Kadınlar Günü Kutlanmalı mı?

Berkin Elvan davasında emsaldir. Dava dosyasını inceleyebilirsiniz. Kamu davasıdır. İddianameye "erkek çocuk" yazıldığı gerekçesiyle tartışmalar çıkmış ve yeniden düzenlenmiştir. Gerekli düzenlemeler iddianamenin sonunda tarih ve gerekçeleriyle yazmaktadır. Şu anda işlerim var ben bulup size gösterirdim de ona şu an zamanım yok. Yukarıda verdiğim örnekler daha önceki mesajlarımdan alıntıdır.
 
Benim algıyı kaldırmaya çalıştığım falan yok. Ben kadın haklarının ahlaki bir görüş olduğunu düşünüyorum ve bu sözleşmenin bunu sağlamayacağını düşünüyorum. Kendi içerisinde bile çelişkileri bulunan bir sözleşmenin kanun önünde emsal olarak alınabileceğini düşünmüyorum. İstanbul sözleşmesinin daha önceki yazdığım mesajlarda da kaldırılmasını değil düzenlenmesini istediğimi söylemiştim. İstanbul Sözleşmesi'ni hiç okumadan bilgi sahibi olmadan insanlara belirli siyasi etkiler altında anlatılıyor. İstanbul Sözleşmesi ki, kamu davalarında sabittir, tahrik edici olarak birçok kez kabul edilmiştir. Sırf Avrupa'dan destek alacağız diye Türkiye'de kamuoyunun desteğini almadan imzaladılar. Gerçi hatırlar mısınız bilmiyorum ama zamanın muhalefeti bile bu sözleşmenin kadın hakkı ihlallerinin önüne geçemeyeceğini savunmuştu. Ben hatırlıyorum. Bu sözleşme bu haliyle Türkiye'de uygulanamaz. Benim bir zorum yok. Ama her ülkenin insanı kendine özgüdür. Bazı konularda ortak bir sözleşme imzalayarak tekdüze bir şey elde edemezsiniz. Ekleme: İyi hal indirimlerinin birincil sebebi İstanbul Sözleşmesi'dir. Okuyan herkes bunu net olarak anlar.

Hocam kusura bakmayın. Ben kaldırılmasını istiyorsunuz sanmıştım. Düzenlenmesini ben de isterim. Ama bomboş bir sözleşme yaparlarsa iğrençlikten de öte olur. Kadın haklarını savunan düzgün bir yasa çıkarırlarsa ellerine sağlık. Ama kaldırmaktan bahsetmeleri çok daha kötü. Kaldırırlarsa yeniden sözleşme hazırlamalarına imkan yok.

İyi hal indirimini pek anlamadım, bir örnek verebilir misiniz? Sözleşmede öyle bir şey geçiyor mu?
 
Hocam kusura bakmayın. Ben kaldırılmasını istiyorsunuz sanmıştım. Düzenlenmesini ben de isterim. Ama bomboş bir sözleşme yaparlarsa iğrençlikten de öte olur. Kadın haklarını savunan düzgün bir yasa çıkarırlarsa ellerine sağlık. Ama kaldırmaktan bahsetmeleri çok daha kötü. Kaldırırlarsa yeniden sözleşme hazırlamalarına imkan yok.

İyi hal indirimini pek anlamadım, bir örnek verebilir misiniz? Sözleşmede öyle bir şey geçiyor mu?
Hocam mesajımda da açıklamıştım. Manevi olarak zaten biz bu hasarları karşılayamayız. Şiddete maruz kalmadığımız için empati yapmamız biraz zor ama mahkeme şiddete maruz kalanlar için bir tazminat miktarı belirliyor. Hem devlet tazminat ödüyor(maaş gibi veriyorlar) hem de sanık. Sanık para ödediği için mahkemeye cezai indirim talep edebiliyor ve çok üst düzey(!) hakimlerimiz cezai indirim veriyorlar.
Hasarın fail, sigorta şirketi veya finansmanı devletçe sağlanan sağlık ve sosyal sigorta hükümlerince karşılanmaması halinde, ciddi bedensel yaralanma veya sağlık bozukluğuna uğrayanlara yeterli Devlet tazminatı sağlanacaktır. Bu durum, mağdurun emniyetine gereken dikkat sarfedilmesi koşuluyla, Tarafların, söz konusu tazminatın, fail tarafından verilen tazminat kadar azaltılması talep etmesini ihtimal dışı bırakmaz.
Burada hukukta verilen ceza da cezai tazminat olarak geçtiği için bu madde mahkeme tarafından çoğu kez cezai indirim olarak uygulanıyor. Avukatları dinlerseniz çoğu kez bu cezai indirimlerin hukuki olduğu için iptal edilemediğini ve üst mahkemenin bile iptal etmediğini söylüyorlar. Revize edilip açılması gerek. İstanbul Sözleşmesi gereklidir fakat buna uygun bir kanuni düzenlememiz yok ve çoğu zaman suistimal ediliyor. Hem kanun getirilmeli hem de uygun bir şekilde revize edilmeli ki sıradan vatandaşların kafası karışmasın. İyi sosyaller.
 
Dillerden dolayı evrenselliğini yitirmesi doğru değil diye düşünüyorum.
Sadece dil için demedim. Hukuk kuralları bakımından kendi dönemine hitap etmesi, kölelik cariyelik düzeni, kadının erkekle eşit olmaması, Peygamberin evine vakitsiz gitmeyin gibi kimseyi alakadar etmeyecek bunu gibi ayetler, o dönemde ki bilimsel bilgiler ( Siz de bana bilimsel bir mucize diye ayet atmayın zaten biliyorum.) vs. Bunun gibi nedenlerden dolayı evrensel olamaz
Dinimizde öyle yazıyorsa bile yapmayacağımdan emin olun.
Tabi ki. Size inanıyorum ama her müslümanın sizin gibi düşünmeyecek. Elmalı Hamdi tefsirinde de vurmak var. Diyanet tefsiri ile hemen hemen aynı. Dinen yaralama yüzüne vurma gibi dövmek yok. Keyfi dövemiyorsunuz zaten. Size tavsiyem tefsirlere fazla güvenmeyin ama ayetleri farklı çevirilerle okuyun. Tek ayet ile bakıp bu böyle deyip geçmeyin.
 
Hocam mesajımda da açıklamıştım. Manevi olarak zaten biz bu hasarları karşılayamayız. Şiddete maruz kalmadığımız için empati yapmamız biraz zor ama mahkeme şiddete maruz kalanlar için bir tazminat miktarı belirliyor. Hem devlet tazminat ödüyor(maaş gibi veriyorlar) hem de sanık. Sanık para ödediği için mahkemeye cezai indirim talep edebiliyor ve çok üst düzey(!) hakimlerimiz cezai indirim veriyorlar.

Burada hukukta verilen ceza da cezai tazminat olarak geçtiği için bu madde mahkeme tarafından çoğu kez cezai indirim olarak uygulanıyor. Avukatları dinlerseniz çoğu kez bu cezai indirimlerin hukuki olduğu için iptal edilemediğini ve üst mahkemenin bile iptal etmediğini söylüyorlar. Revize edilip açılması gerek. İstanbul Sözleşmesi gereklidir fakat buna uygun bir kanuni düzenlememiz yok ve çoğu zaman suistimal ediliyor. Hem kanun getirilmeli hem de uygun bir şekilde revize edilmeli ki sıradan vatandaşların kafası karışmasın. İyi sosyaller.

Çok doğrusunuz hocam. Amacınızın farklı olduğunu düşünmüştüm. Teşekkürler. :)

Sadece dil için demedim. Hukuk kuralları bakımından kendi dönemine hitap etmesi, kölelik cariyelik düzeni, kadının erkekle eşit olmaması, Peygamberin evine vakitsiz gitmeyin gibi kimseyi alakadar etmeyecek bunu gibi ayetler, o dönemde ki bilimsel bilgiler ( Siz de bana bilimsel bir mucize diye ayet atmayın zaten biliyorum.) vs. Bunun gibi nedenlerden dolayı evrensel olamaz

Hocam cariyelik hala devam ediyor. Kölelik yok diye biliyorum. Ama şu anda sizce kadın erkekle eşit mi? Bir de hocam Peygamberin evine vakitsiz girmemeyi belirten ayet mi varmış ya? :D Varsa komik geldi de neyse. Hocam sizce o döneme göre olmasaydı, televizyondakilere inanmayın (salladım şu an) gibi ayetler gelseydi sizce onlar Müslüman olur muydu? Bence evrensel olur. Çünkü şu anda da gerekli olan ayetler var. En yakın örneği işte konuştuğumuz konu. Ama şimdi dine pek girmek istemiyorum, konudan sapıyoruz. Yani dine girmemek derken evrenselliğe vs. girmeyelim.

Tabi ki. Size inanıyorum ama her müslümanın sizin gibi düşünmeyecek. Elmalı Hamdi tefsirinde de vurmak var. Diyanet tefsiri ile hemen hemen aynı. Dinen yaralama yüzüne vurma gibi dövmek yok. Keyfi dövemiyorsunuz zaten. Size tavsiyem tefsirlere fazla güvenmeyin ama ayetleri farklı çevirilerle okuyun. Tek ayet ile bakıp bu böyle deyip geçmeyin.

Tamamdır hocam. Niye din konusu bu kadar karmaşık ben de bilmiyorum ama eğer Müslümanlar öyle düşünmezse eminim ki bunu reddeden taraf da olacaktır. Öyle bir şey olursa insanları dövmekten haz duyan insanların düzgün düşünemeyeceğini, gücü yetmediği kişilere tapacağını düşünüyorum. Fikriniz doğru, ama ben kendi kabul ettiğim Müslümanlıkta devam edeceğim. İyi günler. :)
 
Kölelik yok diye biliyorum.
İslamda vardı ama günümüzde kölelik kaldırıldı.
Peygamberin evine vakitsiz girmemeyi belirten ayet mi varmış ya?
Var. İncele oku Kur'an mealini.
Ama şimdi dine pek girmek istemiyorum, konudan sapıyoruz. Yani dine girmemek derken evrenselliğe vs. girmeyelim.
Tamam nasıl istersen.
ama ben kendi kabul ettiğim Müslümanlıkta devam edeceğim. İyi günler.
İster müslüman olun ister Hristiyan ister ateist olun bunların çok önemi yok. Önemli olan ahlaklı dürüst sorgulayabilen biri olmak.
 
Tamam nasıl istersen

Hocam istediğimden değil, öbür türlü konu kilitlenecek.

İster müslüman olun ister Hristiyan ister ateist olun bunların çok önemi yok. Önemli olan ahlaklı dürüst sorgulayabilen biri olmak.

Doğru söylüyorsunuz hocam. Sizinle tanışmak isterdim ama iletişim bilgileri vs. verilmiyor diye biliyorum. Geçen de bir adam vardı, kız haç takıyor diye küfür etmişti. Vallahi dövesim geldi de bir de bunun sonrası var deyip (okulun oralardaydık ondan) vazgeçtim. Çok değişik tipler var.
 
Arkadaşlar selamlar. Öncelikle konu hassas olduğu için şimdiden herkesi düşünceli olmaya ve fikirlerimizi güzelce paylaşmaya davet ediyorum. Arkadaşlar, bana Kadınlar Günü'nün kutlanması saçma geliyor. Vikipedi Kadınlar Günü'nden "Dünya Kadınlar Günü, Birleşmiş Milletler tarafından bu şekilde tanımlanmış olarak her yıl 8 Mart'ta kutlanan uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Dünya Kadınlar Günü, kadın hakları hareketinde bir odak noktasıdır." şeklinde bahsediyor. Cinsiyet, hak ve özgürlükler konusunda eşit olmamızı tabii ki destekliyorum, destekliyoruz ancak bu günün kutlanması amaca ters düşmüyor mu? Kadınlar erkekler eşitse, kadınlar çalışabiliyorsa, özgürlerse biz bunu neden kutluyoruz? Bu zaten olağan bir şey değil mi? Olması gereken şeyleri sürekli bu böyle olmalı şeklinde söyleyip kutlamak kadınları küçük düşürmüyor mu? Cinsiyet eşitliği vs. bunları zaten biliyorsak destekliyorsak lafının bile geçmemesi lazım değil mi? Yanlış anlayamayın lütfen, yalnızca bana garip geldi. Sizin fikirlerinizi öğrenmek istedim. İyi günler dilerim.
Erkekler günü var.
Arkadaşlar, 8 Mart kadınlar günü değil. Emekçi kadınlar günü. Arada fark var.
1.Şu an amacından saptı.
2.Emekçi bir sürü erkek var.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı