Kadınlar Günü Kutlanmalı mı?

Herhangi bir yasa veya düzenleme yok. Buradaki tartışmanız kahvede okey oynayan dayılardan farklı değil. 8 Mart'ı feminizmin kucağına oturtmuşlar. Ağzına da maskülen türkü koymuşlar. Aşağıda neden kadınların haklarını korumak için hazırlanan İstanbul Sözleşmesi'nin haklarını korumadığını anlatacağım.

Burada İstanbul Sözleşmesi'ni savunanları görüyoruz ki çocuk hakları sözleşmesine bile ters düşüyor.

Yani insanlara semer bağlayıp sokağa salsan yine ayrımcılık olmayacak. Çok kusurlu maddeler var. Devamı da var bunların.

Diyor ki biz bu sözleşmeyi kadınlar olarak yaptık. Bu sözleşmeyi eleştiremezsiniz. Burada "kadına karşı şiddete karşı" denmiş fakat üstü kapalı bir şekilde sözleşmenin belirtildiği gayet ortada. Yoksa kimse sokaklara dökülüp "Biz kadınları döveceğiz bize karışmayın diyerek gezmeyecek".

Her protestoda belirli devlet ve hükumet karşıtı sözler söylenerek(hükumete yapabilirler ama devlete asla) yurt dışı kaynaklı STK'lar ile insanlara fikir empoze etmek.

Aşiretin içinde yaşayan birine sosyal medyadan yarım yamalak bir İstanbul Sözleşmesi şöyle sizi korur diye söylersen ve bu maddeleri açıklamazsan sonunda yine cinayete kurban gidecekler. Farkeder mi?

İstanbul Sözleşmesi olmasına rağmen tedbir alınıyor mu? Alınmıyor. O zaman bence insanların savunmasına da gerek yok. Türkiye'de en az 3-4 nesil sonra ancak kadın eşit olabilir.

Hocam İstanbul Sözleşmesi, tedbir alınması için var. Tedbir alınmıyorsa, demek ki İstanbul Sözleşmesi adamların umurunda değil. Ama en azından ceza aldırıyor sözleşme. Bunu da kaldırırsalar kadın hakkı diye bir şey olacak mı? Fiziki güç bakımından yeterli olmadıkları için ailesiyle bile kavgalı olan, gücü ancak güçsüz kadınlara yeten biri tarafından dövülmelerinde ayrıyeten bir ceza alacaklar mı? Erkekler için bir sözleşme çıkarsa ben karşı çıkmam. Ama İstanbul Sözleşmesi'ne daha uyulmuyorken bir de kaldırılmaya çalışılması saçma. Biz İstanbul Sözleşmesi'ne uysunlar diye çalışırken insanlar kaldırmaya çalışıyor. Sizce İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması kadınlara verilen değeri arttıracak mı? Sizce İstanbul Sözleşmesi kaldırılınca bir daha sözleşme yapılabilecek mi? Hani sözleşmeyle alıp veremediğiniz ne sizin? Hayat kalitesini mi düşürüyor? Kalsın yani size olan zararı ne? İstanbul Sözleşmesi kaldırıldığında insanlar cinayetlerde cesaretlenecek (yasanın kalktığını düşünecekler, çünkü birini öldürmek isteyen birinin yasayı bilmesine imkan bile vermiyorum) ve cinayet artacak. Peki bunlar artınca kadınların dayanağı ne olacak? Ya hocam tekrar soruyorum size, İstanbul Sözleşmesi'nin neyi sizin zorunuza gidiyor? Sözleşmenin kaldırılması sadece cinayetlerin önünü açacak. Siz sözleşme kalktığında cinayetlerin azalacağını mı düşünüyorsunuz? En azından bir algı yaratıyordu sözleşme. Bunu da kaldırmayın.
 
Her özel günü kutlamaya kalksak yılın 365 günü partiyle geçer.

Bu aslında çok güzel bir şey. Eğer yanınızda sevdiğiniz biri varsa, onu mutlu etmek, düşündüğünüzü göstetmek için harika bir fırsatınız oluyor.

Bunun dışında sizin için özel olmayan biri için bu tür günleri kutlamak, en az herkese cuma mesajı atmak kadar saçma geliyor.

Günün ne günü olduğu önemli değil. İsterse muzdan salça yapanlar günü olsun. Sevdiğim kişileri mutlu etmek için kullanabiliyorsam gerisi önemli değil.
 
Hocam İstanbul Sözleşmesi, tedbir alınması için var. Tedbir alınmıyorsa, demek ki İstanbul Sözleşmesi adamların umurunda değil. Ama en azından ceza aldırıyor sözleşme. Bunu da kaldırırsalar kadın hakkı diye bir şey olacak mı? Fiziki güç bakımından yeterli olmadıkları için ailesiyle bile kavgalı olan, gücü ancak güçsüz kadınlara yeten biri tarafından dövülmelerinde ayrıyeten bir ceza alacaklar mı? Erkekler için bir sözleşme çıkarsa ben karşı çıkmam. Ama İstanbul Sözleşmesi'ne daha uyulmuyorken bir de kaldırılmaya çalışılması saçma. Biz İstanbul Sözleşmesi'ne uysunlar diye çalışırken insanlar kaldırmaya çalışıyor. Sizce İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması kadınlara verilen değeri arttıracak mı? Sizce İstanbul Sözleşmesi kaldırılınca bir daha sözleşme yapılabilecek mi? Hani sözleşmeyle alıp veremediğiniz ne sizin? Hayat kalitesini mi düşürüyor? Kalsın yani size olan zararı ne? İstanbul Sözleşmesi kaldırıldığında insanlar cinayetlerde cesaretlenecek (yasanın kalktığını düşünecekler, çünkü birini öldürmek isteyen birinin yasayı bilmesine imkan bile vermiyorum) ve cinayet artacak. Peki bunlar artınca kadınların dayanağı ne olacak? Ya hocam tekrar soruyorum size, İstanbul Sözleşmesi'nin neyi sizin zorunuza gidiyor? Sözleşmenin kaldırılması sadece cinayetlerin önünü açacak. Siz sözleşme kalktığında cinayetlerin azalacağını mı düşünüyorsunuz? En azından bir algı yaratıyordu sözleşme. Bunu da kaldırmayın.
Benim algıyı kaldırmaya çalıştığım falan yok. Ben kadın haklarının ahlaki bir görüş olduğunu düşünüyorum ve bu sözleşmenin bunu sağlamayacağını düşünüyorum. Kendi içerisinde bile çelişkileri bulunan bir sözleşmenin kanun önünde emsal olarak alınabileceğini düşünmüyorum. İstanbul sözleşmesinin daha önceki yazdığım mesajlarda da kaldırılmasını değil düzenlenmesini istediğimi söylemiştim. İstanbul Sözleşmesi'ni hiç okumadan bilgi sahibi olmadan insanlara belirli siyasi etkiler altında anlatılıyor. İstanbul Sözleşmesi ki, kamu davalarında sabittir, tahrik edici olarak bir çok kez kabul edilmiştir. Sırf Avrupa'dan destek alacağız diye Türkiye'de kamuoyunun desteğini almadan imzaladılar. Gerçi hatırlar mısınız bilmiyorum ama zamanın muhalefeti bile bu sözleşmenin kadın hakkı ihlallerinin önüne geçemeyeceğini savunmuştu. Ben hatırlıyorum. Bu sözleşme bu haliyle Türkiye'de uygulanamaz. Benim bir zorum yok. Ama her ülkenin insanı kendine özgüdür. Bazı konularda ortak bir sözleşme imzalayarak tekdüze bir şey elde edemezsiniz. Ekleme: İyi hal indirimlerinin birincil sebebi İstanbul Sözleşmesi'dir. Okuyan herkes bunu net olarak anlar.
 
Ben kadın haklarının ahlaki bir görüş olduğunu düşünüyorum ve bu sözleşmenin bunu sağlamayacağını düşünüyorum.
İnsanın vicdanı ve ahlakı yoksa onu hiçbir şey caydıramaz. İstanbul sözleşmesinin amacı kadınlara hukuksal eşitlik sağlamak ve kadınlara olan şiddeti önlemek.
Kendi içerisinde bile çelişkileri bulunan bir sözleşmenin kanun önünde emsal olarak alınabileceğini düşünmüyorum.
Çelişkilere örnek verir misiniz? Sözleşmenin hepsini okumama rağmen bir çelişkiye denk gelmedim.
Gerçi hatırlar mısınız bilmiyorum ama zamanın muhalefeti bile bu sözleşmenin kadın hakkı ihlallerinin önüne geçemeyeceğini savunmuştu.
Kesinlikle tamamen önüne geçemez. Ama ayrımcılığı azaltabilir.
İyi hal indirimlerinin birincil sebebi İstanbul Sözleşmesi'dir.
Nereden çıkardınız bunu? Dediğim gibi hepsini okumama rağmen denk gelmedim, denk geldiysem de hatırlamıyorum.
 
Abartılmadan kutlanmasında bir sakınca görmüyorum ama Kadınlar Günü diye insanları dağlara taşlara çıkarmaya gerek yok (annenize vardiğiniz değer aynı kalmalı yani demeye çalışıyorum)
 
Feminen bir dünyadayız şu an eskiden maskülist bir dünyadaydık ve kadınlar değer görmüyordu.
Bundan dolayı kutlanıyor ama evet bende saçma buluyorum. Mantıken benim babam hep evde oturupup televizyon seyreder. Annem ise bize bakıp evde iş yapar. Burdaki farkdan dolayı Kadınlar Günü kutlanır.
Hocam peki babanızın gün boyu çalıştığını biliyor musunuz? En azından çalışıyorsa yoruluyordur ve dinleniyordur.
 
İnsanın vicdanı ve ahlakı yoksa onu hiçbir şey caydıramaz. İstanbul sözleşmesinin amacı kadınlara hukuksal eşitlik sağlamak ve kadınlara olan şiddeti önlemek.

Çelişkilere örnek verir misiniz? Sözleşmenin hepsini okumama rağmen bir çelişkiye denk gelmedim.

Kesinlikle tamamen önüne geçemez. Ama ayrımcılığı azaltabilir.

Nereden çıkardınız bunu? Dediğim gibi hepsini okumama rağmen denk gelmedim, denk geldiysem de hatırlamıyorum.
“kadın” terimi, 18 yaşından küçük kızları da kapsayacaktır. Bu çelişkilidir. Çocuk hakları bildirisine göre çocuklara cinsiyet belirten kız, oğlan, kadın, beyefendi gibi kelimelerin resmi olarak kullanımı yasaktır.

Hasarın fail, sigorta şirketi veya finansmanı devletçe sağlanan sağlık ve sosyal sigorta hükümlerince karşılanmaması halinde, ciddi bedensel yaralanma veya sağlık bozukluğuna uğrayanlara yeterli Devlet tazminatı sağlanacaktır. Bu durum, mağdurun emniyetine gereken dikkat sarfedilmesi koşuluyla, Tarafların, söz konusu tazminatın, fail tarafından verilen tazminat kadar azaltılması talep etmesini ihtimal dışı bırakmaz.
Bak diyor ki ihtimal dışı bırakmaz. Her ihtimal mi gerçekleşir diye sorarlar o zaman. Fail de diyor ki para verdim hadi cezamı indirin(!). Okumuşsunuz ama anlamamışsınız.
 
İyi hal indirimlerinin birincil sebebi İstanbul Sözleşmesi'dir. Okuyan herkes bunu net olarak anlar.
İyi hal indirimlerinin birincil sebebi toplumsal kültür ve ülkeye hakim siyasi görüştür. Kadına şiddet, kadın cinayetleri politiktir.

Meclis ülkenin yasasında gerekli değişimi yapmazsa, bakanlar yöneticiler vekiller çıkıp "kadın sokakta kahkaha atamaz, hamile kadın sokağa çıkmasın, kız mıdır kadın mıdır bilemem, o saatte o kıyafetle ne işi varmış" gibi demeçler verirse, aile içi şiddetlerde kadının susması, aileyi bozmaması gerektiği fikri aşılanırsa, toplum da bu şekilde davranır.
 
Hocam peki babanızın gün boyu çalıştığını biliyor musunuz? En azından çalışıyorsa yoruluyordur ve dinleniyordur.

Babama saygım sonsuz ama haftada 7 gün var bunların 3 günü işe gidiyor 4 günü dinleniyor.
Annem ise haftanın 7 gününden 7 gününe bize bakarak ve işe çalışarak geçiriyor.
 
“kadın” terimi, 18 yaşından küçük kızları da kapsayacaktır. Bu çelişkilidir. Çocuk hakları bildirisine göre çocuklara cinsiyet belirten kız, oğlan, kadın, beyefendi gibi kelimelerin resmi olarak kullanımı yasaktır.
Sözleşme içerisinde "kadın" denilen yerlerde 18 yaşından küçüklerden de bahsediyoruz demiş. Bahsettiğiniz çelişki bundan ibaret ise teknik bir kullanımdan ibaret ufak bir madde. Çocuk hakları bildirgesinde bahsettiğiniz maddeyi bulamadım, kaçıncı madde olduğunu söyleyebilir misiniz?
 

Geri
Yukarı