Buğadyı çiftçiden 1.50-2₺ almak yerine tam hasat zamanı ithal edip, yerli çiftçiden 0.70-0.95₺ gibi fiyata alıp çiftçiyi aç bırakırsan tarlasını ekmez sonra $, £ ile buğday almak zorunda kalınca haliyle hammadesi buğday olan ürünlerin fiyatı artar.
Yakıta zam, vergi, tohuma zam, gübreye zam nedense hepsi ithal ama buğdayın fiyatında artış yok, sonra ekmek zamlanınca çiftçiler yatıyor, elinde traktörü yoktu artık var ama ekmiyor vs. denilir, durulur.
Hayvancılık yapsan yem pahalı, ortada saman yok, kara borsa olmuş resmen, ucuza alıp 5-6 kat pahalı satıyorlar, sonra süt pahalı, et pahalı, peynir pahalı deniyor.
Peki sormazlar mı adama kardeşim sen neden kendi çiftçinden almadın, aldın neden hile yaptın adamları aç bıraktın, neden onların gelir kaynağı olan tütünü, şeker pancarını yok ettin ? Neden "KOOPERATİF" için işleyen düzgün bir sistem kurup çiftçiyi fiyat dalgalanmasından korumadın ?
Bunların cevabı yok ise üretimde yoktur, haliyle fırsatı eline geçiren senin kırılgan yapını sömürür. Sonra her ürün kura eşitlenir, zamların arkası kesilmez. İstediğiniz kadar bağırın, bu saatten sonra mevcut kurdan bile %15-20 daha pahalı bir şekilde ürünlerin, kura eşitlendiği göreceksiniz.
Tek sorun bunlar değil, 1. ve 2. kalite ürünleri yurt dışına satıp, kötü kaliteli ürünleri piyasaya pahalı fiyattan süren çakal sürüleri mi arasın, yedek parçayı dolar kuru düşük iken alıp mevcut kura eşitleyip satan traktör vb. ekipmanların servisini mi ararsın bilemem ama hepsi var, baştan aşağı batık bir sistem.
Bu benim ailemin mesleği olan çiftçilikte gördüklerim, her meslek grubu için kim bilir neler ortaya çıkar.
Kendi kendini desteklemek yerine farklı ülkenin üreticisini destekler isen üstüne yandaşın karını doyurup onları zengin edersen( ilk kısımda yer alan buğday olayı) kendini $ bağımlı yaparsın, geçmiş ola.
Eskiden vs. lafları ile gelmeyin kalbinizi kırarım, bu iş Türkiye'de bulunan siyasetçilerin ve partilerin suçudur, tek bir parti ile kalmayıp çok fazla parti ve zaman dilimini kapsaması ayrı bir üzücü.