Bilginin ve "çalışınca kazanılan" miktarların büyüklüğüne bakılırsa ve bunun yanı sırada küçük nüfuslu bir ülke değilseniz komünizmin tutması pek mümkün değil. Sonuçta ekonomi rekabet üzerine döner, herkesin eşit olması, eşit şartlara sahip olması günümüzde "iyi şartlara" sahip insanların yüksek konumlara gelip devlete katkısını olumsuz etkiler. Kaldı ki günümüzdeki ekonomik yapı olan kapitalizm de bana pek uygun gelmiyor. Bu durumda sosyalizm ağırlıklı ilerlemek en mantıklısı. Meslekler gruplara ayrılmalı, maaşlar gruplar arası eşitlenmeli, yönetim kademesinin maaşları ve giderleri olabildiğince azaltılıp meritokrasiye geçilmeli, insanlara eşit şartlar sunmak için devletin çaba göstermemesi gerekli, rekabete sürekli teşvik olmalı ki bir üst kademeye çıkabilesiniz. Aksi taktirde rekabetin olmadığı tüm piyasanın kendi içinde döndüğü bir devlet yıkılmaya yüz tutar. (Bakınız 1991)
Amerikan hükûmetinin bu konuda halka sunduğu rekabet inanılmaz iyi işliyor ve görüyorsunuz adamlar tek başına 22 trilyonluk bir ekonomiye sahip. Türkiye daha 1 trilyon bile değil. Bu rekabet ve teşviki sosyalizmin içerisinde ve en önemlisi paranın bu kadar dağılmadan gelir eşitsizliğini minimuma indirdiği bir yönetimde yaparsanız işte o zaman "etik" değerlere uygun devlet çıkıyor. Onun haricinde "şu anda" komünizm mi yoksa kapitalizm mi diye sorsanız ben oyumu kapitalizmden yana kullanırım.
İşin ekonomik olmayan yönlerine bakarsak da insanların eşit olması saçmalıktan ibaret. Hiçbir insan eşit değildir ama eşit "yasal" haklara sahip olmalıdır. Görüşüm bu.