdışına çııkmadan önce iyi bir birikim yapmak işinle ilgili. O zaman her doktor, yüksek mühendis vs olan elini kolunu sallayarak çıksın yurtdışına. Saçmalık. Parası olan konuşuyor bu dönemde başka hiçbir şeyin önemi yok.
 
Evet çok araştırdım, insanlara sordum, bu işlerin zor olduğunu ve göründüğü gibi toz pembe olmadığını söylediler. Haklılarda ne diyeyim, ama yine de bir şeyler için çabalayacağım.

Ben 3. mü 4. mü ne oldu hatırlamıyorum her sene başvuruyorum çıkarsa gideriz. Birçok alanda çalıştım. Ben şuyum buyum diyemesem bile elimden birçok iş geldiği, birçok alanda çalışabileceğim için rahat edeceğimi düşünüyorum. Yurt dışı çok zor diyenlerin %90'ı Türkiye'de sabah 9 akşam 5 ofis ortamında lak lak ederek çalışan insanlar. Adamlar çalışma hayatının ne olduğundan bir haber yurt dışına laf ediyor. Orası bura gibi değil. Benim 3 yıl önce çalıştığım gıda firmasında gelen geçen yiyeceklerden yiyordu mesela. ABD!'de bir aşçı tanıdığım var örneği balığın paketi açtı 3 kez menü yaptı ve akşam oldu. Paketi kapatırken gramajla tartıp bir yere not olarak yazıyor. Bunları takip ediyorlar. Burası gibi çalışrken Instagram'da takılayım falan her yerde mümkün olan şeyler değil. Adamların çalışma saati çok az ama adam gibi çalışıyorlar.

Gittin mi nereden biliyorsun diyen olursa gitmedim ama 4-5 yıldır araştırıyorum ve sanki her sene gidecekmiş gibi kendimi hazırlıyorum. Ayrıca akrabalarım da orada yaşıyorlar. Onlardan ufak tefek şeyler öğreniyorum.

1. önceliğin dil öğrenmek olsun. İngilizce'yi gramerden değil karşındakini anlayacak ve ona cevap verecek şekilde öğren. Marketteki amca YDS'den kaç aldın diye sormaz :)

2. önceliğin okulunu bitirir bitirmez anında işe girip birikim elde etmen. Konsolosluklar yeşilkart vizesi için 6 ay hayatta kalacak para hesabına baktıklarını düşünüyorum. Bu da yaklaşık 10-15'bin dolar civarı. Çok değil ama az da değil. Para şart değil kesinlikle ama bu yöntem için paran olsun.

3. önceliğin mümkünse Work & Travel yap.

4. önceliğin çalışma hayatını anla, yaşa, mesleğin olsun hatta birkaç mesleğin olsun. Grafikerlik olmazsa başka şeylere de elin yetsin. Grafiker grafiker diye dolanırsan aç kalabilirsin.

Onun haricinde gitmek için bir sürü yol var. En kolayları dil okulu gibi duruyor. Kaçak duruma düşmek istemediğim için tercih etmedim. Ama gidenlerin %90'ı okul aracılığı ile gidiyor %9'u benim gibi bekleyip kazanırsa gidiyor :) geriye kalan %1 ise akraba, evlilik, yatırım.
Hem aranan adam olmaktan söz ediyorsunuz hem de diplomanın geçerliliği yok diye de ekliyorsunuz. Her mesleğin her sektörün gereksinimleri var. Önemli olan o açığı kapatmak. Grafik Tasarım şu an bence hiç olmadığı kadar ön planda. Daha doğrusu bilgisayar, yazılım, grafik gibi iş ve sektörler ön planda. Burada asıl nokta iyi derecede yabancı dil bilmek, gideceğin ülkeyi iyi tanımak ve de kendini hangi alanda geliştirmek istiyorsan, yurt dışına çııkmadan önce iyi bir birikim yapmak işinle ilgili. O zaman her doktor, yüksek mühendis vs olan elini kolunu sallayarak çıksın yurt dışına. Saçmalık. Parası olan konuşuyor bu dönemde başka hiçbir şeyin önemi yok.

İkisi aynı şey değil. Ülkelerin açtığı kotalar var. Örneğin X ülkesi Doktor arıyorum diyor. Başvuru yapıyorsun hemen Çalışma ve Oturum izni alıyorsun, vatandaşlığa doğru gidiyor.
Ama yine aynı X ülkesinde Peyzaj mimarı olarak gittiğinde senin diploman hiçbir işe yaramıyor.
Türkiye'de Mavi Diploma veren Üniversiteler bellidir ve sadece Avrupa'da geçer.
 
İkisi aynı şey değil. Ülkelerin açtığı kotalar var. Örneğin X ülkesi Doktor arıyorum diyor. Başvuru yapıyorsun hemen Çalışma ve Oturum izni alıyorsun, vatandaşlığa doğru gidiyor.
Ama yine aynı X ülkesinde Peyzaj mimarı olarak gittiğinde senin diploman hiçbir işe yaramıyor.
Türkiye'de Mavi Diploma veren Üniversiteler bellidir ve sadece Avrupa'da geçer.
Ben sizin dediğinizi anlıyorum ve fakat benim demek istediğim şey şu; gözlemlediğim kadarıyla artık liyakata daha çok önem veriliyor. Bu ne demek? Ünvanınız ya da okuduğunuz okuldan çok yaptığınız işe ve o işe verdiğiniz öneme, kaliteye bakılıyor. Eğer ki bunu kanıtlar veyahut gösterirseniz, ünvanın çok da bir önemi kalmıyor. Ülkelerin açmış olduğu kontenjanlar ayrı bir bir mevzu tabii ki.
 
Daha da örnek vermek gerekirse;
Kanada nitelikli eleman arıyor. Örneğin berber olarak bile gidebilirsiniz tabii ki mesleğinizde yetkin olduğunuzu kanıtlamanız, 3 yıllık çalışma geçmişiniz gerekli.
Avustralya hem nitelikli hem de bahsettiğim gibi doktor gibi meslekleri arayan ülkelerden. Puanlama sistemi var. Belirli puana ulaşırsanız konsolosluğa görüşmeye çağırıyorlar.
Avrupa'daki birçok ülke Doktor arıyor. Örneğin Almanya 5 yıl içinde 40bin doktorun emekliye ayrılacağını söylüyor. Öğrenci yetiştirmektense yurt dışından açığı bedavaya kapatmayı daha kolay buluyorlar. Zira asgari ücretleri 1.5-2bin euro iken yeni doktor maaşlar 4-4.5bin eurodur.
 
Grafikerlik okumayı düşünüyorum, eğer bir grafiker olursam Amerika'da iş bulabilir miyim? Bunlardan önce tabii ki vizedir, vatandaşlıktır vb şeyler onları alabilir miyim sizce bir grafiker olarak? Hep içimde bir Amerika'ya gitme isteği vardı, bende düşündüm ilgi alanım olan grafik tasarımcılığı okuyup grafik tasarımcılığı üstüne üniversite bitirip Amerika'ya gidebilir miyim acaba diye düşünüyorum. 3 günlük dünyada bu isteğin, bu hedefin içimde kalacağına bir şeyler deneyip o isteği o hedefi gerçekleştirmek için çabalayacağım. Bakalım, cevaplarınızı bekliyorum.

Şöyle genelleyip özetleyeyim usta. Amerika'da iş sahibi olan en kötü grafikerden daha iyiysen evet gidebilirsin. Tüm meslekler için böyledir.
 
Ben sizin dediğinizi anlıyorum ve fakat benim demek istediğim şey şu; gözlemlediğim kadarıyla artık liyakata daha çok önem veriliyor. Bu ne demek? Ünvanınız ya da okuduğunuz okuldan çok yaptığınız işe ve o işe verdiğiniz öneme, kaliteye bakılıyor. Eğer ki bunu kanıtlar veyahut gösterirseniz, ünvanın çok da bir önemi kalmıyor. Ülkelerin açmış olduğu kontenjanlar ayrı bir bir mevzu tabii ki.

Hocam ben doktor avukat değilim kısaca aranan adam değilim ve olsam 3-4 yıl beklemezdim. Liyakat çok güzel bir şey ama uzaktan olmuyor be. Gitmek gerek. Örneğin Almanya size 6 aylık bir vize veriyor, geldiğinde işini bulursan çalıştığın sürece oturum ve çalışma izni veriyor. Bahsettiğim vizeyi almak çok zor değil ama Almanca öğrenmek zulüm...

Amerika en kolay seçenekler arasında. Burada iş aramana bile gerek yok. İlk baş AVM tarzı yerlerde ufak mağazalardaki eleman olarak sonrasında Uber, Lyft ile devamında Amazon'ya da yemek paketi dağıtımı ile yürür gidersiniz. Bunları YouTuber'lardan görerek söylemiyorum giden herkes aynısını yapıyor. Sonrasında kendi işini kuruyorlar.

Benim bir arkadaşım var çocuk tam bir psikopat. New York'ta günde 15-16 saat Uber yaparak ayda 10bin dolar civarı kazanıyor. Bu adam niye normal meslek işi arasın ki :)

Örneğin bir marangoz olarak gitseniz de rahat rahat iş bulursunuz. Bunlar dert değil. Önemli olan o ülkeye adım atmak.

Ekleme:
Ve bir ekleme yapayım. Birçok Avrupa ülkesinde iş ararken liyakatı iliklerinizde hissedebilirsiniz. Örneğin Türkiye'de motorkurye olmak, forklift sürmek çok basit. Ama orada ehliyeti nereden aldın, hangi kursa gittin, ne kadar deneyimlisin cart curt tonlarca soru sualden geçiyorlar. Bu açıdan Amerika, Kanada benim favorim. GTA tarzında bir hayata atılıyorsunuz. Hayatınız mükemmel de ilerleyebilir, kötü yollara da sürüklenebilirsiniz. Ama ben pozitif düşünen ve bir şeyleri başarmaya çabalayacak bir kişinin başarısız olacağına inanmıyorum. Grafiker olarak gitmese bile grafiker olarak çalışabilir. Daha farklı meslek gruplarına yönelebilir.

Benim anlatmak istediğim en başta rahatça girmek için birkaç yol var bunlardan biri aranan meslek grubunda olmak. He değilseniz dünyanın sonu değil ama yol birazcık engebeli :)
 
Son düzenleme:
Şöyle genelleyip özetleyeyim usta. Amerika'da iş sahibi olan en kötü grafikerden daha iyiysen evet gidebilirsin. Tüm meslekler için böyledir.
öyle bişey yok... insani önce psikolojik, konuşma tarzına bakiyolar kendini nasıl ifade ediyor vs... sonra işine yatkınlığı varsa, şirket politiklarina uyacak azmi varsa, iş onayını email ile alıyor... ayrımcılık filan yapmiyolar yani...
 
Öyle bir şey yok... İnsani önce psikolojik, konuşma tarzına bakıyorlar kendini nasıl ifade ediyor vs... Sonra işine yatkınlığı varsa, şirket politiklarina uyacak azmi varsa, iş onayını email ile alıyor... Ayrımcılık filan yapmıyorlar yani...

Aslında yazdığı şey hem yanlış hem doğru olabilir şöyle ki;

Sen psikoloji, konuşma tarzı, kendini ifade etme, işe yatkınlık, azim demişsin ya. Zaten bunlara sahip olan birini işe aldıkları için işe girmiş birinden daha iyiysen niye iş bulamayasın tarzında çok çok detaysız bir cevap olmuş ama mantıken aynı kapıya çıkıyor :)

Ayrıca bunlar Türkiye'de de birçok firmada geçerli. Konuşmayı bilmeyen, pısırık diye tabir edilebilecek birini birçok firma basit bir iş olsa dahi hemen eliyor. Bu yüzden yukarıdaki mesajlarımda çalışma hayatını öğrenmesini önerdim. Ben 3 yıllık deneyimden sonra kendime geldim diyebilirim. Doğuştan süper öz güvenli, sanki 20 yıllık profesyonel gibi konuşan birisi vardır bilemem ama ben ilk görüşmemde korka korka gitmiştim :) Şimdi ise afedersiniz ama yırtık konumuna geldik...
 
Aslında yazdığı şey hem yanlış hem doğru olabilir şöyle ki;

Sen psikoloji, konuşma tarzı, kendini ifade etme, işe yatkınlık, azim demişsin ya. Zaten bunlara sahip olan birini işe aldıkları için işe girmiş birinden daha iyiysen niye iş bulamayasın tarzında çok çok detaysız bir cevap olmuş ama mantıken aynı kapıya çıkıyor :)

Ayrıca bunlar Türkiye'de de birçok firmada geçerli. Konuşmayı bilmeyen, pısırık diye tabir edilebilecek birini birçok firma basit bir iş olsa dahi hemen eliyor. Bu yüzden yukarıdaki mesajlarımda çalışma hayatını öğrenmesini önerdim. Ben 3 yıllık deneyimden sonra kendime geldim diyebilirim. Doğuştan süper öz güvenli, sanki 20 yıllık profesyonel gibi konuşan birisi vardır bilemem ama ben ilk görüşmemde korka korka gitmiştim :) Şimdi ise afedersiniz ama yırtık konumuna geldik...
evet çalışma hayatı da önemli benim demek istediğim, temel bilgileri önce öğrensin adam sonra iş hayatı da öğrenir, temeli olmayan bina ayakta kalabilir mi?
 

Yeni konular

Geri
Yukarı