Kuşağımızın gittikçe kötüye gitmesi

Hocam bayağı şaşırdım doğrusu. Bilmiyorum belki de dünyanın düzeni budur. Ama her ne kadar teknolojinin ilerlemesini istesem de bazen ne varsa eskilerde var diyorum.

Hayallerinizi yıkmak istemem hocam ama maalesef eskinin sadece iyi yönlerini hatırlamak bir savunma mekanizmamız ve büyüklerimiz bize sadece güzel yanlarını anlattığı için öyle bir izlenime kapılıyoruz. Az popüler yeşilçam filmlerini izlediğimde o dönemin zihniyeti hakkında biraz fikir sahibi olduğumu düşünüyorum ve dehşete kapılıyorum. Tabii bu benim düşüncem yanılıyor da olabilirim :)
 
Burada asıl suçlu olan ailelerdir, kendi gözlerimle görüyorum ya. Sırf kıçına zor geldiği için çocuğun eline telefonu veriyor, daha da muhatap olmuyor çocukla. Ulan bakmayacaksan neden doğurdun bu çocuğu? Telefonda internetteki aptalca videolarla büyüyen bir nesilin nasıl düzelmesini bekleyebiliriz? Ben böyle ebeveynlere ses çıkarıyorum bana aptal aptal cümleler kuruyorlar. "Ne yapalım, çok hareketli" falan diyorlar. Delirmemek elde değil.
 
İlk baştan söyleyeyim, Türkiye'deki kuşaktan bahsediyorum. Muhtemelen Cumhuriyet kurulduğundan itibaren en ahlaksız kuşak Z kuşağı. Çok küçük bir kitlesi efendi, saygılı gerçekten iyi bir birey. Eğer katılmıyorsanız size bir sorum var. Sınıfınızda kekolara özenmeyen, ahlaki değerlere küfür etmeyen, sürekli ergen ergen cinsellik muhabbeti yapmayan (suyunu çıkarmayan), insanlara saygılı olan, kişilerin fiziksel özellikleriyle dalga geçmeyen, Tiktok gibi platformlarda saçma sapan hareketler yapmayan, vb. kötü şeyler yapmayan kaç kişi var? Eminim ki azdır. Kötünün de kötüsü var. Şimdi bu kuşak yetişkin olacak, bir de bunların çocuklarını düşünün. Biz neden bu hale geldik? 100 yıl önceki Lise yaşlarında çocuklar ülkesi için savaşa girip, her fedakarlığı yapıp, iyi bir Türk genci olmaya çalışırken, şimdiki çocuklar sokakta kelebek sallamaya, sigara ve alkole, kekolara, CC'cilere (hırsızlık), devletin veri sızıntısından insanları tehdit etmeye ve bunun gibi iğrenç şeylere, insanlara neden özeniyor? Son yaşadığımız afette bile enkazda kalan insanlarla dalga geçenler var. Atalarımız bu halimizi görse ne yapardı çok merak ediyorum. Ayrıca tüm olay Z kuşağı da değil aslında. Kuşaklar gittikçe kötüleşiyor ve bunun sonucunda daha kötü kuşaklar oluşuyor. Böyle kötü insanlar yüzünden dünyadaki imajımız hızla düşüyor. Normalde Türk olmamdan gurur duymam gerek, duyuyorum da fakat şu kuşakta neden Türkiye'de doğdum diye sorası geliyor insanın. Dediğim kötü insanlar yüzünden oyunlarda insanlara Türküm deyince size bakış açısı değişiyor. Hatta oyunu bırak, gerçek hayatta da değişiyor. Bu yüzden oyunlarda Türk olduğumu belli etmemeye çalışıyorum. Bir yerde de iyi tanıtalım ya kendimizi. Çok iyi şeylerimiz var mesela. Örnek olarak yemeklerimiz. Fakat dünyada gerektiği değeri görmüyor, çünkü tanıtamıyoruz. Aynı şekilde oyunlarda da halkımız yabancı sunuculara çok iyi tanıtıyor kendini, adamın tüm değerlerine sövüyor, oyunbozanlık yapıyor. Sonra neden Türklere böyle bakıyorlar diyor. Nedeni belli. Bir kere de sorunu kendimizde arayalım, herkese suç atmayı bırakıp kendimize bakalım, ben nasılım diye soralım. Fakat kimse bunu yapmıyor, hep suçu bir şeye atıyor.

Daha demin Valorant'ta Türk sunucusuna girince bir kere daha anlamış oldum girmemem gerektiğini. Ve aklıma konu açıp fikirleriniz almak geldi. Ne düşünüyorsunuz?
Hocam ben aslında "Z kuşağı" tanımını saçma buluyorum. Hatta kuşaklara ayırmayı komple saçma buluyorum diyebilirim. Kendini bilen insan, bahsettiğiniz bu saçmalıkları zaten yapmaz. İnsan her yerde insandır, evet birtakım değişiklikler olduğunu ben de kabul ediyorum son dönemlerde lakin bunu kuşaklara mal etmeyi bırakmamız lazım bence. Çıkıp adamın biri Z kuşağına sövmüştü mesela. Ya sen kimsin ki kimsin yani de bu hakkı kendinde buluyorsun? Z kuşağı dediğimiz "topluluk" içinde milyonlarca insanı barındıran bir topluluk. Bu şekilde genellemelerle aslında kendini bilen saygılı, efendi insanlara da suç atmış oluyoruz. Son zamanlarda insanlarda Z kuşağına karşı sanki sonradan kurulmuş bir şirket, kurum vb. gibi davranmaya başladığını fark ettim. Halbuki belirli bir tarihten sonra doğan insanları sınıflandırmak için verilen genel bir ad sadece. "Z kuşağı" adı altında aslında kendini bilen zeki, çevik, ahlaklı gerçek Türk Gençliği'ni karalamış oluyoruz. Bizim tek bir gençliğimiz var ise o da Türk Gençliğidir. Sahip çıkalım, geleceğimizi nasıl daha iyi hale getirebiliriz diye düşünelim. Ve malum "tiktokerlardan" da uzak duralım...
 
Bu arada kaliteli gençlerimiz var, onları çok seviyorum. Her fırsatta büyükleri gibi olmamalarını aşılıyorum. Saygı bilen gençleri çok seviyorum. Bizim mahallede var böyle çocuklar. Gerçekten fark yaratacak çocuklar. Ailelerine rağmen kendini geliştiren gençler var. Keşke sayıları çok olsa.
 
100 yıl önceki şartlarla günümüz şartları sizce bir mi? Türkiye'de 2008 yılında internete ve sosyal medyaya kısıtlama getirilmişti, o kısıtlama kaldırılmasaydı şu an kimse Z kuşağının ne olduğunu bilmeyecekti. Bu kuşağın bir parçası olarak, Z kuşağı sosyal medyanın kölesidir. Sosyal medyada çoğunluk ne düşünürse Z kuşağı da aynısını düşünür. Şu an hepimiz Z kuşağını muhalefet olmasıyla biliyoruz değil mi? Birkaç milyonlu sosyal medya hesapları, şu andan itibaren hükümet yanlısı Tweet'ler atmaya başlasa, z kulağı da hükümet yanlısı olur.

Doğru hocam bir değil. Eski zamanları tabii ki bilmiyorum, duyduğum, öğrendiğim kadarıyla söylüyorum. Mantıklı değil yaptığım yorum, haklısınız. Ama bazı şeylerin şartlarla da alakası yok gibi. Sevgi, merhamet gibi şeyler. Bunlar insanın doğasında var, ama gittikçe kaybediyoruz gibi geliyor.

En basitinden; Instagram ve Tiktok'ta sürekli paylaşılan Recep Tayyip Erdoğan'ın yabancı ülkelerin yetkilerine artistlik yaptığı videoların yorumlarına bir bakıyorsun, herkes "dış politikası iyi aslında" gibi şeyler yazıyor. Gören de Erdoğan'ın dış politikası iyi sanacak.

Haha bunda da haklısınız, ben de görünce diyordum bunlar nasıl bir videoya göre tüm politikayı yorumluyor diye.

Y kuşağına "geri kafalı" diyoruz, Z kulağına "ahlaksız" diyoruz. Eee, bu ülkede hiç mi düzgün insan yok?

Tabii ki var, özellikle depremde çocuğundan büyüğüne seferber olan kişiler buna örnek. Ama dediğim gibi ülkemizde böyle insanlar gördüğüm kadarıyla az sayıda gibi geliyor bana. Suç sayısı olarak falan da kötüyüz. Ekonomi, refah gibi şeyler çok etkiliyor, farkındayım. Ama bazı şeyler bizim kendi içimizde, istesek değiştirebileceğimiz şeyler.
 
Az popüler yeşilçam filmlerini izlediğimde o dönemin zihniyeti hakkında biraz fikir sahibi olduğumu düşünüyorum ve dehşete kapılıyorum. Tabii bu benim düşüncem yanılıyor da olabilirim :)
O dönemde kadın olup uzun süre hayatta kalan insanlara büyük saygım var.
Şimdiki gençlere bakıyorum hiçbir konuda ciddilik yok. Basit bir örnek vereyim. Spor salonuna gelen şu 15, 16, 17, 18 yaşındaki tiplere bakıyorsun ağırlık kaldırmaktan aciz alıyor eline telefonu daha sonra giriyor instagram'a onu bunu izleyip, fotoğraf çekiyor. Ondan sonra 15 dakika oyalanıyor tekrar çalışırmış gibi yapıp gene instagram'a giriyor. Yani bu nesilde gerçekten bir kafada kontaklık var. Yani sürekli kendini gösterme, belirtme, ilgi isteği acayip gözlerini bürümüş bir durumda. Şöyle bir durayım nefes alıp etrafa bakayım olayı yok.
Yanlış bir düşünce bu. Yetişkinlerin gençlerden bir farkı var mı? 50-60 yaşında insanlar sosyal medyada saçma sapan videolar çekip paylaşıyorlar. Bunu gençler yapmıyor mu peki, elbette yapıyor. Gençlerin arasında da böyle beyinsizler var, yetişkinlerin arasında da. O yüzden "gençler böyle" ya da "yaşlılar böyle" demek yanlış. Direkt olarak bizim insanımızda sıkıntı var.
Doğru hocam bir değil. Eski zamanları tabii ki bilmiyorum, duyduğum, öğrendiğim kadarıyla söylüyorum. Mantıklı değil yaptığım yorum, haklısınız. Ama bazı şeylerin şartlarla da alakası yok gibi. Sevgi, merhamet gibi şeyler. Bunlar insanın doğasında var, ama gittikçe kaybediyoruz gibi geliyor.
Kaybediyoruz zaten ama bunun x kuşağıyla, z kuşağıyla ya da bilmem ne kuşağıyla alakası yok. Eskiler de çok ahlaklı ya da merhametli değildi, sadece günümüze göre biraz daha iyiydi. Tüm dünyada durum aynı şu an, tamamen sosyal medyanın etkisi.
 
Hocam ben aslında "Z kuşağı" tanımını saçma buluyorum. Hatta kuşaklara ayırmayı komple saçma buluyorum diyebilirim. Kendini bilen insan, bahsettiğiniz bu saçmalıkları zaten yapmaz. İnsan her yerde insandır, evet birtakım değişiklikler olduğunu ben de kabul ediyorum son dönemlerde lakin bunu kuşaklara mal etmeyi bırakmamız lazım bence. Çıkıp adamın biri Z kuşağına sövmüştü mesela. Ya sen kimsin ki kimsin yani de bu hakkı kendinde buluyorsun? Z kuşağı dediğimiz "topluluk" içinde milyonlarca insanı barındıran bir topluluk. Bu şekilde genellemelerle aslında kendini bilen saygılı, efendi insanlara da suç atmış oluyoruz. Son zamanlarda insanlarda Z kuşağına karşı sanki sonradan kurulmuş bir şirket, kurum vb. gibi davranmaya başladığını fark ettim. Halbuki belirli bir tarihten sonra doğan insanları sınıflandırmak için verilen genel bir ad sadece. "Z kuşağı" adı altında aslında kendini bilen zeki, çevik, ahlaklı gerçek Türk Gençliği'ni karalamış oluyoruz. Bizim tek bir gençliğimiz var ise o da Türk Gençliğidir. Sahip çıkalım, geleceğimizi nasıl daha iyi hale getirebiliriz diye düşünelim. Ve malum "tiktokerlardan" da uzak duralım...

Hocam yorumunuza birebir katılıyorum, konu açarken ne diye hitap etsem bilemedim. Diğer konulara yazmıştım hatta, ''Z kuşağı diye kalıba soktular.'' vs. gibi şeyler. Haklısınız, iyi insanları da bu kalıba alıp karalamak hiç mantıklı değil.
 
Hocam zaten belirttiğimiz negatif özelliklere sahip olmayan insanlar üstlerine alınmasınlar. Gerçi çok azınlık oldular ne yazık ki. Dediğiniz gibi gençler ya da z kuşağı diye sınıflandırmak pek doğru değil direk insanımızda var maalesef.
 
Ailelerin ilgisizliği yüzünden çocuklar küçük yaşta sosyal medyaya girdiler. Bu aşamada üzüm üzüme baka baka karardı diyebiliriz. Sonrasında Dünya'daki gençlerin rahat ve sıkıntısız yaşamına özenip karma bir kültürle asimile oldular. Havalı gördükleri her şeyi taklit ettiler. Taklit etmeye başladıktan sonra sorgulamayı ve düşünmeyi bıraktılar. İşin kötü tarafı Ortadoğu çöplüğündeyiz.
 
İnsanı özel kılan düşünebilme yeteneği ve iradesi olması zamanla bu ikisi yok olmaya başladı iradesi zayıfladıkça başkalarının düşüncelerine başkalarının düşünceleriyle hareket ettikçe düşünebilme yeteneğimizi kaybediyoruz. Sonuç olarak ciddi anlamda insanlıkdan çıkmaya başladık.
 

Geri
Yukarı