Selamünaleyküm herkese. Şu an 9. sınıfta okuyorum ve iyi bir lisedeyim. Size biraz içimi açmak istiyorum.
Arkadaşlar farkında mısınız bilmiyorum ama şu anki mensubu olduğum nesil neden böyle? Çevremdeki herkes garipçe davranışlara bağımlı kalmış. Yok atisi lvbel C5'i, yok karı kızı falan. Ben hep disipline bağlı yetiştim, hayatım farklı yerlerde geçti. Ve hep düşündüğüm şey iyi bir insan olmaktı. Bunda ailemin çok etkisi var. Nedense kendimi aileme borçlu hissediyorum. Küçüklükten beri yaptığı tüm iyiliklerin karşılığını vermem gerekiyor gibi düşünüyorum. Bu düşünceyi ailem kafama sokmadı, hatta disiplin anlayışları azalmış. Ama bana nasıl geldi bilmiyorum, hep onlara bir borçlu olduğum hissiyatı var. Bu yüzden iyi yerlere gelip ve ailemi temsil edip müreffeh bir hayat yaşamak hep ilkem olmuştur.
Konumuza gelelim, benim çevrem cidden garip. Yanlış anlamayın, insanlarla iyi geçiniyorum ve onlar da beni anıyor. Ama bunların hepsini gelip de bana sataşmasınlar diye yapıyorum. Hepsi hafif kekomsu insanlar. Ben doğan her insanın önce Tanrı'ya sonra ailesine sonra insanlığa iyi davranmasının gerektiğini düşünüyorum. Ve bu insanları gördükçe, ülkemizin geleceğine acıyorum. Japonlar Hiroshima'da ölenlere, Avrupa Birliği Avrupa'nın birleşimine, Amerika kendi hürriyetine... Herkes belirli değerlere bağlı olarak yaşıyor. Ama biz, Orta Asya'dan öksüzler gibi çeşitli vatanlara yerleşmiş Türklerin trilyonca değeri varken neden hiçbir değeri düşünmüyoruz? Ben Ahıska Türkü asıllı olarak 14 Kasım'ı, Sibirya'da ölen atalarımı düşünüyorum ve her zaman en iyisi olmak istiyorum. Fakat yaşıtlarım, kendilerini nefislerinin kölesi etmişler.
Acaba ben mi değerlere bağlılık konusunda uç düşünüyorum, yoksa cidden bir sıkıntı mı var?
Arkadaşlar farkında mısınız bilmiyorum ama şu anki mensubu olduğum nesil neden böyle? Çevremdeki herkes garipçe davranışlara bağımlı kalmış. Yok atisi lvbel C5'i, yok karı kızı falan. Ben hep disipline bağlı yetiştim, hayatım farklı yerlerde geçti. Ve hep düşündüğüm şey iyi bir insan olmaktı. Bunda ailemin çok etkisi var. Nedense kendimi aileme borçlu hissediyorum. Küçüklükten beri yaptığı tüm iyiliklerin karşılığını vermem gerekiyor gibi düşünüyorum. Bu düşünceyi ailem kafama sokmadı, hatta disiplin anlayışları azalmış. Ama bana nasıl geldi bilmiyorum, hep onlara bir borçlu olduğum hissiyatı var. Bu yüzden iyi yerlere gelip ve ailemi temsil edip müreffeh bir hayat yaşamak hep ilkem olmuştur.
Konumuza gelelim, benim çevrem cidden garip. Yanlış anlamayın, insanlarla iyi geçiniyorum ve onlar da beni anıyor. Ama bunların hepsini gelip de bana sataşmasınlar diye yapıyorum. Hepsi hafif kekomsu insanlar. Ben doğan her insanın önce Tanrı'ya sonra ailesine sonra insanlığa iyi davranmasının gerektiğini düşünüyorum. Ve bu insanları gördükçe, ülkemizin geleceğine acıyorum. Japonlar Hiroshima'da ölenlere, Avrupa Birliği Avrupa'nın birleşimine, Amerika kendi hürriyetine... Herkes belirli değerlere bağlı olarak yaşıyor. Ama biz, Orta Asya'dan öksüzler gibi çeşitli vatanlara yerleşmiş Türklerin trilyonca değeri varken neden hiçbir değeri düşünmüyoruz? Ben Ahıska Türkü asıllı olarak 14 Kasım'ı, Sibirya'da ölen atalarımı düşünüyorum ve her zaman en iyisi olmak istiyorum. Fakat yaşıtlarım, kendilerini nefislerinin kölesi etmişler.
Acaba ben mi değerlere bağlılık konusunda uç düşünüyorum, yoksa cidden bir sıkıntı mı var?