Hayat artık hiç zevk vermiyor

kullandığın başka bir iletişim aracıda olur dc vs. o halledilir ama istanbuldada sahil var :) en son ne zaman tek başına bişiler düşünüp güldün
aklıma sonradan geldi madem istanbuldasın neresindesin bilmiyorum ama git bi bebek sahile emirgan sahile nişantasşına gözün gönlün açılsın sadece yürü yetiyor o neden bilmiyorum ama motive oluyorsun
 
Maalesef ülkenin oluşturduğu atmosferin çok etkisi var. Ülkede hiçbir şey yolunda gitmiyor iken sizin gibi genç kardeşlerimizin içini bir karamsarlık kaplıyor. Ben senin yaşlarında iken ülke bir tık daha iyiydi. (23 yaşındayım yıl olarak çok fark yok ama çok fark var) Senin elinde olmayan şeyleri geçiyorum ama unutma bunun senin şuanki ruh haline ciddi etkisi var.

Şöyle düşünelim. Google'a Türkçe emekli yazınca çıkan fotoğraflar ile İngilizce emekli yazınca çıkan fotoğrafları kıyasla. Bir tarafta kıraathanede taş okey oynayanlar diğer tarafta dünyayı elinde haritayla gezenler var. Yani coğrafya kader değil ama büyük etkisi var.

Şimdi gelelim sana tavsiyelerime:
1-İçinden gelmese de bazı şeyler yapmayı dene. Daha önce yapmadığın. Mesela bir işe gir, gitar kursuna gir, spor salonuna yazıl, insanlarla tanışabileceğin etkinliklere git. Sosyal varlıklarız. Buna ihtiyaç duyuyoruz. Dışarıda senin gibi onlarcasıyla tanıştıktan sonra kendine geliyorsun. Yalnız değilsin, hiç olmadın da emin ol. Senin hislerinde binlerce genç var.

2-Kendine yatırım yap. Hem ileride ki kariyerini az çok belirlemek için hem de kendini daha değerli hissetmek için kendine yatırım yap. Becerilerinin üzerine git, yoksa öğren. Mutlaka vardır. Öğrenme işi de birinci önerimden geçiyor aslında. Yeni şeyler öğren, kitaplar oku, belgeseller izle. Bunları gerekirse zorla yap.

3-İntiharın ne kadar saçma bir şey olduğunu öğren. Her şeye rağmen bu dünya yaşamaya değer, kısacık bir ömür verilmiş bize, bunu yaşa. Daha çok gençsin, elbette birçok şey yaşamış olabilirsin ama şuan bu sitede düşüncelerini böyle paylaşabiliyorsan hayattan pes etmek sana hiç yakışmayacaktır. Yunus Emre ne kadar güzel demiş: Sevelim, sevilelim. Bu dünyada mutlu olmanın en temeli budur. O yüzden sevdiklerine değer ver ve sevil. Baktın karşılık yok mu? Devam et, emin ol seni sevecek birileri her zaman olacak. Bunu illa kız arkadaş olarak yorumlama.

Kısacası, gençsin içinde enerji var bunu çok verimli tüketirsen, karşılığını alırsın. Boş durmanın, pes etmenin, öylece kenara atmanın hiçbir anlamı yok. Hayal et. Büyük düşün. İz bırak.
 
Kardeşim dahil depresyonu "ergen" işi olarak görüyor. Her konusu açıldığı zaman boş yapma ergen velet vs. gibi saçma sapan vecahilce cevaplar alıyorum.
Boş ver sen onları. Ne yap ne et dediğim gibi bir uzmandan destek al.
 
kullandığın başka bir iletişim aracıda olur dc vs. o halledilir ama istanbuldada sahil var :) en son ne zaman tek başına bişiler düşünüp güldün
Doğruyu söylüyorsunuz hocam. Çok uzun süredir kendim için bir şey yapmadım. En son adam akıllı yaptığım şey o kızla dışarı çıkmaktı. Onun dışında geçenlerde cips yemiştim. Mutlu olmak kolay evet. Ama nedense çok yorucu geliyor.
 
Bu durumu çoğu insan dönem dönem yaşar genellikle bu biter ancak bazı insanlarda ömür boyu bir isteksizlik hayata karşı meraklı olmama durumu olur. Umarım sizinki dönemliktir. Bu durumu atlatmana yardımcı olacak şeyler var elbette. Kendini yormak bu spora yazılmak olabilir. Kafanızı kurcalayan şeylerden uzaklaştıracak uğraşlarda bulunabilirsiniz. Arkadaşlarınız da sizin durumunuzda olabilir ancak bunu paylaşmaktansa sizinle bunlardan uzaklaşmak için buluşuyorlardır belki de ve siz bunları anlattığınızda canları sıkılabilir o yüzden konuşmak istemeyebilirler.
 
Maalesef ülkenin oluşturduğu atmosferin çok etkisi var. Ülkede hiçbir şey yolunda gitmiyor iken sizin gibi genç kardeşlerimizin içini bir karamsarlık kaplıyor. Ben senin yaşlarında iken ülke bir tık daha iyiydi. (23 yaşındayım yıl olarak çok fark yok ama çok fark var) Senin elinde olmayan şeyleri geçiyorum ama unutma bunun senin şuanki ruh haline ciddi etkisi var.

Şöyle düşünelim. Google'a Türkçe emekli yazınca çıkan fotoğraflar ile İngilizce emekli yazınca çıkan fotoğrafları kıyasla. Bir tarafta kıraathanede taş okey oynayanlar diğer tarafta dünyayı elinde haritayla gezenler var. Yani coğrafya kader değil ama büyük etkisi var.

Şimdi gelelim sana tavsiyelerime:
1-İçinden gelmese de bazı şeyler yapmayı dene. Daha önce yapmadığın. Mesela bir işe gir, gitar kursuna gir, spor salonuna yazıl, insanlarla tanışabileceğin etkinliklere git. Sosyal varlıklarız. Buna ihtiyaç duyuyoruz. Dışarıda senin gibi onlarcasıyla tanıştıktan sonra kendine geliyorsun. Yalnız değilsin, hiç olmadın da emin ol. Senin hislerinde binlerce genç var.

2-Kendine yatırım yap. Hem ileride ki kariyerini az çok belirlemek için hem de kendini daha değerli hissetmek için kendine yatırım yap. Becerilerinin üzerine git, yoksa öğren. Mutlaka vardır. Öğrenme işi de birinci önerimden geçiyor aslında. Yeni şeyler öğren, kitaplar oku, belgeseller izle. Bunları gerekirse zorla yap.

3-İntiharın ne kadar saçma bir şey olduğunu öğren. Her şeye rağmen bu dünya yaşamaya değer, kısacık bir ömür verilmiş bize, bunu yaşa. Daha çok gençsin, elbette birçok şey yaşamış olabilirsin ama şuan bu sitede düşüncelerini böyle paylaşabiliyorsan hayattan pes etmek sana hiç yakışmayacaktır. Yunus Emre ne kadar güzel demiş: Sevelim, sevilelim. Bu dünyada mutlu olmanın en temeli budur. O yüzden sevdiklerine değer ver ve sevil. Baktın karşılık yok mu? Devam et, emin ol seni sevecek birileri her zaman olacak. Bunu illa kız arkadaş olarak yorumlama.

Kısacası, gençsin içinde enerji var bunu çok verimli tüketirsen, karşılığını alırsın. Boş durmanın, pes etmenin, öylece kenara atmanın hiçbir anlamı yok. Hayal et. Büyük düşün. İz bırak.
Çok teşekkür ederim. Sonda iz bırak dediğiniz için bir şey daha söylemek istiyorum. Hayatın döngü olması beni çok bunalıma sokuyor. Şimdi ne alaka diyeceksiniz bilmiyorum. Ama çok değerli ve güzel görüşleriniz var. Beni yeniden aydınlatırsanız sevinirim. Örneğin her sabah uyanıp işe gitmek , işte aynı şeyleri yapmak , eve gelmek , yemek yemek ve uyumak. Ya da daha kolay bir örnekle çocuk yapmak , çocuğu büyütmek , çocuğu evlendirmek , çocuğun çocuk yapması , ölmek , çocuğunun çocuklaırının büyümesi vs. böyle aynı şekilde devam ediyor. Buda benim için ayrı bi anlamsızlık katıyor.

Bu durumu çoğu insan dönem dönem yaşar genellikle bu biter ancak bazı insanlarda ömür boyu bir isteksizlik hayata karşı meraklı olmama durumu olur. Umarım sizinki dönemliktir. Bu durumu atlatmana yardımcı olacak şeyler var elbette. Kendini yormak bu spora yazılmak olabilir. Kafanızı kurcalayan şeylerden uzaklaştıracak uğraşlarda bulunabilirsiniz. Arkadaşlarınız da sizin durumunuzda olabilir ancak bunu paylaşmaktansa sizinle bunlardan uzaklaşmak için buluşuyorlardır belki de ve siz bunları anlattığınızda canları sıkılabilir o yüzden konuşmak istemeyebilirler.
Dediğiniz gibide olabilir hocam. Ama insanın eninde sonunda içini dökebilecek birilerine ihtiyacı var.
 
Bir ay kadar önce hiç arkadaşım yok diye bir konu açmıştım. Sağ olsun çok yardımcı olmuştunuz. O yüzden bir şeyler daha danışmak istiyorum. Çünkü son zamanlarda moralim çok bozuk. Konu başlığında gördüğünüz gibi. Artık hiçbir şey yapasım yok. Yani yataktan çıkmak değil de mesela bir film açmak bile artık çok zahmetli geliyor. Yaz tatilindeyiz yine de hiçbir şey yapasım yok. İlkokuldan vs. eskiden konuştuğum birkaç arkadaşım dışarıya çağırıyor. Ama onlarla da çıkmak istemiyorum. Dün 1 aydır konuştuğum bir kızla dışarıya çıktım. Yani son 6 ayda yaptığım en eğlenceli şeydi. Şimdi kızı anlatmayacağım. Olay o değil. Sadece artık oyun oynamanın, film izlemenin, gezmenin ve kitap okumanın hiç eğlendirmediğini fark ettim. Sadece öneri istiyorum. Bir ara kendi canıma kastetmeyi bile düşündüm. (yargılamayın. Ergen triplerine giriyor da demeyin. Bunları söyleyecekseniz konudan çıkın. Ne yaşadığımı bilemeyeceğiniz gibi beni yargılamak da size düşmüyor. Ben sadece ciddi anlamda önem veren abilerim ablalarımdan yardım almak istiyorum.) Şu an çok çıkmazdayım. Kendimi çok daralmış hissediyorum. Tüm gün yaptığım tek şey şarkı dinleyip yolu izlemek. Cidden mutlu insanları kıskanıyorum. Kimseyle de duygularımı paylaşamıyorum. (bilenleriniz vardır. Erkekler pek duygularından bahsetmezler. Direk alaya vururlar. Eski arkadaşlarımla arada görüştüğüm zaman da hiçbir zaman bunları konuşmama müsaade etmiyorlar.) Şimdiden bu değerli görüşleriniz ve tavsiyeleriniz için çok içten bir şekilde teşekkür ederim. Tekrar dediğim gibi bana hiçbir şey katmayacak ve sadece laf edecek olanlar düşüncelerini kendisine saklasın. (16 yaşındayım. Belirtmeyi unutmuşum.)

İnsanların başına arada sırada böyle bir şey gelebiliyor. Acaba bir pişmanlığınız var mı? Ondanda kaynaklanıyor olabilir.
 

Geri
Yukarı