Hayatınızda yaşadığınız en üzücü olay nedir?

Hatay dürüm yerken boğazıma lavaş kaçması.

Takmayacaksın onları. Bu kadar basit.

Çok denedim hala deniyorum ama olmuyor. Psikolojim çöküşte. Keşke gerçekten bir yardımı olsa bu durumun. İlginiz için teşekkürler:)


Dayımın bilgisayarına p*rno virüsü yükledim o zamanlar format atmayı bilmediğim için harddiski yaktım.

Denemeye cesaret edemem herhalde, trajikomik olmuş ;) Teşekkürler:)

Babam çok bağırıyor kulaklık takıyorum hala sesi geliyor. Zaten moralim bozuk olduğu için video izleyesim gelmiyor. Ve bağırdığı için neye kızdığını anlıyorum ama boşa sinirleniyor. Boş yere hepimizin huzuru gidiyor ve sabah gündüz akşam fark etmez.

Kardeşim, ilk olarak: Annenle bu konuyu konuşup ne kadar zor olsa bile ayrılmayı talep etmelisin. Ya da babana karşı kendini savunacaksın. Ben ikisini de denedim, ama işe yaramadı. Umarım başına bir daha böyle bir olay gelmez. Teşekkürler:)

Hatay dürüm yerken boğazıma lavaş kaçması.

Benim de 3 4 kere boğazıma su kaçmıştı:) Umarım böyle bir şey bir daha yaşamazsın kardeşim :)
 
Merhabalar. Geçen hayat isminde bir konu paylaşmıştım. Çok güzel insanlardan çok güzel yanıtlar aldım. Şimdi, size bir sorum var. Hayatınızda yaşadığınız en üzücü olay neydi? İsterseniz cevaplayabilirsiniz hem bende kendi anılarımı anlatırım. İyi günler:)

Herkes okumak zorunda değil baştan uyarayım
Küçük yaşta kuran kursuna verilmiştim ismailağa cemaatinde yer alan bir oluşum yani.
Her neyse annem hafız olmamı istiyordu işte o yüzden bıraktı beni yurt gibi yani tek katlı müstakil ev.
O zamanlarda 7 8 yaşlarındayım işte eve girdim ağlayarak çünkü hiçbir şeyden haberim yok.
Sonra içerde de kahvatlı yapıyorlarmış bende oturdum.
İşte bana içerden bardak al dediler tarif ettiler mutfağı girdim aldım.
Geldim geri çay içiyorlardı ben bardağı alacakken elim çarptı.
Yanlışlıkla istemeyerek hocanın bardağını kırdım.
O da bana tokat attı sert bir tokat azarladı bir de üstelik.
Kendimi tutamayıp ağlamıştım yine.
Neyse.
İlk gün böyle geçti.
İçerdeki öğrenciler de orada kalanlar da yaşıtım yoktu.
Tektim bana da küçük olduğumdan dolayı bir de alışmam için yardımcı oluyorlardı.
Her konuda mütevazi tavırlar falan.
Tabii o hocadan bahsetmiyorum.
İlk PlayStation'la orada tanışmıştım.
Kursun başındaki hoca sıkılmayalım diye.
Böyle bir yola başvurmuştu.
Bende bayağı sevinmiştim kolla nasıl oynanacağını falan öğrendim.
Sonra kaldırdılar bir nedenden dolayı hatırlamıyorum şu an.
Her şey güllük gülüstanlık geçerken.
Yeni biri geldi.
Benden büyük 18 19 yaşlarındaydı.
Sanırım sapığın tekiymiş kendisi.
Tabii başta tanımıyordum.
Sonra önce beni sözlü istismar etmeye kalktı bana yaklaşma falan dedim uzak kaldım bir müddet ondan sonra da taciz etmeye falan kalktı.
İşte eliyle ağzımı falan kapatmaya kalkıştı.
Elini ısırdım tekmeledim.
Falan bir şekilde kaçtım.
Oradan aileme tam anlatamadım.
Çünkü o zaman bu kelimeyi anlamını bilmiyordum.
Sadece eve gelince ben bir daha oraya gitmek istemiyorum.
Diyebildim o kadar çok ısrar etmem.
Sonucu bir daha da oraya gitmedim.
He yaşadığım en kötü olaydır.
Ve bir insanın başına gelebilecek en kötü olaylardan biridir.
Kimseninde başına gelmesini istemem.
Psikolojim bozuldu o olaydan sonra.
Kabus görmeye başladım bir süre şu an bile aklıma geldiğinde kötü oluyorum aileme de halen anlatmadım daha doğrusu o günden sonra anlatmak istemedim.
 
Herkes okumak zorunda değil baştan uyarayım
Küçük yaşta kuran kursuna verilmiştim ismailağa cemaatinde yer alan bir oluşum yani.
Her neyse annem hafız olmamı istiyordu işte o yüzden bıraktı beni yurt gibi yani tek katlı müstakil ev.
O zamanlarda 7 8 yaşlarındayım işte eve girdim ağlayarak çünkü hiçbir şeyden haberim yok.
Sonra içerde de kahvatlı yapıyorlarmış bende oturdum.
İşte bana içerden bardak al dediler tarif ettiler mutfağı girdim aldım.
Geldim geri çay içiyorlardı ben bardağı alacakken elim çarptı.
Yanlışlıkla istemeyerek hocanın bardağını kırdım.
O da bana tokat attı sert bir tokat azarladı bir de üstelik.
Kendimi tutamayıp ağlamıştım yine.
Neyse.
İlk gün böyle geçti.
İçerdeki öğrenciler de orada kalanlar da yaşıtım yoktu.
Tektim bana da küçük olduğumdan dolayı bir de alışmam için yardımcı oluyorlardı.
Her konuda mütevazi tavırlar falan.
Tabii o hocadan bahsetmiyorum.
İlk PlayStation'la orada tanışmıştım.
Kursun başındaki hoca sıkılmayalım diye.
Böyle bir yola başvurmuştu.
Bende bayağı sevinmiştim kolla nasıl oynanacağını falan öğrendim.
Sonra kaldırdılar bir nedenden dolayı hatırlamıyorum şu an.
Her şey güllük gülüstanlık geçerken.
Yeni biri geldi.
Benden büyük 18 19 yaşlarındaydı.
Sanırım sapığın tekiymiş kendisi.
Tabii başta tanımıyordum.
Sonra önce beni sözlü istismar etmeye kalktı bana yaklaşma falan dedim uzak kaldım bir müddet ondan sonra da taciz etmeye falan kalktı.
İşte eliyle ağzımı falan kapatmaya kalkıştı.
Elini ısırdım tekmeledim.
Falan bir şekilde kaçtım.
Oradan aileme tam anlatamadım.
Çünkü o zaman bu kelimeyi anlamını bilmiyordum.
Sadece eve gelince ben bir daha oraya gitmek istemiyorum.
Diyebildim o kadar çok ısrar etmem.
Sonucu bir daha da oraya gitmedim.
He yaşadığım en kötü olaydır.
Ve bir insanın başına gelebilecek en kötü olaylardan biridir.
Kimseninde başına gelmesini istemem.
Psikolojim bozuldu o olaydan sonra.
Kabus görmeye başladım bir süre şu an bile aklıma geldiğinde kötü oluyorum aileme de halen anlatmadım daha doğrusu o günden sonra anlatmak istemedim.

Geçmiş olsun gene inşallah daha güzel günlerin olur bundan sonra.
 
Herkes okumak zorunda değil baştan uyarayım
Küçük yaşta kuran kursuna verilmiştim ismailağa cemaatinde yer alan bir oluşum yani.
Her neyse annem hafız olmamı istiyordu işte o yüzden bıraktı beni yurt gibi yani tek katlı müstakil ev.
O zamanlarda 7 8 yaşlarındayım işte eve girdim ağlayarak çünkü hiçbir şeyden haberim yok.
Sonra içerde de kahvatlı yapıyorlarmış bende oturdum.
İşte bana içerden bardak al dediler tarif ettiler mutfağı girdim aldım.
Geldim geri çay içiyorlardı ben bardağı alacakken elim çarptı.
Yanlışlıkla istemeyerek hocanın bardağını kırdım.
O da bana tokat attı sert bir tokat azarladı bir de üstelik.
Kendimi tutamayıp ağlamıştım yine.
Neyse.
İlk gün böyle geçti.
İçerdeki öğrenciler de orada kalanlar da yaşıtım yoktu.
Tektim bana da küçük olduğumdan dolayı bir de alışmam için yardımcı oluyorlardı.
Her konuda mütevazi tavırlar falan.
Tabii o hocadan bahsetmiyorum.
İlk PlayStation'la orada tanışmıştım.
Kursun başındaki hoca sıkılmayalım diye.
Böyle bir yola başvurmuştu.
Bende bayağı sevinmiştim kolla nasıl oynanacağını falan öğrendim.
Sonra kaldırdılar bir nedenden dolayı hatırlamıyorum şu an.
Her şey güllük gülüstanlık geçerken.
Yeni biri geldi.
Benden büyük 18 19 yaşlarındaydı.
Sanırım sapığın tekiymiş kendisi.
Tabii başta tanımıyordum.
Sonra önce beni sözlü istismar etmeye kalktı bana yaklaşma falan dedim uzak kaldım bir müddet ondan sonra da taciz etmeye falan kalktı.
İşte eliyle ağzımı falan kapatmaya kalkıştı.
Elini ısırdım tekmeledim.
Falan bir şekilde kaçtım.
Oradan aileme tam anlatamadım.
Çünkü o zaman bu kelimeyi anlamını bilmiyordum.
Sadece eve gelince ben bir daha oraya gitmek istemiyorum.
Diyebildim o kadar çok ısrar etmem.
Sonucu bir daha da oraya gitmedim.
He yaşadığım en kötü olaydır.
Ve bir insanın başına gelebilecek en kötü olaylardan biridir.
Kimseninde başına gelmesini istemem.
Psikolojim bozuldu o olaydan sonra.
Kabus görmeye başladım bir süre şu an bile aklıma geldiğinde kötü oluyorum aileme de halen anlatmadım daha doğrusu o günden sonra anlatmak istemedim.
Merhaba dostum. Cinsel yoldan böyle yapan sapıklar var dünyada gerçekten. Bir keresinde hocama niye herkes iyi davranmıyo birbirlerine diye sormuştum. O da eğer herkes iyi davransaydı iyiliğin kıymeti bilinmezdi dedi. Yaşadığın şey, içinde kaldığın durum çok kötü. O canavarda bir gün bunun cezasını çekecek. Bunu unutman için şöyle diyim: Gece olunca yıldızlara bak. Sabah olunca da güneşe. Çiçek varsa ona bak, ay varsa ona da bak. Pencereye bak, masmavi ve simsiyah gökyüzüne bak. Hayata bak... Sonra da kendine bak. Yüzünde bir tebessüm oluşacaktır. Eğer sıkıntıların yine devam ediyorsa bu yol üzerinden iletişime geçebiliriz. İyi günler:)
 
Merhaba dostum. Cinsel yoldan böyle yapan sapıklar var dünyada gerçekten. Bir keresinde hocama niye herkes iyi davranmıyor birbirlerine diye sormuştum. O da eğer herkes iyi davransaydı iyiliğin kıymeti bilinmezdi dedi. Yaşadığın şey, içinde kaldığın durum çok kötü. O canavarda bir gün bunun cezasını çekecek. Bunu unutman için şöyle deyim: Gece olunca yıldızlara bak. Sabah olunca da güneşe. Çiçek varsa ona bak, ay varsa ona da bak. Pencereye bak, masmavi ve simsiyah gökyüzüne bak. Hayata bak... Sonra da kendine bak. Yüzünde bir tebessüm oluşacaktır. Eğer sıkıntıların yine devam ediyorsa bu yol üzerinden iletişime geçebiliriz. İyi günler:)

Teşekkür ederim de o günden bu güne çok şey değişti hee çocukluğum kolay geçmedi çevremden dolayı şiddete de çok maruz kaldım ama kavga etmeyi de öğrendim bu şekilde herkesin derdi kendine göre büyüktür hiçkimsenin hiçkimseyi eleştirmeye hakkı yok orada birisi senin ki dert mi Afrika'daki ya da evsizlerin yanında diyor öyle demeye kimsenin hakkı yok birisine.
 
Yanlışlıkla arkadaşımın PC kasasına virüslü oyun yüklemiştim. O zamandan beri konuşmuyoruz.
Halbuki bir temiz formatla çözebilirdi arkadaşınız. O yüzden de küsüyorsa size küsmesi daha iyi olmuş bence. Öyle bir arkadaşlar ömür geçmez.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı