Geçen sene üniversite sınavına girdim.
15 yıl sonra 2. kez...
Sayısalda 156.000 deydim.
Ve bu puanı 40 Matematik sorusunun yarısını doğru yaparak yaptım.
Kimya, biyoloji, Fizik netlerim yerlerdeydi zaten hep unutmuşum 3 er 5 er netim vardı.
Bu sıralamayla birçok taşra üniversitesinde tüm mühendisliklerin geldiğini gördüm.
Bizim zamanımızda 90000 sıralama ile 4 yıllık hayaldi.
Yanlış anlaşılmasın 15 yıldır ders kitabına bakmışlığım yok.
Yani kısacası biraz hatayı kendinizde de arayın.
Hepimiz eğitimin düzelmesini istiyoruz ve bunda haklıyız fakat düzelmesi için fikir sunan yok. En başta Türk insanının zihniyetini değiştirmesi lazım. Dogmatik düşünceleri bir kenara bırakıp artık objektif bakış açısını edinmeliyiz ve batıl saçmalıklara itaat etmemeliyiz. Bir insanın eğitimi anne karnından çıkmasıyla başlar. Etrafındaki hareketleri, söylenen sözleri inceler ve onun temeli atılmış olur. Fakat bizim insanımız o kadar salak ki daha çocuk 1 yaşında gelmeden eline tablet ya da telefon verir, saçma sapan konular her zaman çocukların yanında konuşulur, din denen saçmalık öğretilmeye çalışılır -18 yaşından sonra dinin ne olduğu söyleseniz kesinlikle inanmayacak- ve bunların hepsini bir araya toplayınca ortaya cahil toplum çıkar. Şimdi bunları söyledim diye tetiklenecek bazı insanlar çıkacak ama tetiklenmeden önce bir kez objektif düşünsünler -pek sanmıyorum- ondan sonra kararlarını versinler. Temel olmadıktan sonra istediğiniz kadar uğraşın, önemli olan temeli atıp sonra o insanı geliştirmektir.
Klasik bir din düşmanı daha...
Ateist olunca Ay'a çıktıklarını sanıyorlar.
Einstein olmak için bize ihtiyacın yok buyur ol.
Bu ülkenin gelişmesinin önündeki en büyük engel bağnazlıktır evet.
Bağnazlık, sizin gibilerin dindar insanları kendileri gibi olmaya zorlaması, dinci insanların ise dindar olmayan insanlara şahsi menfaatlerini din diye dikte etmesidir.
Bir gelişseniz de Mars'a koloni kursanız siz de rahat etseniz biz de rahat etsek.