Canınızın en çok acıdığı an neydi?

Kaykay ile yokuş aşağı iniyordum, sürekli indiğim bir yokuş olmasına rağmen bir anlık denge kaybı ile düştüm. 10 takla atmam sayesinde en az yarayla atlattım ama Yine'de diz kapağım bayağı açılmıştı.
 
Tatildeydik, verandada oturuyoruz. Ben tam o sırada bahçeye doğru olan boşluktan sandalyeye birlikte (evet sandalyeyle birlikte) bahçeye düşmüştüm. O günü hiç unutamıyorum. Allah'tan doktor yaşlı bir amca vardı da daha çok geçmeden pansuman yapıp iyileştirdik.
 
Ben değil ama arkadaşımın yaşadığı bir durum, hiperaljezi. Kısaca açıklamak gerekirse; beynin ağrı merkezinin sapıtıp fütursuzca ağrı sinyalleri üretmesi. Hastanede sebebini anlayana kadar devamlı uyutmak zorunda kalmışlardı. Şimdi iyi çok şükür.
 
En çok acıtanı hatırlamıyorum ama.
Köyde iken bir misafirleğe gittim ve çıkarkende, merdiven düşüp sağ ayağımı burktum sonra ondan 1 gün sonra, kuzenle oynarken sol ayağımı burktum.
 
Misafir çocuğu gelmişti ama küçücük daha zor yürüyor annesiyle benim annem sohbet ediyor bende çocuğa sıkılmasın diye tahta kalemini vermiştim tahtayı da koymuştum çocuk oynarken bende yatıyordum yüz üstü ben yatarken o tahta kafama bir düştü yüzüstü yatarken kanamadı ama bir acıdı sanki beynimi sökmüşler bir şey de diyemedim çocuk küçücük annesi falan da vardı gittiler ben söylenmeye başladım.
 

Geri
Yukarı