Hayat için tavsiyeler

Aktif 2 yıllık lisanslı boksörüm. Kafam ne zaman dolu olsa her gün gider sert bir antrenman yapardım. Hoca 5dk orta tempo IP atlayın derdi ben yüksek tempo atlardım. O gün dövüşlü antrenman varsa karşımdakine söylerdim sert oyna bana diye. Diş teli var bende. Dudağımı kesmiyor, parçalıyor. Bir hamuru iki parmağınla ileri geri yapar gibi düşün. Bu tarz sporlar sadece insana zarar veriyor böyle hayata küskün insanlar için. Ben tavsiye etmiyorum. Ben kendime zarar vermeye meyilli birisiyim. Bu sebepten kendime suskun kalıyorum ama bir arkadaşım yapmaya kalkarsa kesinlikle böyle bir şeye izin vermem.

Basketbol olabilir veya gym. Basketbol olursa bence cok daha iyi çünkü fitness ciddi bir para sömürgesi. Belki iyi vücut hayata geri tutundurmaya yardımcı olur ama cidden çok fazla maddi anlamda götürüsü var. Yok pirinç yok tavuk yok aylık salon parası yok kıyafet yok supplement vs. sayar da gider.

Ama basket için sadece bir ayakkabı ve bir basket topu yeterli. Eğer belediyenin ücretsiz kurslarına giderseniz orada toplar oluyor siz bireysel almak isterseniz evde dursun diyorsanız alırsınız. Hem basketçiler çok havalı geliyor bana.

Hocam yukarıda belirttiğim gibi okuldan maalesef süre ayiramiyorum.
 
Hocam yukarıda belirttiğim gibi okuldan maalesef süre ayiramiyorum.
Evde kafa dağıtmak için puzzle yapabilirsin. Ben babamla 4k'lık bir puzzle yaptım ve gittik onu çerçevelettik cam kestirip duvara astık. Bazen insanın böyle küçük şeylerle uğraşması cidden basit gibi gözükse de vakit geçirebilmek kafayı gerçekten basit bile olsa kolay dağıtıyor. Evde otururken 3*3 rubik küp çözmeyi öğrenebilirsin mesela. Veya bilgisayarın iyiyse bir şey öğrenebilirsin. Örneğin unreal engine. Veya görsel tasarım gibi. Unreal engine'ın içinde fragman tarzı şeyler yapabiliyorsun mesela örnek olarak;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


Bu tarz şeyleri öğrendikçe hem "Elimden iş geliyor" düşüncesinde olursun kendini boşluğa düşürmezsin hem de gerçekten bir şey olmuş olur elinde. Boş boş yatakta tavana bakmaktansa ayağa kalkıp silkelenip bir şeylere uğraş vermelisin. Hayat tavsiyesi veremem. 16 yıllık hayatım tavsiye vermek için az bir süre. Ben sadece bu boşluk hissinden kurtulma tavsiyesi verebilirim çünkü genç birisi olarak fazlaca bu durumu yaşıyorum ve maalesef çözümlerini de bulmak zorundayım.
 
Dostlar, hocamlar sizlerin bu güzel notlarinizi yazdiklarinizda içimde bir nebze mutluluk bir heves geliyor yazanlara teşekkürler ama gorupte yazmak isteyenler lütfen yazsın bana çok iyi geliyor.
 
Hocam okula gittiğim için yapacak vaktim ve yapacak halim kalmıyor bu sebepten her şeyi içime atıyorum.

Hocam liseye gidiyorsanız boş zamanınız yine yeterlice var lise zamanından beridir spor yaparım yanlış anlamayın ama bahane olarak algılıyorum bu tarz söylemleri kendinizi bir konuda geliştirin hobi edinin okuldan gelip evde yatmayın kafanızı dağıtmanız lazım.
 
Hocam liseye gidiyorsanız boş zamanınız yine yeterlice var lise zamanından beridir spor yaparım yanlış anlamayın ama bahane olarak algılıyorum bu tarz söylemleri kendinizi bir konuda geliştirin hobi edinin okuldan gelip evde yatmayın kafanızı dağıtmanız lazım.
Haklısınız Hocam doğru diyorsunuz
 
Hocam liseye gidiyorsanız boş zamanınız yine yeterlice var lise zamanından beridir spor yaparım yanlış anlamayın ama bahane olarak algılıyorum bu tarz söylemleri kendinizi bir konuda geliştirin hobi edinin okuldan gelip evde yatmayın kafanızı dağıtmanız lazım.
Bende zaten hevesi yok diye bahane bulma demek istemedim. Benim okulum akşam 5'de bitiyor şehir merkezine gelmem 20dk'yı buluyor. 2 yıllık lisanslı boksörüm antrenmanlara 30dk geç kalsam bile her gün gidiyorum eve uğramadan. Akşam 8'de ben ancak evde olabiliyorum. Kız arkadaşlarıma da zaman ayırıyorum, derslere de, kendime de. Okul aslında çok bahanesi bu işin. 8'de normal antrenmandan gelip üstüne bir de akşamları bazen sırf barfiks çekebilmek için 8:40 gibi akşamüstü parka iniyordum. Çok absürt geliyordur dinlerken ama gelişim görmek için çok çaba sarf ettim. Asla bahane bulmadım. Hatta yeri geldiğinde "lan keşke 10 tekrar daha yapsaydım, 10 dakika daha fazla kalsaydım" dediğim günlerde oldu. Fazlasıyla oldu hatta. Okul bir şeyler için bahane olduğunu düşünmüyorum. Şahsen meslek lisesindeyim ve burayı "lan leş gibi okul tamamen keko dolu" diyip kötülemek yerine oraya gidip okulun malzemeleri ile kendime bilgi katabileceğim projeleri yapmak için çabalıyorum. Okul gelişim için asla bir engel değil. Belki benim kadar müsatilik durumu yoktur bilmiyorum. Ama eğer yoksa da benim gibi okul varken de kendini geliştirebilir. Okul zamanında bile ben arduino ile bluetoothlu araba 2 kez yaptım, deprem sensörü yaptım, fabrikalardaki bant sisteminin projesini denedim..

Belki biliyorsunuzdur Muhafız dizisinde bir karakter şöyle diyordu;
"Birisi size veya diyorsa siz o veyayı ve yapın." diyordu faysal karakteri.

Ben okulda veya sporda başarılı olacaktım tercihimi yapmam lazımdı ama ben tercihimi Okul VE spor için kullandım. Veyayı ve yaptım. Sonuç olarak her iki tarafta da kendimi geliştirebildim. Bir şeyleri engel olarak görmek istiyorsanız o şey size everest olur. Ama bir everesti de siz engel olarak görmüyorsanız o everest sizin hedefinize köprü olur. Biraz uzun bir yazı oldu ama hayal ve hedefler için güzel bir yazı yazdığımı düşünüyorum. İyi geceler güzel insanlar :)

Ayrıca eklemeyi unuttum okulda NASA projesine katılmaya hak kazandık ve kendi şehrimde de boksta kendi kilomda il birinciliğim var. Her iki tarafta başarılı oldum derken bunları kast ediyordum.
 
Aktif 2 yıllık lisanslı boksörüm. Kafam ne zaman dolu olsa her gün gider sert bir antrenman yapardım. Hoca 5dk orta tempo IP atlayın derdi ben yüksek tempo atlardım. O gün dövüşlü antrenman varsa karşımdakine söylerdim sert oyna bana diye. Diş teli var bende. Dudağımı kesmiyor, parçalıyor. Bir hamuru iki parmağınla ileri geri yapar gibi düşün. Bu tarz sporlar sadece insana zarar veriyor böyle hayata küskün insanlar için. Ben tavsiye etmiyorum. Ben kendime zarar vermeye meyilli birisiyim. Bu sebepten kendime suskun kalıyorum ama bir arkadaşım yapmaya kalkarsa kesinlikle böyle bir şeye izin vermem.

Basketbol olabilir veya gym. Basketbol olursa bence cok daha iyi çünkü fitness ciddi bir para sömürgesi. Belki iyi vücut hayata geri tutundurmaya yardımcı olur ama cidden çok fazla maddi anlamda götürüsü var. Yok pirinç yok tavuk yok aylık salon parası yok kıyafet yok supplement vs. sayar da gider.

Ama basket için sadece bir ayakkabı ve bir basket topu yeterli. Eğer belediyenin ücretsiz kurslarına giderseniz orada toplar oluyor siz bireysel almak isterseniz evde dursun diyorsanız alırsınız. Hem basketçiler çok havalı geliyor bana.

Hocam bende 1.5 sene lisansli basketbol oynadim dediginize katiliyorum. 2-3 bin TL bandinda bir ayakkabi bir de top yeterli ayrica benim gibi lisansli oynayan biri cok yogun geciyor bir vasfi oldugu icinde bir hayat amacı oluyor.
 
Hocam bende 1.5 sene lisansli basketbol oynadim dediginize katiliyorum. 2-3 bin TL bandinda bir ayakkabi bir de top yeterli ayrica benim gibi lisansli oynayan biri cok yogun geciyor bir vasfi oldugu icinde bir hayat amacı oluyor.
Kesinlikle öyle. Bir takım içerisinde olduğun zaman senden umudu olan insanlarla berabersin çünkü takım oyunu bu. Bu yüzden de kendini "lan ne gereksiz bir insanım" düşüncesinden çıkarıyorsun. Çünkü gereksiz olsaydın o takıma giremezdin. Gereklisin ki girebiliyorsun. Bilmiyorum maçlara çıkıyor musun ama eğer çıkabiliyorsan gayet iyi. Ben fitness'ı boş bir şey olarak görüyorum böyle konularda. Öncesinde belediyenin ücretsiz açıtğı spor kurslarına giden bir insanın böyle bir konuda yardım isteyeceğini düşünmüyorum. Çünkü oralarda kendini geliştirebilen insanlar kendi yolunu çizebilme konusunda, sıfır şey yapmış olan insanlardan bir adım daha önde. Sıfır şey yapmış birisiyse konu sahibi, önce kendini bu ücretsiz kurslarda hazırlayıp kendi yolunu çizme aşamasına geldiğinde fitnessa gitmeli. Önce baskette vücudunu geliştir, kolların bacakların karın kasların kuvvetlensin sonra istersen fitnessa gidersin. Ama sporla ilgili sıfır bilgi birikimi varken gidip tak diyip 3 ay fitnessa hem para harcayıp hem de gelişim görememek çok daha kötü olur. Belediyenin açtığı spor salonlarında her şey tamamen ücretsiz oluyor. İnsan görmek istediğine gözünü açar. İsterse gözüne sok görmek istemiyorsa hiç görmez yani.
 
Her erkek lise hayatında illa 1 kez dayak yemiştir. Olayları büyütme, her şeyi ciddiye alma. Hayat sıkıcı geliyorsa zaten liseye yeni başlamışsın derslerini de çok aksatmadan online oyunlar oyna, ergenlikte normal şeyler hayattan soğuma, yataktan çıkmak istememe vs.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı