TRT belgeseli atıp kendini kanıtlama çabası içindesin ya başka söze gerek yok. TRT diyanet videosunu da bekliyorum. Sözler köşkü elemanından nağmeler.
Ne doğadaki canlılar, ne de evren kusursuz değil. Hiçbir zaman olmadı olmayacak da bu yasalar olduğu sürece.
Klasik tipik hiçbir şey bilmeyen ülke insanı. Tesadüfün ne olduğunu bilmeyen kulaktan dolma bilgilerle yorum yapan kitle.
Özellikle evrimden anlamayan kitle evrimi tesadüfi gerçekleşen bir olay olarak biliyor, her şeye tesadüfen oldu diyorlar böyle bir dünya yok. Bu insanlara göre evrimin her şeyi tesadüf, tesadüfler üzerinden evrimi anlatılıyorlar gibi gerçek dışı iddialarda bulunuyorlar.
Bir şeyin tesadüfen oluşması o şeyin gerçekliğini azaltan bir şey değildir. Evren'de birbirine bağlı olmadan neden-sonuç dizgilerinin denk gelmesinden ötürü tesadüfi durumlar olmuştur, her zamanda olmuştur, olmaya da devam edecektir.
Bak mesela araba sürüyorsun yanından başka bir araç geçiyor araçtan fırlayan bir şey senin açık olan camından arabanın içinden geçip gelip sana değiyor, bunun gerçekleşme oranı ne, çok düşük ama imkansız değil. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Tesadüflikte böyle bir şeydir imkansız değildir. Yeterli bilgilere ve ön yargıya sahip olduğunuzdan dolayı bu tür yorumlar yapıyorsunuz.
Evrim kaotik bir süreçtir, tesadüf ile kaotik aynı şeyler değil. Doğa yasaları tesadüfi değildir, geçmişte vardı, şimdi de var, gelecekte de olacak. Evrim dediğin şey de bir doğa yasasıdır netice olarak.
Doğa ve fizik yasalarının neden bugünkü gibi hareket ettiklerini bilmiyoruz. Bunu bilmek için büyük patlamadan öncesini bilmemiz gerekiyor tüm yasaları tanımlayabilmek için.
Bu yasalarla da var olduktan sonra herhangi bir şekilde kontrol edilmezler, bilinçsiz bir biçimde hareket ederler. Bu yasalar sürekli kendilerini aynı şekilde tekrar ettiği için belli bir düzen yaratacak güce sahip oluyorlar.
Doğa yasaları tesadüfi değildir sonuçları tesadüfidir. Mesela bir elmanın yere mi düşeceği, kafanıza mı düşeceği tesadüfidir. Örnekler çoğaltılabilir.
Evrim sandığınız gibi tesadüfi ve rastlantısal olarak gerçekleşmez.
Evrim kademe kademe, sürekli olarak, çok yavaş bir şekilde ilerleyen bir süreçtir.
Evrimde hiç mi tesadüflük yok var elbette. Mutasyon ve genetik sürüklenme rastgeledir. Doğal seçilim, cinsel seçilim, yapay seçilim, akraba seçilimi vb. tesadüfi değildir. Ama çıkıp evrim rastgele, tesadüfi oluşan bir süreç diyemezsiniz. Yukarıdaki elma örneği gibi tesadüfi olaylarda meydana geliyor bu süreçte. Evrimde beklenmedik, öngörülemez şekilde meydana gelen durumlar olabiliyor. Bunlar doğanın bir gerçeğidir.
Eğer ki evrim her şeyi tesadüflerle açıklasaydı bugün bilim dünyasında kabul gören bir teori olamazdı. Yüzbinlerce evrim hakkında makale, ders kitapları vb. şeyler yayınlanamazdı.
Canlılar kusursuz güya bu masalları kendi tayfana yutturabilirsin bize sökmez bu söylemler.
Eki Görüntüle 1331304
Bu resimde gördüğünüz canlilar balina. Balinalar bu şekilde uyur. Akciğere sahip bir hayvan oldukları için yarım saatte bir su yüzeyine çıkıp nefes almak zorundalar. Bu işlemi yapmazlarsa ölürler. Balinalar bu şekilde uyurken beynin bir lobu uyurken, diğer lob uyanık kalır ve böylece balina nefes alir. Sonra diğer lob nöbeti devralir. Evrim gerçek olmasa memeli ve akciğerli hayvanlarin denizde ne işi olur yahu?
Eki Görüntüle 1331310
Mağaralarda yaşayan tetra balığı olarak da bilinen astyanax mexicanus gözleri olmasina rağmen doğuştan kör doğar. Bu balığın göz çukurları halen bulunmaktadır ancak bu çukurlar arasinda gözler asla içinde oluşmaz. Karanlık mağaralardaki sularda yaşayan bu türün, gözlere ihtiyacının olmamasından ötürü, zaman içerisinde giderek körelmiştir.
Bu türün varlığı bile kusursuz yaratıcı fikrini çürütmeye yeter de artar. Kusursuz bir yaratıcı doğuştan kör yaratacağı varlığa ne diye göz versin.
Eki Görüntüle 1331312
Omurgalı hayvanlarda böyle bir sinir mevcut. Bu sinir bloğu beyinden gırtlağa kadar uzanıyor. Bu sinirin olayı ne değinelim biraz.
Beyinden çıkan bu sinir ile gırtlak arasında en fazla 5-10 cm var. Sinir gırtlağa kısa yoldan varmak yerine görseldeki zürafa gibi kısa yoldan gitmiyor metrelerce dolaşıp kalbin etrafından dönüp, tekrardan yukarı çıkıp beyne ulaşıyor.
Neden böyle yapıyor kısa yol varken uzun yolu seçiyor sebebi evrim. Bir tasarımcı yapsaydı eğer böyle bir yol izlemezdi elbette.
Gırtlak siniri 400 milyon yıl önce balık benzeri canlılarda beyinden kalbin yakınındaki solungaçlara bağlantı sağlamak için evrimleşmişti. O zamanlar sinir bloğu kısa yolu izliyordu, uzun yolu değil.
Tiktalik benzeri balıklar karaya çıktı, milyonlarca yılda karada boyunları uzadı, gırtlak sinirleri kalp civarındaki atardamarlardan dolaştığı için uzayan boyunlara adapte olmak zorunda kaldı. Böylece 5-10 Cm'lik mesafeyi 5 metre dolaşır hale geldiler. İnsanda da bu sinir var ve kısa yolu seçmez uzun yolu seçer.
bir tasarımcı daha önceki çizim tahtasına geri dönebilir, önceki tasarımını çöpe atıp daha mantıklı bir çizim yapabilir. Evrim ise daha önceki çizim tahtasına geri dönemez. Tasarımcının öngörüsü vardır, ancak evrimin öngörüsü yoktur.