Öncelikle şunu bilmelisiniz, düzen bakış açısıyla alakalı veya kişiden kişiye göre değişen bir kavram değildir. Düzen olumlu veya olumsuz düşünülebilecek bir kavram hiç değildir.
Ya siz anlamadınız ya da ben anlatamadım. Galiba benim suçum, ben açıklayamadım. Demek istediğim zaten dinamikler bellidir. bkz:
Termodinamik Kanunları
Bu durumda senin veya benim verdiğim hiç bir örnek termodinamiğin 2. yasası ile çelişemez ya da zıt örnek verilemez.
Gerçi termodinamik bakış açısı olanağını bize sunar. (İstatistiksel, felsefik, teolojik olarak) Ama kastettiğim bu değil. Bakış açısından kastım bunun dışında senin düzeni nasıl olarak tanımladığındır. Senin kafanda kurduğun düzen tanımını anladım ama bu da söylediğim yere gidiyor. Senin kafandaki tanıma. Ben örneğimi verdim. Suyun sıcaklığını kaybetmesi ve bunu dayandırdığım durum ise termodinamiğin 2. yasasıdır. Burada şu cümleyi kurmuşum:
Düzenin olması için bir durumun, sürekli aynı şekilde kalması gerekiyor.
Bu söylemimi 2. yasa destekliyor. Sudaki sıcaklığın düşmesi, yaşlanmamız, yediğin yiyeceğin verdiği enerjinin bitmesi, ağaç yapraklarının dökülmesi vs vs...
Bu durumda Entropi artar. Yani yararlı enerji azalır, yararsız enerji çoğalır. Bu basit bir kanundur. Bu durumu 6. sınıfta öğrettiler bana. Gerçi o zaman müfredat daha iyiydi. Çok müdahale etti Milli Eğitim, sağ olsun.
Ben senin düzensizlik örneklerini merak ettim açıkcası. Yukarıda bir arkadaşın doğal afetlerde yüzlerce kişinin ölmesi gibi bir örnek verecekseniz komik olur.
Onun kafasındaki düzen tanımı da oymuş demek ki. Burada da benim dediğime geliyor. Kafadaki "düzen" kavramı bu. Normal hayattaki insanlar için düzen, odalarını yerli yerinde olmasıdır.
Yukarıda yeterince örnek verdim sanırım. Zaten suyun sıcaklığını kaybetmesi örneğimden anlaman gerekirdi.