Şimdi anlaşıyoruz işte.Öyle bir ifade kullanmadım. Asla yöneticileri eleştiren birisine devlet düşmanı demem. Ayrıca yöneticileri seçen de yine bu halk. Beğenmiyorlarsa bir sonraki seçimde değiştirirler zaten. Bu durumda kimsenin itiraz etmeye hakkı yok.
Benim zamanımda farklıydı. Artık liseye yerleşimde eve yakınlık da baz alınıyor diye biliyorum. Yanılıyor muyum?
Peki liseden sonra üniversite sınavlarına girmeyi düşünmüyor musunuz? Ya da şöyle sorayım; şu an hangi liseyi okuduğunuzdan ayrı olarak ileride bir işe girerken size sorulacak ilk iki soru hangi üniversiteyi okuduğunuz ve hangi bölümü hangi dereceyle bitirdiğiniz olmayacak mı?
Öğrenci gençlik yıllarını feda edip. Saatlerce ders başından kalkmayıp bir yerlere gelebiliyorsa sadece, bir ülkede sorun budur işte. Tabii ki saatlerce çalışan öğrencide bir yerlere gelecek. Ancak Saatlerce ders çalışmayan öğrencide bir yerlere gelmeli. Bunun yönlendirmesini de devlet yapmalı. Herkesi saatlerce ders çalışmaya iten bu sistem yüzünden üniversiteye giden öğrenci sayısı çoğaldı. Üniversiteler çoğaldı. Ve nitelikli eğitim veren üniversite sayısı azaldı. Meslek liselerinin değeri düşürüldü. Toplum tarafından Aşağı görüldü. Herkes çalışıp iyi bir liseye, üniversiteye gitmeye çalıştı. Sonuç = Bugün. Bugün meslek lisesinden mezun olan bir kişinin iş bulma garantisi var mı? Yok. Saatlerce ders çalışıp üniversite okuyan kişinin iş garantisi var mı? Yok. Sonuç yüz binlerce işsiz üniversite mezunu.
Sorun da tam olarak burada zaten. Sana dedim ki tasarım bölümü okumak isteyen bir öğrenci iyi bir üniversite kazanmak için hayatının tek bir zerresinde bile kullanmayacağı ve sınavdan sonra beyninden sileceği boş bilgileri de ezberlemek zorunda.
Benimde aynı. Okulum kocaman olduğu için yalnız takılabileceğim çok yer var.Pazartesi ve Salı günleri yine eskisi gibi kimseyle konuşmadan, asosyal bir şekilde geçecek benim okul.Sizinkilerin nasıl olacağını öngörüyorsunuz?
