Dışarda bir şey söylemek için dokunan tipler

''Bağa do-kun-ma-yın''.

Lütfen insanların kişisel alanlarına saygı duyun ve onlara dokunmayın. Size uyarı amaçlı çok çok hafif şekilde dokunan kişilere dirseğinizle ağzına geçirip dişlerini dokun. Bu kişisel alan ve medeni kanuna göre hakkınız. Dişlerini dökün. ''Yımrığ atın''. 🤣
Bena yırmıh atmasın yalçın bey.
 
Abi metrobüste ınsanlar birbirinin üstüne çıkıyor, bırak dokunmayı baya baya insanlar akraba oluyor yahu. Anayasada madde varsa metrobüsü vs. teğetmi geçiyor :))) bi baksana alooo diyip hayvan gibi tutup sirkeleyeni hiç gormedim ama ufak bir kac tıklama suretiyle pardon ve rica ile devam eden anları gördüm bende yaptım :)
 
Arkadaşlar bakın, boynunuzun üstünde yuvarlak bir organımız var. Adına kafa diyoruz, onun içinde de beyin denilen bir organ var. Beyin düşünmemizi sağlayan, yaklaşık 2 kg. ağırlığa sahip bir organ. Kullanmaktan gocunmayın, beyni kullanmak güzel bir şeydir.

Açılan konuya bakın, burada bir "zorunluluk" değil başka birine temas etme konusunda bir "seçim" var.

Biri demiş bana dokunmadan muayene eden doktor bulun, diğeri demiş metrobüste insanlar birbirinin üstüne çıkıyor. Bir doktora gidiyorsanız muayenenizi olmak için doktorun dokunmasından başka çare mi var? Metrobüs ayakta yolcu aldığı için kalabalık olmasından dolayı başka kişilerle mesafeyi korumak gibi bir şansınız mı var? Fakat birine dokunmadan ona seslenerek, üstüne alınmazsa o anda onu ayıran bir özelliği betimleyip seslenerek, öyle de duymazsa o anda size doğru bakan ve onun görüş açısındaki birini aracı olarak kullanarak, bu da olmazsa 2-3 adım fazla atıp görüş açısına girip dikkatini çekerek %99 oranında temassız karşılık alabilirsiniz. Kulaklık takıp o anda kendini dış dünyaya kapatmış birisine gereklilik olduğunda dokunarak iletişim kurmak bahsedilmiyor burada, ya da para üstü alırken el değmesinden bahsedilmiyor.

Mecburiyet ve seçim arasındaki ayrımı bile yapamayacak kadar ne yaşadınız bu kısa hayatınızda gerçekten çok merak ediyorum. Sizler, başkaları tarafından dürtülenerek, mıncıklanarak büyüdüğünüz bir kültüre sahipseniz herkes sizin gibi tanımadığı birinin ona dokunmasını (burada 1-2 parmak dokunması değil, dürtmekten bahsediliyor) normal karşılamak zorunda değil. Üstelik bir kişiye yönelik bir hareket yapıyorsanız, o kişinin prensibi üzerinde söz hakkınız da yok. Kürek kemiği üstünden sertçe iterek, tüm kuluncu avuç içine alıp omzu dürtükleyerek, hatta son birkaç yıldır yaygınlaşan şekilde elinin tersiyle cebine doğru vurup başkasını yolundan alıkoyarak biriyle iletişim kuranların sonucu benim gibi tepkisini fiziksel olarak göstermekten kaçınmayacak birine denk gelmek olur.

Ben ve benim gibi milyonlarca kişi, etrafındaki birkaç kişi hariç başka birinin ona dokunmasını sevmiyor ve istemiyor bu kadar basit. Tanımadığım ve iletişimim olmamış biriyle ilk iletişimim fiziksel olsun istemiyorum. İletişim kurmak için bir sürü farklı şansı varken ilk tercihi omzuma "dokunmak" olan birine de hoşnutsuzluğumu net bir dille "bana dokunmak zorunda değilsin" diyerek belli ederim ve beni bir konuda uyarmak için dokunmuşsa da teşekkür edip yoluma devam ederim. 1-2 parmakla dokunmak ile birini dürtmek aynı şeyler değil. Dürtükleyenlere yıllardır ne yaptığımı sayfalar öncesinden beri söylüyorum zaten.
 
Son düzenleme:
@Yararsız Üye hocam konuyu baştan sona kadar okudum haklı olduğunuz noktalar var ve tabi saygı duyulması gereken bir şey ama sizinde bu konuyu biraz abarttığınızı düşünüyorum. Nasıl bir ortamda çalışıp nasıl bir yolculuk yaptığınızı bilemem velhasıl bu olayı her gün her zaman yaşamayız genelde ama kendinizi biraz daha bu konuda rahatlatmanız gerekmekte diye düşünüyorum. Sağlıcakla kalın hocam.
 
@Rin Çoğu kişinin haklı olduğu noktalar var, kimse tam anlamıyla haklı olamaz. Benim anlatmaya çalıştığım ise çoğu kişinin hoşuna gitmeyecek bir davranışı normal olarak göstermeye çalışmak. Bunu yaparlarken mecburiyet ile seçim ne demek onu bile ayırt edememelerini görünce o gösterdiğim tepkinin haklılığından emin oluyorum. Doğru, beni dürtükleyenlere verdiğim tepki aşırıya kaçmak oluyor fakat başka birinin kişisel alanına bu kadar rahat girip karşısındakini ana kuzusu (karşıma çıksalar altlarına yaparlar) olmakla suçlayan zihniyetin laftan anlamadığını görünce pişman olmuyorum. Mecburiyet dışında dokunana bu durumdan hoşlanmadığımı belli etmeye devam edeceğim, aşırıya kaçıp dürtükleyenlerin de suratını kaydırmaya devam edeceğim. Benim açımdan değişecek bir durum yok ortada çünkü sayfalardır bu zihniyetin başka biri üstünde "hak" iddia edişini gördükçe laftan anlamayacaklarını daha net anlıyorum.
 
Dostum sen burada haktan hukuktan bahsediyorsun fakat insanların beyniyle dalga geçmekten çekinmiyorsun, nasıl bir zihniyete sahipsin ben çözemedim? Uzun uzun paragraflar yazdığında beynini çok mu kullandığını sanıyorsun? Burada herkes sana destek çıkacak diye kaidemi var? Ben de görüşümü belirtirim sana ters gelir orası beni ilgilendirmez ama gelip de burada benim veya başka birinin beynini ortaya atamazsın, bu hakkı sana kim veriyor?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
@ayyldz57 Bir insanın kişisel alanı ve özlük hakkı gibi kavramları anlamamakta ısrar ederek bana bu hakkı sizler veriyorsunuz. Beynini kullanabilen birisi nasıl ki elma ve karpuz için aynı meyve demezse, mecburiyet ile seçim arasındaki farkı da görmezden gelmez. Düşünce suç değildir ama bazılarını eyleme geçirmek sorun yaratır. Bir insanın "kendisi" hakkında bir prensip sahibi olması konusunda başka kimsenin laf hakkı yoktur, ilk tercih olarak bir insanın kişisel alanına girmek sizler için normalse yapmaya devam edin. Nasılsa bir gün bunun karşılığının her insanda aynı olmayacağını anlarsınız. Benim alanıma mecburiyet harici hadsizce giren, beni dürtükleyerek iletişim kurarak aslında kişisel haklarımdan biri olan güvenliğimi "keyfi" olarak ihlal eden biri bunun sonuçlarına katlanmaya devam edecek.

Sizler nasıl büyütüldünüz bilmiyorum ama yabancı kişiler tarafından temasta bulunulmak, dürtüklenmek hatta mıncıklanmak size göre normalse dışarıdaki yüz milyonlarca kişi için bu normal bir şey değil. Biriyle iletişim kuruyorsanız o kişinin prensipleri olabileceğini göz ardı edemezsiniz, insan gibi sesli iletişime geçmek varken hayvanların birbirine yaptığı gibi dürterek hatta itekleme boyutunda temasa girerek insan gibi karşılık alamayabilirsiniz. En karmaşık sesli ve göz teması ile iletişim yöntemlerimden birine sahipken ilk tercihiniz başka birinin güvenli alanına "dalarak" temas etmek oluyorsa bence kendiniz hakkında biraz düşünün. Ayrıca bu dediğiniz şeyin neden gelişmiş ülkelerde mecburiyet hariç asla hoş karşılanmadığını da düşünün.
@.I.N.И.A. Mecburiyet harici kişisel alana girmek de suçtur, bunu normalleştiren sizlersiniz. Ya okuduğunuzu anlamıyorsunuz ya da hiç okumamışsınız, daha önce de dedim tepkim aşırıya kaçmak oluyor ve bunun sonucunda en fazla basit bir hastane masrafı ve küçük bir tazminat cezası alabileceğimi sayfalar önce söyledim. Bu yaptığınız şeyde hafifletici neden var, birinin alanına izinsiz girmek, birisini dürtüklemek kişi adına güvenlik zaafı yaratır. İyi bir avukatın böyle bir durumda seni ne gibi davalardan beraat ettireceğini bilsen şaşırırsın.
 
Son düzenleme:
@Rin Çoğu kişinin haklı olduğu noktalar var, kimse tam anlamıyla haklı olamaz. Benim anlatmaya çalıştığım ise çoğu kişinin hoşuna gitmeyecek bir davranışı normal olarak göstermeye çalışmak. Bunu yaparlarken mecburiyet ile seçim ne demek onu bile ayırt edememelerini görünce o gösterdiğim tepkinin haklılığından emin oluyorum. Doğru, beni dürtükleyenlere verdiğim tepki aşırıya kaçmak oluyor fakat başka birinin kişisel alanına bu kadar rahat girip karşısındakini ana kuzusu (karşıma çıksalar altlarına yaparlar) olmakla suçlayan zihniyetin laftan anlamadığını görünce pişman olmuyorum. Mecburiyet dışında dokunana bu durumdan hoşlanmadığımı belli etmeye devam edeceğim, aşırıya kaçıp dürtükleyenlerin de suratını kaydırmaya devam edeceğim. Benim açımdan değişecek bir durum yok ortada çünkü sayfalardır bu zihniyetin başka biri üstünde "hak" iddia edişini gördükçe laftan anlamayacaklarını daha net anlıyorum.
Tabi ki öyle hocam, ben sizin demek istediğinizi anlıyorum. Mesela en basit örnek olarak metroda metrobüste biri pardon dediğinde dönüp bakarsın, bakmıyorsun hafif dokunur veya sizinde dediğiniz gibi görsel temas olabilir. Ama emin olun "hafif" dokunan birine eminim sizde bir tepki vermeyeceksinizdir öyle hissediyorum yani nezaketini algılayabilecek birine benziyorsunuz. Ha benimde 1 kere başıma geldi bir tane abi sanki bir şeyler sormak için değil alacaklı gibi omzuma bildiğiniz tepik attı :) Döndüm arkamı adam 45 - 50 yaşlarında hayırdır abi napıyorsun vs. kusura bakma kardeşim bir şey soracaktım vs. dedi bende birşey diyemedim ama o tepkim ona yetti özürde diledi. Yani demem o ki ben son kuşakta bu tarz durumu pek yaşamadım bir dönem sürekli metro metrobüs kullandım 4 yıl kadar bir süreden bahsediyorum, bir tek bu bahsettiğim adam olmuştu oda yaşını almış biraz onda da zaten yaptığının yanlış olduğunun farkına vardı. Emin olun hocam bahsettiğiniz gibi şiddet uygulamanıza gerek yok, karşınızdaki insana hatasını belli edin densizlik yapıyorsa zaten hakkını verirsiniz çünkü o medeniyetten anlamayacak kapasitededir zaten kanımca. Vesselam hayırlı günler dilerim. :)
 
@Rin O ilk yazdığım iletide yaptığım müdahaleyi hangi şartlarda yaptığımı belirtmediğim için herkes en ufak dokunmada yaptığımı zannetti. Bu konuda bende anlatım eksikliği var ama sonrasında da açıkladım fakat hâlâ herkes ilk mesajımdaki dediğime göre karşılık veriyor. Mecburiyet durumunda, mesela kulaklığım takılıyken ya da başka bir şansı olmadığında iyi niyetli bir konuda dokunma durumlarında zaten bir şey demiyorum. Bunun dışında eğer biri bana seslenmeden basit bir dokunuş yaptığında dokunmak zorunda değilsin diyorum, derdini soruyorum ve bir şey için uyarmak istemişse teşekkür edip yoluma bakıyorum. Benim bahsettiğim o dirsekle girdiğim durum direkt olarak arkadan gelen birinin kürek kemiğinden sert şekilde dürtüklemesi, tüm omzunu avuç içine alıp silkelemesi ya da son zamanlarda başıma geldiği gibi elinin tersiyle cebime doğru vurması durumunda oluyor. İyi niyetli ya da kibar birinin böyle bir yaklaşmada bulunduğuna daha 1 defa bile şahit olmadım. Ya para isteyenler öyle yapıyor, ya sigara ve cebindeki "herhangi" bir şeyi isteyenler ya da sana bir şey "satmaya" çalışanlar bunları yapanlar çıkıyor.
 
Peki sana böyle değilde '' Şişşt gözüklü '' yada '' şişko '' gibi tabirlerle seslense hoşuna gider mi? Şahsen benim hoşuma gitmez. Böyle şeyler yerine dokunarak seslense daha iyi.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı