İnsanlar Ne Yapar?

Piscosour

Kilopat
Katılım
17 Nisan 2017
Mesajlar
1.022
Çözümler
12
Yer
Tekirdağ
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Tüm insanlar aynıdır. Bunu okuyan insan da öyle. Dertleşecek biri dediği insan ile diğer insanları kötülerler, aşağılarlar. Hatta çoğu zaman yüzlerine konuşurlar. Herhangi biriyle tartıştıklarında büyük oranda üstün gelmeye çalışırken aşağılayarak, yükselmeye çalışırlar. Karşısındaki insanı üzerler. Oyun oynarlar, kaybeden sinirlenir. Kazanan, mutlu olur. Yan etkisi ise kendine güveni artar ve kaybedenleri aşağılamaya başlar. Yaşı küçük olan birini küçümseyip, dalga geçip davranırlar. Bunun gibi davranışları neredeyse tümünü düzeltmek imkansızdır. Çünkü sonsuz bir döngüdeler. Ailesi de böyle davranır. Okuldaki örnek aldığı arkadaşları da böyle davranır. Bu bulaşıcıdır. Kendine özgü bakış açısı kazanamazlar. Hep aynı kalırlar. Aslında kendilerine özgü bakış açısı kazanmalarına gerek yok. Bakış açılarını ve mutluluk duygusunu azıcık kontrol edebildiklerinde bunlar yavaş yavaş gidecektir. Örneğin, ben son birkaç aydır kendimi mutsuz, yalnız hissetmiyorum. Fakat bir yıl öncesinden önceki günlerde hep yalnız takılıyordum. Şu an yazdığım tüm olumsuz etkilerin hepsi vardı. Nasıl olduysa, sanki o kara delikten çıkıp, bir ışığa ilerliyorum. Ya da o beni çekiyor. Artık o yalnızlık bana aşırı iyi hissettiriyor. Düşüncelere dalıp, yalnız ve de mutsuz kalmıyorum. Bu insanlar sevgili bulmaya çalışıp, bulamayınca mutsuz hissediyorlar. Bulanlar da ne kazandığını bilmiyorlar. Hiçbir şey kazanmıyorsunuz. Evlenince, sevgili yapınca ya da herhangi buna benzer şeyde bir şey kazanılmıyor. Sana hiçbir artısı olmuyor. Dediğim gibi artık düşüncelere dalıp, yalnızlığın tadını çıkarıyorum. Yalnızlık kadar kıymetli bir şey yok. Size de tavsiye ediyorum.
 
Sevgiliyi falan hadi anladım da evlilik niye bir şey kazandırmasın 😀 bir adet bebek dünyaya geliyor. Senin kanını taşıyan, soyunun ilerlemesini sağlayan. Mevcut aile sayın artıyor. Çift kanal bellek mimarisi gibi mutluluk iki katına çıkıyor. Her bebek sisteme taktığın RAM. Sen kasasın donanımları ve parçaları tutuyorsun sen olmasan hepsi yıkılır. Aldatanlar uzay montaj yapıyor onları boşver. Ha evli olup da mutsuz olan da var neyse zaten bundan 10 yıl sonra bu konuyu görüp güleceksin belki de ama bizi şuan ki zaman ilgilendiriyor. Kısaca bırak su aksın, yolunu bulsun. Birikiyorsa sabret o yolu açar.
 
burası dünya yahu.png
 
Biri s*çar, diğeri üstüne basar düşer. Hem videodaki gibi kelimenin tam anlamı ile hem de mecaz olarak...

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Gece yatarken bazen ben de düşünüyorum bu düşündüklerini. Hayatta, insanların dönüm noktası olabilecek durumlara gereksiz diye hitap etmek ne kadar mantıklı?. Demekki anormal bir durum söz konusu.(Ben de şahsi fikrim gereksiz buluyorum). "Tanrı cezalandırmak istediği kişilere yüksek farkındalık bahşeder" Bu farkındalık ya seni en yukarı ya da en aşağı çekiyor. Zaman zaman sık sık değişiyor bu. Ben hala bunu etkileyen durumun ne olduğunu çözemedim. Neyse hayat karmaşık bir yapı ve insanlar nasıl akışına bırakıyor anlayamıyorum. Biz Tanrıyı mı bulalım? Ekmek parasını mı? Yoksa kendimizin kim olduğunu mu?
 
Çok fazla takıyorsunuz. Bir kere yaşıyoruz ve onuda düşünmekle zaman kaybetmeyin. anlık kararlar verin. Mesela ben hep plansız yaşarım. O an ne olduysa hangi seçenek var ise onu seçerim. Ne olacağını pek takmam ne olacağını yaşayarak görürüz. Sevgili, kız arkadaş, Bunlar önemli değil tabi ki. istediğinizi yapın çünkü 2 dakika sonra yaşayıp yaşamayacağımız belli değil.
 
Bu kadar duyar kasmaya gerek yok. Kimin ne yaptığından çok sizin ne yaptığınız daha önemlidir. Söylenenleri takiyorsan söyleyemeyecekleri kadar güçlü olacaksın. Umrumda değilse gülüp gececeksin. Senin izin verdiğin kadar hayatına karisabilirler. Cogu kisi bunun farkinda degil. Cogu kisi seceneklerin kendi elinde oldugunun farkinda degil.
 
Biz Tanrıyı mı bulalım? Ekmek parasını mı? Yoksa kendimizin kim olduğunu mu?
Zaman bulmana yardım edecek. Bunları düşünürken de oyunlardaki ek paket gibi farklı yerlerden farklı düşünceleri bulacaksın.
Sevgiliyi falan hadi anladım da evlilik niye bir şey kazandırmasın 😀 bir adet bebek dünyaya geliyor. Senin kanını taşıyan, soyunun ilerlemesini sağlayan. Mevcut aile sayın artıyor. Çift kanal bellek mimarisi gibi mutluluk iki katına çıkıyor. Her bebek sisteme taktığın RAM. Sen kasasın donanımları ve parçaları tutuyorsun sen olmasan hepsi yıkılır. Aldatanlar uzay montaj yapıyor onları boşver. Ha evli olup da mutsuz olan da var neyse zaten bundan 10 yıl sonra bu konuyu görüp güleceksin belki de ama bizi şuan ki zaman ilgilendiriyor. Kısaca bırak su aksın, yolunu bulsun. Birikiyorsa sabret o yolu açar.
Soyumuzun ilerlemesi bize hiçbir şey kazandırmıyor. Evlilik mutluluğu sadece ilk birkaç sene devam ettiriyor. Sonrasında da tam tersi başlıyor. Bebek mutluluk getirmiyor. Evcilik oyununun ek paketi gibi bir şey. Daha fazla zaman kaybetmeni sağlıyor. O çift kanallı belleğe de gerek yok. Senin zaten güç kaynağın öyle bir limitinde ki bir tane bellek daha taksan gücü yetmeyecek.
Çok fazla takıyorsunuz. Bir kere yaşıyoruz ve onuda düşünmekle zaman kaybetmeyin.
Tüm bilgilerini düşünerek öğrenirsin. Hiçbir şeyi takmıyorum. Sadece düşünerek geçirdiğim her an beni iyi hissettiriyor.
Hayatı fazla ciddiye almayın
Hayatın gizemini bilmiyoruz ki ciddiye alalım. 70 yıl 70 yıl parça parça yaşıyoruz. Hiçbir şey bilmeden gelip geçiyoruz. Sonsuza dek böyle mi gidecek? Hayatı ciddiye almamak için hiçbir neden yok.
Bu kadar duyar kasmaya gerek yok. Kimin ne yaptığından çok sizin ne yaptığınız daha önemlidir. Söylenenleri takiyorsan söyleyemeyecekleri kadar güçlü olacaksın. Umrumda değilse gülüp gececeksin. Senin izin verdiğin kadar hayatına karisabilirler. Cogu kisi bunun farkinda degil. Cogu kisi seceneklerin kendi elinde oldugunun farkinda degil.
Bu yazdığım yazının duyar kasmakla hiçbir ilgisi yok. Aylarca bu düşüncemi aklımdan çıkaramadığım için aklımdakileri yazıp, azıcık iyi hissetmek istedim.
Söylenenleri herkes takıyor. Ardından sizin gibi kendine güçlü olması gerektiğini söylemeye çalışıyor. Fakat az da olsa o takıntı içinde kalıyor.
Ben insanların davranışına gülmeyi sevmiyorum. Gülmek, mutluluk ve mutlu edici şeyler ile, güçlü olmakla veya buna benzer durumlarla alakalı değildir. Aşağılanan şeylere güleriz. Aşağılanan şeylere güldüğümüzde ise aşağılanan kişi kendini kötü hisseder. Bazen çok üzülür, bazen üzüldüğünü hissetmez ama yine de üzülür. Bunu akılda düşünüp, örnek verdiğimizde sen de fark edeceksin. Şöyle bir şey de var ki gülümseme ile gülme eylemi aynı değildir. Asıl gülümseme eylemi ve ağlamak, mutluluk ve mutlu edici şeyler ile alakalıdır.
Herkes o izni de kontrol edemez. Aynı videoyu tekrar izler gibiyiz. Ara sıra hatırlayınca dejavu oluruz (Belki de yanlıştır, bilmiyorum.). Eğer kimse farkında değilse, belki de bu izni kontrol edemediği için farkında değildir.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı