Lisedeyim. Öyle çoluk çocuk kız oğlan meselesi değil bu bu arada. İyi sayılabilecek bir yerde okuyorum insanlar düzgün saçma sapan tipler yok ama çevremde çok fazla görgüsüz/dengesiz insan var. Tipim cidden düzgün, kızlar çok yakın davranıyor ama nedenini bilmediğim şekilde kızlarla pek ilişkim yok hiç sevgilim olmadı. Neyse buna zaten pek önem vermiyorum. İlerde olursa olur yoksa da başkasıyla yaşamaya katlanamam gibi geliyor, evlenmeyi falan hiç gözüm almıyor. Sadece cinsellik için istiyorum yoksa yalnız olmak varken dertsiz başıma ne dert alayım?
Okul dışında hiçbir arkadaşım yok. Olsun isterdim ama anlatmayacağım çokça durum var, bu sebeple okul dışı kısmı yadırgamayın. Okul içi kısımda da yine yalnız sayılırım. Sözde sınıftaki tüm erkeklerle arkadaşım (7-8 erkek var toplam ve sınıfın neredeyse tamamı kızlar dahil olmak üzere olgun görünümlü saf olmayan insanlar. Çocuksu minnacık liseliler gibi değiller.) ama ilk günden beri ağızlarından bir kere “gel dışarı çıkalım gezelim” lafı duymadım veya hiç oturup ciddi sohbet etmeye çalışmadılar. Çoğu işin dalgasında ve çocuk gibi.
Bir tane geriz***lı kilolu eleman var, hani korku filmlerinde yumurta kapıya dayanınca herkesi satan meymenetsiz kilolu karakter vardır ya, bu aynı o. Dengesiz dengesiz konuşuyor canımı sıkıyor gevezenin teki. Bir de egoist. Fizik çöp ama yüzü gözü biraz toplamış burnu kavisli çenesi belirgin, herhalde egosunun sebebi o.
Hayatta en sevmediğim şey dengesizlik. Nerede ne konuşacağını bilmeyen, her gün ruh hali değişen ve onu karşısına yansıtan insanları hiç sevmem. Bana ne senin dandirik hayali lise “aşkına” açılamamandan, bana niye ters yapıyorsun?
Her neyse bir tane de ince uzun sırık var. Kemik torbası ama tek artısı özgüven. Adam o kadar çirkin ama o kadar üç harfli ki herkes buna yamanıyor. Sınıfta at koşturuyor. Kızlarla her türlü şeyi konuşuyor. Neden, çünkü egolu. O bende yok her şeyi oradan kaybediyorum işte.
2-3 kişi var en çok sevdiğim alçakgönüllü olanlardan ama onlar da biraz çocuk gibi. Oturup belki derdini konuşursun ama gezip tozamazsın. Onlarla okulda hoşbeş ediyoruz.
Kabus gibi bir eleman var bir de. Görgüsüz köylü tavırları var ama şehirde yaşıyor, ailesinin zengin olduğunu ima ediyor ama meçhul. Dilenci bozması bir şey. İnsanın bir şeyler istemekten yüzü yer olur değil mi, bununki olmuyor işte. Vermek yok ama hep istemek var, oh ne güzel iş. Mesela senden bir şey ister sen onu düzgün yapamazsın ya, sana ders vermeye falan kalkar atarlanır dellenir. Mesela bir keresinde kendisi bir yere gitmişti montunu bana bırakmıştı, ben montu bir yere sabitleyince de bana “senin şu huyuna bayılıyorum emanete sahip çıkmıyorsun, sana öğretmiş olayım, bir şey emanet alındığında direkt sahibine teslim edilir” demişti. Bir gün çok pis kavga edeceğiz ama tutuyorum kendimi. Ben bu elemanın “ ben harçlıklarımı biriktiriyorum bana para ver de yemek alayım.” dediğini gördüm.
Neredeyse hiç sıkıntı yaşamadığım bir çocuk var, görgülü terbiyeli aklı başında ama onunla da muhabbetimiz yok, dediğim gibi arkadaş dediğinle gezersin tozarsın ama bunlarla olmuyor o iş.
Son olarak en canımı sıkıp üzen arkadaş da bu anlatacağım: biz bununla okulun başından beri iyi geçiniyoruz. İlk başlarda fiziksel olarak biraz formsuzdu ve özgüvensizdi. Maske takıldığı dönemde yüzünü göstermeye utanıyordu. Terbiyesiz bir insan değil, sonradan görme değil, çok olgun, sakin. Kabuslu elemanın tam tersini düşünün. İlk başlarda sınıfta en sağlam diyebileceğimiz bir çocuk vardı, bu da onun en yakın arkadaşıydı. Zamanla o ikisinin arası açıldı ve biz yakınlaştık. Aynı yerde oturduk. Birlikte bir şeyler yapıyorduk, gayet iyi anlaşıyorduk. Ondan sonra sıralarımız ayrıldu ama yine sık sık benim yanıma geliyordu, sohbet muhabbet ediyorduk samimiydi art niyeti yoktu. Ardından araya uzun bir tatil girdi. Bu arada herkes formunu düzeltti spor, kilo verme vs. Çocuk bambaşka biri oldu. Bana karşı yine samimi gibi ama genel olarak daha asabi, egolu, kızlarla daha haşır neşirdi. Bu arada tatilden sonra en sağlam diyebileceğimiz çocuk ortadan kalktı. Benim eleman sınıfın abisi gibi tavırlara girdi, tabi fark ettirmiyor ama ben hissediyorum. O uzun sırık dediğim kişiyle iyice haşır neşir oldu, eskiden çıkışta benimle haberleşip birlikte gittiğimiz yolu o çocukla gitmeye başladı. Artık yüzüme bile adam akıllı bakmıyordu. Çıkışta haber vermek vs. yok. Çok yalnız kalırsa benimle yürüyordu. İnstagram’a filtreli cins cins foto atmaya başladı ki hiç öyle bir insan değildir. Artık bir kelam bile etmiyor benimle. Kırk yılda bir ayaküstü yanıma geliyor nasılsın diyor ve ben iyiyim diyince başını sallayıp gidiyor. Herhalde canı sıkıldığı için geliyordur. Bu çocukta fark ettiğim şey, yalnızlığa ve ilgisizliğe dayanamıyor. Asla ama asla yalnız durmuyor. Kendisine ilgi verecek hiç kimse olmadığında benim yanıma bile geliyor. (Bir üstte anlattığım iyi çocuk da bunun kuyruğu gibi, peşinden ayrılmıyor.) Oysa ben bütün gün yalnız oturuyorum, bazen “hiç mi akıl etmiyor yanıma gelmeyi, sıkılmış mıdır diye düşünmeyi. cidden ayıp ediyor” gibi şeyler düşünüyorum. İyice yakın zamana yaklaşırsak artık beni tersleyecek gibi davranıyor. Bakışlardan anlaşılıyor. Şaka yapınca hoşlanmamış gibi davranıyor vesaire. Kısa bir meseleymiş gibi anlattım ama bu cidden uzun bir mesele, aylardır yıllardır süregeliyor. Daha anlatmadığım en az 15-20 tane alındığım olay vardır. Böyle insanlara karşı ne yapmamı önerirsiniz, istediğiniz ger şeyi yazabilirsiniz, fikir olsun yeter.
Okul dışında hiçbir arkadaşım yok. Olsun isterdim ama anlatmayacağım çokça durum var, bu sebeple okul dışı kısmı yadırgamayın. Okul içi kısımda da yine yalnız sayılırım. Sözde sınıftaki tüm erkeklerle arkadaşım (7-8 erkek var toplam ve sınıfın neredeyse tamamı kızlar dahil olmak üzere olgun görünümlü saf olmayan insanlar. Çocuksu minnacık liseliler gibi değiller.) ama ilk günden beri ağızlarından bir kere “gel dışarı çıkalım gezelim” lafı duymadım veya hiç oturup ciddi sohbet etmeye çalışmadılar. Çoğu işin dalgasında ve çocuk gibi.
Bir tane geriz***lı kilolu eleman var, hani korku filmlerinde yumurta kapıya dayanınca herkesi satan meymenetsiz kilolu karakter vardır ya, bu aynı o. Dengesiz dengesiz konuşuyor canımı sıkıyor gevezenin teki. Bir de egoist. Fizik çöp ama yüzü gözü biraz toplamış burnu kavisli çenesi belirgin, herhalde egosunun sebebi o.
Hayatta en sevmediğim şey dengesizlik. Nerede ne konuşacağını bilmeyen, her gün ruh hali değişen ve onu karşısına yansıtan insanları hiç sevmem. Bana ne senin dandirik hayali lise “aşkına” açılamamandan, bana niye ters yapıyorsun?
Her neyse bir tane de ince uzun sırık var. Kemik torbası ama tek artısı özgüven. Adam o kadar çirkin ama o kadar üç harfli ki herkes buna yamanıyor. Sınıfta at koşturuyor. Kızlarla her türlü şeyi konuşuyor. Neden, çünkü egolu. O bende yok her şeyi oradan kaybediyorum işte.
2-3 kişi var en çok sevdiğim alçakgönüllü olanlardan ama onlar da biraz çocuk gibi. Oturup belki derdini konuşursun ama gezip tozamazsın. Onlarla okulda hoşbeş ediyoruz.
Kabus gibi bir eleman var bir de. Görgüsüz köylü tavırları var ama şehirde yaşıyor, ailesinin zengin olduğunu ima ediyor ama meçhul. Dilenci bozması bir şey. İnsanın bir şeyler istemekten yüzü yer olur değil mi, bununki olmuyor işte. Vermek yok ama hep istemek var, oh ne güzel iş. Mesela senden bir şey ister sen onu düzgün yapamazsın ya, sana ders vermeye falan kalkar atarlanır dellenir. Mesela bir keresinde kendisi bir yere gitmişti montunu bana bırakmıştı, ben montu bir yere sabitleyince de bana “senin şu huyuna bayılıyorum emanete sahip çıkmıyorsun, sana öğretmiş olayım, bir şey emanet alındığında direkt sahibine teslim edilir” demişti. Bir gün çok pis kavga edeceğiz ama tutuyorum kendimi. Ben bu elemanın “ ben harçlıklarımı biriktiriyorum bana para ver de yemek alayım.” dediğini gördüm.
Neredeyse hiç sıkıntı yaşamadığım bir çocuk var, görgülü terbiyeli aklı başında ama onunla da muhabbetimiz yok, dediğim gibi arkadaş dediğinle gezersin tozarsın ama bunlarla olmuyor o iş.
Son olarak en canımı sıkıp üzen arkadaş da bu anlatacağım: biz bununla okulun başından beri iyi geçiniyoruz. İlk başlarda fiziksel olarak biraz formsuzdu ve özgüvensizdi. Maske takıldığı dönemde yüzünü göstermeye utanıyordu. Terbiyesiz bir insan değil, sonradan görme değil, çok olgun, sakin. Kabuslu elemanın tam tersini düşünün. İlk başlarda sınıfta en sağlam diyebileceğimiz bir çocuk vardı, bu da onun en yakın arkadaşıydı. Zamanla o ikisinin arası açıldı ve biz yakınlaştık. Aynı yerde oturduk. Birlikte bir şeyler yapıyorduk, gayet iyi anlaşıyorduk. Ondan sonra sıralarımız ayrıldu ama yine sık sık benim yanıma geliyordu, sohbet muhabbet ediyorduk samimiydi art niyeti yoktu. Ardından araya uzun bir tatil girdi. Bu arada herkes formunu düzeltti spor, kilo verme vs. Çocuk bambaşka biri oldu. Bana karşı yine samimi gibi ama genel olarak daha asabi, egolu, kızlarla daha haşır neşirdi. Bu arada tatilden sonra en sağlam diyebileceğimiz çocuk ortadan kalktı. Benim eleman sınıfın abisi gibi tavırlara girdi, tabi fark ettirmiyor ama ben hissediyorum. O uzun sırık dediğim kişiyle iyice haşır neşir oldu, eskiden çıkışta benimle haberleşip birlikte gittiğimiz yolu o çocukla gitmeye başladı. Artık yüzüme bile adam akıllı bakmıyordu. Çıkışta haber vermek vs. yok. Çok yalnız kalırsa benimle yürüyordu. İnstagram’a filtreli cins cins foto atmaya başladı ki hiç öyle bir insan değildir. Artık bir kelam bile etmiyor benimle. Kırk yılda bir ayaküstü yanıma geliyor nasılsın diyor ve ben iyiyim diyince başını sallayıp gidiyor. Herhalde canı sıkıldığı için geliyordur. Bu çocukta fark ettiğim şey, yalnızlığa ve ilgisizliğe dayanamıyor. Asla ama asla yalnız durmuyor. Kendisine ilgi verecek hiç kimse olmadığında benim yanıma bile geliyor. (Bir üstte anlattığım iyi çocuk da bunun kuyruğu gibi, peşinden ayrılmıyor.) Oysa ben bütün gün yalnız oturuyorum, bazen “hiç mi akıl etmiyor yanıma gelmeyi, sıkılmış mıdır diye düşünmeyi. cidden ayıp ediyor” gibi şeyler düşünüyorum. İyice yakın zamana yaklaşırsak artık beni tersleyecek gibi davranıyor. Bakışlardan anlaşılıyor. Şaka yapınca hoşlanmamış gibi davranıyor vesaire. Kısa bir meseleymiş gibi anlattım ama bu cidden uzun bir mesele, aylardır yıllardır süregeliyor. Daha anlatmadığım en az 15-20 tane alındığım olay vardır. Böyle insanlara karşı ne yapmamı önerirsiniz, istediğiniz ger şeyi yazabilirsiniz, fikir olsun yeter.
Son düzenleme: