Çözüldü Boy uzaması için karanlık neden gerekli?

Bu konu çözüldü olarak işaretlenmiştir. Çözülmediğini düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.
Çözüm
Ben de tıp okuyan birisi olarak ışıkta uyumanın büyüme hormonu yanında diğer önemli zararını da anlatayım o zaman madem konusu açılmış🙂.

Öncelikle birkaç kavramdan bahsetmem gerekiyor daha iyi anlaşılması için;

1-) Hypothalamus

Hypothalamus bizim ikinci beynimiz gibidir. Vücudumuzdaki sıcaklık kontrolü, uyku kontrolü, açlık kontrolü gibi hayati işlemleri kontrol eder ve ilişkili organlar buradan kontrol edilir. Beynimizin iç kısmında beyinciğin önünde ve üst tarafında bulunur.

2-) Pineal Gland (Epifiz bezi)

Epifiz bezi burada anlatacağım ışıktan kaynaklı sıkıntılarınetki ettiği temel bölge. Küçük bir bezdir yerini anlatmak zor olduğu için internette fotoğraflardan bakabilirsiniz.

3-) “Tract” kavramı

Az sonra kullanacağım “Tract” kavramı aslında bir nevi nöronların gerekli bilgileri iletmek için kullandığı yol. Temelde nöronlar bir “Body” yani “Gövde” bir de “Axon” yani “Uzantı” anlamına gelen parçalardan oluşuyor. Gövdenin temel görevi iletiyi almak axonun temel görevi ise bunu iletmek yani bizim “Tract” dediğimiz kavram aslında nöronların aksonları

4-) Son kavramımız “Nucleus”

Her ne kadar “nucleus” kavramına “çekirdek olarak aşina olsak da tıpın nöroloji alanında “nucleus” nöronların gövdelerinin toplandığı bölge anlamına gelmektedir. Yani bu nucleuslar başka axonlardan bilgi toplayıp kapsadığı nöronların axonlarıyla bu bilgiyi iletirler. Kısaca mini bir kontrol noktası diyebiliriz. Özellikleri ise daha spesifiktir örneğin hypothalamus birçok nucleustan oluşur ve yukarıda saydığım “sıcaklık kontrolü, açlık kontrolü” vs. kavramlar bu nucleuslar tarafından kontrol edilir.

Bütün kavramlar anlaşıldıysa şimdi ışıkta uyumanın uyku düzenimizi nasıl bozduğunu ve diğer fizyolojik zararlarını yukarıdaki kavramları kullanarak anlatıyorum daha iyi anlamak için lütfen internetten resimlere bakınız🙂.

Öncelikle gözümüzdeki ışığa duyarlı nöronlar sinyalleri “Retinohypothalamic tract” yolu ile hypothalamustaki “Suprachiasmatic nucleus”a iletir. Suprachiasmatic nucleusun temel görevi vücudumuzdaki biyolojik saati ayarlamaktır. (gece ve gündüzün farkına varma yeteneği ve bireysel olarak gece ve gündüz arasına saat çizgisi koymamız). Suprachiasmatic nucleus ışık yokken aktiftir ve sinyallerini epifiz bezine iletir. Bu sinyaller ise epifiz bezinden melatonin salgılanmasına sebep olur. Melatoninin önemli görevleri ise güçlü bir antioksidan olması, metabolizmaya yardımcı olması, bağışıklık sistemini güçlendirmesidir. Ayrıca uyku kalitesi ve uyku bozuklukları sorunları bu hormona bağlıdır.

Işık varken yukarıda söylediğim mekanizma inhibe olur yani suprachiasmatic nucleus ışık olduğu için gerekli sinyalleri epifiz bezine iletmez ve melatonin salgılayamazsınız. Gece ışık açıkken uyursanız yukarıda saydığım çok önemli özelliklerden mahrum kalırsınız.

Melatoninin eksikliğine bağlı diğer önemli sorunlar ise çocuklarda büyüme sorunu, yetişkinlerde yaşlanma sorunları, kanser riskinin artması, depresyon, stres, fazla kabus görme, uykuyu yeterince alamama, huzursuzluk vs. gibi sıralanabilir.

Özetle ışık varken uyumanın büyümenin yanında sayısız zararı vardır. Bu yüzden böyle bir alışkanlığınız varsa derhal bırakın ve karanlık ortamda uyumaya alışın 🙂
this is associated with the appearance of delta waves on electroencephalography, which are characteristic of SWS [5], and increased release of GH-releasing hormone (GHRH) in the hypothalamus

anladığıma göre gece salgılanmasının sebebi delta dalgalarının elektroensefalografi üzerinde görünümü yani SWS'nin karakteristiği bu da büyüme hormonu olan GH'nin hipotalamus tarafından daha fazla salgılanmasına neden oluyor.

Bir de evet etki ediyor,gecenin erken saatleri bu hormonun en çok salgılandığı zaman yani gece erken uyursan faydası oluyor.
 
Yanlış hatırlamıyorsam;
Ilk okul öğretmenim gece 9'dan sonra büyümeyi sağlayan hormon aydınlıkta salgılanamıyor demişti.
Yanlış bir bilgi ise sakin bir üslupla uyarırsanız sevinirim.
 
Teşekkürler cevaplarınız için. Sanırım sabah karanlıkta bile olsa uyuduğumuzda vücudumuz saatin sabah olduğunu bildiğinden, gerekli hormonu salgılamıyormuş. Vücudu kandıramazsak öğle vakti karanlık bir odada uyumanın bir faydası yokmuş.
Hatta gece uyurken gece lambası takmayın çocuklarınızın odasına diyorlar, boylarının uzaması için.
Her zaman sabah uyuduğumdan bunu hiç beğenmedim :D
 
Ben de tıp okuyan birisi olarak ışıkta uyumanın büyüme hormonu yanında diğer önemli zararını da anlatayım o zaman madem konusu açılmış🙂.

Öncelikle birkaç kavramdan bahsetmem gerekiyor daha iyi anlaşılması için;

1-) Hypothalamus

Hypothalamus bizim ikinci beynimiz gibidir. Vücudumuzdaki sıcaklık kontrolü, uyku kontrolü, açlık kontrolü gibi hayati işlemleri kontrol eder ve ilişkili organlar buradan kontrol edilir. Beynimizin iç kısmında beyinciğin önünde ve üst tarafında bulunur.

2-) Pineal Gland (Epifiz bezi)

Epifiz bezi burada anlatacağım ışıktan kaynaklı sıkıntılarınetki ettiği temel bölge. Küçük bir bezdir yerini anlatmak zor olduğu için internette fotoğraflardan bakabilirsiniz.

3-) “Tract” kavramı

Az sonra kullanacağım “Tract” kavramı aslında bir nevi nöronların gerekli bilgileri iletmek için kullandığı yol. Temelde nöronlar bir “Body” yani “Gövde” bir de “Axon” yani “Uzantı” anlamına gelen parçalardan oluşuyor. Gövdenin temel görevi iletiyi almak axonun temel görevi ise bunu iletmek yani bizim “Tract” dediğimiz kavram aslında nöronların aksonları

4-) Son kavramımız “Nucleus”

Her ne kadar “nucleus” kavramına “çekirdek olarak aşina olsak da tıpın nöroloji alanında “nucleus” nöronların gövdelerinin toplandığı bölge anlamına gelmektedir. Yani bu nucleuslar başka axonlardan bilgi toplayıp kapsadığı nöronların axonlarıyla bu bilgiyi iletirler. Kısaca mini bir kontrol noktası diyebiliriz. Özellikleri ise daha spesifiktir örneğin hypothalamus birçok nucleustan oluşur ve yukarıda saydığım “sıcaklık kontrolü, açlık kontrolü” vs. kavramlar bu nucleuslar tarafından kontrol edilir.

Bütün kavramlar anlaşıldıysa şimdi ışıkta uyumanın uyku düzenimizi nasıl bozduğunu ve diğer fizyolojik zararlarını yukarıdaki kavramları kullanarak anlatıyorum daha iyi anlamak için lütfen internetten resimlere bakınız🙂.

Öncelikle gözümüzdeki ışığa duyarlı nöronlar sinyalleri “Retinohypothalamic tract” yolu ile hypothalamustaki “Suprachiasmatic nucleus”a iletir. Suprachiasmatic nucleusun temel görevi vücudumuzdaki biyolojik saati ayarlamaktır. (gece ve gündüzün farkına varma yeteneği ve bireysel olarak gece ve gündüz arasına saat çizgisi koymamız). Suprachiasmatic nucleus ışık yokken aktiftir ve sinyallerini epifiz bezine iletir. Bu sinyaller ise epifiz bezinden melatonin salgılanmasına sebep olur. Melatoninin önemli görevleri ise güçlü bir antioksidan olması, metabolizmaya yardımcı olması, bağışıklık sistemini güçlendirmesidir. Ayrıca uyku kalitesi ve uyku bozuklukları sorunları bu hormona bağlıdır.

Işık varken yukarıda söylediğim mekanizma inhibe olur yani suprachiasmatic nucleus ışık olduğu için gerekli sinyalleri epifiz bezine iletmez ve melatonin salgılayamazsınız. Gece ışık açıkken uyursanız yukarıda saydığım çok önemli özelliklerden mahrum kalırsınız.

Melatoninin eksikliğine bağlı diğer önemli sorunlar ise çocuklarda büyüme sorunu, yetişkinlerde yaşlanma sorunları, kanser riskinin artması, depresyon, stres, fazla kabus görme, uykuyu yeterince alamama, huzursuzluk vs. gibi sıralanabilir.

Özetle ışık varken uyumanın büyümenin yanında sayısız zararı vardır. Bu yüzden böyle bir alışkanlığınız varsa derhal bırakın ve karanlık ortamda uyumaya alışın 🙂
 
Son düzenleme:
Çözüm
Ben de tıp okuyan birisi olarak ışıkta uyumanın büyüme hormonu yanında diğer önemli zararını da anlatayım o zaman madem konusu açılmış🙂.

Öncelikle birkaç kavramdan bahsetmem gerekiyor daha iyi anlaşılması için;

1-) Hypothalamus

Hypothalamus bizim ikinci beynimiz gibidir. Vücudumuzdaki sıcaklık kontrolü, uyku kontrolü, açlık kontrolü gibi hayati işlemleri kontrol eder ve ilişkili organlar buradan kontrol edilir. Beynimizin iç kısmında beyinciğin önünde ve üst tarafında bulunur.

2-) Pineal Gland (Epifiz bezi)

Epifiz bezi burada anlatacağım ışıktan kaynaklı sıkıntılarınetki ettiği temel bölge. Küçük bir bezdir yerini anlatmak zor olduğu için internette fotoğraflardan bakabilirsiniz.

3-) “Tract” kavramı

Az sonra kullanacağım “Tract” kavramı aslında bir nevi nöronların gerekli bilgileri iletmek için kullandığı yol. Temelde nöronlar bir “Body” yani “Gövde” bir de “Axon” yani “Uzantı” anlamına gelen parçalardan oluşuyor. Gövdenin temel görevi iletiyi almak axonun temel görevi ise bunu iletmek yani bizim “Tract” dediğimiz kavram aslında nöronların aksonları

4-) Son kavramımız “Nucleus”

Her ne kadar “nucleus” kavramına “çekirdek olarak aşina olsak da tıpın nöroloji alanında “nucleus” nöronların gövdelerinin toplandığı bölge anlamına gelmektedir. Yani bu nucleuslar başka axonlardan bilgi toplayıp kapsadığı nöronların axonlarıyla bu bilgiyi iletirler. Kısaca mini bir kontrol noktası diyebiliriz. Özellikleri ise daha spesifiktir örneğin hypothalamus birçok nucleustan oluşur ve yukarıda saydığım “sıcaklık kontrolü, açlık kontrolü” vs. kavramlar bu nucleuslar tarafından kontrol edilir.

Bütün kavramlar anlaşıldıysa şimdi ışıkta uyumanın uyku düzenimizi nasıl bozduğunu ve diğer fizyolojik zararlarını yukarıdaki kavramları kullanarak anlatıyorum daha iyi anlamak için lütfen internetten resimlere bakınız🙂.

Öncelikle gözümüzdeki ışığa duyarlı nöronlar sinyalleri “Retinohypothalamic tract” yolu ile hypothalamustaki “Suprachiasmatic nucleus”a iletir. Suprachiasmatic nucleusun temel görevi vücudumuzdaki biyolojik saati ayarlamaktır. (gece ve gündüzün farkına varma yeteneği ve bireysel olarak gece ve gündüz arasına saat çizgisi koymamız). Suprachiasmatic nucleus ışık yokken aktiftir ve sinyallerini epifiz bezine iletir. Bu sinyaller ise epifiz bezinden melatonin salgılanmasına sebep olur. Melatoninin önemli görevleri ise güçlü bir antioksidan olması, metabolizmaya yardımcı olması, bağışıklık sistemini güçlendirmesidir. Ayrıca uyku kalitesi ve uyku bozuklukları sorunları bu hormona bağlıdır.

Işık varken yukarıda söylediğim mekanizma inhibe olur yani suprachiasmatic nucleus ışık olduğu için gerekli sinyalleri epifiz bezine iletmez ve melatonin salgılayamazsınız. Gece ışık açıkken uyursanız yukarıda saydığım çok önemli özelliklerden mahrum kalırsınız.

Melatoninin eksikliğine bağlı diğer önemli sorunlar ise çocuklarda büyüme sorunu, yetişkinlerde yaşlanma sorunları, kanser riskinin artması, depresyon, stres, fazla kabus görme, uykuyu yeterince alamama, huzursuzluk vs. gibi sıralanabilir.

Özetle ışık varken uyumanın büyümenin yanında sayısız zararı vardır. Bu yüzden böyle bir alışkanlığınız varsa derhal bırakın ve karanlık ortamda uyumaya alışın 🙂
Teşekkür ederim zamanınızı ayırdığınız için. Sabah karanlık odada uyursak ne olur peki? Vücudumuzu kandırabilir miyiz? Tek dert ettiğim boy uzaması konusu. Stres, depresyon falan TR vatandaşı olduğum için alışık olduğum şeyler :D
 
Teşekkür ederim zamanınızı ayırdığınız için. Sabah karanlık odada uyursak ne olur peki? Vücudumuzu kandırabilir miyiz? Tek dert ettiğim boy uzaması konusu. Stres, depresyon falan TR vatandaşı olduğum için alışık olduğum şeyler :D
Rica ederim🙂 öncelikle şunu söyleyeyim sabah karanlık odada uyumanız sabah aydınlık odada uyumanızdan daha iyi fakat gece uyumaktan daha kötü. Şimdi gelelim vücudu kandırabilir miyiz meselesine sorduğunuz soru biraz tartışmalı vücudu kandırabilirsiniz ama bu soruyu soruyorsanız zaten kandıramamışsınızdır.

Öncelikle hormonları 4 sınıfa ayırıyoruz. Bunlardan ilki circadian hormonlar ve ilgileneceğimiz kısım burası.

Circadian hormonlar: 24 saat döngüsüne göre salgılanan hormonlardır. Örneğin melatonin bu gruba girer kontrolü 24 saat içerisinde yani günlük olarak yapılır. Circadian hormonlar ise kendi içerisinde “Diurnal” ve “Nocturnal” hormonlar olarak ayrılıyor. Diurnal hormonlar ne yaparsanız yapın gündüz nocturnal olanlar ise ne yaparsanız yapın gece salgılanırlar. Melatonin ise daha önceki çalışmalarda “hem circadian hem nocturnal hormon” olarak tanımlanıyor fakat bazı tıp kaynakları “nocturnal” kısmını reddediy. Bu yüzden konu biraz tartışmalı. Fakat bana göre bir kişi kendisini ters vakite alıştırmışsa gündüz uyuyup gece ayaktaysa bu kişinin biyolojik ritmi “kandırılmış” denebilir. Gerekli karanlık ortam sağlandığında kişi istediği melatonini salgılayabilir. Ancak bu çok uzun süreli bir meseledir yani 1-2 yıldır gece vardiyası yapan çalışanlar gibi.

Fakat bütün tıp camiasının hem fikir olduğu konu ise şu: Ne olursa olsun gelişim çağındaki (18-19 yaş altı) bireyler normal yatma saatinin dışına çıkmamalıdır. Bu sağlıklı değildir, üstte yazdıklarım tamamen yetişkinler içindir lütfen karıştırmayalım🙂


Ayrıca şunu da söylemeliyim ki üstte yazdığım açıklamaya kesin doğruymuş gibi bakmayın arkadaşlar işin doğrusu: Melatonin “hem circadian hem nocturnal” bir hormondur. Bunu inkar eden çalışmalar henüz çok yetersiz. Yani sizin biyolojik ritminizi sanki bizim gündüzümüz sizin gecenizmiş gibi kandırmanız gerekir. Yani siz melatonini yeterli salgılamak istiyorsanız bizim 8AM-12AM olarak söylediğimiz zamanı kendinize gece olarak kabul ettireceksiniz ama bu olay sürekli gece vardiyası yapan çalışanlar haricindeki bireylerde pek mümkün değil.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı