İdeaları ve görüşleri yüzünden. Aslında çoğunlukla bu durum dogmatik düşünce olarak gelmektedir. Yukarıda verildiği için söylüyorum. Örneğin; bir aile büyüdüğü toplum ve yaşadığı ortam neticesinde ve siyasi görüşü etkisiyle M. Kemal Atatürk'ü sevmiyor olabilir. Bu durum karşısında çocuk, ailesinin onu sevmediğini görerek ilk başlarda "Bu adam kötü olmalı ki ailem sevmiyor." demeye başlar ama daha sonrasında ise kendi fikirleri ve düşünceleri doğrultusunda sevebilir veya aynı şekilde nefretini sürdürebilir.
Ailemizden ve toplumdaki rollerimizden dolayı sürekli fikir ve ideaların etkisinde kalıyoruz ama asıl sorun şu; araştırıyor muyuz? Bir şeyin doğruluğunu, gerçekliğini ve gerçekçiliğini araştırmadan direkt olarak duyduğumuzu doğru olarak algıladığımızda oluşuyor bu düşünceler. Bunun haricinde diğer tüm etkenler kişinin kendi düşünce sistemine göre oluşur.
Muhafazakar bir aile ve bir birey Atatürk'ü sevmez. Neden? Çünkü; alfabenin değişmesi, sarıkların yasaklanması ve ezanın belli bir süre Türkçe okutulmasına karşı dururlar. Aynı aile ise II. Abdulhamit için ölürler. Neden? Çünkü; peygambere düşkünlüğü, halife olması ve dinin savunuculuğunu yapmasından dolayı ona sempati beslerler.
Yani uzun lafın kısası; insanlar kendi çıkarları, düşünceleri ve ideaları sonucunda atalarını sevmeyebilirler ve ayırırlar. Çünkü; düşünceleri doğrultusunda onları ataları olarak görmek istemezler.
Benim düşüncem bu yönde. Seviyeli bir şekilde ve tek kelimelik açıklamalar yapmayacaksanız tartışabilir ve fikir alışverişi yapabiliriz.